Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dr. Eren EROL TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası İngiliz seçimleri süreci belirledi… C S TRATEJİ 19 Irak’taki askerlerimizin çekilmesi veya sayılarının azaltılması, Irak konusunda geri adım atmak veya yenilgiye uğramak değildir, planlı ve başarılı stratejinin uygulanmasıdır" şeklindeki açıklamalarıydı. Hâlbuki ABDİngiliz askerlerinin azaltılması ve/veya çekilmesi kararı, gerek ABD gerekse İngiliz askerlerinin Irak’taki kayıplarının gün gittikçe artması sonucu hem ABD hem de İngiliz yönetimlerine kamuoylarından gelen şiddetli baskı neticesinde alınan bir karardır. Bu kararda Amerikan ve İngiliz kamuoylarından gelen baskının yanı sıra, Irak’taki işgalin yol açtığı vahim durumun iyileşmesi konusunda bugüne dek başarısız olan ABD ve İngiltere idarelerine yönelik artan siyasi baskının da büyük rolü oldu. A BD ve İngiliz işgali altındaki Irak, son günlerde uzun yıllardır alışıldığı üzere bir kez daha yoğun biçimde uluslararası medyanın ilgi odağı oldu. Ancak ilgi odağının nedeni yine işgalin yol açtığı trajik durum veya Irak halkının hali ya da ülkede yaşanan kanlı olaylar değildi. Irak’ta düştüğü çıkmazdan bir türlü kurtulamayan ABD ve İngiltere’nin ülkeden çekilmesi konusu gündeme taşınmış ve yoğun biçimde tartışılmıştı. Genel olarak dünya basını özel olarak da İngiliz basını, Irak’ın güneyinde bulunan İngiliz askerlerinin Basra kentindeki komuta karargâhından çekilerek şehirden tamamen çekilme hazırlığına girmesi üzerine odaklandı. İngiltere kamuoyunun Irak’taki savaşa katılma kararı alması nedeniyle İngiltere eski Başbakanı olan Tony Blair’i yoğun biçimde eleştirdiği ve İngiliz askerlerinin Irak’ta bulunmasına uzun zamandır karşı oldukları biliniyor. Dolayısıyla İngiltere basınında, İngiliz askerlerinin Basra’dan çekilmesi, bir stratejik plan olarak değil tamamen Irak’taki güvenlik ortamının giderek kötüleşmesi karşısında aciz kalınması olarak değerlendirdi. Aynı zamanda, bazı İngiliz komutanları da, Irak’ta düştükleri kötü durumun ABD komutanlarının Irak’ta uyguladığı yanlış stratejilerin doğal bir sonucu olduğunu ileri sürdüler. ABD ve İngiltere’nin Irak’taki Askeri varlığı İngiltere’de gerçekleşen son seçimlerde İşçi Partisi Başkanı Gordon Brown, Irak’tan uzak durma tavrının da etkisiyle halkın büyük desteğini aldı. Böylece, Tony Blair döneminde ABD’nin Irak konusundaki en büyük müttefiki ve destekleyicisi olan İngiltere bölgeden çekileceğinin sinyallerini önceden vermiş oldu. açıklanmasından kısa süre önce asker sayısının azaltılması ifadesi kullanılmıştı. Irak’taki ABD ve İngiltere’nin genel siyasi tutumları birbirinden farklılık İŞGALCİLERİN GÜVENİLİRLİĞİ ABD VE İNGİLTERE’NİN IRAK STRATEJİLERİ?! İngiltere’de gerçekleşen son seçimler öncesindeki süreçte İngiliz İşçi Partisi Başkanı Gordon Brown, Irak faciasından uzak durma tavrının da etkisiyle İngiliz halkının desteğini alarak seçimin galibi oldu. Böylece, Tony Blair döneminde ABD’nin Irak konusundaki en büyük müttefiki ve destekleyicisi olan İngiltere’nin, Gordon Brown döneminde ABD’yi Irak’ta yalnız bırakacağı anlaşıldı. Bu durum da, özellikle Irak nedeniyle Amerikan Kongresi’nde şiddetli eleştirilere maruz kalan George W. Bush’u zora sokarak, İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’in seçim öncesindeki durumuna düşürdü. Düştüğü zor durumdan kurtulmaya çalışan Bush, Irak’ı sürpriz bir şekilde ziyaret etti. Irak’ı ziyaret eden Bush, Sünni bölgesi olarak bilenen ve son dönemde ABD’nin büyük çaptaki operasyonuna tanıklık eden ElRamadi şehrindeki Amerikan askeri üssünde, askeri ve sivil (ElRamadili ağırlıklı) Irak yöneticileriyle bir araya geldi. Bu girişimiyle Bush, önümüzdeki dönemde Irak’taki asker sayısının azaltılması için bugünden olumlu bir gerekçe yaratmaya çalıştı. Basra merkezli olarak Irak’ın güneyinde bulunan İngiliz askerlerinin çekilme planının açıklanması ile ABD Başkanı Bush’un Irak’ın batı kesiminde yer alan ElAnbar kentindeki üssü ziyaret etmesinin aynı zaman periyodunda gerçekleşmesi bir tesadüf değildi. Söz konusu ziyaret sırasında Bush, Irak’taki Amerikan askerlerinin sayısında bir azaltmaya gidileceğini ifade etti. Irak’taki asker sayısının azaltılması ifadeleri bir süre önce de İngiliz komutanlarınca dile getiriliyordu. Bir başka ifadeyle, Irak’taki İngiliz askerlerinin çekilme planın Brown ABD’yi ziyaretinde Washington ile ilişkilerin Blair dönemini aratmayacağını söyledi Bush gösterse de bazı noktalardaki tutumlarının son derece benzer olduğunu ve hatta bazı konularda müşterek davrandıklarını söylemek mümkün. Bunların en önemlisi, George W. Bush ve Gordon Brown’ın " Ülkeyi diktatör yönetimden kurtararak bölge için bir örnek demokrasi ülkesi haline getireceği vaadi ile Irak’ı işgal eden ABD ve İngiltere, Irak’ın Iraklıların çıkarlarına değil kendi çıkarlarına uyumlu olacak şekilde yeniden düzenlemesi için büyük çaba sarf ettiler. Bu planlarının gerçekleşmesi için ABD, uzun süre Irak dışında yaşayan Iraklı grupları iş başına getirdi. Ancak Irak’ın gerçeklerinden uzak kalan bu gruplar, ülke dinamiklerini kavrayamadılar. ABD ve İngiltere’nin bu girişimi, Irak’ta etnikmezhep, aşiret, şeriat ve kabile çatışmalarına yol açarak ülkeyi kargaşaya sürükledi. Ayrıca, Irak’ta ortaya çıkan sorunların giderilmesi amacıyla yapılan her hangi bir girişim de, ABD tarafından ülke iktidarı başına getirilen grupların çıkarlarıyla ters düştüğü için engellendi. Yanlışlar tepkileri arttırdı, ABD ve İngiliz işgaline ve bu işgalin iş başına getirdiği gruplara karşı Irak halkının şiddetli eylemelere başvurması Irak’taki kötü gidişata başka boyutlar ekledi. Bu gelişmeler, hem ABD’yi hem de İngiltere’yi, Irak konusunda yeni alternatif stratejiler uygulamaya zorladı. Ya bölge için istikrar getiren, Irak halkının geleceğini ve menfaatine uyumlu bir Irak siyaseti uygulayacak ya da Iraklıların geleceğini ve çıkarlarını hiçe sayan ve kendi çıkarlarını ön planda tutan eski Irak politikalarına devam edecektir. Ki bu da, ABD ve İngiltere’nin sadece Irak’tan çekilmesine yol açmayacak, Irak’ta siyasi yenilgiye uğramalarına da neden olacaktır. O nedenle gerek ABD Başkanı George W. Bush’un gerekse İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın "Irak’taki askerlerimizin azaltılması ve/veya çekilmesi, Irak’ta yeni stratejilerin uygulanması sonucudur" sözleri hiç kimseye inandırıcı gelmemektedir.