Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ET84 9 iyasi durum değerlendirmesi arın tercihi ANAP oldn lar sonunda ANAP aldığı oyları kaybedecektir, çünkü bu politikalar ANAP'a oy verenleri maddi olarak zayıf düşürecektir. ANAP'ın ekonomi politikasının kaynağı, dı> borcu olan ülkelerde uygulanması teşvik edilen ve iç yapıyı göz önünde tutmayan kuramsal bir yaklaşımdır. Hükümetin böyle bir politikayı benimsemesi, borçlunun değil alacaklının temsilciliğini üsrlenmeye benzer. Bu yaklaşım mali idarenin bir bölümü ile uyum sağlasa bile, "halk"ı temsil eden genel po ANAP'ın kuvvet aldığı desteğin umut kırıcı tarafı, bu desteğin ANAP'ın taraftar olduğu politikaya değil karşı olduğu politikalara sağlanmış oluşudur. lıtikayı etkisi altına aldığı takdirde "siyasi iklidar"ın menfaatleri ile ters düşer. Anap'ın Turkiye'de uyguladığı ekonomik politikanın milli ekonomılcre ve halk kitleierine etkisi açısından başansı şimdiye kadar görülmemiştir. Başarısızlığı ise geniş bır şekıldc kanıtlanmıştır. Bunun sonucunu görebılmek için Şili ve Arjantin'e bakmak yeterlidır. Genel Gorunum. ANAP oylarını, dış görünüşu ve diğer partilerin yapısı sayesinde almıştır. Fakat bunun sonunda ortaya gayet tutarlı bir durum çıkmıştır. Üç ana partiye oy verenler ilk dela "homojen" gruplar oluşturmuştur. Bu arada SODEP ve DYP de parti ile seçnıen arasında bir uyum sağlarken, ANAP, politıkasıyla seçmenine zıt dıı>mektedir. öte yandan, ortaya çıkan iktidarmuhalefct vcli>kibi, SODEP ve DYP'nin muhalefet politikalarının birbirine benzer yönlerini ortaya çıkartrnıştır. Bu durum Türkiye politikasında müspet bir gelişime doğru yönlenebilir. Bunun gerçekleşebilmesi için de önce ANAP'ın seçmeni ile uyumlu bir ilişki kurması gerekmektedir. tleriye bakış. ANAP, seçmeni ile iktisat politikası arasında bir açmaza duşmüştür. Seçmenin güeunü ve ekonomi politikasının dış yükumlulüklere aşırı bağlılığı nedeni ile yetersizliğini değerlendirerek hakiki bir siyasi parti niteliğini kazanmak istediği takdirde dış kaynaklı fmansman desteği zayıflayacaktır. Dış borçları ödeyebilmek için seçmenin büyuk bir kısmının gelirlerini alçaltmaya devam ettiği takdirde de dört sene sonra iktidara gelemeyecektir. ANAP seçmeninin politik desteğini muhafazaya karar verdiği /aman, (aban oylannın bugunku politikadan maddi zarar görnıe niteliği dolayısı ile, "demokratlaşmaya" doğru yönelmek zoruniuluğu duyacaktır. Ote yandan ANAP'ın "demokrallaşmnsı" çoğu gözlemci için olanak dışıdır. Bu arada sözü edılmesi gereken diğer bır olanak tabandan kaynaklanabilecek siyasi heşnutsuzlııkları örtbas etmek uzere, ANAP'ın, dünya piyasasındaki itibarını kullanarak dış borçlanmayı arttırmasıdır. Türkiye'nin yakın geçmişteki deneyimi böyle bir politikanın hiçbir şcyc çözüm olmayacağının tipik bir orneğidir. Aksine, böyle bir yaklaşım sadece ANAP açısından değil, genel siyasi yaşam açısından zararlı olacaktır. Öte yandan, ANAP seçmeni ile politik bir uyum sağlayamadığı takdirde, SODEP ANAP'ın taban oylarını kazanmaya çalışacaktır. SODEP'in ANAP oylarının çoğunluğunu kendisine çekebilmesi ise en azından ANAP'ın "demokratlaşması" kadar zordur. Bu ancak ANAP'ın iyice yıpratılması sayesinde gerçekleşebilir ve sonuç eski APCHP dönemine benzeyen, ANAP'ın ortadan kaybolduğu, DYP ve SODEP arasında devam edecek bir iktidarmuhalefet ilişkisi olur. ö t e yandan DYP ile SODEP, seçmenlcrinin ortak menfaatlerini gözeterek, devlet müdahalelerini savunan birleşik bir muhalefet oluştururlarsa ANAP'ın politik gelişmesine yol açabilırler. Bu durumda ANAP, tabanı ile bütünleşerck karşı politika oluşturmaya zorlanabilir. Böyle bir gelişim hcm tutarlı olur, hem de kısa vadede sağlam bir muhalefet oluşturur. Bununla birlikte, böyle bir politika, ıızun vadede kuvvetli bir ANAP yaratması ihtimali nedeniyle DYP ve SODEP'e cazıp gelmeyccektir. Şu andaki gorunum, muhalefetın yavaş yavaş ANAP'ı yıpratabilnıe yollarının arayışı içinde olduğu i/lenimini vcrmektedir. Bu durumda ANAP kendi tabanını sahipleıv mezse SODEP sahipsi/ kalmasını beklediğı oyların peşinden koşacaktır. Sonuç. ANAP'ın bir siyasi parti olarak ayakta kalabilmesi için elindcki geniş tabanlı oylara uygun "dcmokral" bir politika gclıştirmcsı gerekcccktır. Iakat böyle bir yöntem ANAP'ın bugünkü yapısına uygun gozukmemektedir. Aynı zamanda SODEP'in bölünmemiş oylarına hitap edebilmesi en azından ANAP'ın "ba^kalaşım" geçirmesı kadar zorduı. Muhalefetin bugünkü politikası sağlam ve planlı bir temele dayanmamaktadır. Sö?ü en >el mevkiinc" göre tarif etmeye çahşmasınian dolayı da SODEP ve aydını muhafazaârdır. ANAP'ın radikal sağcılıgı. ANAP'ın vlHP'den aldığı oyların etkisi altında kalaağı, iyicc sağa kayacağı çeşitli şekillerde ima diliyor. Üsı düzeyde birtakım kaymalar SÖzleneeek ol.sa da, bunu seçmenin bir kısnının önceki oy verme şekillerıne bağlarhak akıncatıdır. ANAP'ın oylarının niteliğini anlamak \NAP'ın üst düzey politikusmı tahmin etnek kadar önemlidir. ANAP oylarında fürkiye'de ilk defa bilinçli bır şekilde, bir»irinc benzer taban oyların loplanarak bir »artiyi iktidara gctirccck bir güç yarattığını •örüyoruz. DP'nin 1950'deki oyları da VNAP'ın bugünkü oylarının "homojeıT'li;ine ulaşamamıştı. ANAP bugun görunum >larak halkın benimsediği bir taban partisilir. Bu durumda ANAP'ın üsl düzey politicası küçuk bir grup lehine işlcdiği takdirde, lilinçli gelcn oylar bilinçli bir şekildc kaçar ıe iktidan muhafaza edcmez. Neticede VNAP, seçmcnini muhafaza edici politikaar oluşturmak zorundadır, çiınkü demokatik çerçevede kalmdığı surece radikal kaynalar kendi alcyhinc işlcyecektir. ANAP'ın bugunku politikusı secmcnin ııicligi ilc uyunı içinde değildir. Daha öncc, \NAP'a oy vercn seçmenlerin mteliğindcn >ahsetmiştik. Bıırada bir kerc daha tekrarayalım. ANAP'ın oy tabanı Turkiye'de öz ANAP seçmeninin politik desteğini muhafazaya karar verdiğinde, taban oylarının bugünkü politikadan maddi zarar görme niteliği yüzünden, ' 'demokratlaşmaya'' doğru yönelmek zorunda kalacak. Ama birçok gözlemciye göre bu olanak dışı. lenen "liberal demokrat" partiyı kurmak ısteyenlerin ruyalarında gördüğü geniş, kuvvetli bir halk oyudur. Ancak ANAP'ın bugünku politik yapısı aldığı oylara uygun değildir. öyleyse nasıl ahnmıştır bu oylar? 1. Görünüm büyük bir rol oynamıştır. ANAP'ın kadrosu, CHP'nin 1970'lerde "inemedigi" halka çok yakındır ve seçmenine köken ularak zıt dıktmemekiedir. 2. Daha önemli bir nokta, ANAP, halkın bıktığı, kuvvetle karşısında bulunduğu, hatta korktuğu kurumlaıa karşı çıkar goruuumunu verebilmiştiı. ANAP'ın kuvvet aldığı desteğin umit kırıcı taraft şudur: Dcstck, ANAP'ın taraftar oldıığu politikaya değil de, karşı olduğu politikalara sağlanmıştır. ANAP'ın yapıcı yönleri değil yıkıcı yönleri desteklenmektedir. Uygulamayı planladığı ekonomik politika ANAP, halkın bıktığı, kuvvetle karşısında bulunduğu, hatta korktuğu kurumlara karşı çıkar görünümünü verebilmiştir. çok edilen konulaı enflasyon ve dış borçlaı problemidir. Muhalefet iktidarın zaten iistesinden gelmeyi amaçladığı sahalarda hücuma geçmiştır. Seçmen için çok daha önemli olan işsizlik, endüsiriyel kapasite kullanı mı ve gelir dağılımı konulanna dokunulma^ maktadır. Bu nedenlerle muhalefetin politikasını eksik ve salt yıpratıcı olarak nitelendirebilmek mumkundür. Böyle yaklaşımlar sonucu ANAP'ın yıpratılıp dağıtılması gcrçekleşcbilirse erışilmiş olan anlamlı ve "homojen" politik gruplaşma uzun vadelı olmayabilir. Şimdiye kadar dokunulmayan sonuncu bir yol, her ne kadar olası değilse de, ANAP'a baskının tabandan gelmesi ve önumuzdeki yıllarda seçmenin etkisi sonucu partinin hem kadrosunda hem de politikasında seçmenin ihtiyaçlarına yönelik biı dcğişimiu meydana gelnıesidir. Eğer ANAP'ın seçmeni söylendiği kadar bilinçliyse ve eski yonlerc karşı olan iradeyi temsil ediyorsa, kendi homojenliğınden aldığı kuvvet ile daha oluşamamıs üst düzcylcri eldcn geçirebilir, zira bilinçli ve kuvvetli seçmenin kendisini partinin ııyumsuz politikasına ezdirtmesi beklenemez. Prof. Dr. Ali Tosun, ODTÜ öğrelim üyesidir.