27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kultur Servısı Fedenco Fellını tıpkı geçenlerde yıtırdığımız Fransız yonetmen Françoıs Truffaut gıbı ulkemızde çok sayıda fılmını ızleme olanağı bulduğumuz bırkaç sınema ustasından bırı Fellını'nm Tatlı Hayat Aylaklar , Sonsuz Sokaklar' ' Sekız Bucuk' Satyncon , Ruhların Gıulıetta'sı' gıbı yapıtları sınemaseverlerın belleğınde hâlâ Ama hıç kuşkusuz Turkıye de en genış ılgıyı Amarcord ' adlı fılmıyle gordu Fellını Ardından "Sınema Gunlen 83 te 'Orkestra Provası"n\ ve "Kadınlar Kentı nı ızledık Sonunda bu sınema buyucusu, 'Sınema Gunlerı 84 te ' Ve Gemı Gıdıyor adlı başyapıtıyla gonlunde taht kurdu sınema tutkunlarının Pekı "Ve Gemı Gıdıyor un o olağandışı tıplerı nasıl doğmuşlardı? Fellını, kafasındakı tıplerle ılgılı fantezılerını neden onceden çızgıye 9 7 dokuyordu O tıplerı beyazperdede canlandıracak oyuncuları nasıl seçıyordu Fellını bu soruların yanıtlarını verırken çekımden once yaşadığı keyıflı seruvenı de dıle getınyor vecen ve acımasız, gızemlı ve bıldık soylu yüzuyle, şdşırtıu bır kımıltısızlığın ortasında Pina Bausch gulümsuyordu bana Ne kadar guzel bır yüzdü Hanı bıze beyazperdeden bakan o ko caman, tedırgın cdıcı yüzlcrden bırıydı Bir yolculuğun oykusu "Ve Geml Gldiyor"da yüzlerı seçmem, ötc kı filmlerıme oranla daha fazla zamanımı aldı dıyebılırım Artık var olmayan, yok olup gıtmış ınsanları, o modası geçmış saç bıçımlerıyle, yüz ma gereğını duyuyordum Gerçekten de, "Ve Gemı Gidıyor", bır törenı gerçekleştırmek ıçın çıkılmış bır yolculuğun, sözumona bundan yet mış yıl önce, Bırıncı Dünya Savaşı paılamak üzereyken çıkılmış bır yolculuğun öyküsüdür Bırçoğumı daha önce çızmış olduğum bu yuz9 lerı, bu kışılerı nereden bıılacaktım I ondra ve Parıs, araştırılacak en 1yı yerler olsa gerekiı Şım dı okuyacaklannız, oyuncularla göruşmeler yap tığım sırada onları tasannılanma ve çızımlerıme uydurmaya çalışırken not aldığım duşuncc "VE GEMI GİDİYOR"UN YÖNETMENİ FEDERİCO FELLİNİ ANLATTI: MtRETTEBATI \ \S11, SEÇTİM ? . ılmlerımde betımleyeceğım kışılerm ne JLılml den resımlerını çızıyorum'' Çalışma odamda benı görmeye gelenlerın yüzlerını, burunlarını, bıyık larını, bacak bacak üstune atışlarını, bedensel özellıİderını neden hemen çızgıye döküyorum'' Bu nerdeyse farkında bıle olmadan çızıktır meler, bu çızgılerle notlar almalar, dur durak bılmeden kâğıdın her köşesınden bana bakıp du ran raigele yuzler kardlamalar ne deraek oluyor' Gövdelerınden cınsellık tdşan kadınları, kardı nallerın buruşuk yüzlerını, memelerı, popolan neden öyle kendılığınden çızıverıyorum7 Telefon numaralarını, adreslerı, matrak uyakları, ödenecek vergı rakamlarını, randevu saatlerını bır tur resımyazıyı andıran tuhaf bıçımlere dö nüşturup kâğıtları doldurraamın anlamı ne' Bır ruh hekımını zevkten dört köşe edecek bu bıt mez tükenmez saçmalıklar ne anlama gelıyor9 Belkı de bır çeşıt düşünme bıçımı bu, kendı mı en sonunda bır fılm çekımının ılk günü ışık lar altında bır sette bulduğum bır düşünme bıçımı İllc de bır anlamı olsun dıye boşuna bır ça bayla yaptığım bu çekıu ve rasgele yorum bır yana, bugüne kadar elıme geçırdığım her kâğı da mutlaka bır şeyler çızıktırdığımı söylemek ısterım Dahası, bıraz da yüzüm kızararak ıtırat edeyım kı, bır zamanlar ressam olmak bıle geç mıştı aklımdan yoksu Leydı Dongby mı? Bir hızmetçı mı, yıl öncesının gıysılerıyle, gulumseyışlerıyle, bır daha gerı gelmemecesıne yıtıp gıtmış bakışlarıyla bızlerı şaşırtan ınsanları gerçekten anımsatan yuzlerın gerekiı olduğunu duşunüyordum "Ve Gemi Gıdıyor"un öykusünün anlamını, ancak o yüzler açığa çıkarabılırdı O zaman, belkı de dedım kendı kendıme, başka bır ülkenın, baş ka bır toplumun oyuncuları, yüzlerı ve davra nışları farklı olan oyuncular benım ıstedığım o uzaklığı daha lyı dıle getırebılır Kuçük çalışma odamda, o yüzlerın duvarla ra asılmış fotoğrafları arasında otururken, onların öykulerını gelıştırme, aralanndakı ılışkılerın ıçıne daha derınlı£ıne gırme, yenı yenı dostlar, ılışkıler, tanışıklıklar ekleme, yenı durumlar keş fetme, sözun kısası onlarla bırlıkte yolculuğa çık lerımdır Yorumlarımın fazla kışıselleştığı yerlerde, yanlış anlamalara yol açmamak ıçın, ba zılarının ddlarını gızlı tuttum Londra'da, Wıllıanı Morrıs tıyatro temsılcı lığının bürosundayım Sabah tam doku/da ılk oyuncu J.H. ıçerı gırıyor Karısının kendısını dldattığınddn kuşkulanan bır tıyatro emprezaryosu olan Sır Regınald Dongby rolü ıçın çağırmıştım J.H.'yı Onunla daha önce de çalışmıştık, tu haf bır oyuncu olduğunu bılıyorum Aslında oyuncu falan değıl Bır korku filmınden çıkmış çasına ürkunç bır yuzu var, bır gözu yarı kapa lı, buyuk bır olasılıkla camdan Tıpkı Frankens teın'dakı Boris Karloff gıbı J.H. de kötülük saçan, ama kımıltısı/ tyr yüze sahıp Büyuk bır utangaçlık ıçınde ıskemlenın ucu na ıhşıyor ve sessızce bana bakıyor Bıraz kor kutuyor benı doğrusu Neden ılk onu çağırdım \ Çizerek duşunme hastalığı Bır tür hastalık benımkısı Daha çok küçük ken, önume gelen bııtun beyaz yuzeylere, kâğıt parçalarına, duvarlara, peçetelere, lokantalar dakı masa örtulerıne bır şeyler çizerek saatler ge çırırdım Şımdı de, bır fılmın hazırlıklannı yaparken duz beyaz kâğıtldrd çızıyorum Bır çeşıl not alma, düşüncelerı not etme gıbı bır şey olup cıktı bu Bır fılme yaklaşmam, onun ne olduğunu kav ramam ve onunla yüz yüze gelmem böyle olu yor öyle sanıyorum kı, bır şeylerı kâğıda dök mem ılc fılmın kendısı arasında guçlu bır bağ var, bu, bır ılışkıyı başlatmak ıçın bır vesıle, fılmle bır araya gelmenın kestırme bır yolu bel kıdc Aslında, alışkanlıkla sık sık >ıneledığım davranışlarımı başka turlu nasıl düşünceye dökebı leceğımı bılmıyorum, bır yapıtıma ya da daha doğrusu yapıtım olan şeye eşlık eden çeşıtlı rı tücllerdc bır sıstcm yakalayamıyorum Her fılm öbürlerınden farklıdır, her bırının kendme öz gü bır nıtelığı, kendıne özgü bır doğası, dolayısıyla benımle kendıne özgü bır bağ kurma hıçımı vardır Ama ne olursa olsun, bu taslakların voğu sonunda kendını dekorcunun, kostümcu nun, makyajcının elınde buluyor Onlar da bun lardan öykünun havasını, doğasını, çağrışımla rını veren ıpuçları olarak yararlanıyorlar ama oyuncular aynı kalırlar, psıkolojık maske ler, beyazperdede daha ılk belırışlerınde kendı lerını tümüyle açığa vuran yuzlerdır Kalamda kı fılm kışısı ıçın bır oyuncuyu seçmem, karşım da gördüğum yüze, o yüzün bana neler ılettığıne, o yuzün ardındakılerı kestırmeme, sezme me ne ölçude olanak tanıdığına bağlıdır Oyuntuları kendılerıne denk duşmeyen kılık lara gırmeye zorlamam lfade edebıleceklerı şeyı dıle getırmelerını sağlamayı yeğlerım Sonuç bt nım ıçın her zaman olumludur Her ınsanın ken dıne aıt bır yuzu vardır, başka bır yüze sahıp olamaz Butun yuzler her zaman doğru yuzler dır Ydşam yanılmaz Avusturyalı prenses bulunuyor kımı zamın, bır fılmın çekımının ılk gunle rınde bütün kışılerın yüzlerını daha seçmemış olurum Yapımcılar umutsuzluğa kapılır, sahne duzenleyıcıler öfkeyle bakarlar bana Ama ben, nerdeyse bır boş ınançla, o kışılerın gele ceğını bılırım Bu çok kez başıma geldı, gelıyor da "Ve Gemı Gidıyor"da da aynı şey oldu Fıl me başlamadan önce bulamadığım kışılerden bırı vardı kı, çok önemlıydı AvusturyaMatarıstan sarayından, doğuştan kör bır prenses Tam olarak ne aradığımı, bır Avusturya Macarıstan prensını nasıl bır yüzün, nasıl bır oyuncunun temsıl edebıleceğını kestıremıyordum Hayatım da hıç Avusturya Macarıstan prensesı tanıma mıştım kı Ama Roma'dakı Arjantın Tıyatro su'nun soyurtma odalarının orada, herkesın te • laş ve kan ter ıçınde gıdıp geldığı, havluların omuzlara atıldığı, kapıların açılıp kapandığı o korıdorda ansızın karşıma çıktı benım Avustur yalı prenses, sessız sakın, yarı saydam, koyu gıy sıler ıçınde öyle dınelıyordu orada Pina Bausch'tu bu Dondurma yıyen bır rahıbe, tekerleklı patenle kayan bır azıze, sürgünde bır kralıçenın yüzü, bır tarıkat kurucusu O se Butun yuzler doğrudur Benım oyuncu seçmem bıraz değışıktır Oyuncıılara karşı her zaman duyduğum saygıya, scvgıye, yakınlığa karşın, bır film kışısı ıçın oyuncu seçeceğım zaman onun yeteneğının, meslekı becerısının, gösterışının çekıcılığıne kapılmam, tıpkı aslında oyuncu olmayan bırını seçerken onun deneyımsızlığınden umutsuzluğa kapılma dığım gıbı Benım ıçın önemlı olan, oyuncunun film kışısıyle uyuşmasıdır Bır toplum yenı olanı her zaman dıle getırır, ınsanların ve polUhnın onderi: Başbakan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear