26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

SİYASET84 13 bu yıl 170 milyar dolar düzeyinde açık verecek. Ancak tek tek devletlerin fazlaları giderek artıyor. Yaklaşık 50100 milyar dolar arasında seyrediyor bu fazla. Yani, bir bütUn olarak ele alırsak ekonomimizin büyüklüğüne oranla bütçe açığımız Avrupa ülkelerininki kadardır. Ancak ABD ekonomisinin büyüklüğtt nedeniyle bu açık uluslararası para piyasalannda önemli bir gedik yaratmıyor mu? FRİEDMAN Avrupalı şöyle duşünür: "ABD'nin faiz oranları tüm dünyayı etkiler, çünkü uluslararası bir sermaye piyasası vardır." O halde bütçe açıklannı bu genel düzeyde ele almak gerekir, Fransa'nın bütçe açığını, tngiltere'nin, Almanya'nın ve diğerlerminkiyle toplayın. Amerika'nın açığına eşıt bir gediğe ulaşırsınız. Peki ne istiyorsunuz? Vergileri arttırmamızı mı? Bu bütçe açığını azaltmaz. 30 yıldır bunun böyle olmadığı görülüyor. Yapılması gereken nedir o zaman? Harcamaları azaltmak. Mondale'iniz de bütçe açığını diline doladığı için size iyi geldi. Oysa tam bir Keynesçı olan Mondale, temelde açıktan yanadır. Peki şimdı neden karşı çıkıyor? Çünkü, açığın bu dcrece büyük olması yeni harcama yapmasına cngel de ondan. Ama siz bütçe açığına karşı bir suru yazı yazdınız. Denk bütçeyi öngoren bir yasa degisjkliginden yana mısınız? FRİEDMAN Ben bütçe açığının bir vergileme bıçimi olduğunu ya/dım. Giderler gelirleri aştığı zaman ya borçla ya da yeni vergilerle kapatılır. Esas sorun kamu harcamalarının azaltılmasıdır. Demek ki hem bütçe denkliğini hem de harcamaları sınırlamayı öngören bir yasa değişıkliğınden yanayım. Yeni Fransı/ Başbakanı I.aıırent Fabius, Avrupa'da Rvagan politikasının biitünüyle taklit edilemeyecegi goruşunde. Eger edilirse, Amerika'nın iyisi değil tngiltere'nin kotüsü olıırıız diyor. Thatcher deneyimini nasıl yorumluyorsunuz? FRİEDMAN Doğrudur. Thatcher'ın deneyimi başarılı olmamıştır. Muhafazakârlar Amerika'daki Cumhuriyetçiler değildir. Bayan Thatcher muhafazakâr değil, liberaldir. O, "Torry" değil "Whig''dir. Doğrusu, Heath gibi "Torry" olanlar ona ihanet ediyorlar. Thatcher yalnız kalıyor ve daha da önemlisi temel bir yanlışlık yaptı. tktidara geldikten hemen sonra, gelir vergisi oranlarını indirdi, ama katma değcr vergisini arttırdı. tktisadi bakımdan, önce harcamaları kısmak, sonra vergileri azaltmak gerekirdi. Bunun tehlikesi genellikle hep birinci aşamada kalınmasıdır. Reagan vergileri azaltmakla işe başladı ve bu bütçe açığını arttırdı. Şimdi, açığı azaltmak gerekiyor. Siyasi açıdan en doğru yol budur. Son olarak, tngiltere'nin nerede olduğunu iyi görmek lazımdır. Millileştirilmiş kuruluşlar eskiden olduğu gibi ekonomide hâlâ çok önemli bir paya sahiptir. Ulusal gelir içinde kamu harcamalarının payı için de aynı şey geçerli. Sendikalar dün olduğu gibi bugün de saldırgandırlar. Bütün bunlar değişmesi zor şeylerdir. Daha da önemlisi, bütün Avrupa ülkelerinde, çok sert bir ücret ve fiyat yapısı var. Bu da ekonomilerinizin uyumunu güçleştiriyor. Fiyatlannız çoğunlukla denetim altında ve bu yüzden "suni". Ucretlerin önemli bir bölümü merkezi pazarlıkla belirleniyor. Oysa, ücretler, gelişen sanayilerde artmalı, gerileyenlerde düşmeli. Bizim de benzer sanayilerde aynı sorunumuz var. örneğin, çelik sanayiinde, ücletler diğer sanayi kesimlerine göre ortalama yüzde 75 yüksek. Bu, çelık sanayii "üç sektör"ken anlaşılır bir durumdu. Bugün ise artık tam bir deliliktir. Yine de bizim ekonomimiz sizinkilerle karşılaştırılamayacak derecede esnektir. Fransa, batağa saplanmıs. Avrupa batağa saplanmıştır. Bu durumdan ancak uyum yeteneklerinizi değiştirerek çıkabilirsiniz. Monetarizmin babası Milton Friedman: "Doların gücünü küçümsemişim" "Canlanma bu kez daha kalıcı, M aıııa somında yine durgunluk var Reagan yönetiminin iktisadi uygulaması konusundaki görüşlerinizi özetleyebilir misiniz? FRIEDMAN Sınırh bir başarı diyebilirim. Vergiler düşürüldü, ama yeterli derecede dcğil. Kamu harcamaları yoğunlaştırıldı, ama azaltılmadı. Bir efsaneyi yıkabilmek için daha da ileri gitmek gerekir. Çok önemli bir noktanın altını çizmek istiyorum. Düşünülenin aksine, son 4 yılda yapılan harcamalann yalnızca üçte biri askeri çabadan kaynaklanmıştır. Uçte ikisi, 70'li yıllarda uygulamaya konan programların uzantısıdır. Yani, Reagan döneminde hiçbir önemli sivil harcama programı yurürlüğtl konmadı. Bu ölçülülük meyvelerini önumüzdeki yıllarda verecektir. Şunu da eklemeliyim ki, demokrasi içinde, bir yanda yönetimin uygulaması, diğer yanda iktisadi ajanların davranışlarıyla düşünceleri vardır ve bunlar birincisinden daha önemlidir. Yani önemli olan halktir. Reagan şimdi söylediğini 20 yıl önce de söylüyordu. Ama bugün insanlar onun söylediğini duymak istiyor. Temel dcğişim budur: Değişen Amerikan halkıdır. Ekonomi iki yıldır şaşırtıcı bir kalkışa geçti. Ama bunun alabora olabileceği endişesini taşımıyor musunuz? FRİEDMAN Bir süneden beri iktisadi çevrimin genişleme evresindeyiz. Açıktır ki, genişlemenin şimdiki hızı sürekli olamaz. Bir gun gelecek, yeniden yavaşlama ya da durgunluk dönemine girilecektir. Bu yüzyıllardır böyle olmuştur. Ama bugünkü canlanmanın cesaret verici ba/.ı işaretlcri var. Yatırımlardaki canlanma daha önceki genişleme evrelerine oranla çok daha çarpıcı. Kısa vadede hızlı bir canlanma hareketinin orta vadede kalıcı bir yayılmaya yol açacağını sanıyorum. Ayrıca, enflasyonunun denetim altında olması geleceğe güveni yavaş yavaş arttıracaktır. Bununla birlikte, çok kısa bir siıre önce, para politikasındaki gevşemenin yeniden enflasyonist patlamaya yol açacagı endişesinde olduğunuzu söylemiştiniz... FRİEDMAN Yanıldım. Doların guctlnü dikkate almamış daha doğrusu küçümsemiştim. Paramızın değerinin yüksek olması ithalatımızı daha ucuz kılıyor. Bu da fiyatların düşmesine neden oluyor. ö t e yandan ithalat ülke çapında artan bir rekabet ortamı yaratıyor. Böylece fiyatlar daha da düşüyor. Yine de para politikasının daha etkin uygulanması gerektiğini düşünüyor musunuz? FRİEDMAN Hiç şüphesiz evet. Para artışını önlemek için basit ve mekanik bazı kurallara uymak yeterli olacaktır. Ben de dahil birçok iktisatçı bunları açıkladık. Doların şaşırtıcı gücünü nasıl açıklıyorsunuz? FRİEDMAN Amerika, tarihin hiçbir döneminde bugünkU kadar sığınak olarak görülmemişti. Avrupa'da siz de bilirsiniz, millileştirme tehlikesi her zaman kafalan kurcalamıştır. Bundan söz edilmese bile, döviz konrolleriyle karşı karşıya kahnıyor. Demek ki, size göre, dolann lırmanışının faiz oranlanyla bir ilgisi yok. FRİEDMAN Buna bir soruyla cevap vermek ıstiyorum. ABD'de faiz oranları son 1 yıldır arttı mı? Hayır. Peki dolar yükseldi mi? Evet. Sonuç bana çok açık görünüyor. Reel faiz oranlan çok yüksek. Bu sizce bir tehlike oluşturmuyor mu? FRİEDMAN Hayır. Fiyat, talep fazlaysa ya da arz eksikse yükselir. Bu, çilek için doğru olduğu kadar faizler için de böyledir. tki yıllık deneyim de bunu gösteriyor: İnsanlar, borçlanmak istiyorlar ve bunu var olan fiyatlarla ödemeye hazırlar. Faiz oranlarının şimdiki düzeyi eanlanmaya bir engel değil, onun sonucudur. Ama, ABD'deki yüksek faiz oranları diğer ülkeleri de faizleıi arttırmaya zorlamıyor mu? FRİEDMAN Pek değil. örneğin F.Almanya'da faizler oldukça düşük. Ayrıca, eğer faiz oranlarımız size çekici geliyorsa gelin burada yatırım yapın. Burada çok küçük tasarruflar bile ödüllendiriliyor. Sade insanlar da pay alabiliyorlar. Sizin sorununuz, hükümetin döviz kontrollanyla sizi bundan yararlandırmaması. öyleyse, kendi ülkenizde iyi bir yatırım görüntüsü ve güveni oluşturun. Sizin için faizler temel bir sorun degil; aynı şeyi bütçe açığı için de söyleyebilir misiniz? FRİEDMAN Evet. öncelikle, bu sanıldığı gibi bir felaket değil. Federal bütçe Friedman "tlle de sıkı para"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear