22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 8 Aralık 2008/232 atikan’a göre bugün dünya ulusları dinsel değerlerden uzaklaşmışlardır. Bu nedenle ahlaksal değerlerini yitirmişlerdir. Bu yalnız Hıristiyanlık için değil, tüm insanlık için geçerlidir. Batı insanı iç huzuru ve dinginliğini bulmak için Uzak Doğu’nun daha mistik olduğuna inandığı henüz yozlaşmamış değerlerine sığınmaktadır. Tanrı tanımazlar olsun ya da kendi inanç dünyalarının dışında başka dinlerde kendilerini bulmaya çalışanları özlerine dönmeye yardımcı olmak gerek. Bu Müslümanlık için de aynıdır. Dinler buluşması adı altında geliştirilen tasarımın iki ereğe dönük olduğu açıktır: Biri daha çok taraftar kazanmaya dönük olanı; öteki de laik dünyaya karşı açılmış olan savaşı etkinleştirmektir. Vatikan’ın ya da İslam dünyasının parasal ve askeri bir güç olarak dünyayı sultası altına almaya çalışan ABD’nin yanında yer alması ya da ABD’yi yanında görmek istemesinin bir nedeni de budur. Bir başkası da, tüm insanlığın, başta kendi halkının tinsel anlayışına devinim kazandırmak ve dinsel duygusuna seslenmek olanaklarını aramak vardır. Ayrıca bu nedenler içinde artık ABD’nin Vatikan’dan siyasal devinimlerine ortak aramak gibi bir beklentisi söz konusudur. Çünkü dünyadaki, özellikle Avrupa’daki sağ eğilimli hükümetlere Vatikan aracılığıyla daha çabuk ve daha kolay ulaşabileceğini bilmektedir. Dünyada gün be gün stratejiler, siyasalar değişiyor. Tek kutuplu dünyada ABD’nin dünyayı kendi sarmalına almak istemesinin değişik yolları olabilir,ama ABD süper bir güç olmasına karşın girdiği her savaşı yitirmiştir. Bakın, Vietnam’a, Kore’ye ve Irak’a. ABD tüm araçları seferber etmiş olmasına karşın Irak’ta savaş kazanamamıştır. Ve insanlık tarihinde bir başka utanç sayfası daha açılmıştır. V Prof. Dr. Necdet ADABAĞ nadabag@gmail.com Bush’a ‘kutsal’ onay Yeni yılda görevi Obama’ya bırakacak olan Bush, Vatikan’dan uygulamalarına ‘kutsal onay’ almıştı. ABDVatikan ilişkilerinde Obama’nın Kennedy’yi mi izleyeceği, yoksa 1929 ekonomik buhran sonrasındaki deneyimlerden mi yararlanacağı yeni yılda netleşecek. nedeni bir boyun borcundan kaynaklanmıştır. Texas mahkemesi, Ratzinger’i, Amerika’daki sübyancı rahipler konusunu örtbas etmekle suçlamış ve yargılanması gerektiği konusunda karar vermiştir. Bu arada papa seçilen Ratzinger’in avukatları, devlet başkanlarının dokunulmazlığı olduğunu belirterek papanın yargılanamayacağını iddia etmişler ve Bush hükümeti de adalet bakanı aracılığıyla böyle bir girişimde bulunulmasının ABD’nin dış siyasasına zarar vereceğini öne sürerek mahkemeye iddianın geri çekilmesi talimatını vermiştir. Papa’nın, Nisan 2008’de yapılan İtalyan seçimlerinden hemen sonra Amerika ziyareti öncesi Vatikan’ın ABD büyükelçisi arşivek Pietro Sambi bir hususun altını çizmek gereğini duymuştur. O da şudur : “Papa, Amerika’daki seçim kampanyasına hiç bulaşmayacaktır”. Oysa İtalyan basını bu görüşte değildi. İtalya’da seçimlerde sesini duyuran Papa’nın şimdi de Amerika’da etkin bir işlev üstlenerek dinle siyasanın örtüştüğü bir ortamda varlığını gösterecektir sözü(2) büyükelçinin iddiasının ne kadar geçerli olduğunun işaretidir. Oysa Vatikan’ın, Papa’ın misyonuyla ilgili olarak ortaya attığı sav Amerika’nın “Papa’yı bir umut elçisi olarak keşfetmiş” olduğunun altını çizmek yönündedir.(3) Papa’nın Amerika ziyareti, kendi sözlerinden de açık seçik olarak görüldüğü gibi Amerikan’ın “yeniden Hıristiyanlaşmak” yönündeki çabasına omuz vermek içindir. Bu yönde ortaya attığı temel ilkeleri dört grupta toplamıştır Kilise : a) Katolik kimliği, b) aidiyet ruhu, c) her yaptığı, her bulunduğu yerde üstün olma duygusu, d) daha iyi bir gelecek oluşturmak yönünde devinen herkesle işbirliğine hazır olmak gereği. Sonuçta Papa’nın ABD’yi ziyaretinin temel ereği, dinin, kişiden kişiye değişen bir vicdansal sorumluluk olmaktan öte tüm ülkeyi kapsayan; o ülkeye ruh veren ve yurttaşının hak ve zorunluluklarının güvencesi olduğunun altını çizmeye yöneliktir. Bush’un Vatikan ziyareti... ABDVatikan ilişkilerinin bugünü… POZİTİF LAİKLİK Amerika’daki laiklik anlayışının tüm Batı ülkelerine örnek olması gerektiğini vurgulayan Papa “din aşkına laiklik anlayışını benimseyen bir ülke” olarak tanımlar ABD’yi. Ancak böylece dünyadaki “laikleştirme” sorununun üstesinden gelineceği anımsatılmış olur, ona göre. Bunun da adı “pozitif laiklik”tir. Bu sözler bize bu duruşun yalnızca bizde değil, tüm dünyada artık yaygınlık kazanan bir eğilimin sonucu olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye’de klasik anlamda laikliği tartışmaya açmak, Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirmeye kalkmak AKP iktidarının kendi kafasından çıkan bir düşünce olmadığı; “Mustafa” belgesellerinin çekiminin de salt yönetmenin, Atatürk’ü “böyle görmek istemesinden” kaynaklanmadığı, Papa’nın bu sözleriyle de kanıtlanmış oluyor. Türkiye İslam değilmiş gibi “Ilımlı İslam” fikrini ortaya atanın da ABDVatikan işbirliğinin sonucu olduğu kuşku götürmez bir biçimde gözükmektedir, sanırım. Bu “Ilımlı İslam” sözünün arkasında Türkiye’nin, bu iktidarla köktendinci, şeriatçı bir İslam ülkesine dönüşebileceği kaygısını taşıdıkları ve İran gibi Türkiye’yi de yitirecekleri kuşkusu görmezden gelinemez. Ilımlı İslam tanımı bir yerde onlar için bir emniyet supabıdır. Oysa ABD’nin ve arkasından Vatikan’ın yapacağı en doğru iş, Türkiye’nin Atatürkçü çizgide, klasik laik anlayışı doğrultusunda yalnız İslam ülkelerine değil, tüm dünyaya gerçek anlamda laik bir ülke örneği olarak sunulması olacaktı. Çünkü Türkiye gerek İslam’ı gerekse laikliği dengeli bir biçimde bünyesinde barındıran ender ülkelerden biridir. Hiç kimse Türkiye’nin İslam olduğu için laik olmadığını ya da tersine laik olduğu için İslam olmadığını söyleyemez. Böyle bir yaklaşım Türk toplumunun seksen beş yıldır bu konuda gösterdiği duyarlılığa haksızlık olur. KİSSİNGER’iN ROLÜ XVI. Benedetto, Henry Kissenger’den Vatikan’ın dışişlerini yürüten bir danışma grubuna girmesini istemiş, o da bunu kabul etmiş.(4) O Kissenger ki İtalya’nın siyasal yaşamında çok etkin rol oynamış ve İtalya’da iktidar olacak partilerin kimler olacağına karar vermiştir. Aldo Moro’nun komünist partisini hükümete ortak etmek gibi bir tasarımı (tarihsel uzlaşı)Kissenger tarafından engellenmiş ve daha sonra Aldo Moro, Amerikalıların kendisini tehdit ettiklerini söylemiştir.(5) Bilindiği gibi Aldo Moro daha sonra Kızıl Tugaylar tarafından katledilmişti. Bu yazıyı kaleme alırken ABD’de seçim kampanyası sürüyordu; şimdi o da sonlandı ve Obama kazandı. Sonuçta iki seçenek gözüküyor ufukta. Biri, acaba Obama yeni bir John Kennedy mi olacak, yoksa bugünkü ekonomik kriz, 1930 ekonomik krizinde olduğu gibi Vatikan’ın, ABD yanında işlevini artıracak mı? Dipnotlar: 1Bknz.Realpolitik Vaticana,27.08.2008 2Bknz.La Stampa,28.08.2008 3Bknz.l’Osservatore Romano,28.08.2008 4Bknz. La Stampa,29.08.2008 5Aynı yer Not: Prof. Dr. Necdet ADABAĞ’ın VatikanABD ilişkileriyle ilgili ve bu konuyla bağlantılı iki yazısı 10 Kasım 2008, 24 Kasım 2008 tarihlerinde dergimizde yayımlanmıştır. ARABASINDA KARŞILAMA ABDVatikan arasında artık su sızmadığını bu yıl içinde karşılıklı yapılan resmi ziyaretler de göstermiştir. Örneğin, Papa, Bush’un Vatikan’ı ziyareti sırasında (13 Haziran 2008), Bush’un arabasına kadar koşarak gidip konuğunu karşılamak gereğini duymuştur. Oysa “hiçbir köle iki patrona birden hizmet edemez. Ya birini sever ötekinden nefret eder ya da birine sevgiyle bağlanır, ötekini küçümser. Hem tanrıya hem de para babasına hizmet edemezsiniz”. Böyle diyor Lucas’ın İncil’i… (1) Papa bu içtenlikli davranışını ABD’ye gittiğinde de göstermişti ve Başkan Bush’a konuşmasında övgüler yağdırmıştı. ABD’nin dünya barışına yaptığı katkıları bundan sonra da esirgemeyeceğini ve uluslararası diplomaside görülen çözümsüzlükleri ortadan kaldıracağına inandığını söylemişti. Oysa XVI Benedetto’nun halefi II. Paolo, babaoğul Bush’ların şiddete dayalı siyasalarını eleştirmekten geri kalmamış ve savaşın, sorunları daha da çözümsüzleştireceğini söylemiştir. Ratzinger’in, Bush’un saldırgan siyasası karşısında sessizliği yeğlemesinin temel
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear