26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 rwell isyana 24 yaşında başladı. tngiliz sömuıge polisi olarak görev yaptığı Burma'da. 19O3'tc, Hındistan'daki Ingiliz görcvlilerden birinin oğlu olarak dünyaya gelen Eric Arthur Blair (Orvvell'in as.il adı bu), annesi tarafından İngilterc'ye götürülmüş, aşağı sınıflardan gelmeyen bütün İngiliz çocukları gibi kaliieli bir eğitimden geçmcsi sağlanmıştı. Çevresine uymakta güçlükler çeken Orvvell, ingiliz sömürgelerinde gorev yapan polis te>kilatına katılıp subay olarak Burma'ya gitmişti. Burma'da yaşadıkları Orvvell'de o andaki konumuna karşı buyuk tepkiler yarattı. ! "Buradu lahrip eUİ£. .7!'* aynızamanda kendi ozgurlügümüz," dcdi. ^lüjji!?* sömür>>eciliği igrenç bir zorbalıktan başka bir şey degil"di, bıından nefret ediyordu. "Yerli insanlara baklıkça,' diyordu, "kcndiıııi absurd bir kukla gibi hissediyorum." "Omuzlarında muazzaın bir suçun yükıinii hissettigini" söylüyordu. Ama yöre ınsanlarına da öfkeleniyordu. "Aylak aylak dolaşan ikiyüzlüler"di onlar da. George Orwell: O kistlefi, anarşistleri kovalıyor, özgürluk için savaşan ama otorite altına girmek istcmcycn gruplara gcrçek düşmana yapılan nıuamclcdcn l'arksız davranılıyordu. üruplar halinde tutuklananlan, hastanelerden atılan yaralıları, kurşuna diziienleri gör mek, Orvvell için "fazla"ydı. StYASET 84 Sağcı ıtıı solcu nıu? vanları işe ve düşmanlarla savaşa sürüklüyor hem de çif'tlikteki her şeye hâkim oluyor ve çiftliğin orta yerindeki panoya, "Biilün hayvanlar eşittir, ama bazıları biraz daha eşiltir" ya/ıyorlardı. Bakanlığı"nın çalışması. Bu bakanl'kta, Buyuk Birader'in her yeni kararına, demecine, tespitine vb. göre, geçmiş tarih yeni baştan yazılıyor ve yaşanmış butıın olaylar yaşananları haklı çıkaracak biçimde düzenleniyor, geçmişin gazete ve kitaplaıı bu^ na gftre yeniden basılıyor, eskileri yok ediliyor. Dolayısıyla, insanlar, bizzat yaşamadıkları hiçbir şeyin gerçekte nasıl oldugunu bilemiyorlar. Tarih yok oluyor. Insanların sosyal yaşantısı belli normlarla sınırlanmış. Bunun dışına çıkanlar "Sevgi Bakanlıgı"nda insanlıklarından lamamen çıkarılıyor. 1984, Biiyiik Birader'in koyduğu kurallara ters düşen bir "Gerçek Bakanlıgı" memurunun öyküsü. Dünyaya baktıkça Kendisini içinde hissetmeye başladığı cephcdc onun açısından kabul edilmez işler oluyordu. Sovyetler Birliği'nin Stalin iktidarı altında nasıl bir otokratik düzen haline geldiğini görmek Orvvell için hazmedilmesi güç bir durumdu. Orvvell dünyaya baktıkça kötümserleşiyordu, çünkü öbür yanda da Nazilcr vardı. Ülkelerinde korkunç bir baskı düzeni kurmakla yetin.^İycr, d'invaya meydan oku1 yorlardı. Üstelik başarıları ardafda g^i.T ?yc başlamıştı. Dünya Orvvell'in dünyası da iyice kararıyordu. Stalin'le savaş ittifakı içindeki lngiltere vc ABD'de toplam 23 yayınevi, Hayvanlar Çiftliği'nin musveddelerini Orvvell'e gerisingeri yollamışlar, yayınevlerinden birinin yöneticisi şair T.S. Eliol, kitabın içeriğini "şu anda söylenmemesi gereken şeyler"in oluşturduğunu ifade etmişti. Soğuk savaşla birlikte ,Derken yaklaşan soğuk savaşın ilk esintileri hissedilmeye başlandığında, Batı Orvvell'esarıldı. Hayvanlar Çihligi neredeyse diinyanın en gözde kitabı oldu. Hele 1949 haziranında piyasaya çıkan 1984 romanıyla Orvvell, en çok okunan çağdaş Ingiliz yazarı Unvanını kazandı. 1984 adının asiındâ herhanju bir özelliği Sosyalizme karşı mı? Kendinc özgu yanlarıyla bir sosyalist olarak niiclenıncsi gereken Cieoıge Orv\cU'ıu Sovyetler Birliği'ndeki Stalin dönemi uygulamalarına duydugu tcpkinin i/leri, 1984'te hayli ağır basıyoı. Oıvvcll, duvarlardaki "Buyuk Birader" poıtrclerini "kalın siyah bıyıklı..." diye t ı^vir ediyor. Büyük Birader'in başlıca muhalifini Troçki'yi çağrıştıracik şekilde anlatıyor, vb. Ama Or;vel!'in romanını yazarken "Işle, sosyalizmin kaçınılmaz soııüCü hudur" demek istemediği biliniyor. Kitabı, yayınlandıktan sonra derhal Batı cephesinin bir savaş alcti olarak kullanılmaya başlanmıştı. Orvvell bunun u/eıine bir açıklama yapma gereğini duydıı: "Kilabım sosyalizme ve benim de destekledigim ingiliz İşçi Partisi'ne karşı bir saldm olarak diişiiniilmemiştir." Ayrıca Orvvell, 1984'te sadece biriki devletin geleceğini anlatmayı amaçladığını, insanhğın karşısındaki genel bir tehlikeye işaret ettiğini zaman zaman bizzal bclirtmiş, örneğin "Tolaliler diklalörliikler dönemine gidiyoruz," demişti. "Kesin bu. ölüm kadar kesin." Bunlar bılınirken Ocoıge Oıvvcll vc loınanı 1984'ün uzun süre soğuk savaş şampıyonlarının eline düşüp kötüye kullanılması akıl almaz görünüyor. Gerçekten, eşine sık rastlanabilecek turden bir olay değil bu. Orvvell'in, yukarda aktardıgımız sözleri dışında, bu konuyu aydınlatmaya ta/la imkânı olamadı. Çünkü 1984 yayınlandıktan 7 ay sonra ingiliz romancı veremden öldu. Orıvell için vakm (irkaduşı Arllııır Koestlrr şöyle ilpmişti: Oıııın rüytısı, lıiç kimseniıı yoksuIIuk çeknı v lıiç kims<>nin İHtşkalartnm nc nv yaftaca^ını emem esi ydi Ç'ekıi gitti. I'aris ve Londra'da "aylak aylak" dolaşmaya başladı. sanatçıların bohem hayatı onu çekmedi. Ratakhanelerde, gecekondu semtleriııde dolandı durdu. Bulaşıkçılık yaptı. Ya/maya bu sıralarda başladı. "Kimsenin yayınlamayacagı lurden birtakım kısa hikâyeler yazdım 192829'da, Paris'le yaşarken," diye anlatlı sonradan bunları. Kendi yazdıklaıına ilişkin kotümserliği zaten hiç kayboltnamıştı. Orwcll'in ilk romanı da bu yıllardaki ürünleri arasında. 1936'da, Ingilıere buyuk bir ekonomik bunalınıı ve yığınsal işsi/liği yaşıyordu. Orwcll, lngiltere'nin sanayi bolgelerine giılip röportajlar yapmaya başludı. Ve işçilerle yüzyüze gcldi. Burma'daki ııısanlardan sonra Orwell'in düşünccsindc ikinci öncmli dönemeci işçiler yaıattı. Orwell görduğü sefalet manzaraları karşısında ust sınıf insanlarının acımayla karışık tepkilerini duymadı. "İşçilerin sırlmı sıvazlayıp, sen de benim kadar iyi bir insansın gibi sözler etmekle hiçbir yere varılmaz," dedi. Aynı yılın sonunda Orvvell, Cumhuriyetçilerle birlikte Franko'culara karşı savaşmak ü/ere Ispanyada, Barcelona kentindeki bir yerel milis birliğindeydi. özgürlük düşkünü bireysel isyancı Orwell, İspanyol İçsavaşı'nda, Franko'culara karşı savaşmak için diinyanın dört bir yanından gelmiş gönüllülerden, özgürlükçü siyasalsosyal fikirlerden, ilişkilerden bir hayli etkilendi. Savaşın orta yerindeydi. Aragon Cephesi'nde F'ranko ordusuyla vuruşurken boğazından bir kurşun yarası aldı. Cepheden hastaneye tasındı. Içsavaş Ispanya'sıııda geçirdiği altı ay, zaten içine kapanık ve karamsar karakterli bu adamı dunyaya daha da koyu renk gözlükler ardından bakmaya sürükledi. Gerçi insan onuruna, özgurlüğe düşkunlüğıı orada yaşadığı cephe arkadaşlıkları ve demokrasi için gösterilcn ınsanüstü fedakârlıklarla pekişmişti. Ama öbür yanda, Orvvell'in bıından sonraki hayatını asıl belirleyen karanlık tablo vardı. Stalin yanlısı komünistler, Sovyctler Birliği'ndeki lotaliter uygulamalara, tasfiyelere karşı çıkan ötcki sol gilçlcri diipcdüz tcmizliyorlardı. Cephede Franko Ordusu'yla savaşılırken, cephe gerisinde Stalin'in adamları, Troç İspanyol İçsavaşı'nda Orvvell kurtulacak mı? öyle görünüyor ki, Baf dünyasında bu yıl boyunca demokrasi, haklarözgürlükler, insan onuru vb. adına ağzını açacak herkes, Orvvell ile kitabının adını hiç değilse bir kez anacak. 1984 ile yazan belki de böylelikle, aynı suçu başkaları da işliyor diye kendilerini masum göstermeye çalışaniarın elinden bütünüyle kurtulacak. Zaten bir zamanlar kötüye kullanma arnacıyla Orvvell'e sıkı sıkı sarılanlar onu ellerinin tersiyle itmeye başladılar bile. Aslında dünyanın nelerebütünüylc değilse bile büyük ölçude veda ettiğini Orvvell'in yakın dostu Arthur Koesller'in oleıı arkadaşının ardından söylediği sözler yeterince açık ifade ediyor: "Onun ruyası hiç kimsenin yoksulluk çekmemesi, hiç kimsenin, başkalarının ne düşünecegini, ne yapacagını belirleyememesiydi." Sovyetler Birliği ve öbür Doğu Bloku ulkelerindeki siyasal toplumsal dü/en hakkında konuşmak için bugün Orvvell'e ve 1984'une pek gerek yok. Ama 1984'te çizilen kapkara gelecek tablosuntı hiç üzerine alınmayan Batı, işle, sonunda sozleı ini 35 yıl önce söylemiş Orvvell'in ağzına duşnıekten kurtulamadı; şu anda 1984'ü güncelleştiren, daha çok bu gerçek. ORWELL I943'TE BBC'ÜE "Teslim olmamalıyız." DiktatÖrlüklcrin her yeri saracağı bir döneme doğru ilerlendiği görüşündeydi. "Ama," diyordu, "leslim olmamak gerek. Hastasının olecegini bile bile onun yaşaması için ugraşan bir doktur gibi mucadele etmeliyiz." ikinci Dıınya Savaşı bütün şiddetiyle sürerken, Orvvell, lspanya dönüşünde yerleştiği kır evini terkedip bombalar altındaki Londra'ya geldi. Müttefikler ile Sovyetler'in Nazi Almanya'sına karşı el ele verdiği dönemde, 1944'te Orvvell, "Hayvanlar Çiftligi" adlı romanını yazdı. Bu, onun deyişiyle, "yozlaşan bir devrimin öyküsu"ydu. "biitiin hayvanlar eşiltir" sloganıyla ityaklaıuın hayvanlar kendilerine eziyet eden çiftçiyi başlarından atıp çiftliğin yönetimini ele geçiriyorlar, esitlik içinde yaşamanın yollarını arıyorlardı bu romanda. Ama akıllı domıi7İar, bir süre sonra hem kendilerini hiçbir tehlikeye atmadan bütün öteki hayyoktu. Orvvell, gelecekten herhangi bir yıl seçmek istemiş, kitabı yazdığı 1948'in rakamlarıyla oynayarak 1984'ü bulmuştu. I984'te Orvvell, butunuyle elekıronize olmıış bir toplumu anlatıyor. Yasayıp yaşamadığı, bir kişi mi yoksa bir grup nıu oldugu bilinmeyen bir "Biiyiik Birader" her şeye egemen. Ust ve alt kesimler olarak ikiye ayrılmış yönetici ve resmi gorevli grupları biı yanda, butunuyle kendi haline bırakılmış, sadece çalışan ve savaşan "ayak takımı" öbür yanda. Resmi görevliler de hayatlarının her anında Biiyiik Birader'in dcnetimi altındalar. Bütün binaların duvarlarında Orvvell'in anlatımıyla "çıkarılan her sesi dinleyen, yapılan her harekelikaranlıkta olanlar dışında görebilen" ekranlar var. Bunlar hem gözetleyici olarak çalışıyor hem de resmi TV yayını bunlardan yapılıyor. Orvvell'in romanmdaki toplum hayatını en iyi simgeleyen orneklerden biri, "Gerçek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear