05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

StYASET 85 ••••MiaaHiMaB BU II \l IA SIYASET 85 6 Kasım genel seçimleri öncesinde, Türkiye'de siyasi faaliyete yeniden izin verildiğınde, "sosyal demokrasi" en moda kavramlardan biri haline gelmışti, hatırlarsınız. Pek çok çevre, grup, kişi, "odak" v.b. sosyal demokrasiyi ancak kendisinin temsil ve icra edebileceğini duyurmaya girişmişti. Hattâ ANAP cephesinden bile "Bizde de sosyal demokratlar var", sesleri geliyordu. Ama her konuda alışıldığı üzere, sosyal demokrasiye bu yogun talep de, konunun doğru dürüst tartışılmasını, açılmasını sağlayamadı. Siyaset85 Siyaset84 Iken, yaygınlaşacağını düşündüğümüz sosyal demokrasi tartışmasına katkıda bulunma amacıyla bazı yazılara yer vermiştik. Ama sosyal demokrasi, canlı bır siyasi tartışmanın nesnesi haline gelmeyip, paylaşmaçekişme konusu bir isim olarak kaldığından, biz de bu katkılan sürdürmeye zorlanmadık. Şahin Alpay'ın yazısında, Isveçli sosyal demokratların ekonomi ağırlıklı tartışmasını izleyeceksiniz. Ama tartışma ücret düzeyi, enflasyonla mücadele v.b. konularla sınırlı kalmıyor; mülkiyet ilişkilerine, üretimin denetimine uzanıyor. Bu niteliğiyle, isveç sosyal demokratlan arasındaki bir siyasi anlaşmazlık olmanın çok ötesinde anlam taşıyor. Alman sosyal demokratlarının program tartışmasının odağında, SPD'nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) 1959 Bad Godesberg Kongresınde kabul ettiği ünlü "kitle çizgisi programı" yer alıyor. Bu program, esas olarak, Sosyal Demokrat Parti'nin sınıfsallığını ortadan kaldırıyor, "anayasal düzen" ve "devlet sorumluluğu" kavramlarıyla bu partinin hareket alanına sınırlar çekiyor, "teorik şartlanmalar ve önyargılar"a karşı "canlı politik pratiğin gereklerini" öne çıkarıyor, sosyal demokratların piyasa düzenini varsaydıklarını ilan ediyordu. Kimi sosyal demokratlara göre program, yıllarca işçi sıntfı Iktidan" hedefiyle çalıştığını ifade etmlş bir partinin yolundan sapışını belgeliyordu; kimilerine göreyse programda ashnda yeni hiçbir şey yoktu, sosyal demokratların zaten izledikleri politikalar böylelikle parti düzeyinde resmileştirilmiş oluyordu. B a d Godesberg Programı eksenindeki tartışmalar, son yıllarda, Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin çeşitli toplumsal muhalefet hareketlerini kucaklamakta fazlasıyla yetersiz kalması, hattâ Helmut Schmıdt çizgislnin belırleyicılığı altında bir ara neredeyse bütünüyle "devlet partisi" haline gelmesi nedeniyle alevlendi. isveç sosyal demokratlarının tartışmasım izlerken de görüldüğü gibi, sosyal demokrasinin tartışmaları artık iktidar varsayımını eksene oturtarak sürdürülüyor. "Sosyalist" adı da taşısalar uluslararası sosyal demokrasinin unsurları olan partilerin birçok ülkede iktidara gelip gittikleri bir dönemde bu boyutun işin içinde oiması kaçınılmaz. Sosyal demokrat politikacıların çoğu için bu, aynı zamanda, hareketin vaktiyle gerçekleştirdiği tarihi sıçramanın kanıtı. Federal Aiman haftalık gazetesi Die Zeitta yayımlanan yazısını aktardığımız Hermann Rudolph da sosyal demokratların iktidarı bu programa borçlu olduğu görüşünü paylaşıyor. Gökova'daki tarilı mirası EROL ÖZKAN I ökova, gerçekten bir eşine rastlanmayacak gü7ellikte bır cennet köşedir Güney Ege'de.. özellikle geçmişe ait kültür kalıntıları ve anıtlarla burasının çağlar boyunca sevildiği anlaşılmaktadır. Gökova için bir gizler köşesidir dememek elde dcğil, ne tarafa bakarsanız bakın, bir tarih gömulüdur, o canını körfezde.. Yuzyıllardan beri ayakta duran, iirlarla örtülu kalıntılar içinde ku^kusuz en ilgi çekici olanı, şimdilcrde kurulması düşünülcn teımik santralın yakınlarındaki Keramos antik kentidir. Körfeze de ismini vermiş olan bu şehir yıkısı, Milas'ın 51 km. güneyindeki Kerme " G ö k o v a " körfezinin kuzeyinde Gereme (bugünkü ören) bucağının bulunduğu yerdedir. Eski Yunancada pişmiş topraktan yapılma çanak çömlek anlamına gelen Keramos, harikulade bir körfezi süsleyen bir eski şehirdi. Göz alabildiğince uzayıp giden mavilikleri kucaklamış olan Kerme Körfezi ya da eski adıyla "Sinus Ceramicus"un önemi antik çağdan beri bilinmekteydi. Halkı geçimini keramik eşya yapıp satarak sağlardı. Bugün bir evin bahçesinde rastianan, üstünde bir çiçek gırlandı ve bir amfora ile iki küçük kupa olan bir "stel" (taş) bu şehrin en tipik simgesidir. Daha çok deniz yoluyla gelinen Kera mos, bugün kendi halinde bir bucak merkezi ve antik kentle içiçe yaşayan bir şirin yerdir. O yüzden ören'in her tarafı kalıntı dolu.. Kemerler, kapılar, sur duvarları ve yazıtlarla içiçe yaşayan köyün hangi köşesine baksanız, bir tarihsel atmosfer sizi karşılar... Kapıları iple bağlı köy evleri ve kekik kokulu tarlalarda dolaşırken bir tılsımlı çağın içine dalmış gibi olur insan.. Birkaç yıl öncesine kadar köyün bahçelerine, sokak aralarına kadar yayılan pek çok ilkçağ buluntusunun son defa gittiğimizde köy camiinin dışına konduğunu görmüştuk, ancak bu arada bahçe duvarlannda var olduğunu önceden bildiğimiz ve yeri boş kalmış (?) yazıtlaı Keramos'un göremediğimiz birkaç yıl içindeki kayıplarından olmalı... G hi devam eder. M ö . 81 yılında yapılan Mithridates savaşından sonra Keramos'un Roma larafından tekrar Stratonikieia'ya geri verilmesiyle düğümlcnir. Kentin yaşamı oldukça renkli geçmiştir. Bizans çağında Keramos'un önemli bir piskoposluk merkezi olduğunu görüyoruz. Dinsel inanışların yerleşip yaşadığı bu kentte, bugün bile karşılaşılan bol sayıda yazıt, sikke ve diğer belgeler buranın önemini vurgular. Hatta Roma çağından kalma yapıların onanlarak kullanıldığını görduğümüzü de belirtelim. Bizanslıların bunlurla yetinmeyip, antik kentin arkasında yükselen tepelere çıktıklarını, Çarıktepe'deki bina izlerinden anlıyoruz. Hydısos kenti Gökova'da her şey el değmemiş güzellikte günümüze dek ulaşıp gelmiştir. Hydısos antik kenti, sapa bir yerde oiması nedeniyle günümüze dek kendi kendine varoluşunu sürdürmüştur. Pek çok yayımda tek bir fotoğrafına bile rastlayamayız. Hydısos, Muğla iline bağlı Milâs ilçesinin 22 km. kadar güneyindeki Karacahisar köyünün doğusunda, iki tepe arasında bulunan bir ören yeridir. Kuvvetli surlarla çevrilmiş oldukça ilginç bir yerleşme olan Hydısos, son derece hâkim bir noktada, adeta kartal yuvasını andıran bir yerden binlerce yıldır Gökova'ya bakan, Karya'nın koruyucu şehirlerinden biriydi.. Bugünse unutulmuş bir harabeden başka birşey değil. Bu antik şehre ait kalıntılara, Milasören karayolundan Karacahisar köyüne sapan 4 km'lik bozuk toprak yolla ulaşmak mümkündür. Millattan önce 3. yüzyılda inşa edilmiş büyük kesme bloklardan yapılma güçlü surlarıyla insanda hayret uyandıran bu kent, yine M. ö . 5. yüzyılda AttikeDelos deniz birliğine vergi veren bir merkez olarak kayıtlarda yer alırdı. M.ö. 189'da Apameia barışı ile Rodos'a bağlanmış, M ö . 167 yılında özgürlüğüne kavuşmuştu. Antik kent, bugün ayakta kalmış surlarıyla, köylülerin "koca asar" dedikleri noktada, yani Akropolis'in etrafında ge Keramos lişmiştir. Iri sur duvarlarıyla çevrili Akro pol'ün üstüne çıkıp da, oradan güney yö nüne, yani Gökova'ya doğru bakarsanız iki tepenin arasındaki düzlükte kemerli ik kapının yükseldiğini görürsünüz. Yine < noktalardan biraz daha aşağıya inildiğin de, bu kez karşınıza iki kare kulenin ko ruduğu bir başka kapı çıkar. Karacahisar köylülerinin "küçük asar' ve "büyük asar" diye ikiye ayırdığı yük seltiler arasındaki düzlükte bugün, kemerl gözleri oldukça sağlam kalmış bir agor; (pazar) yeri, sizi daha da etkiler.. Hayli il ginç bir plan tipi gösteren agora ve onuı etrafındaki yapı parçaları, Hydısos antil kentinin yaşamı ve mimari özellikleri açı sından çok şey söyler gibidir. Hydısos bir askeri merkez, güçlü bir sa vunma kentçiği idi. Antik çağda ticaret ya şamı ve zenginliğiyle göz dolduran Mylas; (Milas) gibi önemli bir şehrin kuşkusuz de niz yönünden gelebilecek saldınlara kar; koyması için, Hydısos gibi güçlü surlaı olan bir şehre gereksinimi vardı. Ve zateı kentte basılmı^ bakır sikkelerde şehrin ba Kiimesteki freskler lnanılacak gibi değil ama gerçek. Keramos ören yerinde, insanı en çok şaşırtan görünümlerden bıri bir evin kumesinde yer alan Biz.ans freskleridir. Üstü açık ve vıkık bir yapıdaki bu aziz tasvirleri bugun nc yazıkki oldukça bakımsız haldedir. Bugün temellerı sökülen tapınakların, kınlarak yok edilmek istenen heykel kaidelerinin, bahçe duvarlannda unutulan yazıtların Keramos'taki örnekleri pek çok. Butün bu olup bitenlere karşın, Keramos yine de güzel. Gökova'nın cenneti orası.. Millattan önce 189'da Keramos, Apameia banşıyla Rodos'un egemenliğine girmiş bir Karya kentçiğiydi.. Yirmi iki yıllık bu bağlanünın ardından, Millattan önce 167'lerde, Rodos'un Karya'dan çekilmesiyle kent Stratonikeia (Eskişehir) ile bir anlaşma yapar. Devletler Birliği (Sympoleteia) anlamına gclen bu anlaşmanın ardından Millattan önce 129'da bütün Karya bölgesi doğrudan doğruya Roma'nın Asya'daki topraklarına eklenmiş olur. Ancak sürekli el değiştiren şehrin çalkantılı tari HA/IR1AYAN SUl LYMAN BULUT Vesıkalık Banka hesapları Thomas Jefferson, 17431826 yıllan arasında yaşamış, bt Amerikalı devlet adamı. 4 Temmuz 1776'da ünlu Bağımsızhk Bildirisi'ni yazdı. Fransız Devrimi'ni destekledi. Merkezıyetçıliğe karşı çıkıp eyaletlerin bağımsızlığını savunarak Cumhurıyetçı Partı'yı kurdu Bu partinin başkanı olarak iki kere cumhurbaşkan seçildı. Bu dönemlerinde aldığı bırtakım kararlar yuzünde tüccarlarla arası açıldı. Bunun üzerıne Jefferson dedı ki. Banka hesaplarına karşı koymak, ordulara karşı koymaktan daha tehlıkelıdır. Kitaplarm yakıldığı yerde Heinrıch Mann, bizde pek tanınmayan unlu bir Alman yazarı Uyruk, Yoksullar, Baş gibi kitaplarında ımparatorluk döneminı kıyasıya eleştırdı. Weimar Cumhurıyetı'nı desteklemiş olan yazar, yenı yeni belirmeye başlayan militarizm ve milliyetçılıkle sonuna kadar savaşmıştı Naziler işbaşma gelince, onun kitaplarını da "yakılacak kıtap"lar listesine aldılar. Heinrıch Mann da ülkesını terk edip sürgün yazarlar kervanına katıldı Mann, kitaplarm yakılması konusunda dedı ki. Kitaplarm yakıldığı yerde, insanlar da yakılırl. ÜMİT KIVANÇ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear