Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Üstte 23 Nisan 1920 günü yapılan açılış töreninden sonra, Mustafa Kemal Paşa Meclis balkonundan Ankaralıları selamlarken. Altta Ankara Kalesi’nin giriş kapısı. mak. Gelişigüzel emeller için milleti uğraştırmamak ve zarara sokmamak. Uygar dünyadan, uygarca ve insanca davranışlar ve karşılıklı dostluk beklemek. Mustafa Kemal’in Meclis’te üzerinde durduğu önemli bir konu da hükümet kurma işiydi. Aslında sözü edilmesi gereken, Osmanlı saltanatının ve halifeliğin çökmüş ve ortadan kalkmış olduğunu görerek yeni temellere dayalı, yeni bir devlet kurmaktı. Ama durumu bu açıklıkla tarif etmek tepkilere yol açabilir ve amacın büsbütün yitirilmesine yol açabilirdi. Çünkü ortamda hakim düşünce ve eğilimler, padişah ve halifenin hoş görülmesi gereken bir durumda bulunduğu yolundaydı. Dahası Meclis’te, ilk önce padişah ile bağlantı kurup İstanbul Hükümeti ile uzlaşma aramak eğilimi başgöstermişti. Buna karşılık Mustafa Kemal, İstanbul’daki koşulların padişah ile açık veya gizli görüşmelere elverişli olmadığını anlatmaya çalışarak böyle bir ilişki kurmak istemenin nedenini sorguladı. Eğer milletin, bağımsızlığını ve ülkenin bütünlüğünü sağlamak için çalışmakta olduğunu haber vermek için ise, buna gerek yoktu, çünkü padişah olan kişinin zaten bundan başka bir şey düşünmesine ve istemesine olanak olmamalıydı. Mustafa Kemal, bu konudaki görüş ve önerilerini yazılı olarak sunmaya karar vermişti. Ona göre öncelikle hükümeti kurmak zorunluydu. Geçici olarak bir hükümet başkanı tanımak ya da bir padişah vekili ortaya çıkarmak uygun görülemezdi. Meclis’te yoğun olarak ortaya çıkmış olan milli iradenin vatanın kaderine doğrudan el koymuş olduğunu kabul etmek temel ilkeydi. Büyük Millet Meclisi’nin üstünde bir güç olamazdı ve Meclis tüm yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştı. Meclis’ten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir heyet, hükümet işlerine de bakmalı ve Meclis başkanı bu heyetin de başkanı olmalıydı. Padişah, baskı ve zordan kurtarıldığı zaman, Meclis’in koyacağı yasal kurallara göre durumunu alabilirdi. Bazı karşı çıkışlar ve kısa tartışmaların ardından bu öneriler kabul edildi. Burada sözü edilen, aslında açıktan açığa milli egemenlik temeline dayalı bir halk hükümeti, yani cumhuriyetti. Böyle bir hükümetin kuruluşundaki temel ilke ise kuvvetler birliğiydi. Zaman geçtikçe bu ilkelerin kapsadığı kavramlar daha iyi anlaşılacak ve bazı şiddetli tartışmalara yol açacaktı. Ancak tüm muhalefete rağmen Meclis başkanlığına Mustafa Kemal’in seçilmesi, mebusların genel güvenini göstermesi bakımından önemliydi. 134