23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

sürecinde C S TRATEJİ 13 halefi kim? "fetret döneminden" çıkaran, Rusya’yı toparlayan ve gücünü onaran bir lider olarak bakıyor. Rus yönetici elitinin bir kısmı da Rusya’nın gücünü kaybetmemesi için Putin’in iktidarda kalmasının önemli olduğunu medyaya aksettiriyor. Putin’in kendisinin iktidarda kalmak isteyip istememesi bir yana, siyasi elitten Putin’e bu yönde belirli bir "baskının" da bulunduğu tahmin edilebilir. Diğer taraftan Rusya’nın Sovyet sonrası siyasi sisteminin sağlamlaşması ve dış itibarının zedelenmemesi açısından iktidar devrinin kurumsallaşması da önem taşıyor. Bu açıdan Putin’in iktidarda kalması için bir çözüm üretilse bile, bu çözümün mümkün olduğunca fazla eleştiri çekmemesi ve meşru görünmesi gerekiyor. Batı medyasında Rusya’nın seçim dönemine girdiği sırada yeni başbakanın atanması, "Bizans oyunu" ve "kuklacılık" gibi sözlerle değerlendirildi. Rusya’nın otoriter bir devlet olduğunun kanıtı olarak sunulan bu gelişme Rusya’da bambaşka bir şekilde değerlendiriliyor. Rus halkının genelinde Putin’in yönetme şekli ve oluşturduğu sistemin tepkiyle karşılanmaması bir yana, olumlu karşılanıyor. Açıkçası Rus halkı Putin dönemindeki güçlü iktidarı Yeltsin dönemindeki güçsüz devlete tercih ediyor. Batı dilinde bu tercih otoriterliğin demokrasiye tercihi anlamına gelse bile, Rus insanı Putin döneminde ortaya çıkan istikrardan yanadır. Son zamanlarda "egemen demokrasi" gibi tanımlardan uzak durmaya çalışan Putin, aslında Rusya’nın yaşadığı siyasi ve toplumsal gelişme sürecinin Batı’dakinden farklı olmadığı kanısındadır. Bu görüşe göre Rusya’nın yaşadığı süreç demokrasinin doğal gelişme sürecinden başka bir şey değildir. Bu bakış açısına göre başkanlık sistemiyle yönetilen ve Sovyet sonrası siyasi sistemin tam anlamıyla kalıplaşmadığı Rusya’da seçim döneminde ve sonrasında görev yapması planlanan bir başbakanın seçimlerden önce atanması normal bir gelişmedir. Nitekim Putin, bakanların ve başbakanın seçim öncesi Putin’in gezilerinde yanından ayırmadığı eski savunma bakanı ve başbakan birinci yardımcısı Sergey İvanov’un Rusya’nın Putin’den sonraki devlet başkanı olacağı yönündeki yorumlar ağır basmaya başlamıştı. "Milli proje" denilen kalkınma projelerinden sorumlu olan Dmitriy Medvedev de, İvanov ile birlikte başbakan birinci yardımcılığı görevine getirildiği sırada potansiyel halefler arasında gösteriliyordu. Ancak ne başbakan birinci yardımcıları ne de öne çıkan etkili kişilerden hiçbirisi Putin tarafından seçim dönemi başbakanlık görevine layık görülmedi. Böylece halkın pek fazla tanımadığı Mali İstihbarat’ın şefi Viktor Zubkov başbakan olarak atandı belirsizlikten etkilenmeyip verimli çalışmaları amacıyla hükümet değişikliğine gidildiğini açıkladı. SONUÇ Yeni atamayla Putin, seçim süreci üzerinde tam anlamıyla hakim olduğunu gösterdi. Bu hamleyle son zamanlarda kurgulanan senaryoların çoğu yıkılmış oldu. Tahminlerinde yanıldıklarını belirtmek durumunda kalan Rus yorumcular, "öğrendiğimiz bir şey varsa, o da hiçbir şey bilmediğimizdir" tarzında değerlendirmeler yaptılar. 2008 iktidar devri meselesi gazetecilik açısından ilginç bir konu olsa da aslına bakılırsa Rusya’nın iç ve dış politikası açısından taşıdığı anlam o kadar fazla değildir. Sürecin ana sonucu şimdiden bellidir. Bir kere mevcut yönetimin kararı dışında bir kişinin seçilmesi imkansız gibi görünüyor. Bunun yanı sıra bundan sonraki iktidarın izleyeceği iç ve dış politika ana hatlarıyla da bellidir. Bu politika Putin döneminde ortaya konmuştur. Bu açıdan iktidar devamlılığı sağlanacak ve Putin döneminde üretilmeye başlanan stratejiler uygulanmaya çalışılacaktır. Üstüne üstlük Batı’daki yorumcuların üzüntüyle belirttikleri gibi, Batı’nın bu süreci etkilemesi bu aşamada mümkün görünmüyor. Sergey İvanov kimdir? Putin’in muhtemel haleflerinden birisi olarak bilinen Sergey İvanov, Putin de olduğu gibi St. Petersburg (Leningrad) şehrinde doğdu. 1953 doğumlu İvanov, Putin’in de okuduğu Leningrad Devlet Üniversitesi’ni bitirdikten sonra KGB yüksek kurslarını ve bugün Rusya Federasyonu Dış İstihbarat Servisi Akademisi adını taşıyan KGB Birinci Genel Dairesi’nin 101. okulunda eğitimini sürdürdü. 1981 yılında KGB’de "operatif yetkili" görevine başlayan İvanov, KGB’nin reforme edilmesinden sonra Rusya Federasyonu (RF) Dış İstihbarat Servisi’nde ve RF Federal Güvenlik Servisi’nde (FSB) görevini sürdürdü. Resmi özgeçmişine göre İvanov, bazı İskandinav ve Afrika ülkelerinde görev yaptı. 1998 yılında İvanov FSB başkan yardımcılığına getirildi. Dönemin FSB Başkanı ise Vladimir Putin’di. 19 Kasım 1999’da İvanov, RF Güvenlik Konseyi’nin başkanlığına getiriliyor. Bu arada Putin de Ağustos 1999’da RF Başbakanı olarak atanmadan önce kısa süreliğine RF Güvenlik Konseyi başkanlığını yapmıştı. 28 Mart 2001 tarihinde RF Savunma Bakanı olarak atanan İvanov, Rus medyasında "ilk sivil savunma bakanı" olarak gösterildi. 14 Kasım 2005 tarihinde RF başbakan yardımcısı olarak atanan İvanov, "şahin" açıklamalarıyla hem iç hem dış medyanın dikkatlerini üzerine çekmeye devam etti. 16 Şubat 2007 tarihinde İvanov, Savunma Bakanlığı’ndan alınıp RF Başbakanı’nın Birinci Yardımcısı görevine getirildi. İvanov ile birlikte dönemin RF devlet başkanlık ofisinin başkanı Dmitriy Medvedev’in de aynı göreve getirilmesi, devlet başkanlığı için gayriresmi aday yarışının başlatılması şeklinde algılandı. Medyanın dikkatlerini üzerine çeken İvanov, yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Medvedev’den daha fazla oranda halk beğenisini topladı. Sergei İvanov
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear