21 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

SECIM113 14/7/07 23:17 Page 3 1999 ISPARTA Güller diyarı sessiz İZLENİMLER DENİZ SOM Arife tarif gerekirse: Isparta’da beş milletvekilliğinden birini CHP alır. AKP ve MHP ikişer milletvekilliği kazanabilir; ama bu arada MHP üçe çıkabilir; AKP bire inebilir. Isparta’da bir kuyumcu dostum vardı. Bir yaz Antalya’da buluşacaktık; gelememişti. Sorduğumda işlerin yoğunluğundan söz etmişti. Yaz ortasında ne iş olur diye meraklandığımda öğrenmiştim ki, köylerde düğün dernek yazın yapılır, ürününü kaldıran parayı altına yatırırmış. Isparta’da ilk iş, ekonominin nabzını tutmak için kuyumculara uğramak oldu; kuyumcular kan ağlıyordu. Demokrasinin nabzını tutmak için İslamköy’e gitmek gerekiyordu. Fırsat olmadı. Fakat İslamköy’deki Süleyman Demirel Demokrasi Müzesi binasının bacasında “şapka”nın durduğunu ve bir yıldır Ankara’daki Güniz Sokak’tan Isparta’daki Süleyman Demirel Bulvarı’na “kendim için bir şey istiyorsam namerdim ama şunu şöyle yapsanız iyi olur” türü bir “nasihat” gönderilmediğini öğrendim; hatlar kopmuş. Süleyman Demirel’in kardeşi Şevket Demirel’in damadı İlhan Kesici’nin CHP’den İstanbul milletvekili adayı olması bile “nasihat”e değer bulunmamış. Isparta’nın Yalvaç’tan parlayan politikacısı Erkan Mumcu’yu sorarsanız; biraz düşününce adını hatırlıyorlar da eksikliğini hisseden pek yok. Isparta’da varlığı en çok hissedilen kişi, hiç kuşkusuz AKP’li Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaban. İhalelere ilişkin iddialar artık dosyalara sığmaz olmuş. Savcılar ne yapacağını şaşırmış. Ama AKP “yola devam” için kararlı davranmış ve İçişleri Bakanlığı sırasında soruşturma izni vermeyen Abdülkadir Aksu’nun Diyarbakırlı yeğenini Isparta ikinci sıradan milletvekili adayı göstermiş. Ne var ki, Isparta’nın eşrafından olup da AKP’yi kuranlar bile belediye başkanına karşı bayrak açmış. Belediye tarafından 260 bin yeni liraya satılan bir iş merkezinin üzerine gidilince, “bir sıfır eksik yazılıp rakam hatası yapılmış” savunmasını birileri herhalde açıklayacaktır. Isparta’da gıda paketi şekline dönüşen seçim rüşvetini “Deniz Feneri” ekipleri dağıtıyor. Bir de tarikatlar ve cemaatler. Üniversitede 27 farklı dini görüşün, kendi aralarındaki rekabeti dışarıya yansıtmadan büyük bir uyum içinde çalışıyor olması ise ayrıca takdire şayan. Ama en çok takdiri hiç kuşkusuz, liderini ABD’de tedavi ettiren cemaat hak ediyor! Adamlar, Türkiye’deki ABD Büyükelçisini altı ayda iki kez Isparta’ya getirip, gerekli incelemelerin yapılmasını sağlamışlar! İnceden inceye incelenen konunun pomza madeni olduğu söyleniyor. Isparta’da zengin bir pomza taşı yatağı varmış. Güzel yurdumun bu pek bilinmeyen madeni, uzay teknolojisinde kullanılıyor! Isparta’daki “benim köylüm”e gelince... Dağın başında 20 liraya arazi kiralıyor; hayvan yemi olarak kullanılan “fiğ” ekmek için 20 yeni lira daha masraf yapıyor sonra gidip 150 yeni lira destekleme primi alıyor. Önceki seçime Isparta’da Erkan Mumcu ile giren ve bu seçimde eski listeyi sıfırlayan AKP’nin yeni umudu eski politikacılardan Sadettin Bilgiç’in oğlu olmuş. Fıkradaki gibi eski yıldızları Nüfus: ranı: Seçmen/Nüfus O : yı Pa İM GSY İM (USD): Kişi Başına GSY 513.681 % 51,00 % 0,54 2.107 2002 ISPARTA 32 Isparta İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 1.377 Toplam Seçmen: 243.330 Toplam Kullanılan Oy: 225.830 Toplam Geçerli Oy: 215.169 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 409 Katılım Oranı: % 92,81 Milletvekili Sayısı: 4 Isparta İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 1.180 Toplam Seçmen: 261.973 Toplam Kullanılan Oy: 225.008 Toplam Geçerli Oy: 216.728 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 744 Katılım Oranı: % 85,89 Milletvekili Sayısı: 5 h zamanlar kentin sembolü olan halıcılık ise neredeyse bitme noktasında. Artık evlerde kurulan halı tezgâhlarının başında, sevgilisini düşünen, aşkını ilmeklere, renklere dokuyan genç kızlar yok. Genç kızlar şimdi, düğün öncesi hazırlıkları sırasında, salona hangi renk, yatak odasına hangi model makine halısı alacağının hesabını yapıyor. Gül üretimi ise kent için hala önemini koruyor. Gülyağı üretimi için hazırlanan bahçelerin yüzde 80 kadarı hala Isparta sınırları içinde. 1897’de Bulgaristan’a memur olarak giden Müftüzade İsmail Efendi’nin buradan getirdiği güllerle kurulan bahçeler, bugün kent ekonomisi için önemli. Gül yağından elde edilen kozmetik ürünleri yurdun hemen her bölgesine gönderiliyor. Isparta’da rezervlerin büyük bölümüne sahip olduğu kükürt de gelir kaynaklarından biri. Isparta ekonomisinin ve istihdamın dayanakları arasında 1997 yılında hizmete açılan organize sanayi bölgesi de bulunuyor. Burada özellikle tekstile yönelik fabrikalar önemini koruyor. Hayvancılık ise Türkiye genelinde yaşanan sorunlarla boğuşuyor. En ciddi sıkıntı ise meyvecilikte yaşanıyor. Üretici, elmanın da kirazın da bu yıl dalında kaldığını söylüyor. 195565 arasında Türkiye’nin en zengin kentlerinden biri olan ve o yıllarda GSMH içindeki sıralaması 915 arasında değişen kent, bugün sıralamanın oldukça gerisinde yer alıyor. er ne kadar Ispartalılar Erkan Mumcu’yu Ispartalı kabul etmeyip “Yalvaçlı” değerlendirmesi yapsa da kentteki partilerin tümü, aslında Mumcu’dan boşalan oyların peşinde. Bu arada 22 Temmuz seçimleri için Isparta’ya Süleyman Demirel’in de Şevket Demirel’in de Demireller’in damadı İlhan Kesici’nin de bir etkisi olmadığı söyleniyor. Oy dağılımı için ortak görüş ise 2 MHP, 2 AKP, 1 CHP CHP 2002 seçimlerinde yüzde 13 oy aldı ve Mevlüt Coşkuner’i TBMM’ye milletvekili olarak gönderdi. olacağı yönünde. AHMET ORUÇOĞLU GÜRSU KUNT ISPARTA İslamköy, gül, halıcılık, Süleyman Demirel anahtar kelimeleri bizi, Göller Bölgesi’nin belki de ekonomisi en iyi kenti olan Isparta’ya götürüyor. Kentin girişinden itibaren, yollar, seçime girecek tüm partilerin bayraklarıyla donatılmış durumda. Ancak, kentin bayraklarla süslenmesi seçim heyecanını yaratmaya yetmemiş gibi görülüyor. Isparta’da sessizlik hâkim. 2002 seçimleri öncesine kadar, DYP’nin tüm ağırlığını hissettirdiği kentte, geçtiğimiz seçimlerde 5 milletvekilinden 4’ünü AKP, 1’ini ise CHP aldı. DPANAP birleşmesinin gerçekleşmemesine en çok üzülenler, hatta kızanlar Ispartalılar gibi görünüyor. “Birleşme olsay dı, DP eski canlılığına kavuşur, kentte de seçim heyecanı olurdu. Ama şimdi yok. Güven kaybı oldu, vatandaşın da heyecanı kalmadı” deniyor. Her ne kadar Ispartalılar Erkan Mumcu’yu Ispartalı kabul etmeyip, “Yalvaçlı” değerlendirmesi yapsa da kentteki partilerin tümü aslında Mumcu’dan boşalan oyların peşinde. Bu arada 22 Temmuz seçimleri için Isparta’ya Süleyman Demirel’in de, Şevket Demirel’in de, Demireller’in damadı İlhan Kesici’nin de bir etkisi olmadığı söyleniyor. Oy dağılımı için ortak görüş ise 2 MHP , 2 AKP, 1 CHP olacağı yönünde. Tarih boyunca, ticaret ve üretim merkezi olan Isparta, hâlâ Göller Bölgesi’nin en hareketli kentlerinden biri. Elbette bu durumda Süleyman Demirel’in etkisi büyük. Tanıtımında “Göller ve Güller Diyarı” cümlesini kullanan Isparta’da, bir Tarikat yapılanması hâkim Isparta ekonomisini hareketlendiren bir başka alan ise üniversite. Geniş bir kampus alanına sahip olan Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yaklaşık 40 bin Cemaatlere ziyaret! öğrenci eğitim görüyor. Isparta bu özelliğiyle üniversite kentine dönüşmüş durumda. Ancak kentin bütününde hakim olan cemaat yapılanmaları, uzun yıllardır üniversiteyi de kapsamış. Söylenenlere göre Süleyman Demirel Üniversitesi’nde tam 27 farklı cemaat yapılanması var. Ziyaret ettiğimiz CHP İl Yönetimi üyeleri, konuyu şu cümlelerle anlatıyor: “Üniversite içinde 27 ayrı tarikat var. 27 tarikata kim güç geçirebilir ki. Küfleşmiş kafaları değiştiremiyorsunuz. Cemaatlerin, ‘cennet, cehennem’ sözlerinden etkilenen gençler var. Örgütlü yapıda hareket ediyorlar.” Gerçekten de Isparta’da tarikatların varlığı, kentte ilk girişte bile hissediliyor. Seçime ilişkin görüşler sorduğumuz sırada, yanımıza yaklaşan türbanlı bir kadının, “Benim görüşüm başımın üzerinde. Belli olmuyor mu” açıklaması, kentin durumunu açıklıyor gibi. Bu arada Saidi Nursi’nin mezarının da Isparta’da oluşunun da tarikat yapılanmalarında etkili olduğu da söyleniyor. Korku imparatorluğu Buna rağmen AKP’nin oyları düşüşe geçmiş durumda. 2002 seçimlerinde 261 bin 973 seçmen sayısına sahip olan ve 225 bin 8 seçmenin oy kullandığı kentte, oyların yüzde 41’ini AKP alsa da 22 Temmuz için tablo hiç de böyle görünmüyor. Çünkü AKP’nin Isparta’daki oy kaybı sadece iktidarın genel politikalarına dayanmıyor. Bir de AKP’li Belediye Başkanı Hasan Balaman’ın kentte yarattığı korkudan kaynaklı, oy kaybı var. Albayrakların Finans Koordinatörü’yken, Belediye Başkanı olan Balaman’a karşı Ispartalılar, korkuyla karışık, öfke besliyor. Hakkında 26 dava dosyası bulunan Balaman için “Merkezi hükümet insanları zaten susturdu. Şimdi de yerelde Balaman’ın getirdiği korku imparatorluğu var. Partili yandaşlarının, lise mezunu kızlarına aylık 15002 bin YTL verirken, üniversite mezunlarına asgari ücret veriyor. Karşısında gördüğü esnafın yanına ertesi gün zabıtasını gönderiyor” deniyor. Balaman’la ilgili bu duyumları, memur olduğu için adını vermek istemeyen A.R.A durumu şu cümlelerle özetliyor: “Belediye başkanı, Isparta’ya tepeden inme geldi. AKP’li. Burada çok oy kaybettirdi. Kaldırım taşlarını söktürüyordu. Niye böyle yapıyorsun diye sordum kendisine. Bir sonraki gün evimin suyumu kesti. Allah’tan benim amca oğlu başbakanın koruması. Telefon açtık da ancak öyle kurtardık. Başka bir garibanın başına gelse uğraşır dururdu.” AKP’nin kentteki oy kaybını doğrulayan bir başka Ispartalı ise şöyle diyor: “AKP, Isparta’dan 10 bin cemaat oyu alır. 10 bin kadar da dağıttığı pirincin, makarnanın karşılığı olarak gecekondu mahallerinden oy alır. İşte toplam 20 bin oydan fazlasını da alamaz.” AKP’nin liste sıralaması ise oldukça ilginç. Birinci sırada, 1962’de AP Genel Başkan Yardımcılığı yapıp, 1964 yılında AP Genel Başkanlık yarışında Demirel’e yenik düşen, Koca Reis lakaplı Sadettin Bilgiç’in oğlu Süreyya Sadi Bilgiç var. Bilgiç, Ispartalı olduğunu söyleyerek, oy toplamaya çalışıyor. İkinci sırada ise Diyarbakırlı Sait Dilek yer alıyor. Abdülkadir Aksu’nun yeğeni olduğu söylenen Dilek de bir işadamı ve “Ben yatırımımı Isparta’ya yaptım. İstihdam yarattım” cümleleriyle oy almaya çalışıyor. 2002 seçimlerinde oyların yüzde 18’ini alan DYP’nin ise bu seçimde ne yapacağı hala belirsiz gibi. DP’nin birinci sırasında eski milletvekili Ertekin Durutürk var. DPANAP birleşmesi olsaydı, birleşmenin Isparta’dan çok güçlü çıkacağına inananlar, “Ama olmadı. Şimdi bu oylar ağırlıklı olarak MHP’ye gidecek gibi görünüyor” diyor. Kentte bir de Erkan Mumcu’nun aldığı oylar var ki o oylar için de “Ya MHP’ye, ya DYP’ye gider. Ama kesinlikle AKP’ye gitmez” deniyor. AKP’ye karşı durmak için sol oyların bile sağa yönelebileceğini, ancak sağdan sola oy gitmeyeceğini söyleyenler de var. I sparta için oldukça dikkat çekici bir durum var. O da ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’ın, son 6 ay içinde Isparta’yı iki kez ziyaret ediyor olması. Wilson’ın son ziyaretini Fethullah Gülen cemaatinden bir firmanın daveti üzerine yaptığı ve cemaatlerle diyalog kurduğu iddia ediliyor. Ispartalılar bu ziyaretleri şaşırtıcı bulmuyor ve şunları ekliyorlar: “Öncelikle cemaatlerle görüşüyorlar. Ancak Isparta için iki önemli konu var. Birincisi ponza taşı. Bu taş uzay sanayinde kullanıyor ve Isparta 157 milyon tonluk rezerve sahip. Gölcük kraterinin volkan bacasından çıkan küller, sulu bir yüzeye düşüp, soğumasından oluşan taş, kilometrelerce alana yayılmış durumda. İkinci konu ise MTA’nın Isparta’da petrol bulgularına rastladığı söyleniyor.” Kente geçtiğimiz aylarda Rus Ticaret Ateşi’nin de geldiği ifade ediliyor. Kararsızlık var Isparta’da yolumuza devam ederken konuştuğumuz 27 yaşındaki Mehmet Emin Çakır, hayatını tezgâhına doldurduğu çerezleri satarak kazanıyor. Çakır, oyunu AKP’ye vereceğini söylüyor. Niye sorusuna yanıtı ise “Öyle işte” oluyor. Aslında Çakır, Isparta’daki pek çok kişiden daha net konuşuyor. Çünkü kent sokaklarında, “Bu seçimde ne olur, oyunu nereye verirsin” türünden sorular çok zaman yanıtsız kalıyor. Biraz ileride üç genç karınlarını doyuruyor, ekmek arası 100 gram dönerle. Biri kahvehanede çalışıyor, diğeri düğünlerde aşçılık yapıyor, bir diğeri de muhasebe elemanı olarak para kazanıyor. Hızlıca bitiriyorlar ellerindeki dönerekmeklerini. Kahvehanede çalışan Mustafa Altıntaş, oyunu Genç Parti’ye vereceğini söylüyor. Neden sorusunun yanıtı, çerezci Mehmet Emin’den biraz farklı ancak GP için neredeyse klasikleşmiş bir söz. “Herkesi denedik, bir de onları görelim” diyor. Aslında Mustafa daha ilk oyunu kullanacak ama, bu cümle onun kulağına hoş gelmişe benziyor. Yanındaki arkadaşı, aşcı Osman Bilkay da aynı partiyi işaret ediyor. “Adaylarını nasıl buluyorsun?” sorusunun yanıtı ise “Hiçbirini tanımıyorum. İsimlerini bile bilmiyorum” oluyor. Muhasebe elemanı olarak çalışan Ali Koç ise oyunu MHP’ye vereceğini söylüyor ve ekliyor, “En azından adayları ithal değil. Ben MHP’nin adaylarını tanıyorum. Oyumu da onlara vereceğim. Zaten Isparta’dan 3 milletvekili çıkarırlar” diyor. Çocuğuyla birlikte yürüyüşe çıkan Gülşen Çakmak ise biraz kararsız olduğunu söylüyor. Çakmak dertli mi dertli. Çocuğunu Isparta’da büyütmeyi istemediğini ifade ediyor. “Burada cemaatler çok etkin” diyor ve çocuğunun geleceği konusunda endişe taşıyor. Çakmak’ın hangi partiye oy vereceği netleşmese de gelecek konusundaki endişelerinde haklı görünüyor. Deniz Som ve Ahmet Oruçoğlu, CHP İl Binası’nda partililerle sohbet ederken gençler işsizlikten yakındı. Yardımlar başkanın selamıyla gönderiliyor K entte bugüne kadar çok güçlü hareket edemeyen CHP 2002 seçimlerinde yüzde 13 oy aldı ve Mevlüt Coşkuner’i TBMM’ye milletvekili olarak gönderdi. Kentte sol oyların bugüne kadar yüzde 15’i hiç aşmadığı söyleniyor. CHP’nin en güçlü olduğu bölgeler ise kent merkeziyle birlikte, Gelendost ve Keçiborlu ilçesi. 2002 seçimlerinde yüzde 11 oranında oy alan MHP ise bu seçimde oldukça iddialı görünüyor. DPANAP birleşmesinin gerçekleşmemesine ve Mumcu’dan boşalan oylara güvenen MHP, en çok oyu da Eğirdir, Senirkent, Aksu’dan alacağını düşünüyor. AKP’nin, seçim öncesi yardımları Isparta’da oldukça belirgin. Ziyaret ettiğimiz MHP İl Teşkilatı üyeleri bu durumu şöyle açıklıyor: “Özel İdare’nin yardımları bile belediye başkanının selamıyla gönderiliyor. Belediye, arpa, buğday dağıtıyor. Sadaka ekonomisi insanları üretimden uzaklaştırıyor. Yardım alan köylü, buğday ekmek için uğraşmak istemiyor. Üretmeden, para almaya çalışıyor. Belediye kömür dağıtıyor ama ihtiyaca göre değil, isteyene kişiye göre yapıyor bu yardımı. Ekonomik olarak siyasi rekabet zorlaşıyor. Çünkü onlar devletin olanaklarını kullanıyor.” 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear