Catalog

DÜNYA FESTİVALLERİNDEN Yedi Silahşör Uzaklardaki Vahşi Mavilik / The Wild Blue Yonder düşmanı, sinsi ve zalim Vuhan’dır. Vuhan’ın sadık katili Kar Kurdu da Kinçeng’i arzular ve sonunda kızı kaçırıp bir kafese Güneş / Solntse hapseder. Gerçekte, bu kişilerin hiçbiri göründükleri gibi değilYönetmen, Güneş’te kamerasını yirminci yüzyılın bir başka Werner Herzog, hayatın anlamını bulmaya yönelik arayışında dir. (Yön: Chen Kaige, Çin ABD, 2005, 120 dk.) önemli adamına, Japon İmparatoru Hirohito’ya çeviriyor. Güinsanoğlunun kendi kendine koyduğu son hayali sınırı incelineş, Ağustos 1945 ile 1946 yılının ilk günü arasında, yerle bir yor. Uzaya çıkıyor. NASA görüntülerinin kullanımı ve müzikle Bab’Aziz olmuş Tokyo’da geçiyor. İmparator Hirohito yaptığı konuşmayfilm, uzaylıların çok uzun zaman önce başka bir galaksiden Bab’Aziz rüyalarınıza girecek büyülü bir gerçekliğin hakim la ordunun ve halkın savaşa son vermesini buyurarak milyonDünya’ya geldiklerini ama insan kaynaklı, niteliği belirsiz bir felaket sebebiyle gezegenimizin yaşanamaz hale gelmesinin ar olduğu muhteşem bir yolculuğu konu alıyor. Bilge ve kör bir larca kişinin yaşamını kurtarır. Sorgu için Amerikan işgal kuvdından yeni bir toplum kurmayı başaramadıklarını öne sürüyor. ihtiyarla hayat dolu küçük bir kız, efsanevi bir derviş toplantısı vetleri komutanı General Douglas McArthur’un karşısına geçer ve halkının daha fazla yıkıma uğramasını önlemek için konu(Yön: Werner Herzog, AlmanyaİngiltereFransa Germany, nın peşinde çölde dolaşırlar. Ama orayı bulmak bir inanç mese mundan vazgeçmesi gerektiğini anlar. (Yön: Alexandr Sokurov, lesidir. Yolda, başka yolcularla da karşılaşırlar, birbirlerine hi2005, 81 dk.) kayelerini aktarırlar. (Yön: Nacer Khemir, Tunus Fransa İs Rusya İtalya Fransa İsviçre, 2005, 110 dk.) viçre İran, 2005, 98 dk.) Teklif / The Proposition Cehennem / L’enfer Senaryosunu efsanevi müzisyen ve yazar Nick Cave’in yazdığı, 1880’lerde geçen film, polisle silahlı bir çetenin çarpıcı çatışmasıyla başlıyor. Emniyet Müdürü Stanley tarafından ele geçirilen Charlie Burns ve kardeşi Mikey, vahşi ve dengesiz ağabeyleri Arthur ile birlikte hunharca işlenmiş bir suç yüzünden aranmaktadır. Emniyet Müdürü Stanley, bu kanlı döngüye bir son vermek üzere Charlie’ye görünürde gerçekleştirilmesi imkansız bir teklifte bulunur. (Yön: John Hillcoat, Avustralyaİngiltere, 2005, 104 dk.) Üç Defa / Zui Hao De Shi Guang 1966’da bir bilardo salonunda genç bir asker ve genç bir kız arasında, 1911’de Çin’in ilk devrimi sırasında bir çayevinde bir cariyeyle Tayvanlı bir diplomat arasında ve günümüzde fotoğraf çekimleri ve rock barlarda geçen aşk hikayeleri... Yönetmen, aşkın bir yandan değiştiğini, bir yandan da hep aynı kaldığını vurguluyor. (Yön: Hou Hsiao Hsien, Tayvan, 2005, 130 dk.) Adem’in Elmaları/ Adam’s Abler Hapisten yeni çıkan neonazi Adam, topluma hizmet etmek üzere papaz Ivan’ın yanına gönderilir. Ivan ona kilisenin önündeki elma ağacının meyveleriyle bir elmalı kek pişirme görevi verir. Bu arada elmalar kuşların, solucanların ve şimşeklerin saldırısına uğrar. Ivan, Şeytan tarafından sınandıklarına inanır. Adam ise Tanrı tarafından sınandıklarını düşünmektedir, çünkü belki de kötülük diye bir şey yoktur. İyi ile kötü çatışmasına ciddi biçimde eğilen bu absürd ve çarpık bir kara komedi. (Yön: Anders Thomas Jensen, Danimarka, 2005, 94 dk.) Plüton’da Kahvaltı/ Breakfast On Pluto 1970’lerde geçen bu gerçeküstü ve büyülü öykü, kadın kıyafetleri giymekten hoşlanan genç Patrick ‘Pisicik’ Braden’ın zaferlerini anlatıyor. Daha bir bebekken, İrlanda’da küçük bir kasabada terk edilen ve küçükken bile ‘farklı’ olduğunun ayırdına varan Patrick, sivri zekası ve sevimliliğinin yanı sıra onu değiştirmeye niyetli herkesi ve her şeyi tatlı tatlı reddedebilmesi sayesinde bu zorlu hayatta ayakta kalabilmeyi becerir. (Yön: Neil Jordan, İrlanda İngiltere, 2005, 135 dk.) Söz / Wuji Zarif güzel Kinçeng, kendisini ölümden kurtarmak için imparatoru öldürdüğünü düşündüğü büyük askeri önder General Gangming’e aşık olmuştur. Ama aslında onu kurtaran, generalin ona aşık olan kölesi Kunlun’dur. General Gangming’in ezeli Biletler/Tickets Cehennem, korkunç bir aile sırrının utancını paylaşan üç kız kardeşin benzer hayatlarını anlatıyor. 1980’lerin Paris’i... Hapisten yeni çıkan bir adam evine döner, fakat karısı tarafından reddedilir. Alevlenen tartışma sonucu adam, üç kızı Sophie, Celine ve Anne’ın gözleri önünde intihar eder. Günümüz Paris’i... Üç kız kardeş artık birer yetişkindir. Fakat aile bağları neredeyse tamamen kopmuştur ve çocukluklarında yaşadıkları trajedinin izlerini hala taşımaktadırlar.(Yön: Danıs Tanovic, FransaİtalyaBelçika Japonya, 2005, 95 dk.) Biletler, Orta Avrupa’dan Roma’ya giden aynı şehirlerarası trende geçen üç ayrı öyküyü birleştiriyor. Olmi’nin açılış perdesinde, hava yoluyla ulaşım planları iptal olan bir öğretmen, kendi devrini ve yaşamını gözden geçiriyor. Kiarostami’nin bölümü, bir generalin karısına eşlik eden genç bir adama yer veriyor. Loach’un çektiği dinamik son bölümde ise üç genç ve fazlaca heyecanlı İskoç futbol taraftarı, Roma’daki bir maça gitmekteler. (Yön: Ermanno Olmi, Abbas Kiarostami, Ken Loach, Aşk ve Sigara / Romance & Cigarettes İtalya İngiltere, 2004, 115 dk.) Sihirli Ayna / Espelho Magico Hapishaneden yeni çıkan Luciano, zengin Alfreda’nın evinde uşak olarak çalışmaya başlar. Alfreda, en büyük arzusunun Bakire Meryem’i görmek olduğunu söylediğinde çok şaşırır. Ne var ki Alfreda, kendisi gibi bir aristokrat olduğuna inandığı Hz. Meryem’i görüp ona bazı sorular sormadan huzura ermeyeceği konusunda ısrarlıdır. Tuhaf bir piyano akortçusu, Alfreda’nın isteğini yerine getirebileceğini iddia eder. (Yön: Manoel Uzay Düşü / Kosmos Kak Predchuvstvie de Oliveira, Portekiz, 2005, 137 dk.) Nereye Gidiyorsun Yavrum ?/ Quo Vadis, Baby ? Aşk ve Sigara, yürütücü yapımcılığını Coen Biraderler’in yaptığı, sadakatsizlik ve aile değerleri üzerine benzersiz bir öykü. Amerikan bağımsız sinemasının saygın aktörü John Turturro, babanın kızıl saçlı İngiliz bir yosma ile dünyevi zevklere dalıp sadık ailesini bir kenara itmesiyle zor günler yaşayan işlevsiz Amerikan işçi sınıfı ailesinin öyküsünü anlatan bu kendi deyişiyle ‘işçi sınıfı operası’nın hem yazarı hem de yönetmeni. (Yön: John Turturro, ABD, 2005, 105 dk.) On altı yıl önce canına kıyan kız kardeşinin ölümünü araştırmaya karar veren kadın dedektifin peşine takılıyor. Kardeşinin ölmeden önce hazırladığı günlük niteliğindeki videoları izledikten sonra ailesiyle ve kardeşinin arkadaşlarıyla görüşen dedektifin önünde, kendi yaşamını da etkileyecek sarsıcı ve acıklı bir öykü açılmaya başlar. (Yön: Gabriele Salvatores, İtalya, Benimle Ol / Lie With Me 2005, 98 dk.) Tamara Faith Berger’in olumlu eleştiriler almış aynı adlı erotik romanından uyarlanan Benimle Ol, sınır tanımayan cinsel isteklerinin ansızın ve hiç beklenmedik bir şekilde gerçek aşka götürdüğü, bağımsız genç bir kadın olan Leila’nın maceralarını anlatıyor. Cinsel açıdan doyumsuz olan Leila’nın karşı cinsle olan ilişkisi kısa fiziksel temaslardan ibarettir. Bir gece Leila’nın karşısına David çıkar David, Leila’nın daha önceki partnerlerine benzemez; istediği sadece seks değildir. (Yön: Clement Virgo, Kanada, 2005, 92 dk.) Ben Seks Bağımlısıyım / I Am a Sex Addict Yönetmen Caveh Zahedi, seks bağımlılığıyla mücadelesinin gerçek öyküsünü anlatıyor: Film, üçüncü kez evlenmek üzere bir kilisede bekleyen kırk üç yaşındaki Caveh’in belgesel görüntüleriyle başlıyor ve ilk kez bir fahişeyle karşılaşmasının görüntüleri eşliğinde, bağımlılığının nasıl başladığını anlatmaya geçiyor. (Yön: Caveh Zahedi, ABD, 2005, 90 dk.) Film, SSCB’de küçük bir liman kentinde yaşayan ve gelecekte onu bekleyen daha iyi şeylerin hayalini kuran saf ve temiz kalpli aşçı Konyok’un hikayesini anlatıyor. Kanlı bir boks maçında eski siyasi tutuklu Gherman ile tanışan Konyok, sınırın öte yanında yeni bir dünyanın varlığını keşfeder. (Yön: Alexey Uchitel, Rusya, 2005, 90 dk.) Ben Seks Bağımlısı mıyım? 25. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ 9. SAYFA