05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 SİYASKTai Galbraith'e göre, Mitterrand'ın ekonomik politikası başanlı en ABD Galbraith: "Monetarizm y ekonomisi başladığı yere dönecek" Amerikalı bir iktisatçı olarak, Fransa'nın 1981 yılından beri uyguladıgı ekonomi polilikası hakkında ne düşünüyorsunuz? GALBKAITH Eğer Fransa'da olsaydım, kesinlikle Mitterrand'ı desteklerdim. Çünkü uyguladığı ekonomi politikası çok modern. Firma ve scndikalarla yürüttüğü ücret pazarlığı aracıhğıyla ücret artışlarını fiyat artışlanna uydurmaya çalışıyor. Bu çözumü ben ABD'de uygulanana tercih ediyorum. ABD'de hem fiyatların hem de ücretlcrin artıs hızı sınırlandınlarak durgunluk pekiştiriliyor. Fransız çözümü doğru olduğu kadar etkin de... Ancak ABD ekunomisi durgunluktan çıkıyor gibi. Ne dersiniz? GALBRAITH Öylt Anıa moneta rizme olan bağlılikları nedeniyle yeniden enflasyona itiliyorlar. Belki durgunluktan kurtulacaklar, ama yine başladıkları noktaya dönecekler. Eğer fiyallar ABD'de yeniden tırmanma eğiliminc gircrse, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde de aynı gelişme ortaya çıkmaz mı? Yani ABD enflasyonu ihraç etmeye çalışmaz mı? GALBRAITH Pek o kadar değil. Bence, ABD enflasyonu değil, bunalımı, durgunluğu ihraç edecek demek daha doğru olur. ABD'de fiyatlar artmaya başlarsa, bunun Fransa üzerindeki etkisi çok önemsiz olur. Fransa bundan hiç etkilenmeyecek mi yani? GALBRAITH Bugün hiçbir ülke kendi içine kapalı yaşamıyor. Her ülkenin ciddi sorunları var. Fransa, doğru politika uygulasa bile, bu, tek başına yeterli olmaz sanıyorum: Çünkü Fransa'nın ekonomi politikasının önemli bölümü Elysee yerine VVashington'da belirleniyor. Bu, Fransa'nın hem şansı ve hem de şanssızhğıdır. Reagan'ı sert bir dille eleştiriyorsunıız. Beya7 Saray sizce hangi "doğru" polilikadan ilham almalı? GALBRAITH öncelikle iyice artan bütçe açığını kapamak gerekiyor. Bunun için de askeri harcamalar azaltılmah, vergiler arttırılmalı ve faiz oranlan indirilmeli. Tabii, bu konuda "Time Magazine'Mn bütçe açığını nükleer savaş tehlikesiyle aynı potaya koyan yaklaşımı kadar ileri gitmemek gerekiyor. Bu biraz abartma olurdu... Doların öniimiizdeki dönem inmesi durumıında, sermaye Japon Yeni ve Alman Markına yönelecektir. Bu Fransız Frangını zor durumda bırakmaz mı? GALBRAITH Fransu kötumserliğinin bir örneği daha! Bu sizde doğuştan var galiba. Dolar zayıflarsa, frank güçlenir. Neden olmasın? Sizin de bildiğiniz gibi, Fransa son 25 yıl içinde bir felaketten diğerine dünyada görülmemiş bir yaşam düzeyine ıılaşarak geçti. Ama dünyada hiçbir ülke yoktur ki, sizin kadar felaketçilik oynasın, kötümser olsun... Fransızlar kötiimserlik oyunu ınu oynuyorlar? Yoksa gerçekten kötümserler mi? GALBRAITH Bir Fransızın gerçekten kötümser olup olmadığını anlamak kolay dcğıldir tabii. Reagan yeniden seçilirse, iyimserliğiniz biraz olsun sarsılmaz mı? GALBRAITH O kadar değil. Orta sınıfların egemenliğinde olan zengin bir ülkede, tutuculuğa cğilim fazladır. Bu anlamda, ABD'deki ilerici siyasal kişilikler, insanlara daha fazla rahat önererek, yeniden dağıtımı ve sosyal güvenliği ön plana eni Sanayi Devleti'nin teorisyeni, Kennedy'nin damşmanı, birara da Hindislan Büyükelçisi John K. Galbraith, bir zamanlar Reagan'la birlikte "Demokratik AmerikalılarHarekeü"ni kurmuştu. Şimdi ise Başkan Reagan en çok eleştirdiği kişilerin başmda yer alıyor. Fransız Les Noııvelles dergisi muhahirinin sorularını ABD seçimlerinden oldukça önce yanıllayan Galbraith, Reagan 'ın seçilmesinin bu kez daha zor olacağı görüşündeydi. Ancak seçimlerGalbraith'iyanılttı. Galbraith, söyleşide, dünya ekonomisı, A vrupa ve Fransa konusunda oldukça iyimser bir görüşe sahip. Ancak Avrupa için bu derece iyimser konuşsa da uluslarurası işbölünıunde bu bölgeye ayırdığı yer ilginç. "Teknoloji ABD'nin işidir. Ama sizde de sanat ve turizm var ya'' demeye getiriyor ilnlü iktisatçı. Monetarizmin babası azgelişmiş ülkelerde adı en çok geçen iktisatçı, Nobel ödüllü Milton Friedman, ABD'deki iktisat politikasını da etkileyenlerden biri. Friedman, Başkan Reagan 'ın düzenli olarak görüşlerine başvurduğu küçük bir iktasatçı grubu içinde yer alıyor. l, 'Fxpress muhabirîyle yaptıgı söyleşide Friedman, basit ve mekanik mantığıyla dikkat çekiyor. "Son l yıldırfaiz oranlan düştü, dolar ise yükseldi. O zaman doların faiz oranlarıyla bağt yoktur" diyebilecek derecede mekanik ve olgusal bir yaklaşım. Ancak, bu basitlik Friedman 'ı anlayıslılık bakımından oldukça avantajlı kılıyor. Friedman 'ın diğer bir avantajı da "yanıldım" diyebilmesi. Y Galbraith "AHirye teknoloji, Avrupa'ya sanat çıkararak, kendi kuyularını kazdılar. Buna karşın Reagan yönetimi ne yaptı? Siyahları din ve siyaset alanında savaşmaya itti ve birçok belediye başkanlığını siyahlar kazandı. Kadınları ilk kez kocalarından farklı partiye oy atmaları için ikna etti. Sendikaları Demokrat Parti'ye yaklaştırdı. Yalnız bir sonucu dikkate almadı. tnsanlar artık bir nükleer savaş tehlikesinin ne anlama gsldiğinin farkındalar. Bu nedenle Reagan'ın işi kolay değil. 20 yıl önce yayımlanan "İstenmeyen Barış" adlı bir esere önsöz yazmıştımz. Bu eserin yazan, ekonomiyi dü/elfmek için savaşın gerekli olduğunu öne surmüstü. Bu düşünce sizce doğru mu? GALBRAITH O gerçekten bir şakaydı. Yazarın adını bile unuttum. Ama o zaman, vardığı sonuçlarla aynı diişüncedeydiniz. GALBRAITH Bir savaş olasılığı o günkü boyutu geçii. O zaman, askeri harcamaların artmayacağına inanılıyordu. Oysa oyle olmadı. Günümüzde, askeri harcamalar sivil harcamalarla adeta yarış halinde. Alman ve Japon ekonomilerinin neden bu kadar sıhhatli olduğunu sanıyorsunuz? Sermayeleri sivil alanda yoğunlaşmış da ondan. Asjceri üretim maliyetleri dikkate almaz. Bu da rekabet gücunü tehlikeye sokan bir maliyet alışkanlığı yaratıyor. Askeri harcamalar belki her şeydir ama ekonominin dışında. Yeniden Avrupa'ya dönelim, Avrupa'nın Amerikan ve Japon teknolojisi karşısında rekabet giicü var mı? GALBRAITH Tabii ki var, Avrupalı bilim adamları ve mühendisler her zaman ön sırada yer aldılar. Avrupa bu konumunu korumak durumundadır. Bir tek şartla: Ülkelerin işbirliği. Ancak bu teknoloji tartışmalan esas Avrupa gerçeğini saklıyor bana kalırsa. Avrupa'nın sanatsal ve çekici ürünler tasarlamada üstünlüğü vardır. "Geleceğin temeli, ber zaman Silicon Valey'de atılır" büyülenmesinden kurtulmak ve gözönünde duran gerçeğe bakmak gerekiyor: Paris ve New York vitrinlerindeki hazır elbiselere, sinema ürünlerine, milyonlarca plağa bakın. Ekonominin geleceği yaratıcı, kültürel ve turistik alanlara da bağlıdır. Kimse unutmamalıdır ki, Fransa ve Italya bugünkü yerlcrini bu alanlarda en iyi biçimde var olmalarına borçludurlar. Avrupa'nın ürünleri en beğenilen ülkesi ttalya, bu başarısım, teknolojisi, sendikaları, patronlan ve hükünıetinden mi almıştır sanıyorsunuz? Hayır. ltalya kendisini dizaynda dünya klasmanının en önüne yerleştiren sanatsal geleneğine borçludur bunu. Avrupa yine de endişe dolu, kendi kendine sanayi dönüşümünü başanp başaramayacağını soruyor durmadan. "Pasifik bölgesi"ndeki gclişmeden de tedirgin oluyor. GALBRAITH Avrupalıların diğerleri kadar akıllı olmamalan için bir neden göremiyorum. "Pasifik bölge§i"ne gelince. Bu tanımlama iki olguyu içeriyor: Geleneksel sanayilerin bazı Asya ülkelerine yönelmesi ve Japonya'nın sınai bir güç olarak ortaya çıkması. Avrupalıların kafasını her zaman mcşgul etmiş bu değişimin korkulacak hiçbir yani yoktur. Bir kez daha beHrteyim, tam bir kötümserlik içindesiniz. Inanın, Avrupa'da iyimser kalarak aydın unvanını almak imkânsızdır. Avrupalının kafasını kendi korumacılık eğilimleri de meşgııl ediyor. ABD'dekiler de tabii... GALBRAITH Bu kadar güçlü bir dolar varken ABD'ye ihracat yapabilmek çok zor olmasa gerek. Bugün Fransız şarabı ABD'de Kaliforniya şarabından daha ucuza gidiyor. Şovenizme dtişmeden söyleyeyim, Kaliforniya şarabının üstün Iktisat dünyasının iki ünlü ismine savundukları gOrüslerin konusuna uygun şekilde, "karşılıklı" olarak yer veriyoruzDerleyen, Murat Kö'prü lüğü de yok. Bu, ABD'deki bir değişimin sonucu. Eskiden korumacılık vardı, ama şimdi buna izin yok. Çünkü ABD'nin de dış satışlara bağımlılığı var. Kaliforniya şarabını koruyarak Avrupa'ya soya satmak mümkün değildir. "Korumacılığa son" kararını alanlar çokuluslu şirketlerdir. Avrupa'yla var olan çelik ve tekstil tartışmaları bu gelişmeye aykırı olgulardır. Aynı şeyin AET için de geçerli olduğunu sanıyorum. Her ne kadar ülkeler bazı Urünler için çatışıyorlarsa da, akıldan çıkartmamak gerekir ki, Ortak Pazar Adam Smith'i okumuş başkanlar tarafından değil, çokuluslular tarafından kurulmuştur. Bir endişe verici sorun daha! Azgelişmiş ülkelerin dev borçlan dünya mali sistemi için bir (ehdit oluşturmuyor mu? GALBRAITH Bu beni fazla kaygılandırmıyor. Uluslararası bankaların bu sorunu çözme biçimleri tam bir başarıdır. Bankalar önce "borçlan uzattılar" sonra onları "ertelediler", daha sonra "soruna en yakın" olanlan ayırdılar, şimdi de "süpheli alacaklar"dan söz ediyorlar. Kötü borç vcrdiğini kabul etmek istemeyen bir alacaklıyla, ödcyemcyeceğini kabullenmek istemeyen bir borçlu arasındaki suç ortaklığı bu. IMF sayesinde de bu ortaklık daha uzun süre devam edebilir. Bir zamanlar Hindistan'da büyükelçilik yaptınız. Azgelişmişlik konusundaki düşiincelerinizde değişmc oldu mu? GALBRAITH Var olan durum, Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'yle SSCB'nin yeni ülkelere yatırım yapmama kararlarından çıktı. Yatırımla, sadece sınai ya da teknolojik yatırımı kastetmiyorum. Nedense ABD'nin bir yüzyıl önceki gelişmcsinin güçlü bir eğitim sistemine bağlı olduğu unutulur. Soruna kültürel yoksunluk açısından yaklaşmak gerekir. Fransa'nın bu açıdan bir sorunu yok.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear