Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
II Kulis'ten Halk mı tayin etti? Daha önceden parti kuracaklan haber abnmış, Banş gazetesi sahibi Yaşar Aysev haberi kestnllkle yalanlamıştu Yalanlama haberinin basında yeraldığı gün de bir basın toplantısı yapıp "Parti kuruyoruz" demişlerdi. Basın toplantısında ne parünln adı ne de 35 kişi dışmda kurucu adı verilmif "zamanı gelince açıklanacak" denmişti. Söylenenlere göre "solda" bir parti olacaklardu Nihayet zamanı geldi. Aralarında Yaşar Aysev, Reşit Ülker, Yüksel Babüroğlu, Sakıp Hiçerimez ve Çağlar Kırcak olduğu halde bir basın toplantısı düzenleyip, partinin kısa sürede oluşturulacağını bildirdih'i: Basın mensuplart kurulan partinin içinde Reşit Ülker olduktan sonra partinin program ve tüzüğünun hemen hazırlanacağını tahmin edlyorlardu Tbplantuia raslantı olsa gerek Banş gazetesi sahibi Yaşar Aysev'in içinde bulunduğu partinin adının "Ulusal Banş PartlsV olduğu açıklandı. Adres de rastlantı dedlk ya Banş gazetestntn bulunduğu binaydu Partinin kurucu üytleri arasında bulunan tlhami Yudırım bastna "Kendisi Almanya'da işadamıdır. Siyaset yapmak için geldi" dtyt tanıştmldu Basın toplantısında daha sonra bettt başlı şu cümleler söylendU "Amacımız 12 EylUl Oncesinin hata ve aalarını halkımıza bir daha yaşatmamaktır. tzleyeceğimiz yol Atatürk yoludur. Ulusal gelirın adaletli dağılımı ana hedefımizdir. 83 Türkiye'sinin koşullannın gerektirdiği yepyeni partiler olmadığı için parti kuruyoruz, Ulkemizin saglıklı bir demokrasiye kavuşmasma katkıda bulunmak istiyoruz." Bu açıklamalardan sonra Yaşar Aysev soruları yanıtlarken "Yerimizi halk tayin edecektir. Geniş bir kadromuz mevcuttur," dedL Aradan birkaç gün geçmişti ki Ulusal Banş Partisinden yeni bir açıklama geldi. Acaba kurulan partinin yerini halk mt seçimlerden önce tesbtt etmişti? Açıklama şöyleydt "Bu aşamada parti kurmaktan vazgeçtik." Yatılış partiye geldinh Geçtiğtmiz günUrde SODEP Genel Merkezine tki klşt gelerek Recai Dinçer'l aradıklanm söylediUr. Orada beklesen gazetectterle, Dinçer'l arayanlar arasında şöyle bir konuşma geçtU Recai Dinçer diye bir kimse yok burada. Nasd olmaz efendim. Parti kurucusu. öyle bir kurucu yok inanın. Asağtda da sorduk. Yukanda toplantıda dediler. Kurucular toplantısı olduğu doğru, ama Recai Dinçer partinin kurucusu değiL Dinçer kim? Kendisi Danışma Meclisi üyesL. Haaa... Recai Dinçer Mıllıyetçi Demokrasi Partisi kurucusu. Konuşma sonunda Dinçer 1 arayanlann Sosyal Demokrasi Partisi ile MİUiyetçi Demokrasi Partisinl kanştırdıklan anlasıldu Bu iki kişi, Dinçeri arama gerekçeltrml şöyle açıkladuar: Hayvan sağlığı zabıtası kurulması için kanun önerisi verecektik. Seçimlere iki ay kala, yani 14 mayıs 1950'dcn iki ay önce, Demokrat Parti içinde, iktidara gelindiğinde Cumhurbaşkamnın kim olacağı daha belli değildi. Belki Celal Bayar vc kurucu dört arkadaşı biliyordu da öteki siyaset yolcuları bilmiyordu. O günlerin göbeğinde yaşamış Cihat Baban da bilmiyenler kanadındadır. Cibat Baban, sahibi olduğu Tasvir gazetesinde DP'nin 298 miletvekili çıkaracağını ve iktidara geleceğini yazar. Bu sayının verilmesi politika çevrclerini şaşkınlığa uğratır. Yakın dostu Nihat Erim sorar: "Bu sayıyı nereden çıkardın?" "Uzun incelemeler sonucu..." lzmir'den lstanbul'a Celal Bayar telefon eder: "Bu sayıyı nereden buldun?" "Uzun uzun inceledik!' "Hemen uçaga atla lzmir'e gel, seninle konuşacaklanm var. On uçagına atla, seni Ankara Palas'ta bekliyorum." Cihat Baban, uçağa atlar lzmir'e gider. Bayar, otelde onu bekliyordur. "Verdigin sayıda yanlışlık yok. Verdigin sayıdan az olmaz, belki daha fazla olur. Seçimlerde baskı yapmaması için CHP'nin yiiziine giilüyoruz. Söyle bakalım, iktidan alırsak Cumhurbaşkanı kim olsun?" "Kişisel kanım sizin cumhurbaşkanı olmamanızdır. Nedeni de şu: Siz parti başkanı olarak millete çok şeyler söylediniz. Inönü'nün hem parti, hem devlet başkanı olu^unu kınadınız. Eğer sözunuzde durmaz da cumhurbaşkanı olursanız, halka vaat ettiklerinizi başkasının yapmasını isteyeceksiniz demektir!' "Ben de aynen senin gibi düşünüyorum. Tarih, benim için cumhurbafkanı olmak elinde idi, olmadı, elinin tersi ile itti, desin... Bu jcler. Bunu daha şerefli buluyorum." "Cumhurbaşkanı kim olsun?" "Sıddık Sami için ne düsünürsün?" "Tarafsız bir devlet başkanlığı için biçilmiş kaftan!' "öyle ise hiç vakit yitirmeden hemen lstanbul'a git, profesörii bul, kendine bunu aç." Cihat Baban, uçağa atlayıp lstanbul'a dönüyor. Üniversiteden hocası olan Sıddık Sami'yi buluyor, konuyu açıyur. Hocası diyor ki, "Cihat, ben üniversiteden ayrılmak Istemem, giyasete kanşmak niyetinde de detiUm." Israr ediyorsa da Profesör Sıddık Sami Onar kabul etmiyor. Durumu akşam, Celal Bayar'a lelefonla bildiriyor. Bayar'ın canı sıkılıyor, "Göriiyorsun ya," diyor. "Hangi dala sanlsak elimizde kalıyor." 14 Mayıs 1950'de ezici bir çoğunlukla seçimleri DP kazanıyor. Cumhurbaşkanhğı için ortaya yeni yeni adlar cıkıyor: HaUl Ozyörük, Nihat Re»at Belger, All Fuat Cebesoy... Bunların içinde Bayar'ın adı yoktur. Yeni milletvekillcri, tutanaklarını aldıkca yavas yavas Ankara'ya doluşmaya başlıyorlar. Ankara Palas, siyasetin bir kazan gibi kaynadığı yerdir. Yalnız, bazı milletvekilleri Celal Bayar'ın adayhgı için sürekli kulis yapıyorlar. Bayar salonun bir köşesinde oturuyor, dostları ile söyleşivor. Cihat Baban hemen yanına gidiyor, kimseye duyurmadan kulağına fıslıyor: 'Bryefendi ne otocak? Cumhurbafkanı olacak mısnız?" "Bu işi Koraltan'la konuş!' Salonun öbür ucundaki Koraltan'a gidiyor: "Bayar Cumhnrbafkanı olacak mı?" "Evet, olacak!' "Hani, kabul etmiyecegim, demifii?" "Ne yapalım istiyor, olacak:' Cihat Baban, Atatürk'ün, Inönü'nün oturduğu koltuğa Bayar'ın oturmayacağı inancını taşıyor. Bundan öturü olası bulmuyor ama, bakıyor ki, işler inandığı gibi değildir. Beri yandan Koraltan da, Bayar'ın olmasından yana değildir. tzmir'de soylediklerini açıklamak zorunda kalıyor. Ne demişti lzmir'de, Konak'taki otelde? "Ta rih benim için seçimleri kazandı, cumhurbafkanı olmak ellndeydl, fakat bunu elinin tersiyle itti desin. Ayıp degil ya, böyk bir sonucu cumhurbaşkanı olmaktan daha onnrlu sayıyomm." Bu sözleri söyleyen şimdi o koltuk için can atıyordu. Eğer Bayar, ülkenin bir numaralı koltuğuna oturmazsa, Mendcres Başbakan olamayacaktı. Menderes, kesinkes başbakan olmak istiyordu. Nasıl başbakan olabilirdi? Ancak Bayar, bu koltuğa oturursa, öteki koltuk da kendine açılırdı. BUtün muhalefet yıllannda bunu duşunmustu. Çevirdiği oyunlar, siyaset taktikleri bunun Uzerinc kuruluydu. Köprülü'nun gözü de BaşbakanhkU idi. Onu da kullanarak, Bayar'ı köşke, devlet koltuğuna iterse, kendi koltuğu boş kalırdı. Köprülü'yü ise hcmcn yenerdi. Gerçi Köprülü, Menderes için, "Onu yanıma alacagım, devlet işlerine alıştıracağım," diyordu ama, Bayar Cumhurbaşkanı olunca, boşalacak sandalyelerden biri de parti başkanlığı idi. Menderes Parti Başkanlığı koltuğunu da eline geçireceğinden emindi. Sonunda Köprülü'yü Dışişleri Bakanlığına, Koraltan'ı Meclis Başkanhğına razı ettiler. Menderes için bütün yollar açılmıştı. Bayar içinse, Çankaya'da boşalan koltuktan başka koltuk yoktu. Menderes, Bayar'ı Çankaya'ya iterek aktif politikadan alıkoymuş, aktif politikanın bütün dizginlerini eline geçirmişti. 1950 döneminin cumhurbaşkanhğı öyküsü Cihat Baban'ın yıllardır yalanlanamıyan anılarına göre böyledir. Celal Bayar, nasıl Cumhurbaşkanı oldu? Körebe mi oynayacagız baba?.. Hayır yavrum, vicdanımla ba<fbaşa kalabllmek için... 20/7/1946 Cumhuriyet SAYFA 8 CUMHURİYET/SEÇtM 8C