23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK C Vamos Bien! haftanın konuğu 31 MART 2006 CUMA RUM TEMSİLCİLER MECLİSİ BAŞKANI HRİSTOFİAS VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ LİLLİKAS’LA KIBRIS’I KONUŞTUK: Türkiye’nin AB yolu Lefkoşa’dan geçer Şu sırada Kıbrıs’ta işler iyice çıkmaza girdi gibi görünüyor. Adanın geleceğini nasıl görüyorsunuz? HRİSTOFİAS Size bir örnekle yanıt vereyim. Magosa’nın çok yakınında Derinya isimli bir bölge var. 17 Mart Cuma akşamı Derinya’da, CTP (KKTC’de iktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi) ve AKEL bölge komitelerinin ortaklaşa düzenledikleri bir şenlik vardı. İki toplumdan 1500 kişi şenliğe katıldı. Ben de oradaydım. Bir de konuşma yaptım. CTP ve AKEL arasındaki ilişkiden, zaman zaman ikisi arasındaki görüş ayrılıklarından ve bu görüş ayrılıklarını gidermek için nasıl bir bağ oluşturabileceğimizden söz ettim. CTP’nin Magosa teşkilat başkanı uzlaşmacı bir yaklaşım içindeydi. Halklar bu tür toplantılardan büyük memnunluk duyuyorlar. ORTAK PAYDA BULMALIYIZ Talat da var mıydı? HRİSTOFİAS Kıbrıs’a döndü. Ama nekahat devresinde olduğu için evinde dinleniyor. Sanıyorum önümüzdeki hafta işbaşı yapacak. Ben onun şu anda geçtiği yoldan iki kez geçtim. Yani iki kez bypass ameliyatı oldum. Eh, bunlar halklarımıza hizmetimizin armağanları. Talat’ın o şenliğe gelemeyişini çok iyi anlıyorum. Ama belki Ferdi Sabit Soyer (KKTC Başbakanı) gelir, diye bekledim. Ama o da gelmedi. Ben sabırlı bir insanım. Ben iki toplum arasındaki diyalog ve yakınlaşmanın geliştirilmesinden başka bir seçenek olmadığına inanıyorum. Liderlerin ise başka bağlantıları var, çok çeşitli yönlerden baskı altındalar. Bu ortak paydalar neler? HRİSTOFİAS Gelenek ve göreneklerimiz, psikolojimiz aynı. Psikolojimiz Yunanistan ve Türkiye’dekinden farklı. Kıbrıslı Türkler ve Rumlar olarak temel haklarımızı elde etmek için ortaklaşa çalışmalıyız. Şu anda temelsel değil, gerçek haklara sahip bulunuyoruz. Yeniden birleşmiş bir Kıbrıs içinde, BM kararlarını ve 1977 ve 1979 kararlarını temel alarak çalışan insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve standartlarının yükseltilmesi için var gücümüzle birlikte çaba harcamalıyız. Bir de AB üyesi bir ülke olduğumuzu ve Birleşik Avrupa’nın meşruiyetini de hesaba katmalıyız. TÜRK TARAFINA AB NİMETLERİ Türkiye Kıbrıs Rum tarafını tanımadığı için bu taraftan bütün ısrarlara karşın limanlarını ve hava limanlarını Kıbrıs Rum bandıralı gemilere ve Kıbrıs Rum uçaklarına açmamakta kararlı görünüyor. Ayrıca ek protokol de TBMM’de onaya sunulmadı. Türkiye’nin bu yaklaşımı konusunda neler düşünüyorsunuz? HRİSTOFİAS Bu, ne yazık ki yaklaşım değil, yaklaşımsızlıktır. Ben Türkiye’ye çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, bu yaklaşım ya da yaklaşımsızlıkla AB’ye yakınlaşmak ya da AB üyesi olmak mümkün değil. Türkiye’deki liderlerin sonunda bunu anlamaları lazım. Aksi halde hem kendilerini hem de tabii ki bizi zora sokacaklar. Biz işgalin (Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Türk ordusundan söz ediyor) kurbanlarıyız. Hiç kuşkusuz sabredip işgali sürdürebilirler. Ama bu durum Kıbrıslı Türklere de zarar veriyor. Çünkü Kıbrıslı Türklerin bu durumdan memnun olduklarını sanmıyorum. Bu durum Kıbrıslı Türklerin dış dünyayla serbest ticaret yapmalarını, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB üyeliğinden doğan bütün nimetlerden yararlanmalarını engelliyor. Türkiye’deki insanların siyaset kaprisine kapıldıklarını düşünmüyorum. Türkiye Türklerinin de AB üyeliğini istediklerini, AB üyeliğinin demokrasinin, ülkenin çağdaşlaşmasının yararına olduğunu bildiklerini düşünüyorum. Onun için hem Kıbrıslı Türklere hem de Türkiye Türklerine bu çağrıyı yapıyorum. Dolayısıyla Türkiye, işgali yaratan engelleri ortadan kaldırır ve bugünkü çıkmaz politikasını sona erdirirse kaybedeceği hiçbir şey olamaz. Türkiye, tam üyelik için yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Peki, Kıbrıslı Türklere hâlâ uygulanmakta olan ekonomik ambargoya ne diyorsunuz? HRİSTOFİAS Gemi ve uçaklar konusunu ekonomik yardımla aynı kefeye koymamak lazımdır. Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıslı Türkle Siz Kıbrıs Rum Yöre ekonomik yardım SÖYLEŞİLEYLA TAVŞANOĞLU netimi Sözcüsü yapılmasını destekleolarak adadaki simektedir. yasi iklimi nasıl göBugün AB’nin karüyorsunuz? rarıyla Kıbrıslı TürkleLİLLİKAS Bana re ekonomik yardım göre çözüm yolunda yapılması mümkün yeni bir çaba harcahale gelmiştir. Öte mak için önümüzde yandan Kıbrıslı Türkiyi bir fırsat var. Belki lerin ticaret yapması bu bizi bir çözüme ve konusu buna bağlı adanın yeniden birdeğildir. Biz uluslaraleşmesine götürebirası meşruiyet olmalir. Hiç kuşkusuz büsı konusunda ısrarlıtün sorunlarda olduyız. ğu gibi çözüm için il Paris’te BM Gegili bütün taraflarda nel Sekreteri Kofi siyasi irade ve istek Annan’la lideriniz olmalıdır. Paris’te Tassos PapadopuCumhurbaşkanımız los’un yaptığı göTassos Papadopurüşmeyi nasıl deBaf, 1960 doğumlu. Yükseköğrelos ve BM Genel ğerlendiriyorsunimini Fransa’da Lyon ÜniversiSekreteri Annan’ın nuz? tesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İletişim Bölümü’nde yaptı. Lisangörüşmelerinden HRİSTOFİAS O süstü derecesini siyaset biliminden aldı. 198890 arası, dönemin sonra Türkiye’nin, toplantıda söylenen Kıbrıs Rum lideri Yorgo Vasiliu’ya özel danışmanlık yaptı. 1996 Kıbrıslı Türklere bir sözler ve varılan anve 2001 seçimlerinde AKEL Partisi’nden milletvekili seçildi. Paradım atmaları için laşmanın yolunda gilamento Çevre Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2003’te Ticaret, Sayeşil ışık yakacağını dersek iyimser olabinayi ve Turizm Bakanı oldu. Bu yılın başında da hükümet sözcüumuyoruz. leceğimizi düşünüyolüğüne getirildi. Kıbrıs sorunu ve gençlerin sorunlarıyla ilgili Kıb Öte yandan rum. Bakın, tekrar rıs’ta ve uluslararası alanda Kıbrıs’ı temsilen pek çok konferansa Kıbrıs Türk tarafıediyorum. Zaman zakatıldı; sunumlar yaptı. Yayımlanmış çeşitli makaleleleri var. nın, referandumlarman bir taraf, zaman da evet oyu veren zaman da öbür taraf taraf olması nedebir adım öne çıkabilir. niyle elinin güçlü olduğunu düAma bu iş böyle devam ederken şündüğü biliniyor. Siz bu konuKıbrıs bir adım bile öne çıkamaz. da ne düşünüyorsunuz? Bu bağlamda, size sormak LİLLİKAS Ben Kıbrıslı bir Türk istediğim, Mehmet Ali Talat’ın ya da Türkiye’den bir Türk olsayyönetiminin sizin beklentilerinidım Annan Planı’na ben de evet ze cevap verip vermediği... oyu verirdim. Çünkü Annan Planı HRİSTOFİAS Bu konuda pek ıbrıs’ta siyasi hava her şeyi Kıbrıslı Türklere, daha de memnun değiliz. Düşünce aydoğrusu Türkiye’ye vermeyi öngörılıklarımız var. Biz iki toplum arasisli. Hiç kimse önünü rüyordu. Annan Planı adanın gersında diyaloğu yeniden oluşturgöremiyor. Kuzey’de Kıbrıslı çekten birleşmesini öngörmüyormak, anlaşmazlık uçurumunu daTürkler referandumda du. Çünkü adanın birleşmesi, topraltmak için çok çalışıyoruz. Ama ‘‘evet’’ oyu vermenin ilk kez lumların, kurumların, ekonominin bu iş o kadar kolay değil. birleşmesi demektir. Ama Annan Belki yalnız olsaydık bunu bakendilerine getirdiği siyasi Planı adanın kalıcı biçimde bölünşarabilirdik. Ama tek başımıza derahatlığı yaşıyorlar. müş kalmasına yol açacaktı. ğiliz. Pek çok unsur üzerimizde etGüney’de Rumlar rahatsız. Dolayısıyla biz planı reddettik. kili oluyor. Aramızda kalsın, AKEL Annan Planı’nın her şeyi Hatta Morfu (Güzelyurt), Magosa, hiçbir unsurun etkisi altında değilbir kısım köylerden bu tarafa kadir. Ama karşımızdaki yoldaşlarıTürk tarafı lehine çan Rum mülteciler de planı redmız, dostlarımız (Kıbrıslı Türkler) yönlendirdiğini dettiler. Annan Planı’na göre bunTürkiye’deki liderliğe ve tabii ki asdüşünüyorlar. Paris’te BM lar evlerini geri alma hakkını elde keri çevrelere bağımlılar. Sayın ErGenel Sekreteri Kofi ettikleri için ret oyu vererek delirdoğan bu konuda ilerleme kaydikleri düşünülemez. Çünkü onlar Annan’la Rum lider Tassos detmek istese bile yapabileceğinda planın önerdiği çözümün hayaden pek emin değiliz. Kuşkularım Papadopulos’un ta geçmesinin mümkün olmadığıvar. Çünkü bir adım önde olma pogörüşmesinden yeni bir BM nı görüyorlardı. Bir de, son 32 yıllitikasında ısrarlılar. Kıbrıs sorunu girişimi çıkacağını da Kıbrıslı Rumlar ilk kez bir çözüm halkla ilişkiler malzemesi değildir. umduklarını söylüyorlar. planını reddettiler. Oysa ortada hiç de hoşuma gitmeyen bir halkla ilişkiler oyunu oyBu kez ağız değiştirmişler. YÜKÜMLÜLÜKLER YERİNE nanıyor. Adanın birleşmesini her GETİRİLSİN Peki, daha açık sormak gezaman istediklerini, rekirse, bu halkla ilişkiler oyuKuzey’de Türk askeri kaldığı Evet de, Türkiye’nin de kennunu kim oynuyor? disine göre çekinceleri ve kayHRİSTOFİAS Arkadaşım sürece bunun gıları var. Örneğin bu aşamada Mehmet Ali’ye Türkiye’deki liderolamayacağını söylüyorlar. Kıbrıs Rum bandıralı gemiler ve lik tarafından bu halkla ilişkiler oyuHatta daha ileri gidip AB Rum uçaklarına Türk limanları nunu oynaması öğretiliyor. Onun üyesi Kıbrıs’ın hiçbir ve havaalanlarının açılması için için kızgınım. Ben tutarlılık, açıklık, baskı yapılıyor. Ankara, Kıbrıs samimiyet istiyorum. İş iki tarafa yabancı kuvvet tarafından Rum tarafını tanımadığını, dokalsa oturur, sorunu kendi başımıkorunmasına gerek layısıyla da limanları ve havaza çözmeye çalışırız. olmadığını üzerine basa alanlarını açmayacağını söylüİyimser olmak istiyorum. Refebasa telaffuz ediyorlar. Bu yor. Ayrıca TBMM’de ek protorandumlardan sonra ortaya çıkan kol onaylanmadı... tatsız duygulara rağmen aramızhafta Kıbrıs Rum tarafından LİLLİKAS Türk hükümeti ek da ortak bir dil oluşturma yollarını iki konuğumuz var. Birisi iki protokolü kabul ederken, Kıbrıs bulabileceğimizi düşünüyorum. yıl sonra yapılacak Kıbrıs hükümetini (Rum Yönetimi) tanıBu bizim hedefimiz. Kıbrıslı Türk Rum Cumhurbaşkanlığı madığını belirten bir de şerh koydostlarımızın da aynısını hedefledu. Ama bu Kıbrıs’ın (Rum Kesimi) seçimlerinde Rum lider dikleri konusunda bize verdikleri değil, Türkiye’nin sorunu. Bugün güvence var. Yaşam bize neler olaseçilmesine kesin gözüyle Avrupa Komisyonu, 25 üye ülke cağını gösterecek. Kavga gürültübakılan Rum Temsilciler Türkiye’ye sadece ek protokolü den yana değilim. Çünkü bunlar Meclisi Başkanı ve Meclis’te onaylaması için değil, arada kötü duygular oluşmasına iktidardaki AKEL Partisi’nin aynı zamanda Ankara’nın AB’ye yol açıyor. Bunlar da her iki topluve AB müktesebatına olan yükümmun barışa ulaşması ve iki tarafın lideri. Öbür konuğumuz ise lülüklerini yerine getirmesi çağrıçıkarlarına hizmet edecek bir orRum Turizm Bakanı ve yeni sında bulunuyor. Türkiye bunu tam yaratılmasını engelleyecektir. Hükümet Sözcüsü AKEL yapmazsa AB’ye tam üyeliği tehBakın, bir tarafın kazançlı, öbür taüyesi Yorgos Lillikas. likeye girecektir. Türkiye’nin, kenrafın da kaybederek çıkacağı çödisi için en önemli konunun Kıbzüm önerileri de bizi bir sonuca rıs’ın yüzde 37’sini işgali altında ulaştırmaz. Annan Planı’nda bu tür tutmak yerine AB’ye haksızlıklar vardı. tam üyelik olduğunu Yani siz Annan algılayacağını umuPlanı’nın Türk tarayorum. fının çıkarına mı hizCumhurbaşkanı met ettiğini düşü(Rum lider) Papadonüyorsunuz? pulos Türkiye’nin HRİSTOFİAS Taüyelik sürecini veto bii ki. Türkiye neden hakkını kullanarak iki sonsuza kadar Kıbsefer durdurabilirdi. rıs’ta bir askeri birlik Ama halktan gelen bulundursun? Yunabüyük baskılara karnistan, Türkiye ya da şın bunu yapmadı. İngiltere, Kıbrıs soruTürkiye’ye AB üyelinuna bir çözüm buği yolunda ilerleme lunduktan sonra neşansı tanımak istedi. den Birleşik Kıbrıs Tam üyelik yolunda Cumhuriyeti’nin içişTürkiye’nin yerine lerine müdahale etgetirmesi gereken sinler? Neden Türkiye’den gelen binlerce 1946, Girne doğumlu. Daha lise pek çok yükümlülük göçmen Birleşik Kıb DEMETRİS HRİSTOFİAS çağlarında girdiği Kıbrıs Komü var. Türkiye’ye özel rıs Cumhuriyeti’nin nist Partisi AKEL’in gençlik örgütünde her kademede görev aldı. muamele uygulanavatandaşı olarak bu Liseyi bitirdikten sonra yükseköğrenim için gittiği Sovyetler Bir mayacağını Ankaadada yaşamaya deliği’nde Moskova Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sosyal Bilimler ra’nın anlaması lavam etsinler? Üstelik Akademisi’ni bitirdi. Tarih doktorası aldı. Kıbrıs’a döndükten zım. Bütün öbür üyebunların sayıları Kıbsonra 1982’de AKEL’in Polit Bürosu’na üye seçildi. 1988’de ler gibi biz de bu zorlu yoldan geçtik. rıslı Türklerin sayılarıAKEL’in Genel Sekreteri oldu. 1991 genel seçimlerinde Kıbrıs Herkesin aynı kuralnın iki misline çıkıyor. Rum Temsilciler Meclisi’ne girdi. 2001’de Temsilciler Meclisi lara uyması ve aynı Annan Planı bütün Başkanı oldu. Bu görevleri nedeniyle Kıbrıs Rum liderlere danış yükümlülükleri yeribunlara kapıyı açık ma görevi yapan üst organ Ulusal Konsey’in üyesi. ne getirmesi zorunbırakıyor. ludur. Aksi halde Kıbrıs ve öteki üyelerin Türkiye’ye yolu açık tutmaları güçleşecektir. İyi de Türkiye’nin önüne pek çok engel çıkarıldığı gibi AB içinde kimileri de Avrupa’nın Türkiye gibi bir ülkeyi hazmetmesinin çok zor olacağını söylüyorlar. Buna ne diyorsunuz? LİLLİKAS Evet, doğru.. kimi AB ülkelerinin bu konuda kaygıları var. Bu kaygılar Türkiye’nin büyüklüğünden, Türk ekonomisinin karakterinden kaynaklanıyor. Türkiye ekonomisi hâlâ büyük ölçüde tarıma dayalı. Bu da AB bütçesine ağır bir yük oluşturacak. Öte yandan hemen hemen bütün AB üyelerinin AB değerlerine ve ilkelerine saygılı bir Türkiye’nin üyeliğini tercih edeceklerini düşünüyorum. Türkiye’de hâlâ demokrasi, insan hakları sorunları var. Kıbrıs (Rum Yönetimi) olarak şu anda siyaseti ordusunun etkisinde ve komşu ülkelerle anlaşmazlıklarını askeri yöntemlerle çözme eğiliminde olan bir Türkiye’nin AB içinde olması bizim çıkarımıza. Türkiye AB’ye girerse anlaşmazlıklarını diyalog yoluyla çözme durumunda olacaktır. Ama AB yolunda ilerlemek de Türkiye’ye kalmış bir şey. Türkiye sorumluluklarını ve yükümlülüklerini yerine getirirse yolu açıktır ve AB’ye tam üye olur. Umarım Türkiye’deki politikacılar dışarıda kalmak yerine AB içinde olmanın kendi çıkarlarına hizmet edeceğini algılama akılcılığını gösterirler. AB’NİN SİYASİ SÖMÜRGECİLİĞİ Peki, siz bugünkü Türk Hükümeti’nin ılımlı İslam karakterini nasıl değerlendiriyorsunuz? Müslüman kimlik ve AB’ye tam üyelik birbiriyle çelişen kavramlar değil mi? LİLLİKAS Avrupa’da geniş bir Müslüman nüfus var. Ben yedi yıl Fransa’da yaşadım. O yıllarda Fransa’da cami yoktu. Ama bugün pek çok AB ülkesinde pek çok cami görebilirsiniz. Bana göre din bir sorun değil. Çünkü AB dine dayalı bir birlik değil. İyi de Avrupa’da yaşayan Müslümanlar da ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini düşünüyorlar... LİLLİKAS İnanın, bu doğru değil. AB kültürü antik Yunan uygarlığına büyük ölçüde dayalı. Yasal sisteminin temeli de büyük ölçüde Roma’ya dayanıyor. Bir de Avrupa’da aydınlanma süreci yaşandı. Dolayısıyla bugün Avrupa’da dine dayalı bir devlet yok. Demokratik sistem açık toplumu gerektiriyor. Türkiye’ye gelince.. nüfusunun çoğunluğu Müslüman. Dikkat çeken nokta da hükümetinde Müslüman kimlikli bir siyasi partinin olması. Bu hükümet AB değerlerine saygı göstermeye çağrılıyor. Belki, bu durum kendi siyasi partilerinin bir kısım ilkeleriyle çelişiyor olabilir. Pek çok Avrupalıya Türkiye’yle ilgili olarak pek çok kez şunu söyledim: Biz Kıbrıs (Rum Yönetimi) olarak Türkiye’nin tam üyeliğini destekliyoruz. Ama aynı zamanda Türkiye’nin tam üyeliğinin yolu Lefkoşa’dan geçer. Yani Türkiye’nin kültürünü, kimliğini, her şeyini Avrupa’ya mı teslim etmesini amaçlıyorlar? LİLLİKAS Bu, Türkiye’ye doğru bir yaklaşım değil. Kıbrıs, Fransa, İtalya ve öbür ülkeler olarak bizlerin kendi kimliklerimiz, özelliklerimiz var. Bunlara saygı gösteriliyorsa Türkiye’ye de gösterilmesi lazım. Türkiye AB’ye tam üye olduğu zaman kültürel kimliğinin değişmemesi önemlidir. Ama, öte yandan ülkede, hem Türk vatandaşları hem de komşu ülkelerin yararına olacak, demokratik değerlere saygılı bir siyasi sistemin oturtulması da şarttır. Türkiye’nin kültürel kimliğini değiştirmek AB değerlerine de aykırıdır. Sizin sözünü ettikleriniz AB içinde azınlıkta kalan siyasiler. Çoğunluk Türkiye’ye gerçek bir şans vermek istiyor. Onlarla konuştuğum için bunu biliyorum. Ama Türkiye’nin kendisinin de beklentilere cevap vermesi gerekiyor. Başbakanınız Sayın Erdoğan’ın da bunu anlayacağını umuyorum. Çünkü Sayın Erdoğan iyi imaj yaratmak ve halkla ilişkilerde çok başarılı. Ama bunlar tam üyelik pasaportunu alması için yeterli değil. AB’nin baktığı nokta, sözlerin gerisinde neler yapıldığı. Demin Türkiye’nin havaalanları ve limanları Kıbrıs gemileri ve uçaklarına açmayı reddettiğini konuşuyorduk. Açmazlarsa AB kapısını kendileri kapatmış olur. amos Bien’’ İspanyolca, ‘‘İyi Gidiyoruz’’ ‘‘V demek. Geçen hafta bu slogan İstanbul ve Ankara’nın pek çok yerinde kalabalıklar tarafından hep birlikte söylendi:‘‘İyi Gidiyoruz!’’ 2026 Mart tarihleri arasında Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin düzenlediği ‘‘Küba ve Latin Amerika Halkları ile Dayanışma Haftası’’ nedeniyle, oralarda neler olup bittiğini merak eden ve öğrenmek isteyen öğrenciler, yaşını başını almış ama gönlündeki devrim kıvılcımı sönmemiş kadınlar, erkekler pek çok sorunun yanıtını hep birlikte bulabilmek için Venezüella ve Kübalı uzmanların da katıldığı panelleri, konferansları dikkatle izlediler. Hafta içinde yapılan etkinliklerden birinde, Ankara’da konuşmacıydım. Diğer konuşmacılar Radikal gazetesinden Ertuğrul Mavioğlu ve bizim gazeteden Gamze Erbil’di. Doğrusu uzun zamandır hiçbir etkinlikte bu kadar çok şey öğrenmemiştim. Böylesine gözleri parıl parıl parlayan insanlarla birlikte soluk almamıştım. HERKESE EŞİT PARASIZ SAĞLIK VE EĞİTİM PROJEİ Çok şey öğrendim diyorum, endişelenmeyin, huyumu bilirsiniz, gördüklerimi, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmazsam içim rahat etmez. Öyleyse başlayalım, Gamze birkaç kez Küba’ya gitmiş. Gençlik festivallerinde görev almış, militan partililerle, bir yandan salsa yapıp öte yandan yaşamı her an yeni baştan yaratan marangoz, ev kadını, doktor, öğretmen pek çok Kübalıyla görüşmüş, yemek yemiş, merak ettiği ne kadar soru varsa sormuş. Oradaki insan yaşamlarını anlatırken öylesine heyecanlıydı ki, ister istemez, geri kalan ömrümü Küba’da mı geçirsem diye düşündüm. Gamze anlatıyor: ‘‘Yaşamlarını değiştirecek, güzelleştirecek her şeyi hep birlikte, büyük bir coşku ve heyecanla yapıyorlar. Örneğin, herkese eşit parasız sağlık, herkese eşit parasız eğitim projesi büyük ölçüde tamamlandığı için sıra, evlerde insanların yaşamını kolaylaştıracak yenilemelere gelmiş. Ülkede müthiş bir kampanya, Çin’den daha az elektrik tüketen ve çok iyi ışık veren ampuller almışlar ve tüm evlere o ampuller salsa yaparak takılıyor. Çocuklar gibi mutlular. Sonra mutfakta daha az enerji nasıl harcanır diye kafa yormuşlar, yöntemler geliştirmişler ve başta Fidel ve bakanlar olmak üzere hep birlikte öğrendiklerini mutfaklarda uygulamaya başlamışlar. Böyleler.. çocukluklarını hiç bırakmamışlar. Benzin istasyonlarında bazı küçük hırsızlıklar yapıldığı ortaya çıkmış. Bizzat Fidel meseleye el koymuş ve benzin dolum işlemini her mahalleden bir kişi nöbetleşe izlemeye başlamış.’’ DEVRİM ORALARDA ARTIK BİR ÜTOPYA DEĞİL Gamze’yi dinlerken ansızın irkiliyorum. Fidel müthiş bir dinamo, peki o öldüğünde ne olacak? Aklıma ansızın Tito’nun ölümünden sonra kardeşin kardeşi öldürdüğü, parçalanmış Yugoslavya örneği geliyor. Korkulu sorumun yanıtını Ertuğrul veriyor, ‘‘Küba’da gördüğüm en güzel şey’’ diyor ,‘‘insanların, Küba devrimiyle birlikte hayatlarının daha iyiye ve güzele doğru gittiğini bizzat görüp yaşamış olmaları. Devrim oralarda artık bir ütopya değil; devrim, her gün üstünde düşünülmesi, korunması ve geliştirilmesi gereken bir aşk.’’ Neyse korkum biraz azalıyor. Ertuğrul devam ediyor: ‘‘Küba evleri yoksul görünümlü, bakımsız, tabii bakım yapılması gerek. İlgili bakan şöyle bir açıklama yapıyor, ‘Elbette daha iyi evlerde oturmak hepimizin hakkı. Bunları hemen yapabiliriz de.. ama bunu yapmak için milyonlarca çocuğa 0 yaşından 7 yaşına kadar her gün verdiğimiz sütü artık vermememiz gerekecek. KÜBA BİR ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR CENNETİ Soruyorum size, ülkemizin geleceğine yatırım yapmaktan vazgeçelim mi?’ Tabii süt verilmesine devam edilmiş. Zaten Küba bir çocuk yaşlılar cenneti. Ve ben üzgünüm, çünkü ülkem zenginleştiğinde ben kendimin zenginleşemeyeceğini biliyorum.. ama Küba öyle değil. Kübalılar biliyorlar ki, ülkeleri zenginleştiğinde onların hayatı da zenginleşecek. Ve bu, bütün yaşamın bir dinamiği olarak ortaya çıkıyor, sonuçta Küba Küba oluyor...’’ Bir de baktık saatler geçmiş, konuşmalara bir son vermek gerek, ama hem konuşmacıların hem salondakilerin ortak soruları var. Sorular şöyle: ‘‘Latin Amerika’da olup bitenler dünyayı nasıl etkileyecek?’’, ‘‘Gerçekten bir Latin Amerika Birliği kurulabilecek mi?’’, ‘‘Biz kendi ışıklı geleceğimizi çizmek için Küba ve Latin Amerika halklarının mücadelesinden neler öğrenebiliriz?’’, ‘‘Küba nasıl başardı?’’ O kadar kolay değil. Şimdi dünyada yüz binlerce insan bu soruları soruyor. ‘‘Yeniden sosyalizm mümkün mü ve bu nasıl bir şey olacak?’’ Belki görürüz. Ama her ihtimale karşı ilk fırsatta bir Küba yapmak gerek. Yeniden iman tazelemek için. isilozgenturk@superonline. com YORGOS LİLLİKAS K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear