Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net Bush ve Merkel’in görüşmesinde çerçeve anlaşma imzalandı… C S TRATEJİ derinleştirilmesi AB için olduğu kadar ABD için de büyük önem taşıyor. Irak ve Afganistan’da devam eden savaşlar nedeniyle askeri harcamaların yükü altındaki ABD ekonomisine yeni bir kaynak yaratmak amacıyla Bush, transatlantik işbirliğinin ekonomik ayağının güçlendirilmesinden yana. Hele Kongre’nin hazırladığı Irak ve Afganistan’daki askeri harcamalar için ayrılan 100 milyar doları, Amerikan askerlerinin bu yıl içinde Irak’tan çekilmeye başlaması şartına bağlayan yasayı Bush henüz reddetmişken. Avrupa için, ama her şeyden önce Almanya için ABD ile transatlantik işbirliğinin güçlendirilmesi oldukça önemli. Çerçeve anlaşma, farklılıkların giderilmesi ve kuralların uyumlaştırılmasıyla masraflardan sağlanacak tasarrufun yenilikçi ürünlere aktarılması fırsatını da beraberinde getirebilecek. İmzalanan bu çerçeve anlaşmanın, Avrupa ekonomisinin yanı sıra kendi döneminde yükselişe geçen Alman ekonomisine de kazanç getireceğine inanıyor Merkel. İşte bu yüzden anlaşmanın, "Avrupa ve Almanya için gerçek bir ilerleme" olduğunu söylüyor. Nitekim Almanya, ABD’ye ihracat yapan AB üyeleri listesinde, AB27’nin ABD’ye toplam ihracatında yüzde 28 (76 milyar Avro) ile birinci sırada yer alıyor. Yine ABD ile ticaretten doğan 90 milyar Avroluk ticaret fazlasının 40 milyar Avrosu Almanya’ya ait. Aslına bakılırsa ABDAB arasında imzalanan bu çerçeve anlaşmanın bağlayıcılığı yok. Ancak günde 1,7 milyar doları bulan ticaret hacmi düşünüldüğünde bu anlaşmanın derinleştireceği Atlantik ötesi ekonomik işbirliğinin taraflar için ne kadar büyük bir önem taşıdığı ortaya çıkıyor. Zira yaklaşık on yıldır süregelen niyet beyanına karşın bugüne dek imzalanmış ilk anlaşma bu… Aynı zamanda ileride atılacak adımların da temeli… İlk aşamada kozmetik, otomobil ve ilaç ruhsatları için gerekli koşulların uyumlaştırılması ile fatura sistemleri, patent ve telif hakları konusunda uyumun sağlanması hedefleniyor. Kırktan fazla alanda yasal düzenlemelerin uyumlu hale getirilmesini sağlamak üzere oluşturulacak "ekonomik konsey"e AB Komisyonu Sanayi Komiseri Günter Verheugen başkanlık edecek. Ne var ki çerçeve anlaşmanın ABD’nin tek süper güç olma iddiasını destekleyeceğinden endişe eden Avrupalılar bu işe pek de sıcak bakmıyor. Avrupalıların yalnızca yüzde 54’ü Amerikalıların ise yüzde 65’i ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına destek veriyor. K ongre’de oldukça sıkıntılı günler yaşayan ABD Başkanı George Bush ve Avrupa’nın "kurtarıcısı" olarak görülen dönem başkanı Almanya’nın Şansölyesi Angela Merkel "henüz işlenmemiş potansiyeli" açığa çıkartmak için Beyaz Saray’da bir araya geldiler. "Stratejik ortaklıklarını derinleştirmek" amacıyla ekonomik işbirliği anlaşmasına imza atan Bush ve Merkel, Atlantik’in iki yakasında yaratılması hedeflenen "tek pazar" için büyük bir adım attılar. AB, küresel sistemde büyük bir rol oynamanın daha serbest piyasa ekonomilerine geçiş yapmaktan geçtiği gerçeğiyle yüzleşiyor. Küreselleşme mücadelesinde ABD olmadan gerçek anlamda hiçbir başarı sağlayamayacağını düşündüğünden olsa gerek AB, küresel ısınma ile mücadele kapsamında ABD’ye karbon emisyonlarını azaltması gerektiği yönünde baskı yapma cesaretini de gösteremiyor maalesef. Yine bireysel özgürlüklerin korunması ve insan haklarına verdikleri öneme karşın birlik, ABD’den ne terörizmle mücadele adı altında Guantanamo Körfezi’nde yarattığı terör hapishanesini kapatmasını ne de CIA’nın gizli tutuklamalarına son vermesini isteyebildi. Ne de olsa yılda kişi başına düşen milli gelirde yüzde 3 ila 3,5’lik artış sağlayacak ekonomik anlaşmadan söz ediliyordu (!). Ekonomik çıkar sağlamak adına kimi zaman bazı şeyler görmezden gelinebilirdi (!). ABDAB dayanışması tam hız Irak’a yönelik harekat nedeniyle ABD’nin bazı AB ülkeleriyle açılan arası gelinen aşamada düzeliyor. Merkel’in Almanya Başbakanı, Almanya’nın da AB Dönem Başkanı olduğu bu dönemde ABD ile yürütülen temaslar her iki ülke liderlerinin elini güçlendirdi. çerçeve anlaşma metninde de açıkça ifade ediliyor nitekim. Bu yüzden ABD ile ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi hatta serbest ticaret bölgesi oluşturulması oldukça önemli. Rakamlarla ifade edecek olursak ABD ile AB arasında yıllık 2 milyon Avroyu bulan ticaret hacmi azımsanacak bir rakam değil. 2005 yılında Amerika’nın yalnızca Belçika’ya yaptığı yatırım, Çin’e yaptığı yatırımın dört kat fazlası. ABD’nin Avrupa ile ticaretinden sağladığı kazanç da oldukça fazla. 2006 yılında Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’ndeki Amerikan şirketleri, Hindistan’daki Amerikan şirketlerinden neredeyse bir buçuk kat fazla gelir sağladılar. Yine ABD’de ülke içi yatırımın yüzde 70’ini Avrupalı şirketler oluşturuyor. Atlantik ötesi ekonomik ilişkilerin DAHA DA SERBEST TİCARET 30 Nisan’da yapılan Zirve’de George Bush ve Angela Merkel, küresel ticaretin iki büyük gücü arasında daha uyumlu ve daha serbest ticari ortaklığın oluşturulmasını sağlayacak "Transatlantik Ekonomi Ortaklığı" çerçeve anlaşmasına imza attılar. Küresel ticaretin yüzde 40’ını ABD ve AB arasındaki ikili ticaretin oluşturduğu düşünülürse Atlantik’in iki yakası arasında yapılan ticareti uyumlaştırarak ticaretin önündeki engellerin en aza indirilmesi çabalarının Merkel, Bush ve Barosso... somutlaştığı bu anlaşma, şüphesiz dev bir adım. Bu anlaşma ile kapitalist ekonomik düzende gittikçe sertleşen rekabet mücadelesinde ABD gibi büyük bir ekonomik gücü arkasına alarak, Hindistan ve Çin gibi devleşen ekonomilerin yarattığı ekonomik baskıya göğüs germeyi amaçlıyor AB. Lizbon Stratejisi ile ortaya konan "2010 yılı itibariyle rekabetçi ve bilgiye dayalı dinamik bir Avrupa ekonomisi" olma hedefi, birliğin küreselleşen dünyada küresel bir güç olmasının ekonomik dayanağını oluşturuyor AB için. Transatlantik ekonomik entegrasyonun rekabeti artırmak ve insanların yaşamlarını iyileştirmek için güçlendirilmesi gerekliliği, oluşturulan AÇIK GÖKYÜZÜ ANLAŞMASI Avrupalı ve Amerikalı havayolu şirketleri arasındaki uçuşlarda sınırlamaları gevşetmek, Atlantik’in iki yakasına yapılan uçuşların fiyatını düşürmek ve uçuş trafiğini artırarak hava yoluyla yapılan ticaret