Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TOP SESLERİ İŞİTİLİYOR “O gün akşamleyin iki cephe kumandanı, yani İsmet Bey’le Refet Bey, KütahyaGediz şosesi üzerindeki Efendi Köprüsü denilen Tatar köyünde buluşarak kararlarını verdiler. Her cephenin birlikleri Ethem’e karşı yapılan takip hareketinden vazgeçerek derhal kendi cephelerini müdafaaya koşacaklardır. Yalnız bir istisna ile, Cenup Cephesi’ne ait olan benim süvari grubum, Batı Cephesi yani İsmet Bey’in ordusunun emrine veriliyor. İsmet Bey’in, akşam karanlığında bana harita üzerinde parmağıyla göstererek: ‘Kütahya üzerinden İnönü’ye gideceksin. Düşmandan önce İnönü mevzilerini tutmak için şimdi Alayunt’tan yetiştirebileceğim piyade birliklerini trenle yola çıkaracağım. Siz, grubunuzla İnönü’ye geldiğiniz zaman, burasının Yunan kuvvetlerinin eline geçmiş olduğunu görecek olursanız düşmanın gerilerine tesir yaparak durdurmaya çalışırsınız. Her halde, ben size İnönü güneydoğusundaki Tutluca Köyünde bir talimat ve irtibat postası bulunduracağım’ dedi. Ben, derhal Kütahya’ya doğru yürüyüşe geçtim. Gece yarısı Kütahya’ya geldim. Hayvanların yüzde yetmişinin nalları düşmüştü. Alaylarda nalbant ve nalbant takımı, nal ve çivi yok gibi. Kütahya’da ne kadar nalbant varsa geceleyin evlerinden kaldırdık. Bunları şehrin kenarındaki meydanda topladık. Meşaleler yakarak hayvanları nallattık. Şafak sökerken Kütahya’dan yola çıktık. O zaman Kütahya’dan İnönü’ye doğru giden harapça bir şoseyi takip ederek hiç dinlenmeden kuzey istikametinde yürüdük. Adını unuttuğum ve yolun batıya döndüğü yerdeki bir köyün yanında bir yem molası verdik. Hayvanlar aç susuz ve çok yorgundu. Bu mola iki saat sürdü. Buradan tekrar bir derenin köprüsünden geçmek suretiyle yürüyüşe geçtik. Grubun yarısından fazlası yürüyüş koluna geçmiş ve üçte biri henüz toplu bulunduğu bir sırada bir Yunan uçağı belirdi. Bizi görünce biraz alçalarak üstümüzde dönmeye başladı. Köprüyü geçmekte olan kısımlarımızın üzerine bomba atacağını düşündüm. Fakat yürüyüşü durdurmadım. Yunan gözetleyicisi bizim grubun kuvvetini iyice tespit edecek kadar bizi gözetledikten sonra hemen geri döndü, İnönü istikametinde geldiği yere gitti. Tamam 1800 atlı idik. Her alayda iki tüfekli, bir ağır makineli takımı vardı. Ayrıca grubumuzda iki toplu da bir dağ bataryamız vardı. Toplar hayvan üstünde taşınıyordu. İkindi zamanı İnönü istikametinden gelen top seslerini işitmeye başladık. Tutluca denilen ve İnönü’ye sekiz kilometre mesafedeki köye geldiğimizde, Cephe Kumandanı İsmet Bey’in orada bizim için bırakmayı vaat eylediği irtibat postasını bulamadık. Aşağıya, vadiye in Solda Çarpışmaların geçtiği İnönü mevziinin konumu. Sağda üstte I. İnönü Savaşı’nda yaralandıktan sonra hastanede ölen iki şehidin cenaze törenleri. Sağda altta I. İnönü Savaşı’nı kazanan askerlerin sevinci. 214