29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Muğla, kültür balıkçılığında üretimin yüzde 36'lık bölümünü karşılıyor Yılda 100 milyon yavru Özcan ÖZGÜR UĞLA 1124 kilometre ile Türkiye'nin en uzun kıyı şeridine sahip Muğla, kültür balıkçılığında lider konumda. Kentte, yılda 100 milyon yavru ile Türkiye balık üretiminin yüzde 36'lık bölümü karşılanıyor. Çipura üretiminin yüzde 75’i, levrek üretiminin de yüzde 64’ü Muğla’da yapılıyor. Ancak, turizm sektörüyle de ön plana çıkmış kentte, kültür balıkçılığının yapılabileceği alanlar hala belirlenmiş değil. Altyapı eksikliği, koordinasyonsuzluk turizm ve çevrecilerle balık üreticilerini sık sık karşıya getiriyor. Muğla’da ve Ege kıyılarında turizmciler balık çiftliklerinin görüntü kirliliğinin yanında deniz suyunda da kirliliğe neden olduğu görüşündeler. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından DatçaBozburun’daki balık çiftliklerinde yapılan araştırma sonucu ortaya konulan raporda, çiftliklerin denizi bir daha düzeltilmeyecek şekilde tahrip ettiği görüşüne yer verildi. Bölgedeki çiftliklerin kurulmasının üzerinden 10 yıl bile geçmemişken denizin dibindeki görünürlük oranının yarı yarıya azaldığı kaydedildi. Aslında Muğla’da kültür balıkçıları ile turizmciler, çiftliklerin yüzde 90’ının toplandığı BodrumGüvercinlik Koyu’ndaki Salih Adası için kavga veriyorlar. Bu kavgada en sert açıklama da TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’dan geldi. Ulusoy, "Kültürü seviyorum. ‘Kültür balıkçılığını’ sevmiyorum. Türkiye’nin 2000’e yakın gölü var. Bunların toplam alanı ise 10 bin metrekarenin üzerinde. Kültür balıkçılarının öncelikle bu gölleri değerlendirmeleri gerekir. Kültür balıkçılığı yapanlar ticari kaygılarla burada işlerini yürütüyorlarsa, şimdi ülke menfaati ortaya çıkmıştır. Vazgeçsinler. Kültüre evet, kültür balıkçılığına hayır" dedi. M Çipura üretiminin yüzde 75’i, levrek üretiminin de yüzde 64’ü Muğla’da yapılıyor. yıkacağız. Bu balık çiftlikleri yılbaşına kadar kendilerine gösterilen yerlere, açıklara gönderilecek. Kendiliğinden boşaltmayanlar zoru görünce boşaltacaklardır" diyor. Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Ahmet Nuri Tarkan, çiftliklerin kalıcı deniz kirliliği yaratmadığı düşüncesinde. Bin 124 kilometre ile Türkiye’nin en uzun kıyısına sahip olan Muğla’nın, Türkiye balık üretiminin yüzde 36’lık bölümünü sağladığını belirten Tarkan, "Muğla’da kültür balıkçılığı yapan firmalar büyük sorunlarla karşı karşıyalar. Bu sorunlar aşılabilse, Yunanistan ile sadece Muğla baş edebilir. Başta Özel Çevre Koruma Kurulu olmak üzere bazı turizmciler ve çevreciler, kültür balıkçılığı üretimini sorun olarak görüyor. Sıkıntıların giderilmesi için başta ilgili bakanlıklar bir araya gelerek konuyu tekrar gözden geçirmek zorunda" diye konuştu. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi da sektörün desteklenmesi gerektiği görüşünde. Fakülte Yetiştiricilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Alpbaz, doğada balığın hızla azaldığını, çeşitlerin gün geçtikçe tehlikeye girdiğini belirterek, şunları söyledi: "Akdeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerde araştırma yaptım. Kıyısında 460 milyon insanın yaşadığı Akdeniz’de yılda 4.1 milyon ton balık avcılığı yapılıyor. 1.3 milyon ton ise balık yetiştiriciliği yapılıyor. Yıldan yıla bir birim balık avlamak için harcanan zaman ve para da artıyor. Avcılık mercan yuvalarını tahrip ediyor ve denizin dengesini bozuyor. Kültür balıkçılığı yetiştiriciliği hızla önem kazanıyor. Kültür balıkçılığı desteklenmeli ve yeni alanlarda faaliyet göstermeli. Yetiştiricilik istihdam sağlarken boş duran alanlar da değer kazanacak. Doğanın ve bilimin verdiği her türlü olanaktan insanların mutluluğu için yararlanmalıyız" dedi. BALIKÇILAR AİHM YOLUNDA Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı Orhan Kılınç ta, kavganın temelinde Salih Adası’nın yattığını belirterek, "Salih Adası 2000 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile 'su ürünleri üretim alanı' ilan edildi. Bölgedeki çiftliklerin neredeyse tamamı burada toplandı. 'Şimdi buradan çıkın, açık denize gidin' diyorlar. Salih Adası’ndaki çiftlikler ülke ekonomisine yılda 350 milyon dolar katkı sağlıyor. Bu adada yapılacak turizm bu parayı kazanmaz. Kirli denizde balık olmaz. Bakanlar Kurulu yanlışa evet derse yargıya başvuracağız. İç hukuk tıkanırsa, AİHM’ne kadar gideriz" diye konuştu. Bölgede inceleme yapan Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ise, çiftliklerin taşınmasından yana olduklarını söylüyor. Pepe, "Helikopterle havadan baktığımda, Seferihisar'dan itibaren Bodrum'a kadar denizde yüzlerce balık çiftliği gördüm. Pek çoğu denizi kirletiyor. Denizin rengi değişmiş. Çevre Bakanlığı'nın aldığı su numunelerinde denizin insan sağlığına zarar verecek şekilde kirlendiğini tespit ettik. Bunun geriye dönüşü söz konusu değil. Orman Bakanlığı'na ait araziler üzerine izinsiz inşa edilen balık çiftliği barakalarını, binaları dozerlerle Devlet destekli tarım sigortası ADANA (A.A) Tarım Sigortaları İşletme Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bülent Bora, 1 Haziran'dan itibaren yürürlüğe giren ve yaklaşık 80 yıldır hayal edilen Devlet Destekli Tarım Sigortasının (DDTS), çiftçilere önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Bora, Adana'da düzenlenen ''Tarım Sigortaları İşletme Havuzu'' tanıtım toplantısında, DDTS'nin gelişmiş birçok ülkede, koşullara özgü düzenlemelerle uygulandığını belirtti. Türkiye için tarım sigortalarının büyük önem taşıdığını belirten Borat, DDTS'nin yürürlüğe girmesiyle çiftçilerin geleceğe daha güvenli bakabileceklerini kaydetti. ''DDTS, çitçi için 80 yıllık bir hayaldi'' diyen Bora, ''Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana hayal ediliyordu. Gerçi, Türkiye'de 1957'den bu yana tarım sigortası özel sigorta şirketlerince yapılıyordu. Ancak, gelinen nokta iç açıcı değildi'' dedi. Özel sigorta şirketlerinin bugüne kadar sigortaladıkları tarım alanının ancak yüzde 11,5 düzeyinde olduğunu anlatan Bora, ''Uygulama sigorta şirketlerince de cazip değildi. Şirketlerin sigorta pörtföylerinin de ancak yüzde 1'ini işgal ediyordu'' diye konuştu. Bora, devletin tarım sigortalarına yapmış olduğu 2006 yılı için yüzde 50 prim desteğiyle çiftçilerin geçim kaynakları olan ürün, hayvan ve seralarını sigortaladıkları taktirde primin yarısını ödeyeceklerini, hasar halinde de üreticilerin tazminatlarını kısa sürede alabileceklerini ifade etti. Adana Tarım İl Müdürü Abdullah Keskin de ürünlerini sigortalatmak isteyen tüketicilerin yıl boyu açık olan çiftçi kayıt sistemine kayıtlarını yaptırarak, DDTS yapmaya yetkili sigorta şirketlerine başvuruda bulunmaları gerektiğini kaydetti. 14
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear