Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 StYASET 84 eski • yepi çizgiler I9l4'te Romanya'da dogdu. Milano'da mimarlık okudu, 1941'de ABD'ye yerlcşti ve Amenkan yurtlaşı oldu. I'ransa, Almanya ve Japonya'da tkırıcı Dunya Savaşı'na kaııldı. Bu savaşlardan "Hepsı Çızgı lle" adlı bır albıımde lopladığı eserlerle döndu, alhümu buyük ilgı uyandırdı. Eserlerı ABD'de Modern Sanul Muzesi'ne kabul edildi. Acı mizohçılığı ve çizgi yeteneğıyle hulkın sevgisini kazandı. Vogue, Harper's, Bazaar, Flair dergilerinde disenleri yayımlandı. Saul Steinberg X N. Bütçe ekonominin aynası ir yerde okurken not etmişim. ilk bütbitimine ancak iki ay kala taB çesi 1920 yılında yapılmış, yılınAnadolu hükümetininGiderler mamlanabilmiş. Ülke on ay geçici bütçe ile yönetilmiş. 61 milyon lira, gelirler de yaklaşık 47 milyonmuş Böyle olunca bütçe açığı 14 milyona yakındır. Bir Reşat altını 78 lira ediyor, kâğıt para. Şimdi bütçeler trilyonları aşıyor. Sayılar çok kabarık ama içi biraz fos değil mi? Bizim bugünkü kâğıt parayla bır Reşat ne ediyor? Gazetede bakıyorum (kasım ayında) bır Reşat 32 bin liraya alınıyor, satılıyor. 78 lira nerde, 32 bin lira nerde? Var bu parayla gel oyna, git oyna!.. Düyunu Umumıye borçları ödenirken alacaklılar döviz yerine Türk parası isterlermiş. Bizim para, demek dövizden daha değerliymiş. Atatürk'ün de, İsmet Paşa'nın da para üstüne titrediklerini söyler maliyeciler. "Aman parayla oynamayın!.." derlermiş. İmparatorluğun Maliye Nazırı Cavit Bey, 1917 bütçe konuşmasında şöyle diyor: "Üç yıldan beri süren savaşın düyun olarak blze yüklediği 180 milyon liradır. Buna savaş öncesi 180 milyonu da eklerseniz Düyunu Umumiyenin toplamı 360 milyona çıkar. Yıllık taksitleri faizi ile birlikte (yüzde 6) 20 milyon lirayı aşar." Para kaç kat düştü? arşiv konusuyor Birinci Dünya Savaşına altın para ligine borçla girmiştik, bir altın kâğıt para 78 lira olarak savaştan çıktık. Paramız buna göre 7, 8 kat düşmüştü. İkinci Dünya Savaşını kâğıt para ile karşıladık, bir altın on lira iken savaş sonu 30 liraya çıktı. Paramız kaç kat düştü? Turgut özal iktidarı bir yıl önce altını kâğıt para karşılığı kaçta almıştı, şimdi kaça çıkarmıştır? Bırakalım dövizi, paramız altın karşısında kaç kat küçülmüştür? Bu para operasyonlarının bedelini kimler ödemektedir göreceğiz. Bugünkü bütçe komisyonda inceleniyor, genel kurula gelmek uzeredır. Bütçeyı "samimi" olarak hazırladığını söyleyen Maliye Gakanı ise kabineden ayrılmış, partı içi muhalefet kanadına geçmiştir. Böyle bir bütçenin bırakın denkliğini, "samımiyeti"ne nasıl inanılır, siz soyleyinl... Diplomatlığa ne oldu? Dışişleri görevlılerı maaşlarını dolar üzerinden alıyorlar. Bunu Türk parasına vurduğunuz zaman ortaya çıkan sayılar öyle kabarık oluyor ki, okuyanların gözleri faltaşı gibi açılıyor. Oysa bu doların çok degerli oluşundan değıl, bizim paramızın dolar karşısında her Allahın günü düşmesinden geliyor Bir zamanlar en gözde mesleklerden sayılan diplomatlık gözden düşmüştür. Açılan sınavlara girenler azalıyor. Birkaç dil bilen yetenekli gençler hariciye koridorlarında yıllarca çürüyeceklerine, holdinglerin labirentlerinde turlamayı yeğliyorlar. Haksız sayılmazlar. Bu durumdan iki diplomat, Haluk Bayülken de, Kâmran inan da yakınıyorlar. Piyasadaki paraya (emisyona) bakılacak olursa trilyona yaklaşıyor. Hani parayı çekiyorlardı piyasadan, çekemiyorlar, yerinde 'tutabilseler başarı sayılacak. Bu yıl böyle gidıyor, gelecek yıl ne olacak? Bu görünen para, bir de görünmeyeni var, piyasaya her gün çıkan kara para... Ne defterde görünüyor, ne kitaptai... Kazığı kim yiyecek? Var olan vergilerden sonra bir de katma değer vergisi geliyor. Uygulamalar sonucu bakalım kazığı gene kim yiyecek? Bu işin uzmanları şöyle diyorlar: "...Tüketiciyasalolarak verginin kapsamı dışında kalsa bile, yüzde 13 vergi ödeyecek perakendeci vergiyi malıyet gibi göstererek fiyatlara ve dolayısıyla tüketiciye yükleyebilecektir. (..) Ulkemizdeki yaklaşık bir buçuk milyon işyerinin yalnızca yüzde onunda bilanço tekniğine göre muhasebe tutuluyor. Batı standartlanna yaklaşmadan bu muhasebe tekniği ile katma değer vergisi istenen sonucu veremez." Bu vergiyi, bugüne değin alamamışız. Şimdi almak istiyoruz koşullarım hazırlamadan. Uygulama sırasında düzeltileceğini söylüyorlar. Bu acemi nalbantın katır nallamasına benzer. Tüketicınin kazık yemesinden, bedel ödemesinden sonradır ki öğreneceğiz. Çoğunluk denilen tüketiciyi pek sevmiyoruz, bütçe rakamları da bunu göstermiyor mu? Bir zamanlar kartaldı İstanbuVda ilk trantvay kurulu$u ve haüanmn inja edilmesi işi, 3 Eylül 1863 tarihinde Abdülaziz tarafından Karapona adlı bir Belçikalıya verllmişti. lH71'de çalışmaya başlayan atlı tramvaylar, 14 şubat I914'te Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi'nin şehre elektrik vermesiyle 43 yıl çalıştıktan sonra tarihe kanşmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 17 Haziran 1923'te Cumhuriyet hükümetiyle anlaşma imzalayan şirket 1 Ocak 1939'da bütün teshleriyle ve bedeli 13 senede odenmek üzere mülileştirüdi ve altı ay \onra helediyeye devredildi. 90 sene Istunbullulara hizmet eden tramvaylar 12 Ağustos 1961'de tstanbul, 11 Kasım 1966'da da Anadolu yakasında duzenlenen törenlerle seferden kaldırıldı ve yerini troleybüslere bıraktı. t'otoğrafta, karlı bir havada Galatasaray'dan Taksim'e doğru giden tramvaylar. (Fotoğraf: ARA GÜLER)