23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

GELECEĞİN USTALARI Sinemaya yeni isimler ğı taksiler çalıntıdır. Jose, çalışabilmek için hırsızlık yapar. Bu adam düpedüz deli midir, yoksa işsiz kalınca sistem tarafından lanetlenip bu vaziyete zorlanmış bir kurban mıdır? (Yön: Jo Sol, İspanya, 2005, 87 dk.) Kuzeydoğu / Nordeste Juan Solanas’ın bu ilk filmi, acılı bir karşıtlıklar öyküsü. Fransız kentsoylusu, işkadını Helene, evlat edinmek için ülkenin kuzeydoğusuna, yola çıkar. Gittiği yerde, yaşam savaşı içindeki bekar ve gebe bir anne olan Juana ile karşılaşır. Yörenin yabanıllığı, ilkelliği, nefes kesen güzellikteki manzarayla keskin bir karşıtlık içindeki yoksul halk, genç kadını derinden etkiler. (Yön: Juan Diego Solanas, Arjantin Fransa İspanya Belçika, 2005, 104 dk.) Her İşte Bir Hayır Var / Look Both Ways Armin, annesinin aşırı iyi niyeti, babasının ondan beklentileri ve banliyö hayatının sıkıcılığıyla boğulmaktadır. Ve bir de Katja vardır...Güzel, gururlu, elde edilemeyen Katja... Tanık olduğu kazaları, gazetede okuduğu olayları, ismini vermeden üstlenir. 13 / Tzameti Bu iş bir oyun gibi başlasa da kısa sürede bir tutkuya dönüşür. Yirmi yaşındaki melek yüzlü Sebastian, (Yön: Christoph Hochhaeusler, Almanyaşlı bir eroin müptelasının çatısını tamir et yaDanimarka, 2005, 94 dk.) mek üzere anlaşır. Eroinman aniden ölünce, kolay yoldan para kazanmayı uman Sebasti Asi Gençlik / Brick an, adama iletilen birtakım talimatları izlemeye başlar. Polis de onu yakından gözleFilm mekan olarak Güney Kalifornimektedir. Ama neden? Sebastian hedefine ulaştığında kendisini bir şiddet ormanında ya’da bir liseyi seçiyor, kara filmin başbulur ve tüm masumiyetini kaybeder. (Yön: lıca karakterlerinin yerine liselerin o Gela Babluanı, FransaGürcistan, 2005, 86 çok tanıdık tiplerini koyuyor: Sosyopadk.) tik seks düşkünü yerine tiyatro kulübü D ünya sinemasının yetişmekte olan yeni yönetmenleri, ilk veya ikinci filmleriyle bu geleneksel bölümde festival izleyicisiyle tanışıyor. dk.) Başparmak / Thumbscker Ecstasy / The Great Ecstasyof Robert Carmichael Kıyı kasabası New Haven’de geçen filmin başkişisi, uysal ve yetenekli müzisyen Robert Carmichael, içine düştüğü kötücül topluluğun yaşam karşısındaki tutumunu benimsemeye başlıyor. Ahlaki sınırları ayırt edemeyip şiddetle, baştan çıkarıcılıkla örülü bir dünyaya sürüklenen üç çocuk, birlikte kasaba halkının sakin yaşamını altüst edecek korkunç bir olaya doğru ilerliyorlar. 2005 Cannes Film Festivali’nin en sarsıcı filmlerinden sayılan, giderek ‘yanında Otomatik Portakal, bir Britney Spears klibi gibi kalıyor’ diye tanımlanan bu film, bugünün toplumunda şiddetin ne denli kolaylıkla kabullenildiğini çarpıcı bir açıklıkla anımsatıyor. (Yön: Thomas Clay, İngiltere, 2005, 96 dk.) Justin on yedi yaşındadır ve hala parmağını emmekten vazgeçmemiştir. Çevresine uyum gösterememesi ya da hala bakir olmasının getirdiği gerginliği azaltan, çocukluğundan kalma bir oral takıntı bile olsa, Justin’in başparmağını emmesi, ergenlik dertlerinin mükemmel bir yansımasıdır. Renksiz, kişiliksiz bir banliyöde sıkışıp kalmış olan bu gencin ana babası da ondan daha iyi durumda değildir. Justin’in akıl hocası da aslında psikiyatr olmayı düşleyen bir diş hekimidir. Hipnoz uygulandıktan sonra Justin’in dengesi tamamen altüst olur ve beklenmedik bir dizi olayla başa çıkmak zorunda kalır. (Yön: Mike Mills, ABD, 2005, 95 dk.) nün kraliçesi, polis şefi yerine müdür Babasının cenazesinden dönen Meryl, ölümle sonuçlanan bir tren kazasına tanık olur. Bu haber için gönderilen fotoğrafçı Nick, kanser olduğunu henüz öğrenmiştir. Meryl ile röportaj yapacak olan muhabir Andy, sevgilisinin beklenmedik hamileliğini öğrenir. Nick ve Meryl arasında bir ilişki başlar ama ikisinin de aklı fikri her yönden gelen felaketlerdedir Ve ölüm onları takip ediyor gibi görünmektedir. Elle çizilmiş canlandırma sekanslarıyla bezeli olan bu komedi, yaşama dair büyük soruları sormaktan hiç korkmuyor. ( Yön: Sarah Watt, Avustralya, 2005, 100 dk.) Grbavica Bir Sırp ‘çetnik’ tarafından tecavüze uğrayan kadın önce reddettiği bebeği, bir kere emzirdikten sonra kimselere bırakamaz. Babasının bir şehit olduğunu zanneden kızı, büyüdükçe huzursuz ve asi bir genç haline gelmektedir. Anne kız çekişmesinin başlı başına bir sorun olabileceği bu dönemde bir de araya geçmişin saklı kalan acıları girince bir aile krizi kaçınılmaz olur. (Yön: Jasmila Zbanic, Avusturya Bosna Hersek Almanya, 2005, 90 dk.) yardımcısı, dedektif niyetine gözlüklü bir ‘inek’, kötü adam yerine adı çıkmış bir uyuşturucu satıcısı, tehlikeli kadın olarak ise her lise filminde mutlaka bulunan ponpon kız. (Yön: Rian Johnson, ABD, 2005, 119 Taksi Hırsızı / El Taxista Ful Jose R., Barselona sokaklarında sürekli olarak taksicilik yapmaktadır. Tıpkı diğer, elli iki yaşındaki normal taksi şoförleri gibi olması işten değildir ama Jose’nin kullandı Sinema, Aspirin ve Akbabalar/ Cinema, Aspirinas e Urubus Yıl 1942. Vahşi Batı’nın Güney Amerika versiyonu olan Kuzeydoğu Brezilya’da iki adam karşılaşırlar: Savaştan kaçmış bir Alman olan Johann ve bölgeyi pençesine almış kuraklıktan kaçan Brezilyalı Ranulpho. Arabayla köyden köye dolaşıp, daha önce hiç sinema deneyimi yaşamamış bölge sakinlerine bir film gösterirler. Amaçları yepyeni bir ‘mucize’ ilacı satmaktır: Aspirin. (Yön: Marcelo Gomes, 2005, 99 dk.) Sahte İtiraflar / Falscher Bekenner On sekiz yaşında, okuldan yeni mezun Sinema, Aspirin ve Akbabalar 25. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ 12. SAYFA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear