26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

15 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ 3 Cumartesi Şairi Trafikte yok sayılmaktan şikayetçiler, ama motosikletlerinden vazgeçmeye hiç niyetleri yok. Onlar motosikletle işe gidip gelen insanlar. Şikâyetleri ço, bunların başında araba kullananların kendilerini yok sayması geliyor. Motosiklet kullanmak deli işi diyenlerdenseniz bu yazı size göre. Avrupa’da uzun zamandır trafikte en az SİNEM otomobiller kadar DÖNMEZ kullanılan motosikletlere ne yazık ki bir kesim hâlâ önyargıyla bakıyor. Oysa motosiklet kullananlar hiç de böyle düşünmüyor. Onlar da “Motosiklet kullanmamak deli işi” diyorlar. MOTED (Motosiklet Endüstrileri Derneği) de geçen ay “Motosiklet kullanmak çağdaşlıktır” adlı bir kampanya başlattı. Kampanya, Türkiye’de motosiklet kullanımını yaygınlaştırmak, motosiklete olan önyargıyı kırmak ve motosiklet kullananlar için altyapı şartlarının düzenlenmesini sağlamayı amaçlıyor. Tüm bu sorunlara karşın evinden işine motosikletle gidip gelen pek çok insan var. Kimisi her gün köprü geçiyor, kimisi bir yakanın bir ucuna gidip geliyor. Sorunları ortak. Yok sayılmaktan şikayetçiler. Ancak motosikletlerinden vazgeçmeye hiç niyetleri yok. Konuyla ilgili MOTED Başkan Yardımcısı Simay Alsan ve motosiklet kullanıcıları Amerikan Hastanesi’nde Gastroenteroloji Bölümü doktoru Feryal İlkova, bir teknoloji şirketinde iş geliştirme ve pazarlama müdürü olan Sevil Mert, eticaretle ilgilenen ve 3 eticaret sitesinin kurucu ortağı olan Serkan Söğüt ve PR ve dijital pazarlama uzmanı Eren Kumcuoğlu’yla görüştük. MOTED’in başlattığı kampanyanın öncelikli hedefi motosikletleri farkettirmek ve hatırlatmak. “Motosiklet çağdaşlıktır, asıl motosiklet kullanmamak çılgınlık” sloganlarıyla başlayan kampanyanın görsellerinin teması ise “sıkışıklık.” Amaç trafikteki araçların sadece yüzde 10’unun yerini motosikletlerin alması durumunda nasıl bir rahatlama olabileceğini göstermek. Üstelik sadece trafik değil park sorunu da çözülecek. Simay Alsan, Türkiye’de motosiklet kullanımının aslında büyük bir potansiyeli olduğunu ve önü kesilmese Avrupa’yla çok yakın bir oranda olacağını söylüyor. Türkiye’nin iklim ve coğrafya olarak da motosiklet kullanmak için çok uygun olduğunu vurgularken, varolan potansiyelin değerlendirilemediğini söylüyor: “Komşu ülkelere baktığınızda motosiklet kullanımı Türkiye’nin 34 katı. Trafikte motosikletlerin payı çok daha yüksek. Yunanistan’da bin kişiden 97’si motosiklet kullanırken, Türkiye’de bu sayı 28’e düşüyor.” EREN KUM SERKAN SÖĞÜT SEVİL MERT PARANOYA Bir daire Bir araba Ve saire KÜRESELLEŞME Elleşmeyin Kendi kaldırsın Kendi leşini ÜMİT SARIASLAN Espirisentır ‘Motosiklet kullanmamak çılgınlık’ Kafam dağınıkken kullanmıyorum Feryal İlkaya, 45 yıldır motor kullanıyor. O da yollarda geçen süreden şikâyetçi olarak meyletmiş motosiklete. Ve rüzgârın cazibesine kapılmış. Motosiklete binmeye başladıktan sonra kimsenin trafik kurallarına uymadığını farketmiş tabii. O da motosikletlerin araç olarak görülmediğinden şikayetçi. Otomobillerin sinyal vermediklerini, birden yola atladıklarını anlatıyor. Motosiklet kullanmanın avantajları açısından mesleğine de faydası olduğunu söylüyor İlkaya: “Hastaneye yetişmem gerekiyor kimi zaman. 1015 dakika gecikmelerim de tolere edilmiyor. Oraya zamanında gitmeliyim.” Motosiklet kullanmak çok dikkat isteyen bir uğraş. İlkaya, canı sıkkın ya da kafası dağınık olduğunda kullanmadığını anlatıyor: “Bindiğim an kafamın rahat olması lazım. Mesleğim gibi motosiklet kullanmak, hata affetmiyor.” Argodan al haberi PAVURYALAŞMAK: Bir omuzu düşük olarak yürümek. OMUZLAMAK: Çalmak Sahibinin sesi Eşek eşeği ödünç kaşır. Hem koyunlar tamam hem kurtlar tok olamaz. Siz gecikebilirsiniz ama vakit gecikmez. Topus Tek başına düşünen futbolcu kötü düşünür. Off the record Çin’de 44 milyon kadın kayıpmış.. Şimdi bana kaybolan kadınları verseler.. Şimdi bana.. Maskeli balo Herkes burda.. ne güzel!. Samimi bi ortam.. Pet şop Misafir çizer: Atay Sözer Motosikletin diğer motorlu araçlarla İLKAYA karşılaştırıldığında taşıdığı avantajlardan söz ediyor Alsan. Öncelikle hem bireysel hem de toplumsal yakıt tasarrufu geliyor. Motosiklerin otomobillerle farkedilmesi, uzun vadede ulaşım karşılaştırılamayacak kadar az benzin tükettiğini politikalarının içinde hak ettiği yeri alması söyleyen Alsan, egzoz emisyon değerleri gerekiyor” diyor. konusunda oldukça hassas olmamıza karşın sıkışık trafikte birinciikinci viteste giderken, bu kazanımların bir anlamı kalmadığını çünkü durKullanımın yaygınlaşmasıyla beraber kalk’ların egzoz salınımını çok yükselttiğini ifade güvenlikle ilgili önyargıların da kırılacağını ediyor. Ulaşımda toplu taşımanın önemini ise söylüyor Alsan. MOTED olarak karayolları yadsımadıklarını vurgulayan Alsan, “En azından altyapılarının düzenlemesiyle ilgili çalıştıklarını alternatif olarak bu noktada motosiklet doğru da ekleyen Alsan, yollar, bariyerler, köprü bir tercih. Motosiklet ulaşım çözümlerinde geçişleri, sinyalizasyon gibi pek çok unsurun bütünsel bir yaklaşımın parçası olmalı. Bizim ülkemizde motosikletler hiçbir zaman ulaşımın motosiklet kullanıcıları için daha uygun hale getirilmesi gerekliliğini de anlatıyor. Türkiye’de bir parçası olarak görülmüyor. Hem kullanıcı tüm trafiğin otomobil kullanıcıları için hem de yerel ve merkezi yönetimler tarafından Ulaşım politikalarında yok sayılıyor FERYAL Motosiklet zevki evrenseldir tasarlandığı bilinen bir gerçek. Değil motosikletlilere, bisiketliler için bile özel yollar yok. Alsan, “Avrupa’daki altyapı çalışmalarını büyükşehir belediyeleriyle, ulaştırma bakanlığıyla, emniyet genel müdürlüğüyle paylaşıyoruz. Bundan sonraki yatırımlar için motosikletlerin de karayollarındaki güvenliğini düşünecek çalışmalar yapılsın istiyoruz” diyor. Kendisi de motosiklet kullanan Alsan, motosiklet kullanıcılarını sahildeki mayolu insanlara benzetiyor. Statüler bir kenarda dururken, ortak tek nokta motosiklet oluyor. Alsan, bir tamirci çırağıyla bir holding ceo’sunun oturup saatlerce konuşabileceği bir konu olduğunu anlatıyor. SİMAY ALSAN Fotoğraf: UĞUR DEMİR Doktorunuz diyor ki Kolesterolünüz yüksekse ve yükselmeye devam ediyorsa endişeye mahal yok..Merkez Bankası müdahale edecektir.. kamilmasaraci?gmail.com Çekilsenize kenara! Serkan Söğüt, 5 yıldır motosiklet kullanıyor. Genel olarak o da araç sürücülerinden ve altyapıdan şikâyetçi. Motorla yolda giderken “Çekilsenize kenara yoldan, ne gidiyorsunuz?” gibi sorulara maruz kalıyor. “İstanbul’da Avrupa’daki gibi zevk almıyorsun sürerken. Çünkü hayatta kalmaya çalışıyorsun. Sürekli tetikte nereden ne gelir diye bakıyorsun. Motor araç olarak görülmediği için, otomobil arkasında beklemek istemiyor.” Söğüt, motosikletiyle Avrupa’yı gezmiş. Avrupa’da yol haklarına, ışıklara uyulduğunu ve motosikletlere her zaman saygı gösterildiğini söylüyor: “Avrupa’da yola biraz çıkıyorsun ya da viraj dönüyorsun arabadaki bekliyor acaba arkasından başka motor geliyor mu diye. Çünkü kendi çocukları da sürüyor.” Söğüt, Amerika’da motosiklet kazalarında ölüm olayları artınca bir anket yapıldığını ve bu ankete göre yasaların çıkarılıp hemen uygulamaya geçildiğini anlatıyor: “Bir bakanın, milletvekilinin oğlu ölse motor üstünde o zaman göreceğiz. Bu ülkede tüm düzenlemeler böyle yapılıyor.” motosiklet almaya karar vermiş. Motosiklet kullanırken trafikte yapılan hataları da bizzat görmüş. O yüzden çevresindekilere motosiklet kullanırken yaşadıklarını anlatıyor ve duyarlı olmaya çağırıyor: “Sayımız arttıkça duyarlılık da artacak trafikte. ‘Motor kullanıyorsan serserisin’ gibi bir ön yargı var’ diyor. Bunu diziler bile pompalıyor. Motosiklet kullananları böyle yansıtmak anlamsız geliyor bana.” Kumcuoğlu, özellikle arabalardan atılan çöplerden, pet şişelerden ve sigara izmaritlerinden şikâyetçi. “O attıkları benim kafama düşüyor, bacağıma çarpıyor. Zaten arabadan çöp atmak çok aşağılık bir şey, bir de bu durum var” diyor. Lösemili çocuklardan Ata’ya söz Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) lösemi tanısı yeni konan çocukları için artık geleneksel hale gelen bir uygulama başlattı. Onlar, bu savaşta daha güçlü olabilmek için tedavilerinin birinci ayını tamamladıklarında Atatürk’ün huzurunda ne olursa olsun mücadele edeceklerine söz veriyorlar. Hayatlarının bu en zorlu dönemi için moral depoluyorlar. LÖSEV Lösemili Çocuklar Hastanesi’nin yeni konukları, Ata’larına şu sözü verdiler: “Atam, ben de senin gibi bir Kurtuluş Savaşı’na başlıyorum, benim yolum da çok zor, ama benim arkamda da kocaman bir ordu var. Kendime iyi bakarak yorulsam da hiç durmayarak bu savaşı kazanacağım. Ben de bu ülkeyi emanet ettiğin pırıl pırıl gençlerden biri olacak, ülkem için çalışacağım. Gösterdiğin yolda emin adımlarla yürüyeceğime ve iyileşeceğime söz veriyorum.” Yeni prens ve prensesler, yani tedavisi yeni başlayan çocuklar, muhteşem bir limuzinle LÖSANTE önünden yola çıktılar. Önce Anıtkabir’e giderek Ata’larına söz verdiler ardından lösemiyle tanıştıktan sonra ilk kez geldikleri bu şehri Atakule’den seyrettiler, lezzetli bir öğle yemeği yediler ve Forum Outlet’e giderek eğlendiler. Farketmiyorlar bile Sevil Mert ise 5 ay önce almış motosikletini. O da motosikletin arkasında giderken gördüğü motosiklet kullanan bir genç kadından etkilenmiş, ben neden almıyorum ki diye düşünmüş. İşine motosikletle gidip geliyor. Kadın olmanın zorluklarını da yaşamıyor değil. Mert, motoru da küçük olduğu için sıkışık trafikte kadın olarak biraz zorluk çektiğini söylüyor. Mecidiyeköy’deki kırmızı ışıklarda beklerken kendisine bir kadın sürücünün çarptığını anlatıyor. Arabadan hışımla inen kadın, ne yapıyorsun burada diye bağırmaya başlayınca, Mert ‘önünüzde duruyorum’ demiş. Sürücünün ‘ben seni görmedim’ yanıtını unutamıyor. “Motosikletleri yok sayacak kadar farketmiyorlar’ diyor. Eren Kumcuoğlu da 3 yıldır motosiklet kullanıyor. Anadolu ve Avrupa yakası arasında trafikte mekik dokurken düşünmüş, ‘bu trafikte yılda 15 günümü yolda geçiriyorum’ demiş. Merakı da olunca C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear