22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 Ingiliz mandası altındakı Irak’a verir. Yitiren, hem Küııler... 11cm de Türklerdır... üretim araçları rniilkıyetirnn el Devrim, degışiıınıesı ise. Kenıaliııiı. büiün Ic bu (aııırna uyrııaktadır. özelliklerıv Anadolu ve Rumelı’de. bin yıldır Tanrı’nın olan ne varsa, ılk kei. ınsanın dine geçer. 1)evrırnin en kısa tanımı : Iirciım araçları ıııülkıvcııniıı el Anadolu dııeııişi öncesinde, egemenlik kavıtsıı koşulsuz lanrı’nmdır. Yerin Ve, öyle olduğu ıçin de şer’an altında,..Cöklerde ve lklslnln arasında ne AIIah’ındır. Eodüstrileşmemiş toplumda. yeraltındakı maden ve cevhcrden, su içindeki mercan ve balığa... (Jökyüzündeki bulut ve kuştan, hayvan ve insana ne varsa, yeıyüzündeki Tanrı’nın iapulu mülküdür. tamamı Insanlar, hayvanlar ve madenler ise, sahibinin buyruklarıııa göre var ya da yok olma sorumluluğuyla yükümlü. kullardır. Içlerinden biri Tanrı adına mülkiyetin kayyımlığını yapar Evlcrı. dükkanları, saray ve konaklarla. bağ. bahçe. orman, tarla ve suları onun adına yönetir. Iyi kullan ödüllendirir... KöiüIcı i cetalandır ıı. Dilcdiğinc konak, sa ıay ya da altın bağışlar... lstedigiııiiı konak. saray ya da varlığını başımı yıkar. Kul, şu yeryüzünde, kendi kimlik ve de kişiliı içinde olmak üzere her türlü mülkiyet hak se duygusundan soyutlanmış, bir üretim aracından başka bir şey değildir. Ve. köleliğını gönüllü sürdürerek “Emirlere uyur. asaklardan sakınırsa cencite gider. Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıp l.gernenlik kayıtsız koşulsuz milletindir. dediği en büyük evre aşılmış... Kulluk gün boynuna takılmış. süngüyle delinıp. Ve bunuıı sornıcıında, üretim araçları müIkı elinden o ana kadar ve vek il hiçbir hak ve yetkisi buluiımayaıılarııı ellerine geçmiştir Şimdi. dıleyen, hem mülkiyet. hem konusunda değişik tartışmalar açabilir. milliyet “ 1807 Senedi Ittifak”ıyla özel mülkiyetc adım atıldığını...Tanzima Ferrnanı’yla atılandımların pekiştirildiğini... Birinci a Meşrutiyet Anayasayla güvenceye Ikinci Meşruıiyet’le kcsinlcştirildiğinı... Osmanlı kafasında, milletin aynı zamanda ümmet demek olduğunu... 0 nedenle kayıtsız koşulsuz millet elinde egemenliğin la olnıasıy ümmet’e ait bulunması arasında hiçbir fark görülmemesi gerektiğini uzun uzun anlatabilir. Ama, bunu yaptığında bile, devrimin, öyle masallardaki gibi, peri değneğiyle bir dokunuşta gcrçekleşmcyccck kadar zorlu bir iş olduğunu..Ve egcmenlığin, gökyüzünün gııeıııli iraçlarından yeryüzünün açık, somut M ve kesin topraklarıııa bastığını kanıtlamaktan başka şey yapmaz. Çünkü, anlamı ne olursa olsun, cgerneııliğin, soyut Tanrı somut insan kavramına geçınesi ... kavrarnındaıı, yerine. sahipliğın bütün görkemiyle Köleliğin ycrleşrnesiylc mümkündür. Sadece bu hiic, etımhurıyetın kapsadığı uretim araçları mülkıyetındekı değişikliği açıklaıııiıya yeter. Ve sadece hıırnınla kalsaydı bır dcvriıııiıı gerçekleşiiğini bile. savlamak bır yaklaşım olurdu. doğru Anıa. des rim. ıarnarnlanıır mıydı ? (iüııünıüıüıı ikilernicrıne bakılırsa, kuşku h dtıvınaL herkesi mı akk;. Ne var ki. sadece u degıştııılc kalnıarnıştır Kalnııaıııasıiıııı iıedeııi, lılikıve toplumu ıırnı dııcııışıv la uncnığı Laı lik. (.iaıı MustaLı i Kemal gibi bır iimlcre sahip huluıııııa usal Kurt Lıluış çakışınasıdı r <ierçcktcn. t 1 Savaşı ve sonmsınin dcğişimlcrinc bakılırsa hakılsın, toplumun önder, önnercsindcn derin toplum ıçin bir şans olduğu bütün çıplaklığıyla görülür. Hele. 71 yı1 sonra bugün, kazanımların elde lutulmasıyla yitirilmesi kaygılarının iyice yükseldiği bir dönemde, bu şans büsbütün önem ve anlam Önce uşaklıktan cşıtlığc, oradan da bır c sıçrayıştafcndilığc kurulan bır ıoplum...Ve onu, sürekli daha yüksege. daha hızlı ve daha güçlü yönlendiren bir önderin. aynı zamanilimındc buluşması, tarihin uzun d vcnindc pek sık rastlıınan bir lalih değil. Osmanlı’nın gözünc,yoksul, cahil, bir sürü görünen Anadolu halkı, onun hilınçsiz e bilefendi saydığı. dünyanın katıksıt egemeni Düveli•Muazzarnaya başkaldırdıgı an. bütün zincirlcrini paramparça etmiştir. kulluğun Artık sürü değil, efendilerin tamamıyla eşit bir toplumdur. Onları dövc döve yurdundan attığı an da, eşitliğin basarnaklanndan ‘Ne mutlu Türküm diyene” üstünlüğünün doruğuna Tek tırmanmıştır. başına Cumhuriyet, bu tacı doruğun sayılabilir. Ve tanhın şansını yakalayan toplum, önder şansından yoksun bulunsa, neyin nerede uzun uzun anlatmak gereksiz. kalacağını Bugüııün ıaslaklannı. kadını erkeğiyle e önder günün toplumun tcpcsiııc tüııctiıı.. Bugün neler oluyorsa. o gün gcrçcklcşccckler aynıdır. Ama, benzer durumlann, benzer sonuçlar ürctcccğı dc hiç unutulmamalıdır. Zaten, bilgeler. tarihte her şey iki kez yinelcrıir. trajedi. diğeri komedi olarak, Biri buııu derken. aıılaiınuk istemezler mi ? Irajedi yaşanmıştır. thı nnilyona yakıııı Ruııı ve 1t>mııilyoıııı Miislümandır. Savaş, diişnıanla yurtsevcrııı en açık bır belirdiğı sıcak orianı Olthiğufl(l.Ifl. Anadolu insanını (la sınava koşar Toplum. bu yapısıyla l(>yüzyıl. dosıluğumı. kardeşliginı ve yaıgiııiıı ortak paydasında yürümüştür. Anadolu devrimcı lerının. don cephede ve aynı anda hoğuştuğuı 7 düvcl. başta ABD olmak üzere. Ingiltere, Fransa. Italya. Rusya. ı Erıııeııisıan ve ‘t’uııaıısıan oluşur Ama, Rusya ve Ermeııistan’ııu doğudan ABD, Ingiltere. Fnaıısa. Italya se Yuııanıis’ tan’ın batı ve güneyden Aııadulu’ıuın üstümıc yürünıesı, halkın hıristiyan kesiminin, tam bir dram yaşamasına neden olmuşıur. Köylü ya da kentli Rum ya da Ermeni ıçin arası yoktur. Ya, silah:ı sarılıp yabancı ama, ırk ve dindaşlarına katılarak Müslüman yumnaşlarıyla çarpışaıcaktir... Ya. dircneıılcre katıla caktır. Birinde. yurtseverhıği dara 1diğenndc düşnnektedir ırk ve dindarlığı... Ustclik, daha savaşın başında silahlanan Ermeni ve Rum çeteleri, karşılık veren Müçlıimunı çctelerle çarpışıp durmakıadırlar Kendilerine katılmayan köylerı Rum ve Ermeni çeteleri eczalandırmakta... Katılaıılanı ya <lavarsayılanlan Müslüman çetecıler... 11crzaman olduğu gibi kcntliler ve sürekli varsıllar, bir göç kervanıyla canlarını (taha güvenli kentlere aimakta dııraksamaılar Ama, köylüler!,. Saçılnıış tohumları.. tarlaları... Sağımlık hayvanları vardır. Yeşermiş Toprak. bütün üstyapı kurumlarına ağır hasar. Bir gece içinde minareye dönüşen kilise kulelen, yüzyılın başından ben, bir türlü 28 EKİM 1994 niak llcrı Ve Başkomutan. aldığı emri eksiksiz yenIWgetirecek. hıitiııı nıtelikicre sahiptir. s Bu ııcdeııle. devri ınııı tlcrımı ol uığu,dalga dalga topluınunı her kesi,ıııııe yayılir () kasırgayı ıyıce kavr,ııııak ıçın, alışılıııiş kalıplardan. hıçınilenmış önyargılardan, hatır reçete ve kesin hiikümlerden vazgeçen. yciıi bir bakış açısı gerckıııcktedır. Belkı o ıanıaıı, o geiçek dinilişe katılınına sa da. anlayışla yaklaşmak ınünıkün olur. ( ‘ııınhunyet’ ııı başında. 1ürkıye ı.ıın amiLi nııyla bır köylü tnpluınuıdıır Yaklaşık 15 milyon ınsanın, yüzde 82’sını oluşttımaıı t 1 5 milyonu köylü. yüzde 1X’ını oluşturaıı 3.5 milyonu kentlidır. Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesi dc. aynıdır. Ancak kentli oranı, yüzde 3(>’laravaracak kadar yoğundur. Ama, savaştan sonra. kemıtlerın. Rum esnaf ve tüccarları. ürti. Ermeni. nanın önünde yaprak gibi savrultinca. kentler de köyler de oğul vermiş kovaııa döııer. Bu tablodan sonra, köylü ve köylülüğe d kiıanlar. i lcdıklcn kadar ötkclenehihirlcr. Ne var ki, ötke gerçeği dcğıştircmez Çüııkü. Ulusal Kurtuluş Savaşı. kaııksı, bir Köylü dcvrinııdii. Dünyanın ve ahiretin bütün cfcııdikniııi. 4 uzun yıl boyunca sopanin altında doğduklanna eden... Elbette, bir avuç pişman kenıtlinin de hakkiııı yemeksizın, o köylülerdir. Ve kendi emeği. kanı ve canı pahasına. lerini dayat maya kal kışaııları ii tama istemedik mini dcmıizedöktügüııe göre. hakeııiği tahta çıkıp oturacaktır. Bu yüzden olsa gerek. Cumhuriyet. 28 EKİM 1994 dışı ve yasaktır. KIşI dokunulmuzhtgı, vicdan, düşünce, söz, yayın, seyahat, sözleşme, çalışma, mülk edinme ve kullanma, toplantı, dernek, şirket hak ve hürrlyetlerl Türklerin doğal haklanndandır. Camı, mııal.ırz, konut her türlü saldırıdıın korunmnuştur. Yasaların belirlediği koşul ve yöntemler dışında hiç klmııaegözetim altına ahınamaz ve *utuklanamaı.. Işkence. eziyet, zorahım st’ angarya yasaktır.’ Bu maddelerin hıçhirindc, önleme, engelleme. çarpma ve bölme ışlemlerine girilrneı. Çünkü , ıopl tım önderlerine, önderleri topluma, ölüm sımıavindan geçerek güvennıektedirkr. Ve bu güven, köylü devriminiıı temelini oluşturur. Köy. egemenliğini kayıtsız koşulsuz eline aldığını yasasıyla anayasaya kaydcnırdiktcn sonra, savaşın yaralarını onarmak amacıyla, kendi içine kapanır Önder, devrimin altyapısını oluışturniak amacıyla. gece gündüz. düşünür. tanışın. çözümler üretir ve uygulama alamiınataşır. belleklere kazımııışolnıaııııı Dev. güveniyle. yeniden çıkacağı ana kadar, Alaattin’in Lambası’na Uygarlık savaşının yığınıığı bu bırikimdcn sağlanacaktır. tuz, şeker gereksinimi vardır. KöyIc kcnıin yokluğu omnuılamak amacıyla daha kucaklaşnıasmkaçmnılnıazdır, bır kez i Köylü, önce çifiini çubuğunu omlarınışi r. Ve tarlaya saçtiği tohum flcsiye çektiği hayvan, ıneyvelenır meyvelcnmcı.. kent pa’ zarharımıı yeniden şcnlendirmeye başlar... Yağ. peynir, yoğurt. yunıurta, bul, tahıl, sebze, yün. paıııuk ve tütün bollaşır. beyve, Kentlinıin eğirıp dokuduğu, bez... Bulup buluşturduğu tuz... (‘ok ıaıman da takas edilir. ‘l’anıbu uyanış anında, köylünün karahasani Aşar Vergisi kaldınlır Bir yıl sonra, 17 Şubat 1926’da, toplumun alınyazisınıa yeiiı bir danıga vurulur. Medeni Yasa. o düııemnbilgelerinin en iyisi olduğuıia tanıklık ettikleri Isviçre yasasmndon sözcüğüne çevrilip kabul edilir. sözcüğü Cumhuriyet. toplum ve devletle ilişkilerini yeryüzünün geçerli kurallarıyla en iyisini scçmektc duraksamamıştır düzenlcrken, Sadece bu seçim. bir yanıyla hazıra konmak diye değerlendirilse bile. öteki yanıyla devriıncuniıı topluıııuna güveııinıdeııöte, inancını göstermeye yetenlidir. 1)stdik, ıırkası gelmektedir. Ceza. borçlar ve ticaret yasaları da ayni yöntemle yürürlüğe girer. Artık, hem içerde insan ilişkileri hem dışarda ekonomik ilişkilerde hakımındon, gcreklı hukuk altyapısı, dünya standartlarında oluşmuştur. Şimdi sorun, insanın aynı standarılara kavuşmasına gelmiştir. Ve galiba. toplumla önderin en sıcak ve yoğunı ilişkilenyhc. düşünıce ve istcnç birliğiiıin bütümı anıtları <labu evm’ede endini k k gösternwktedir. Aıiadolu, giineş ve karı ayııı zaıiıaııda kubır kara parçasıdır. Batı ya da gumıeymnde denize girerken, kuzev. orta veya doğusunda kardanadam yarışnıııısıduzeıılen. unita, nııcvsiıni iyi gitııey koy lanında sırtüstü uııınıırak Lteydağlan’nın kannı göıleychilırsiniz. Bu nedenle Anadolu, tarihin bilinebılcn dömıcnnleıındeıı en başıııı hep örter.,. b Frkekleriııde, deri bijrktür... Dcıııır tolgadur . Keçc külalıtır Papak, kalpak, sarık ya da takkedir Kadınlarında, yazma, yaşmak. tıığra, haşlıktır. Bır dc, kentlilerle memurların kalıplı feslen vardır, Il. Mahmut döneminde, isyanlara neden olan fcs Ama, Anadolu insanın bazen seçtikleri, bazen hint ettikleriyle başında, birlikte hep bir şeyler bulunmuştur. Kastanionu, sabah ilk iş olarak fcsi sarığı giyerken, akşama şapkasını Küre ve llgaz’ın tepesine kondurur. llgat Ilgaz olalı. Anadolu’nun bir yüce dagıdır. Başında kan, bonını, döşündc yan ya. manivardır. Ve yelıyle tıpısinı Karadenıı’e üşfırmcyc alışkanıdır. Ne ki, bır kış, llgaz’ın boranı esmeı olur Karadcnıı’dc takalar vardır. Takalarda, top, tüfek, cephane ve ııisaıı birbirine kavnaşrnıştır. lnebolu’ya sıra sıra kağnılar dizilir ımı mİami kağnııLira biı ınuştu sütühun. Top, tüfek, süııgü ve mermi,.. Ve vurek yukk’nır kersanlara. daha da etkili. Bır türkü yükselir yalıdaıı KOre’ye. t sıünden suçrayıp. llg,ıı’a konaı s;ıç’iliıistiklal yoluna (,aıukııi ‘tlaıı,ı\ıık.ir:ı ‘ya kadar . as in altında...” Kağnılar ıışiiııueı ltı’helcı aül:ıııiaı 9 Mernıilcr Kuvayı Milli’niıı sonuna değimı Bır rürkii çağlar istiklal yolunda.. Kucağınıda hebesi. sırtında top güllesı la’ zeııın Sarı yaımııasıııı ceplıaııe sandıgına örtcıı nimıenin... . . Devrimin Umulur ki. komedi efendilik uıslayanlardan Çünkü. Osmanlı’nın örneği irak olur. yoktu... Aıııa, Cumhuriyet örnekle dolu. Bunlardaıı biri ve birincisi, kendi toplunıunun ve tarihsel istencini kendi gizil gücü bır vicdanında gız gibi saklayabilen bir önder... Gazi Mustafa Kemal Atatürk. 11crdara düşüldüğündc, toplumun bir k küçük esimi hemen Allah’a sığınırken. çok büyük bir kesimi hemen Atatürk’e koşuyorsa, ibret almasını bilenlere ders çok. Bu, toplumun şansıdır. Çünkü, hcr toplum. tıkanıklığı kendi a gücüyleşar. Ama, onun nasılını yönlendiren ve yöııetenlerdcn bekler. Hepsi birden, k bunalmışlarsa endi gücüne dayanmadan, bir başvuracağı dünycvi arar... Buldu ne iyi... I3ıılamazsa. sığınacak bır semavi, şeriat nöbet beklemektedir... talıtında nerderin mm s’e toplumun aliyapısını düzenlemeye girişirkcn. anavasasından önce, köyün ve köylünün hakkını öder. 18 Mart 1924 tarihinde. 442 sayıyla çıkarılan Yasası’na yüzeysel bir bakış bile. Köy bır gerçeği iıısanın gözüne “Köylü memleketin cfendisidir.” Biraz daha yakından bakınca, toplumun gizil gücünün keşfine çikılabilir. Özelliklerinden hirkaçını saymak hile, pek çok önyargiyı değiştirecek ııitehiktedır Cumhuriyet ‘in daha çok. kendileri ilgilendiren borçlar, ticaret, ceza ve medeni, hem en gelışmişi benzeri hukuk . 11cm olduğundao. insanlık mirasının hazırcihığıııdao, yasaları üzerine kuruluır tümüyle. Batı Anna Köy Yasası. heııı nitelik, hem nıcehik bakımından çağdaş bu Oğuz töresidin Köy, sınırlarını kendi çizer. Koııışu köyk çıkan uzlaşnıaılığı. ıki ihtiyar heyetı kotarır . Yine uılaşamyorlarsa. Il (ıend Meclisi Lıraıı gerekir Türkiye (‘omhuiriycıı ‘nın ;ıngarya yetkisi vokıuı. Ama, köy işleııııın bır çoğul. htüüıı köylü bııleşerck ımece ile yapılır Ve güıııimnuıhtıkuıııctlenı dışında. (‘ıımhıı rıyeı hükürneticrının veıgı karamnaıııcsi çı karin.ı hakkı olnannşıır. Anıa. koy ihtiva> ma ir. heyeti, hcr ı;ınuııı sa1 salahi 1 Bumılarabır de. 40 nı.aldcsıııdckı: Fııydiısınıı olnavaıı ıııuhtıır’ınııi bozabilir. fakat oıııını kararlarını verme kayıııakaııi keııdiliginıdeıı kııı’ııı veremci.karar, yine köylü (ara(ıııdiın “ 1Iiikınıi cklcııırsc. çok şey avdınlaıuıı. terilir .. . Mustafa Keıııal Paşa. arkasında bir tek çanakkaleKahrarııaııl ıgı efsaııcsi bırakarak. Anadolu’ya geçtiğinde bulduğu halk da. bır dcvrımcı içın şanıstır. Efendilennın. varlık, rüibe ve makam tcslımıyeııne karşın. direncın kumar korkusuyla nıasasınaı kcllesını sürmüş bir toplum 1opluıııuıı kuııyesine bir göz atınca. devri inin amacı da ortaya çıkan. ‘t’ü,yılın haşımlaki Anadolu’da. yaklaşık yüzde 1O’ııkentlerde oıuran 15 mılyonı ınsani yaşar l3uıuıın, 2 milyona yakını Ermeni, 3 de, nıasıl ve ne zaman olduğu kaiııilanarnayan soykırım inasalıııa neden olur. (ierçekten de. 1917 sayımlanyla. 1923 k sayılarını arşılaştıran bütün ıstatistıkler. 3.5 yaklaşık milyon Rum ve Ermeni’nin hesabını veremezler. bir türlü Ama, seçimini çarpışma yönünde yapan bazılarının dışında. Anadolu’daki bütün Rum ve Ermeni köylerinde, bütün tarlalar bütün sürülmektc, bacalar tütmektedir. Kentlerse, vurgun ycmişc döner. Dindaşlannın Müslüman Anadolu’yla b çatışmasınınedelini kentlerin Rum ve Ermeni reayası öder. Yaklaşık 1.5 milyon göçmen ilkm Istanbul’a, sonra da dünyaııııı başka ülkelerine çürüklcnir. Masal da. bunların çetelere karışanlarından türer. Komşıılarına Direnme ve kendi korkuları vurınuşlardır. bire olmasa. kadaı kıracaklardır, Herkesin aklındakı gelıııiş olamaz mı ‘2 başına 0 nedenle. Ulusal Kurtuluş Savaşı bıterken. Anadolu. ıçindcki bütüıı ayrık oılarını tcrnizlemış. bır toplum öıellığındcdıı. ölümü. Saıvaşı. ıhancıl görmüş... l)ircnci. ve dostluğu geçırmı.ş Yaralı, yoksul. dayaııışmayı ama, özgür. bağımsız, eşit ve onurlu bır halk Ya da o guııüıı çok benimsenen nı edcıi ııe varsa kcndisimı öıdcyışıyle, ı dtışnıa nıa kiıı dııyan “ Imtivazsiı sınıtsıı kavmışmış bir kltle...” a Böyle bır ıopl tim. önderi ıçin ş:ııusl rın en büyıiğüdiıı I3ilgisi. bınıkiıııi ve hilımıcı guıcuıı istenci avuçlaı ıiıııı ıçıııdcdıi Ikış. ko,ııuıtanı. ılk lıedct nı çağdaş uygaıIığı aş .. l)t’nılehılır k; hcr köy. bağımsız bır cumhurıyettır ()yle olunca da: Türkiye (‘umhuriyemı, iıieikcıe sımıısıkıbağlı yüzde 17.4 oranında kentli ıle, kendi içişleninde tanı anlamıyla hağı,ıısı/ yüzde %26 oranında köylünün oluşiuıduğti, 44 himıbağımıtsızycrlcşiııı biriıııiııııı federasyon ya da konfedemsyonudur. /.aten işleyen Koy Yasası, bu hiikümımlerı. bır vapıdan almıştır. Oğut törcsi denilen kurallar. bin yıllardır sürüp gideri bir düzeniıı yusalandır. ltıı nedenle olsa gerek, Selçuklu da, Osmanlı hiçbir zaman köyc girememış, (k, hiçbir biçimde köyün seçimlerine h1.ıracıııı kanşarnamıııştır. almış .. Teftışini yollarnış. Askerini toplamıştir. Doğru!.. Köylü. efendilerle çarpışa çarpışa. kendi cfendilığini pekiştirir. hlemn 1924 Anayasası hem yürürlükteki Köy Yasası devletiniköylüye bakışının aynası gıhidır. Ancak, düzenine hiçbir biçimde daktınamamıştır. Ulusal Kı.ırtııliış Meclısinın Anayasası. soıir.idan Köy Yasası’ııa esas olacak bu bütün çarpıcıliğıyla gözler önüne sergerçeği. ıııekıedir. 20 Ocak 192 1 tuıilı, 85 sayıli Teşkilatı isasıye Kanunu’nun 1. maddesinde ‘Ege. menllk kayıtsız koşuhuz milletindir’dedikten sonra. ‘Yönetim biçimi, hatkm yazgastu bizzat billiil yönetmcsi esasına dayanır’ sona hükıııüyle crer. Ve bu kendı kendini yönetme esasının sadece merkezi kapsannatlığıııi idare ana başlıklı madde, bütün çarpicıhiğıyla ortaya Il koyar il, yerel anlamda tüzel kişilik ve özerkliğe sahiptir. diye başlayan Il madde “Dış iç siyaset. adalcı ve askerlik işleri, ulusla,arası ekonomik ılışkilen sc hükümetin genel strgılcrıleriylc. yaran birden çok ile yayılan konular dışuiıdu kalmak uzere. Büyük Millcı Mcclisı’nce çıkarılacak yasalar geregi. vakit’lar. medrcsck’r. eğııını. sağlık, tarım, bayındırlık ve yardımlaşnıa işlerinin düzenlenmesi ve yönetimi ‘il rncclialeri’nın yetkisindedir. Elbeite, il meclisi, bugün dc olduğu gibi. seçimle gelir. Ama, ayni anayasa. ılçeyı yalnız bır yönet. scl ve güvenlik birimi sayarak, tüzelkışilik taııııııuzkcıı, ııahıye başlıklı 16. maddesinden başlayarak ayııcn şunları belirtir: Nalııyc. özel hayatında özerkliğe sahip bir tüzelkişidir. Nahıyenıni bır meclisi, bir yönetim kurulu ve bir müdürü vardır. Nahiyi’ meclisi. nahiye halkıncım doğrudan doğruya seçilmiş üyelerden oluşur, Yöneıım kurulu ve nahiyc müdürü. nahiye meclisi tarafından seçilır. Nahıyc meclisi ve yönetim kurulu ekonomik ve mali yetkiye sahip olup. yargısal. bunların derecesi özel yasalarla belirtilir. 2<)Nisan 1924 Anayasası çıkarken, bu hükümler olduğu gibi Köy Yasası’na daha genel hak ve ödevlemele aktarıldığiııdan. alınıııışıır Örneğin “Türklerin Kanıusal Hakları” .ıııahaşlığını taşıyan 68. ve sonraki nıatldekıdc yurııaşın nelere sahip hiçbir bulunduğu. kuşkuva yer vermeyecek kadar açık helırtılmıştır: 11cr lürk. hür doğum’, ür yaşar. h Hürriset. başkasına mutır olmayacak her türlü <Isı ranışta hııhıınmaktır, Doğal hak olun hıürriyc(imı herkes için simun başkalarınııı hıürriyt’tinin sınıridır. Bu sınır, ancak basa la sıuptamıır‘.e hit’hirlcııir 1iırl.Ier yasa önhindL’ eşit ve uyırımsız mısmımakla viiküııılüdürler, Hcr türlü ıüiıırt’, siliif, aile st’ [eri imıı<iyazı yürürlük Kont Ç’ağdaşuygarlık. kcntleşmedir. Türk iye bu dönüşümü gerçekleşt irmedik çe. ne amacına, ne devrime ulaşahilir Ama . uygarlığı niunilerin tını salla beşık tam anlanıııyt.ı hoşiıır yip (..‘unılıurıyeiın ilk yıllarında. kcııtlcrdckı ınsaıı sayısı yaklaşık 2 milsoii 700 himıkışıdır. Istanbul. içi hoşaldıktan sonra hile tek başına bunun 800 binini barınıdırmaktadır. Izmir. 120 bini kişiyle, ülkenin ikinci kentidir. Adamıs69 bin kişiyle üçüncü. , Bugünüıı dev Ankarası ise, o günlerde Konya ile eşit. 60 bin kişilik bır memur kenndır. Bursa, 58 bınle altıncı kentti. 2550 bin arasındaki kentlenn sayrsı iki elin parmakhannı aşmaz. Antep. Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Eskişehir. Kayseri, Samsun, Sıvas, Urfa ve Manisa... bin arası biraz daha fazladır. 1025 yon. Arnasya. Antalya, Aydın. Balıkesir, Burdur. Çorunı, [)eııizli, Elazığ. Erzurum, Giresun, Isparta. Kars. Kastamonu, Kırklareli. Maraş, Mardin, Nevşehir, Rize, Kütahya. Siirt, Tokat, Tekirdağ, Trabzon ve Uşak... Gerisi ise. 51<)bin arasında değişen nüfus yoğunluğuna sahiptir. (‘umhuriyetin kent prot’ili budur. Burada da. bır tek Istanbul dışında Kurtuluş ‘nın haıaııı geçıiğindeıı, Savaşı taınamnıııda Anıa. Kuvayı Milliye ruhu tanaatkarları sürüldüklerııiden, ya da ya Kurtuluş Savaşı’nda can alıp verdiklerimıdenbüyük ölçüde. eksıhıııiştir. Esnafı, malını yimırnıiş. ıııülküntını yanık ve y ıkıklarını oııarnıaya Hemen tamamında, tıcarcı koşulrnuşhır. yapabilecek ıııtelıkie bır Allah’ın kulu hıle bulun nııaınaktadır. İürkıve’niın bütün alışverişı neredeyse. (irnır se Mcrsiıı’i lini.ııı olarak Isı nahılen stanıhul. Uii ‘ya bağI ıdii. Ve 1 Limiti deıııı la hala sağla ıııakı.ıdır l)ıl bıleıı yoktur Yazı bilen vtukııır 1lesap bılen u’kıur. Aıııa. yiyecek. gıvecck e az olsa. gaı, Ve ölen öküıümıuııyerine boyunduruğa dul koşulan gclinııı yaktığı... Bır türkü ku. hılınçlerde bir mühür. yüreklerde bır dügüm.., ,. Ya istiklal, Ya Ölüm !.“ Ve kağnılar yiirür. tiirki’ıyayılır. lnebohtı’dan Ankara’ya Ankara’dan Ana doltı’ya... Deııiılerdeıı Yansır. mi ıl. yaiıkılaVe, düny’anıunı üreğıne. kükreyeıı devını y korkusunu işler. hey gülüııı !.. Bu öyle bır destandır ki. tanhc sığmaz’ Ama, kahramanlarına bır içten sclaııı ter. (jim o gün. tteın o dcnıdır Ilgaz ‘la KOre. yıllardır (iazı‘‘yi bckleıııışt in Isiiklal yoluııu şeııleıudırıııekgerekir. Kastamııonulularıııçağrısı Ilgaz kadardır. Gazı MustaLı Kemal’in çizlernı Karadentz’den aşkın... Sonunda arabasına biner. ‘ Istlklal yolu’nun Ankara ucLından sıkı kavşağına girer. Tarih 24 Ağustos 1925’tir,.. Kast,ınıonu, yaşlısı gencı, kadıııı erkeğıyle döktilür Takkelı sanıklısu... Yaşnıuıklıyazmaılısı ‘ısiıklal yolu’nda kalıranıanını kan’şılar Uzaktan bır toz hulutu görünür. Önünde Aııkaraıkervani bc’lırır. Araba köprüyü geçer. Ve (iatı’sıne bakar ki, başıııa hiç gorınedıkleıı bır serpuş K.ılabalık çevresi ıi1 ılıııca, bi i denı ı av eline alır u4erpuşu Kaltıbalıgımıağusios tcmıııiyelleye yvlk’ye. “Efendiler, buna şapka denir!..” dedikteıi sonra, Mimar Keıııaleddin’in Ittihat s’c Tcr.ıkkı merkezi olarak yaptığı binaya girer Bıruz dınlenıp önde gelenlerle tim. söyleşecekDuşiiııdüğünü uygulayarak. ıçerde birkaç saat geçinir. Inebolu’ya gitmek için hinadunı çıktığıııda, gördügü. gerçektemıgömlnııeye degecektır. Kastamnoıiuluların nerdeyse taınanııı dükkanlan açtırarak şapka niyetine ne bulzorla dularsa başlarıııa geçirip uğurlanıaya gelmişlerdir. Hiç lamı cimı yok !.. Bunu hiçbir zorbaniınıkorkusu haşaranıaı. Ama saygı, istek, bilinç ve güven’? Kanıt, Kastamonıı’dadır (‘uınhıımıyetiıı ılk dört yılı, ilk onarım su recıdir (k’ ııleşe ıı tarlalui tas ıima ula şnıiş... Dalla r nip budaklanuın ağaçlar yıkılan es tc dükkuıılaı onaı ilınıştıı Topluıııuıı yoğun çalışıııasına, devletin kuruluş çahalan eklenmiş... l)öri koca yıl. rOl gar gıhı gcçmışıır 1928 yılı haşlarkenı. oı tay;ı çik:ııı gcıçu’k. hcıkes; ınki ltıııışıır (‘leslet. guııluık ı’>lerıııı goıcbılııiesı uçuıı 325 büı gemeksıııııııduyan. Aımı. bııtuııu t uırkıyc’de. okuyan ve okuduğu gibi vaı:ıbı lcıi tolul ıvupu2 5 biii kişi yaıdur. Ilcn ııe kadar. kağıt uzeı ındc okuımavı bi’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear