Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29EKIMEKI6 26/10/07 18:10 Page 6 84. YIL EKI 6 CMYK 29 EKİM 2007 PAZARTESİ 6 ‘ M Yarın Grup toplanınca , gene bir sonuç alamamış olacaklar. O zaman, Kemalettin Paşa, sen söz al, kürsüye çık ve ‘Günlerdir bir buhran içinde bocalayıp duruyoruz, bir hükümet üzerinde anlaşamıyoruz. Bütün bir dünya da bizi gözlüyor. Bu durum, ilelebet böyle gidemez. Bu grubun bir partisi, bu Meclis’in bir başkanı var. Her ikisinin de başkanı Mustafa Kemal. Çankaya’da oturuyor. O’na başvuralım, gelsin o bu sorunu çözsün!’ de, yerine otur. Ben bu davet üzerine Meclis’e gelir, çözüm önerimi sunarım. 3 Karsıalan Paşalarla karşılaştı. Her ikisini de akşam yemeğine köşke davet etti ve beraberinde İsmet İnönü, Meclis Başkanı Kâzım (Özalp) Paşa, Ali Fethi Okyar olmak üzere Çankaya’ya çıktı. Köşke geldiğinde, diğer arkadaşları Ruşen Eşref Ünaydın ve Fuat Bulca’yı bir konuyu görüşmek üzere kendisini bekler durumda buldu ve onları da yemeğe alıkoydu. Akşam yemeğine işte bu konuklarla oturdu ve yemek henüz başlamıştı ki, kısa bir süre sonra, kesin bir ifadeyle: “Arkadaşlar! Cumhuriyeti yarın ilan edeceğiz” dedi. Masadaki coşku anlatıl Krizden Cumhuriyet doğuyor illetvekilleri evlere dağılmışlar, listeler hazırlamaktadırlar ama, aradan üç gün geçmesine rağmen sonuç alınamamaktadır. Dışardan bakılınca görülen manzara şudur: Daha üç ay önce bağımsızlığını ilan edip, devlet kurduklarını iddia eden Türkler, şimdi bir hükümet kuramamaktadırlar. Bütün dünya dikkat kesilmiş, Ankara’yı izlemektedir. Bu durum bu şekliyle uzun süre devam edemez. Hükümetin toptan istifasıyla şimdi kriz daha da büyümüş, Gazi adeta yangına körükle gitmiştir. Bunun ince bir hesap olduğunu henüz kimse fark edememiştir. Tüm yaşamı sorunları çözmekle geçmiş olan Gazi, belli ki beklediği anın geldiğine emin olmuş ve düğmeye basmıştır: Şimdi bir plan adım adım uygulanacaktır. Gazi 28 Ekim 1923 günü öğlene kadar Meclis’te çalışmış, şimdi Çankaya’ya gitmek üzere ayrılıyordu. Meclis koridorunda, kendisiyle görüşmek üzere bekleyen Kemalettin Sami ve Halit C umhuriyet, Amasya Genelgesi’nden itibaren, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararlar ışığında kurulan TBMM’nin adım adım izlediği yoldur. Henüz adı konmamıştır, şimdi sadece açıkça adı konmaktadır. mazdı. Kafasındaki planı tüm ayrıntısıyla açıkladı. Aslında plan çok basit ve çok gerçekçiydi: Neden hükümet kurulamıyordu? Çünkü, mevcut sisteme göre, her bakan ayrı ayrı oylanıyordu. Meclis’te pek çok grup vardı. O yüzden aynı isim üzerinde mutabakat sağlanamıyordu. Gazi, bu zaafı görmüştü. O halde Anayasa’da değişiklik yaparak bu zaafiyetten kurtulup, tüm uygar dünyanın kabul ettiği evrensel seçim sistemlerine gitmek gerekirdi ama, o takdirde kurulacak hükümet bir cumhuriyet hükümeti olurmuş, bu da birilerinin hoşuna gitmezmiş…bu, çözümü nispeten daha kolay bir sorundu. Böyle bir rejim değişikliğini onaylamayacak ve buna muhalefet yapacak tüm lider karakterdeki kişiler, Ankara dışındaydılar. Gazi bu fırsatı çok iyi değerlendirdi ve o yüzden “Cumhuriyeti yarın ilan edeceğiz” dedi. O esnada muhalefet liderleri Meclis dışında, İstanbul’da, Refet Bele’nin evinde toplantı halindeydiler. Gazi plânını ve iş bölümünü şöyle yaptı: “Yarın Grup toplanınca , gene bir sonuç alamamış olacaklar. O zaman, Kemalettin Paşa, sen söz al, kürsüye çık ve ‘Günlerdir bir buhran içinde bocalayıp duruyoruz, bir hükümet üzerinde anlaşamıyoruz. Bütün bir dünya da bizi gözlüyor. Bu durum, ilelebet böyle gidemez. Bu grubun bir partisi, bu Meclis’in bir başkanı var. Her ikisinin de başkanı Mustafa Kemal. Çankaya’da oturuyor. O’na başvuralım, gelsin o bu sorunu çözsün!’ de, yerine otur. Ben bu davet üzerine Meclis’e gelir, çözüm önerimi sunarım”. Bütün gece çalışırlar Plan bundan ibarettir. Sofra erken dağılır. Gazi sadece İsmet Paşa’yı alıkoyar. Onlar bütün gece, gerekli Anayasa değişiklik maddelerini kaleme almakla uğraşırlar. Rejimin adının cumhuriyet olduğuna ilişkin madde değişiklikleri yapılır, hükümetin nasıl teşkil edileceğine ilişkin maddelerde ve cumhurbaşkanının seçimine ilişkin maddelerde ? YÜCE TÜRK MİLLETİNE BİLDİRİ Yüce Türk Milleti, Kurduğun Cumhuriyetimizin 84’cü yılını kutluyoruz. Bize yaşattığın bu bayram gününün onuru, gururu ve kıvancı içinde sana minnet ve şükran duygularımızla saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz. Bugüne kadar, toplumumuzun huzuru, refahı, milli birlik ve dayanışması doğrultusunda ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı ve Atatürk milliyetçiliğine bağlı olarak demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletini esas alan Cumhuriyetimizi kanınla, canınla, göz nurun, alın terin ve emeğinle korudun. Onu milli imanın, vatan aşkın ve dayanılması güç özverilerinle güçlendirmeye, yükseltmeye çalıştın. İnsanlık dünyasına, dost ve düşmana bu düşünce ve hayat tarzının, tutum ve davranışlarının bütün zamanlar için geçerli olduğunu kanıtladın. Cumhuriyetimizin gücünü sınamak isteyenlere ve var oluşundaki tarihi ve manevi gerçekleri görmek istemeyerek niteliklerini kendi çıkar ve emelleri doğrultusunda değiştirmeye, ortadan kaldırmaya kalkışanlara karşı koydun. Çoğu kez de onları etkisiz kıldın. Bütün bunlarla gerçekte Cumhuriyetimizin temellerinin senin ve kahraman evlatlarından oluşan ordularının vicdanında akıl şuurunda kurulmuş olduğunu gösterdin. Sonsuza kadar yaşatacağının da güvencesini verdin. Yüce Türk Milleti Senin doğanda ve binlerce yıllık kültüründe, örf ve âdetlerinde var olan insan sevgisi, insan haklarına olan duyarlılık, toplumların yönetiminde, hukuka ve Cumhurun iradesine ve kararına gösterdiğin özen ve dikkat Cumhuriyetimizin niteliklerini oluşturdu. Bu nedenle Cumhuriyet senin eserin olarak varlık alanına çıktı. Bu oluşum ve çıkış kolay olmadı. Yüz elli yıllık düşünce hayatında “Vatanı”“Milleti”“Hürriyetleri” “İstiklali” esas alan ve hazırlanan fikri yığınak, Mustafa Kemal’in (Atatürk) öncülüğünde ve önderliğinde “Millet Mücadelesinde” ve “İstiklal Harbinde” seni başarılara ve zaferlere ulaştırdı. Büyük “Türk İnkılâbı” ile Cumhuriyetine kavuşturdu. Cumhuriyetimiz açıkladığımız tarihi gelişim ve Türk İnkılâbının yeni ve çağdaş ilke ve uygulamaları ile inanılır ve sağlam bir geleceğin nurlu yollarını açtı. Fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güven bakımından yaşayan ve doğmamış olan nesillerine yeni bir hayatın müjdecisi oldu. İşte 84 yıldır evlatların bütün olumsuzluklara, tehdit, tehlike ve engellere rağmen bu nurlu yollarda ilerliyor, çoğalıyor, gençleşiyor, öğreniyor, öğretiyor, güçleniyor ve insanlığa örnek bir toplum, dünyaya örnek bir demokrasi yönetimi olma kararlılığı ile ilerliyor. Yüce ve Aziz Milletimiz, Yaşadığımız zaman sürecinde iktisadi bakımdan güçlenmiş devletler durumlarını koruyabilmek ve daha da güçlendirmek amacı ile gelişmekte olan veya bu aşamaya yeni başlayan ülkelerin doğal kaynak ve zenginliklerini ele geçirmek, toplumlarını ise kendi pazarlarının birer tüketicisi durumuna düşürmek politikası izliyorlar. Bunlar aralarındaki güç ve rekabet mücadelelerinin her türlü bedellerini de gelişmekte olan ülkeler ve o ülke toplumlarına ödetmeye çalışıyorlar. Onlar amaçlarına ulaşmak için her türlü güç ve vasıtaya başvuruyorlar. Uyguladıkları ve adına küreselleşme dedikleri acımasız kapitalizmin yok edici emperyalist girişimleri ve etkili çabaları seni de tehdit ediyor. Geleceğini tehlikelere doğru yönlendiriyor, yönetiyor. Bu tehditlerin başında Cumhuriyetinin “Milli” niteliğini ortadan kaldırmak, seni devletinden, devletini senden yoksun bırakmak geliyor. “Milli DevletiUlus Devleti” yok etmeyi amaç ve çıkarları için esas kabul ediyorlar. İkincisi, kurduğun devleti, oluşturduğun “Merkezi iktidar gücünü” bölgeselleştirmeye, yerelleştirmeye çalışıyorlar. Bu yolla vatanını bölmeyi amaçlıyorlar. Üçüncüsü, binlerce yıllık tarih ve kültürünü, Türk İnkılâbının ve Cumhuriyetin sana sağladığı kazanımları cahilce, haince inkâr ederek “seni etnik bir grup sayıp ümmet” evlatlarını da senden koparıp her biri “bir cemaat üyesi birey” düzeyine indirerek varlığına son vermeye çabalıyorlar. Yüce Türk Milleti, Sen “Anadolu’nun mayasısın” bu mayadan doğan Türk nesilleri sahip oldukları o eşsiz manevi ve maddi değerleri ile bütün bu tehdit, tehlike ve engelleri etkisiz kılacak güçtedir. Senin milli ahlak ve vicdanın Türklüğün sönmez bir Güneş gibi sonsuza kadar parlayacaktır. Kurduğun Cumhuriyeti yaşayan ve doğmamış olan evlatların her yıl daha artan bir azim ve kararlılıkla birlik, bütünlük, huzur ve esenlik içinde bilgiyle donatarak refaha ve mutluluğa ulaştıracaklardır. Biz “Müdafaai Hukuk Hareketi Partisi” evlatların bu inanç ve düşüncelerle Bayramınızı kutluyoruz, Aziz Milletimiz. Müdafaai Hukuk Hareketi Partisi Genel Başkanı Av. Kadir KARTAL G.M.K. Bulvarı Fevzi Çakmak 1 Sokak 24/7 06440 KızılayAnkara Tel: 0 312 230 85 10 Fax:: 0 312 230 71 64 web: www.mhhp.org.tr Email: mhhp@mhhp.org.tr