Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 8 Aralık 2008/232 ST R A T E J İ c Fırat Nehri’nde bir baraj gölü... 9 NE YAPMALI? 615 kilometrelik bir su sınırına sahip olan ülkemizin brüt su potansiyelinin yüzde 36’sı, yıllık ortalama 66.4 milyar metreküp su, sınır aşan ve sınır oluşturan su havzalarımızdan kaynaklanmaktadır. Bu altı su havzasının dördünde Türkiye nehrin akış yukarısında kalan kaynak ülke durumundadır Bu durum göz önüne alınırsa, ülkemizin ulusal ve uluslararası su politikalarına vermesi gereken önem daha açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bir yandan 2003 Mart ayından buyana işgal altında olan Irak’ın siyasal ve ekonomik yeniden yapılandırma sürecinin muhtemel etkileri; öte yandan uluslararası su hukuku çalışmaları, Avrupa Birliği’ne katılım şartları ve su üzerine küresel politikalar ulusal politikalarımızı zorlamaktadır. Orta vadede dünyanın su kısıtı olan bölgelerinde suyun sosyal ve ekonomik gelişmedeki sınırlayıcı etkisinin artması halen yaşanan problemleri bir üst boyuta taşıyacaktır. Bu durum bu alanda yapılacak stratejik öngörü çalışmalarının önemini arttıracak ve suyun kullanımı konusundaki ulusal ve uluslararası hidropolitikaları bugünkünden daha ön plana çıkartacaktır. Bu olası gelişmeler ülkemizin de bu konuda daha kapsamlı stratejik öngörü çalışmalarına ve daha dinamik hidropolitik uygulamalara olan ihtiyacını arttırmaktadır. Türkiye ulusal çıkarlarını göz ardı etmeden, suyu bir işbirliği aracı olarak kullanmaya hazır ve niyetli olduğunu daha dinamik hidropolitik uygulamalarla açıklamalıdır. Bununla eşzamanlı olarak her bölgedeki olası su sorunlarını dikkate alarak orta ve uzun vadedeki planlamalarını şimdiden yapmalı ve bu alanlarda gerekli uygulamalara bir an önce başlamalıdır. Sınıraşan sular konusu, 2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan Beşinci Dünya Su Forumu’nun Bakanlar Konferansında daha önce olduğu gibi yine ele alınacaktır. “Su İçin Farklılıkların Birleştirilmesi” ana temasını taşıyan bu forumda Türkiye’nin suyu bir işbirliği aracı olarak kullanmaya yönelik akılcı politikası anlatılmalı ve Dicle ve Fırat sularının Çok bilinmeyenli Ortadoğu Su Denkleminin çözümüne alet edilmemesi konusunda dikkatli olunmalıdır. Kaynaklar 1 Avcı, İ.; Yanık, B., “Sınıraşan ve sınır oluşturan su kaynaklarımız: potansiyel, su talepleri ve sorunları”. Makina Mühendisleri Odası ve 15 Diğer Meslek Odası, İstanbul Şubeleri, Su Kongresi ve Sergisi '97, İstanbul, 1997, s.715. 2 Bilen Özden 2000 “ Ortadoğu Su Sorunları ve Türkiye” Genişletilmiş ve Gözden Geçirilmiş 2. Baskı TESAV Yayını 2000 Yayın No: 10 Ankara 3 Krıshna, Raj. (1995) "International Watercourses: World Bank Experience and Policy", Water In The Middle East Legal Political and Commercial Implications, London: Tauris Academic Studies. 4 Postel, S. 1996. Dividing the Waters: Food Security, Ecosystem Health, and the New Politics of Scarcity (Washington, D.C.: Worldwatch Institute). 5 Pamukçu Konuralp “Su Politikası” Bağlam Yayınları 2000.İstanbul. toplam su kaynakları potansiyelinin yüzde 36sını oluşturduğu düşünülürse; konjonktürdeki değişimi, teknolojideki gelişimi ve bölgesel dengeleri dikkate alan “Dinamik Hidropolitik” değerlendirme ve uygulamalara olan zorunluluğumuz daha da açık olarak ortaya çıkmaktadır. ORTADOĞU’YA GİDEN SULARIMIZ Dicle ve Fırat nehirleri ülkemizin su potansiyelinin yaklaşık dörtte birini oluşturmasına rağmen sınıraşan akarsu sistemi niteliği taşıması nedeniyle geliştirmekte en çok zorlandığımız nehirlerdir. Sınıraşan su karakterindeki bu nehirlerden Fırat’ın ortalama suyunun beşte dördünden, Dicle’nin ise beşte ikisinden fazlası Türkiye’den kaynaklanmaktadır. Bölgede GAP dahil yukarı havzadaki tüm tesislerin gerçekleştirilmesinden sonra Türkiye’den kaynaklanan suların normal koşullarda Fırat’ta yüzde 40’ı Dicle’de yüzde 65’i komşu ülkelere akmaya devam edecektir. Dicle ve Fırat nehirleri sularının kullanımının engellemeye yönelik ilk etkinlikler GAP’ın uygulamaya geçirilme süreci ile başlamıştır. 1982 yılında Türkiye’nin çağrısı ve inisiyatifiyle gerçekleştirilen TürkiyeSuriyeIrak arasındaki Ortak Teknik Komite toplantılarından ve “Üç Aşamalı Plan”dan istenilen sonuç alınamamıştır. Bu planda her üç ülkenin su ve toprak envanterinin yapılması ve akabinde bu veriler üzerinden üç ülkenin su ihtiyacının ve bu ihtiyacın karşılanma yollarının geliştirilmesi yer almıştır. Bu plan ile de bağlantılı olarak Türkiye “Dicle ve Fırat nehirlerinin tek bir havza olduğunu ve bütüncül bir yaklaşımla ele alındığında iki nehrin toplam su potansiyelinin üç kıyıdaş ülkenin ihtiyaçları için yeterli geleceği ve suyun faydalarının paylaşılmasına zemin sağlayacak hakça, makul ve optimum bir şekilde kullanımının esas olması gerektiğini” savuna gelmiştir. Türkiye DicleFırat havzasına ilişkin sınıraşan su politikalarını ulusal hükümranlık haklarını da dikkate alarak bölgesel işbirliği açısından değerlendirmiş ancak bölge ülkelerinden yeterli destek ve iyi niyeti görememiştir. Bugün gelinen noktada Dicle ve Fırat havzasında suyun kullanımı gerek AB’nin gerekse BM’nin ilgi alanında çokça yer almaya başlamıştır. Nitekim Türkiye’ye yönelik 2003 Katılım Ortaklığı Belgesi, 6 Ekim 2004 İlerleme Raporu, 9 Kasım 2005 İlerleme Raporu gibi bir dizi Avrupa Birliği belgesi kapsamında sınıraşan su işbirliğine, özellikle Su Çerçeve Direktifi ve Birliğin taraf olduğu diğer uluslararası sözleşmeler kapsamında, özgün atıflar vardır. Öte yandan Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’nun 2004 yılında yayınladıkları Türkiye’nin Birliğe Adaylığına İlişkin Öncelikli Konuları Ve Türkiye’nin Muhtemel Üyeliğinin Birlik Üzerindeki Etkileri’ni içeren raporlarında, FıratDicle havzasına atıflar yapılmıştır. Bu raporda gerek bu havzada “İsrail ve komşularını dikkate alan uluslararası yönetim ve işbirliği” gerek “Türkiye’nin, Suriye Türkiye, sınır aşan sular konusunun yanı sıra sınır oluşturan sular konusunda da strateji geliştirilmelidir. Bu konuda nehirleri ‘işbirliği alanı’ olarak gören Türkiye, AB ve BM’nin söz konusu girişimlerini de dikkate almak zorunda. dahil güney komşularıyla, Irak ve İran’ın güneyinde yer alan Mezopotamya Bataklıklarının su ihtiyaçlarını özellikle dikkate alan adil su dağıtımını sağlayabilecek çalışma gruplarını kurma” çerçevesinde özel atıflar bulunmaktadır. Bu gelişmeler ışığında, Birliğin dikkatinin özellikle Türkiye’nin başlıca sınıraşan su kaynaklarından olan ve Ortadoğu komşularıyla paylaştığı DicleFırat havzasına çevrilmiş olması dikkat çekicidir. AB’nin yanı sıra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 9 Kasım 2006 da yayımlanan “İnsani Gelişme Raporu”nda küresel bir sorun olan su kirliliği ve suyun adaletsiz bir şekilde dağılımının yanı sıra Türkiye’nin Dicle ve Fırat sularını adaletsiz kullandığına ilişkin tespitler bulunmaktadır. Raporda “GAP‘ın havzada kazananlar ve kaybedenler yaratarak Suriye’ye olan akışı üçte bir oranında düşürebileceğinden” söz edilmektedir. Tablo 1: Türkiye’de Sınır Oluşturan ve Sınıraşan Sular [1] Sıra No Nehir Adı İlgili Ülkeler (Nehrin Akış Yukarısından Akış Aşağısına Doğru) SINIR OLUŞTURAN SULAR 1 Meriç Nehri BulgaristanTürkiyeYunanistan 2 Aras Nehri TürkiyeAzerbaycanİran Ermenistan 3 Arpaçay TürkiyeErmenistan sınır suyu 4 Hezil Ç. (Diclenin kolu) TürkiyeIrak sınır suyu 5 Mutlu Deresi (Rezve) TürkiyeBulgaristan sınır suyu 6. Asi Nehri Türkiye Suriye SINIRAŞAN SULAR 1 Fırat Nehri TürkiyeSuriyeIrak 2 Habur Ç. (ResulAyn.Pınar) TürkiyeSuriye 3 Nusaybin ÇağÇağ Pınar TürkiyeSuriye 4 Sacir Suyu (Fırat’ın kolu) TürkiyeSuriye 5 Culap D (Fırat’ın kolu) TürkiyeSuriye 6 B.Cırcıp suyu (Fırat’ın kolu) TürkiyeSuriye 7 Karacurum Çayı TürkiyeSuriye 8 Balık Suyu TürkiyeSuriye 9 Zerkan Suyu TürkiyeSuriye 10 Senpas Suyu TürkiyeSuriye 11 Dicle Nehri TürkiyeSuriye (Sınır)Irak 12 Zap Suyu (Dicle’nin kolu) TürkiyeIrak 13 Şemdinen Çayı (Zap’ın kolu) TürkiyeIrak 14 Drahini D. (Hezil’in kolu) TürkiyeIrak 15 Nerduç Çayı TürkiyeSuriye 16 Çoruh Nehri TürkiyeGürcistan 17 Asi Nehri LübnanSuriyeTürkiye Afrin Çayı (Asi Nehri’nin kolu) TürkiyeSuriyeTürkiye 18 19 Sabun Suyu (Afri’nin kolu) TürkiyeSuriyeTürkiye 20 Kura (Kür) Çayı TürkiyeGürcistanAzerbeycan 21 Sarısu (Gürbulak sınır kapı) Türkiyeİran 22 Kocadere (Veleka) TürkiyeBulgaristan