26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

aınba ülkesi Brezilya hiçbir olumlu dcğcr üretemcme tehlikesiyle karşı karşıya. Çünkii Brezilya artık "degersizligin" hüküm sürdüğü bir toplum. Hangi değersizlik mi? Işte size ürezilya sokaklarından S. Brezilya StYASET 84 15 Yöııelnıeııi Abraham Ramada "Ayın 25. günü (para) odcrne gıınudür. Bankalar bu günlerde para transferi yaparlar. Bu ayın 25'inde saalte bir banka soyuldıı." Franco Montoro, polis karşısında boyun eğerek polis şefini değiştirmek zorunda kaldı. Böylece polisi tedirgin edecek birisi de kalmadı. Çürümenin ekononıi politiği Umutsuzluğun sonucu Açlık, sefalet her seyi açıklamaya yetmiyor. Kilise'yc bağlı bir derneğin yöneticisi "Brezilya halkı açlıga, sefalele alışıktır. Onu başkaldırtan ahlaksızlıkdr" diyor. 20 yıllık askeri rejim sırasında toplumun her düzeyinde gelişen ahlaksızlık. Toplum eski harcketliliğinden çok şeyler kaybetti. Kendisiyle konuştuğumuz bir Osascolu "Burada herkes biliyor ki, ne yaparsa yapsın düzlüğe vıkamayacak. Bu yeni bir ıluygıı. Bu dııygu insanları harckctsizlige ve umutsuzluga itiyor." Umutsuzluğun göslcrgesi davramşlar: Geçen ay rötar yapan birkaç tren tasa tutuidu, devrildi, yakıldı. "İşçi için geç kalan bir tren felakel dentek. fşine vaklinde gideınc/se bir günlük Ucretini kaybediyor". Sağlık merkczleri, hastaneler bile öfkeden payını alıyor. Merkezde görevli bir doktor işine gelmez veya o gün kapıda bekleyen yüz kişiden sadece 30'unu muayeneye alırsa bekleyenler merkezi yakıp yıkıyorlar. Brezilya basını her gün inanılmayacak olaylar aktarıyor. Bir gün çocuğun biri bir diğerinin bisikletini çalabilmek için onu silahıyla öldürüyor. Diğer bir gün adamın biri, yoldan geçen bir kadının zincirini çaldığı için bir çocuğu tekmeleyerek katlediyor. Yoldan geçenler bu olayı sadece seyrediyor. Hiç kimse müdahale etmiyor. Ardından polis olay yerine geliyor ve adını bile almadan katili serbest bırakıyor. Anneler, taksi şoforleri, işçiler birçok defa valilik önünde protesto gösterısi düzenlediler. Gostericiler korkunun sokaklarda, okullarda ve lıatta evlerde bile kol gezdiğini söylüyorlardı. Bir mahalle birkaç gün ardarda travestilerin mahalle insanlarına sarkıntılık yaptığı ve "uygunsuz hareketlerde" bıılunduğu gerekçesiyle protesto gösterisi yaptı. Altın ve marihuana trafiğinin çok yoğun olduğu belirtiliyor. Iş merkczlerinde çalınmış altının salın alındığı yerlerin reklamı ulu orta yapılıyor. Yaşlı kadınların saat ve mücevherlerini çalan küçük çocuklaı ınallarını derhal bu tip yerlere getiriyorlar. Hatta polislerin gozleri ftnünde böyle satışların yapıldığı bile göniluyor. Altın merakı kiliseleri de unutmuyor. Azi/ler biraz f'azla parlıyorlarsa meraklıları tarafından özenerek kazınıyorlar. Mezarlar bile bu furyadan kurtulamıyor. Mezarlarda yatıp kalkan evsi/ barksızlar ölulerin altın dişlerini araklıyorlar. Osasco'daki bir Fransız rahibe göre "Herkes marihuana içiyor. Marihuana içmınin snnııçlan ise berbal. İnsan sunger haline geliyor, iç organlurı eriyur." İşsizlik, hayat standardının dehşetli düşmesi Sao Paolo'yu evsiz barksızlar kenti haline gctirmis,. Birçok aile otoyol köprulerinin altında geceliyor. Ycmcklerini oduıı aleşlerinin ü/erinde pişiriyor. Kartondan tenteler yaparak köprü kemcrlerinden kopabilecek beton parçalarından korunmaya çalısjyor. Rio de Janeiro'da HıırleMarx tarafından dizayn edilen bahçelerin üstündeki küçük yaya yolu köpruleri aileler için barınak haline gelmiş. Eski şilteler Uzerinde çocukları, köpekleri ile birlikte yatan aileler var. Aynı kişiler, yerler sıkışık değilse, hiçbir şeyi olmayanlara yerlerini kiraya verıyor. "olagan" sahneler: Bir yanda öfkeli bir topluluk yağmaladığı süpermarkette önüne çıkanlan öldürüyor, diğer yanda bir çocuk başka bir çocuğun bisikletini çalabilmek için onu vuruyor, öbür yanda adamın biri bir çocuğu tekmeleyerek öldürürken sokaktan geçenler müdahalc elmeyip seyretmekle yetiniyor, sadece kadınlar tlcğil küçük kızlar bilc tecavuzlerin kurbanı oluyor. Toplumsal çurüme, hiçbir şeyin değişemeyeceğı inancıyla pekişiyor. I.c Monde gazctesinin muhabiri umutsuz ve yılgın insanlarla dolu Brezilya'dan izlenimlerini şöyle anlatıyor. 6 milyonluk SaoPaolo alabora olmak üzere. Gecekondu kcntı Sao Paolo'da nisan ayında "biiyiik baskın" yapılmıstı. Yüzlerce mağaza işsiz ve açlar tarafından yağına edilmişti. Bu yağmadan sonra yüzlerce, binlerce baskın daha yapıldı. Sao Paolo daha önceleri güıılük yaşamında sefillerin açhğına, "ayaktakımının" siddet uygulamalanna "alışmıştı". Artık yeni bir adım daha atıldı: Yağma günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Dükkanı olan biri için soyulmak artık vakaı adiyeden. Okul, kreş kantinleri bile yağmalanıyor. Binlerce kilometrekarelik alana yayılan bu pis, çirkin ve parçalanmış Brezilya'yı görebilmek için Osasco'ya gidiyoruz. Hiçbir kadastro kaydında yer almayacak sokaklarla, "çocuk bahçeleri" haline gelmiş lağıın sularıyla, tan ağarırken çöp karıştırıcılarının uğrak ycri haline gelen çöp yığınlanyla dolu Osasco'ya. Şöyle bir göz atınca çirkinliğin kök saldığını ve bunu değiştirmek için hiçbir şeyin, kesinlikle hiçbir şeyin yapılmadığını görüyorsunuz. Aylardır döşenmeyi bekleyen kanalizasyon boruları bir yanda, pis kokulan kendisiyle beraber surükleyen lağıın diğer yanda. Aylaklar hergun aynı saatlerde tahta barakalarda bilardo oynuyorlar. Araba iskeletleri bahçe gibi bir ycrdc yığılı halde duruyor. Zavallı biri dörı duvardan oluşan bir yapının üzerine "Satılık Ev" yazmış. Gecekondu mahallesinin merkezindeki bazı pankartlan görünce insan bir tuhaf oluyor: "Burada saç kesilir, boyanır, taranır", "Tırnak bakımı yapılır" Görüştüğümüz bakkallardan biri 16 defa soyulduğunu söyledi. Bir diğeri kepenklerin arkasına yerleştirdiği elekirikli surguyü gösteriyor. Birçok dükkân sahibi nıağazasında silahı elde geceliyor. Dün gece bir kümes hayvanları satıcısı öldürülmüş. Neden? Komşuları bilmiyor. Davranışlarından olaya pek öyle aldırmadıklarını anlıyorsunuz. "Öldiirmek için öldıiruyorlar. Saf dışı bırakılanın sadece kendisi olınaması için öldürüyor." RIO I)K JANEIRO Zenginin attıgı yoksulun lüksü oluyor. suzca ifade edersek, nedensiz. Sao Paolo'mın insanları sokakta dolaşmayı da öğrendiler. Cepler ne dolu olacak ne dc tamamen boş. Hırsızlar öfkeli oluyor. Çalınabilecek hiçbir şeyi olmayanlar da ftldürülüyor. Bir süre yağmaların nedeninin açlık olduğu düşünüldü. Evet, açlık. uzun suren, hiç durmadan devam eden, işsiz dolaşan, bir fabrikadan atılıp, ücretinin yarısına veya uçte birine başka bir fabrikaya geçen is.sizlerin belası açlık. Sadece karton kutular içindeki şerbet veya kahveleri satabildiklerinde bir ya da iki öğün yiyebilen ve gitgide süzülen çocukların açlığı. Aslında bakkalları veya buradaki adıyla "süpermarkctleri" soyanlar ayaktakımı, Okul öğretmenleri birçok defa okullarındaki güvenlik önlemlerinin yetersizliğini protesto ettiler. Sınıfta ders sırasında soygun yapıldığı bile görüldü. Bazı öğretmenler gece derslerini kabul etmiyor çünkü geceleri tecavüze uğramaları ihtimali biiyiik. Tecavuzler gittikçe artıyor. Okuldan çıkan küçük kızlar da tecavuzlerin kurbanları arasında. 7 ila 10 yaşında öğrencileri olan bir kadın öğretmen okul mensuplarının da soygunculuk yaptığını belirtiyor. "Musluklar, kapı kolları, buzdolabı parçaları, satılabilecek her şey çalınıyor. Polise haber vermemem için çesitli tehditler yapılıyor." Zaten neden polise haber versin ki? Polisin beceriksizliği, çUrümesi dikkate dcğer. BREZİLYALININ GÜNLÜK SÖZLÜĞÜNDEN Hırsızlık, yağma, tecavüz, baskın, işsizlik, pislik, açlık, cinayet, kıtlık, rüşvet, saldırı, soygun, korku, kayıtsızhk, teslimiyet, uyuşturucu... toplıımun dışında kalanlar. Başlangıçta herkesin kaiıldığı yağmalar bu ayaktakımının saldırılanna donuştu. Folha de Sao Paolo gazetesinin Genel Yayın Yönctmcnı Boris Casoy'a göre; "Bu ayaktakımı magazalara yoııcliyur ve halk onları i/liyor. Burada yeni olan sey ise sıradan insanlarla haydutlar arasındaki bağlanlı." Pamuk ipliğine bağlı bir bağlanlı. Çünku saldırganlar ozellikle en zavallı, en sefıl kisılere saldırıyorlaı. Bunların direnenıeyeccklcrıni biliyorlar. Kıtlık öyle bir hale geldi ki, yeni bir yağma biçımi bilc gelişti. Artık okul kantinleri bile yağmalanıyor. Bu yıl Sao Paolo'da 150 kreş ve okul kantini yagmalandı. Herkesin ağzında, yakalanan, ancak ycrcl karakolıın komiserine yedirdiği paralar sayesinde serbest bırakılan haydutların hikâyesi dolaşıyor. Sao Paolo Eyalet Valisi Franco Montoro polislere biıaz can vermeye çalıştı. Bölgc polis örgütunün başına getirilen yeni komiser, bir temizlik harckâtı yapmaya, ruşvet yemeleriylc ve >ipşak sorgulanyla tanınan "aynasızlar" hakkında soruşturma açmaya girişti. Polislerin tepkisi gecikmcdi. Grcv Sao Paolo'yu aylarca korumasız bıraktı. Sonuç: Suç oranı iki katına çıktı. Ekiın ayındaki sayılara göre yıl başından bu yana 70 bin hırsızlık, 26 bin silahlı saldırı, 2600 soygun, 425 banka"soygunu ve 1500 udam öldürme vakası kaydedilmiş. "Nolicias Populares" gazetesinin Genel Yayın Baskın ve avlar Sao Paolo'da "saf dışı bırakılmak" çok kolay. Polis geceleri suphelilerin üzerine keyfi olarak ateş açıyor. Polisin keyfiliği "av"Iarı çoğaldıkça artıyor. Ateş açtığı insanlar da aynı şeyi yapıyor zaten. Geçen gün Sao Caetano'da bir bankaya düzcnlencn "baskın" sırasında genç bir ka dın ve bebeği öldürüldü. Neden? Duygu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear