Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 Cumhuriyet 8İYIL HASAN ÂLİ YÜCEL Sanayi ve ticaret devletleri savaş boyunca üretim yeteneklerini silahlanmaya adar Güçlülerin çetin sınavı B irinci Dünya Savaşı, Avrupa'nın belli başlı güçlerinin aynı anda katıldıkları ilk savaştır. 19. yüzyılın savaşlarına katılan bütün Avrupalı devletler, tarımın ağırlıkta olduğu ülkelerdi; ekonomileri çatışmalardan az etkilenmişti ya da hiç etkilenmemişti ve öte yandan, savaşlar da kısa ve sınırlı idi. 19141918'de ise tersine, savaşa katılan tüm güçler, sanayi ve ticaret devletleridir ve çatışmalar boyunca, üretim yeteneklerini güçlü bir silahlanma sanayisini geliştirmeye adarlar; bu devletler, esas olarak tarım kesiminden aldıkları büyük çapta insan yığınlarını cepheye sürerler. ^ '*.**&* •| Çkt A 'te uç veren kaygılar, 19 yuzyıl•>'JL^dasanayı Avrupa'sıyarannayerleşmış hıyerarşı ıle ılgılı değıldır pek, daha çok, gıtgıde gelışen sos> al sıkıntı \ e kanşıklıklar >ol açmaktadır bunlara Gerçekten 1905 'ten ben tngıltere"de, Fransa'da. ttaly a da de\Timcı bır nıtelık taşıyan de\ grevler patlak vermıştır, her yıl 1 Mayıs gostenlen. ışçı sendıkalannın artan gucunu ortaya koyar Ne var kı soz konusu sendıkalann uyelen, bır butun olarak pek duşukrur Fransa'da, bır mıly on sendıkalı vardır ve tum ışçı sinıfinın da yüzde 12yada 13'unuoluştururlar Rakamlar, sanav ıleşmış ulkelerde daha da buyuktur Ingıltere'de 4 mılyondur, Almam a'da da ona yakın Marksızmın etkısı de buvur. sosyalıst partılenn toplaştıklan Ikıncı Enternasyonal'e o esın venr Parlamentolarda ışçı temsılcılennın oranı, Almanva'da yuzde 28. Norveç'te vuzde 25. Belçıka'da yuzde 20, Fransa da yuzde 17. Italya'da yuzde 10. Hollanda'da yuzde 9'dur. lngıltere'de Işçı Partısı'nın Avam Kamarasrnda san Dil Bayramından Esintiler rA Bu atasozunu de Ataturk dılcılen uydurmadı ya1 Ben onu çocukluğumdan ben ışıtınm, aynı sozu benım babam ve dedem de sızın babalannız ve dedelennızgıbı çocukluklanndan ben ışrtmışlerdır Halk dehasının bu hukmu doğrudur Bızım uydurma "bsanıyet müîehassısları "ndan çok daha lyı goren sozlerle Turk halkı, bu lınguıstıque gerçeğı ortaya koymuştur (Unguıstıque Lısanıyat sozlennı mahsus kullandım Bazılanna gore bılım dılı, ya Arapça, ya Frenkçe olur da onun ıçın' Bır turlu Turkçe'ye humyet tanıyamıyanlar, bır nevı alçaltıcı anlam sezdıren bu atalar sozunde blakıs Arapça'nın en kuvvetlı tarafına yapılmış bır ışaret olduğunu btr turlu anlıyamamışlardır Hâlâdaanlıyamıyorlar Muhakkaktır kı A r a p ç a ' y | A r a P Ç a y a P a n o n " dakı uydurmalardır Arapça, bu uyduruşkudretıledırkı, başkadıllerden ve medenıyetlerden gelmış kavramların dıl unsurtannı kendı kalıplannadokmuş bır Iran, bır Yunan, bır Turk kelımesını, bu yoldan başına agelı, sırtına meşlahı koyarak Arap yapmasınıbılmış Araplar dıllennıdahaasıriaronceve boylece bağımsız, mıllı bır dıl halıne getırmışlerdır Mısır da arabacının şoforun polısın soyledığı "tuğn" sozunun bızım "doğrt" olduğunu zor farkedeceksınız YunancaSofıa kelımesı tefa ul babına gınnce tasavvuf oluvermış Bızım "enfıye" dedığımız şey bazı arap ulketennde "ElBur ttA rapça değıl mı, uydur uydur soyle1 " A vusturyaMacaristan Imparatoru Franz Joseph'in önünde 1. Dünya Savaşı'na katılacak Avusturyalı askerlerin yemin töreni (1914). nutı"d\r Yanı 'burunotu1 " "Enfln burunolduğunu kaç Turk bılır Dillerdekı kaıde dışı tasarruflar da onlann benımseme kuvvetını gostenr Arapça nın muhım bır kısmı "gayrı kıyasTdır bu sebeple1 Bırçokgarpveşarkdıllenndekıbuhalı, o dıllenn zayıf tarafı sanmak, hatadır Dıllerdekı sındırme, hazmetme, bu yoldan sağlanır Onu dıl bılgınlen değıl halk yapar ve halk yapmıştr Dıl bılgınlen bunlan duzene sokar, kurala bağlar Uydurmacı, halktır, uyduımalan bılım kısvesıne sokan, bılgınlerdır Halkın bılgı duzeyı ustunde olan kavramlan da doğrudan doğruya aydınlar uydunjrlar Çunku uydurma dıllenn yaratıcı kudretlennden doğar Uyduramıyan dıl olu dıldır O dılı konuşanlar da kultur bakımından olmuş fakat olduğunu fark edememış ınsanlardır dalye sayısı sadece yuzde 6'dır, ama 1910'da oylann yuzde 42'sını elde eder Bununla beraber. hıçbır yerde yonetıcı sınıflar yerleşık duzenın yıkılmasına yonelık bır korku ıçınde değıllerdır cıddı olarak, sadece Rusya'dadır kı, sosyal hıyerarşı tehdıt altında gorunur. cunku 1905"te korkunç bastırmadan ben, huzursuzluk nedenlenne çare bulma konusunda pek az şey > apılmıştır tşte 1914'te patlayan savaş, Avrupa'nınbelırtmeyeçalıştığımız bu ustunluğunu > ıkmay a başlay acaktır v e bır kırk y ıl sonra da, eser kalmay acaktır ondan, bu arada Rusyada patlayan devnm (1917). ışçı hareketının evnmını ve sosyal sorunun venlennı baştan aşağıva değıştırecektır Bu sa\ aş, Avrupa'nın bellı başlı guçlennın hemen hemen aynı anda katıldıkları ılk savaştır 19 yüzyılın savaşlanna katılan hemen hemen butun Avrupalı dev letler, tanmın ağırlıkta olduğu ulkelerdı, ekonomılen çatışmalardan az etkilenmişti y a da hıç etkilenmemişti ve ote yandan, savaşlar da kısa ve sınırlı ıdı 19141918'de ıse tersine. savaşa katılan tum guçler, sanayi ve ticaret devletleridir ve çatışmalar boyunca, uretım yeteneklennı guçlu bır silahlanma sanayisini gelıştırmey e adarlar, bu de\ letler, esas olarak tanm kesiminden aldıkları buyuk çapta ınsan yığınlannı cepheye sürerler, bu ıse azık ve gereçlenn kaygılandırıcı azalışına yol açar Boylece, alışvenş altustolur ve dunyanın ıktısadı yapısı cıddı olarak sarMİır Ne var kı, sıya^al yapı da sarsılır Asken monarşılerbıryanabırakılırsa. Avrupalı devletler. tartışılmaz olarak bılınen bel lı ılkelerce yönetılıyorlardı Sıvıl ıktıdann ustunluğu. hukumetın ve ıdarenın eylemlennın halktan gelen seçılmış temsilcılerce denetlenmesı esasına dayanan parlamenter demokrası, temel kışı ozgurluklerıne saygı ıdı bu ılkeler Son olarak, ıktısadı alanda, bır bakıma sonsuzdıyebıleceğımız bır ozgurluk suruyordu her yanda Oysa savaş. bu ılkelen ve teamullen altust eder bır genye donuşun ışaretı olur, otontey ı ve disiplını guçlendırme bahanesıyle, ^eçılmış organlann ortadan kaldınlmasına va da zayıflatılmasına yonelır, bıreyın haklarının savunulmasının onune "hikmeti hükumefın konulmasmı ıster toplumda demokrasının ılerlemesının genlettığı guçlenn etkısının gıtgıde artmasını destekler Ulu Onder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurup bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'nin 81. yıldönümünü kutluyor, halkımızın Cumhuriyetimizi sonsuza dek koruyacağına inancımm tam olduğunu ifade ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Aytaç DURAK Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hesaplar kısa bir savaş içindir ama... Cephane ve silah bunalımı ırey cı alı^kanlıklan en çok altust eden v e geleneksel goruşlen baştan aşağıy a başanMZİığa uğratan "savaş ekonomisi" oldu Lretım ve alışvenştekı nazık ve karmaşık mekanızma bırden parçalandı Her hukumet. ordulannı besleyebılmek, ulusu yaşatabılmek ıçın koktencı onlemlere gıtmek. ozel gın^ımın yennegeçmekyada onu otontesi altına almak zorunda kaldı Abluka ve denız taşımacılığına getmlen kopukluk her ulkey ı, kendı kendıne yeterhk (self Miffıcıence) polıtıkasına goturdu ve bu da banş ekonomısının ışbolumu uzenne pek açık bır genlemenın ışaretı oldu Savaşın ılk aylanndan başlayarak ordularm uğradıklan ağır kayıplar. a^ker mevcudu ve donanım sorununu gundeme getınr Rusya dışında, depolar çabucak boşalır ve ıhtıyatlar erırken ordu mevcudunu ayakta tutmak ıçın ertelenmış ya da hızmet dışı tutulan sınıflara çağn çıkanlır. somurgelerden. hatta ybancılardan askere almalar başlar Bu soruna, ordulan sılahlandınp donarma sorunu eklenır Hesaplar kısa surelı bır savaş uzenne yapılmıştır, oysa 1914 Eylulu'nden başlayarak, butun ordular bır silah ve cephane bunalımı ıle yuz yuze gelır Ozellıkle Fransa'da pek ağır yurur donanım çabalan Her ulkede. savaş. ımalatı. kaynaklann ve el emeğımn buyukbolumunu çekıp alır Ikı taraf arasındakı bu yanşta, Almanya cıddı olarak ondedır Uretım çabasım yoğunJaştırmak ıçın çabucak onlemler almıştır ve 1913'te ayda 200 makınelı tufek yaparken 1917'den başlayarak ayda 2000 top ve 9000 makınelı tufek uretılır Ne var kı, bu uretım çabalan, daha önceden asla goruimemış el emeğı ve hammadde sorunlanru gundeme getınr Cepheye gıden mılyonJarca genç ınsanın yennı tutacak ve ıhtıyaçlara yeten bır uretımı sağlayacak emekçıler bulmak gerekır Gerçek bır ıktısadı seferberlığe yol açar bu Sadece Almanya zorla çalıştırmay a başvurur Ama her ulkede, nıtehkh olmayan ışçıler dahıl, kadın emeğıne somurge emekçılenne çağn çıkanlır, savaş esırlenne vanncaya değın çalıştınhr Devamı 6. Sayfada • Yaşıyan her dılde uydurma vardır ve bu durmadan devam eder Yalnız Turkçe ıçın yaratma veyenılenmeyasaktır Benımseme, sndırme, yalnız Turkçe ıçın haramdır Bu yasağı kesınleştırmek ıçın az kalsın sıkı tedbıriere gıdecektık On yaşındakıTurkçocuğu, anayasa'dememelı,ılle 'Teşkılatı Esasıye demelıdır1 Hem de "esasıye" sozunu "kayısı ye[ gıbı soyleyerek1 Sındırmeye bır mısal vereyım Turk halkı, asırlardan ben, dınının tapınağı olan Allah evıne "cam/"der "cam/°dıyerekArapça nın "ayn/n/"çat!atmaz Boyle deyınce de onu başka bır kelımeye taktığı vakıt şoyle seslendınr Beyazıt camısı Sultanahmet camısı Halbukı aydınlanmızın pek çoğu onu Beyazıt Camıı, Sultanahmet Camıı şeklınde yazarlar Yazarlar fakat soylerken halk gıbı soylerler Nıtekım ne aydınlanmız, ne karalanmız hıçbır zaman "Beyazıt camııne gıttım" demezler "Beyazıt camısme gıttım" derler Hatta "camıe "dıyetelaffuzetmezler "camıye" derler O halde rahat rahat soyledıklen "camısı" dururken "camıı" demek ne oluyor^ Bu kadar açık bır kuralsızlığı ve mantıkazlığı anlatamazsınız Çunku bu yanlışlıkta 'doğrudur1" dıye ayak dıreyenler ana dıllennın dehasına ınanmamışlardır Bızım bazı okumuş yazmışlanmız kadar ana dılını sevmıyen bır ulus aydını yeryuzunde var mıdır, şuphedeyım (Cumhunyet7 Ekim 1957) f B Cumhuriyetin ışığı yolumuzu aydınlatıyor. Tüm halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. KBIAMETTİN YILMAZ Ölüdeniz Belediye Başkanı Halkımızla birlikte, 81.kuruluşyılında; Laik Demokratik Cumhuriyetimizi, sonuna dek korunması ve yaşatılması istemlerimizle kuduyoruz. OSMAAIÖZGÜVEN Dikili Belediye Başkanı