Catalog

Ittihatçılar milletvekili yaparlar. Mecliste yeri, hiç Türkçe bilmeyen bir Bağdat milletvekilinin yanına düşer. Bağdat milletvekili her oturumda hafiften kestirir, görüşmeler uzadıkça da derin uykulara varırmış. Oturum bittiğinde Şeyh uyandırır, Hadi tamam, işler bitti," dermiş. Bağdat milletvekili de, "Ya şeyh, bugün neler oldu?" diye sorarmış. Bir, üç, beş, Şeyh Efendi bu sorulardan usanmış. Bir gün gene oturum kapandığında, "Ya Şeyh Efendi, bugün ne oldu?" "Aaaa..." demiş. "Haberin yok mu? Bugün her milletvekiline seçim bölgesi için bir vapur verdiler." "Ya bizlm Bağdat?" "Sen uyuyordun, başka isteyen de çıkmadığı için vermediler." Abdülhamit'in sürgüne gönBağdat milletvekili çılgına dönmüş, derdikleri arasında bir de Şeyh Esat bağırıyor, çağırıyor, nerdeyse Efendi vardır. Yarı Osmanlı, yarı Arap sakallarını yolası oluyor. kırması bir adamdır. Neden tam "Erbaa vapurat, liddieleti velfırat!.." Osmanlı değil de yarı Osmanlı diye Meclis Başkanı Ahmet Rıza Bey, soracak olursanız, tam Osmanlının bu bağırıp çağırmalar karşısında içinde Yahudisi, Ermenisi, Rumu, milletvekilinin delirdiğini sanıyor. Kürdü, Arnavutu, Çerkezi vardır. Bu Meclis hademelerine işaret ederek Şeyh Esat'ta ise Araplıkla karışık. mebusu yakalatıyor. Zorla musluğa İttihatçılardan biri, 'Şeyh Efendi, götürüyorlar, başını soğuk su ile padlşah seni ne diye sürdü?" diye yuğuyorlar. Zoraki bu duştan sonra sorası olur. kendıne geliyor. Başkanın huzuruna çıkarıyorlar. Bağdat milletvekili "Efendim, ağırdan ağırdan yakınlarından biri oluyordum," diye taşkınlığını anlatıyor, vapur sorununu dile getiriyor. Başkan Ahmet Rıza yanıtlar. "Bir aralık iyi fal bildiğimi de "Böyle bir şey yok, hiç hareme duyurdum. Sarayda merak Bey, üzülmel.." diye yumuşatıyor. arttı. Tam padlşahtan bir lütuf beklerken bir de baktım sürgüne Bağdat milletvekili koridora çıkıyor, gönderildlm." bir de ne görsün; karşısında Şeyh Esat Efendi: "Neden ki Şeyh Efendi?" "Ya Şeyh Efendi," diyor. "Ayıp "Sultan Hamit, bir Ebülhüdamız var, bu yeter de artar. Osmanlı değil mi? Benimle alay ettin, ele güne deyletine iki Arap çok gelir, demiş". karşı rezil oldum, sana yakışır mı?" Bağdat milletvekilinin eli Şeyhin İkinci Meşrutiyet ilan edildikten sonra, Abdülhamit'in sürgün ettikleri yakasında, bir türlü bırakmaz. Ne yapsın? Suratını hafif asıyor: gözde olmaya başlar. Şeyh Esat'ı da Bağdat a vapur ••Peki Hoca Efendi," diyor. "Ne istersen yap, hakkın var. Sana ben yalan söylemiş olayım, onlar da doğru söylemiş olsunlar. Ne diyeylm?" Bunu duyan Bağdat milletvekili ters yüz yeniden fırlıyor, soluğu bağıra çağıra meclis başkanının odasında alıyor. O gide dursun, Şeyh Esat Efendi merdivenlerden hızlıca inerek savuşuyor. Mısır MÜftÜSÜ Önce Osmanlı meclisinin Arap milletvekili, sonra Mısır Müftüsü ikinci Mecliste MDP il binasının altında Enver Paşa bu akaryakıt şirketi olan MDP Şeyh Efendiye kızdığı için bir daha Izmir Merkez tlçe Başkanı milletvekili Yüksel öke, "Para verseler de yapmıyorlar, bir vermeseler de ben akaryakıt yandan da geldiği veririm. Bu bina kışın hiç yere sürüyorlar, yeniden çöle... iijümez" diyor. Enver Paşanın sürgüne yolladığını İzmirli MDP'liler bu kış hiç üşümeyecekDördüncü Ordu Komutanı Cemal lcr. MDP Izmir Merkez tlçe Başkanı YukPaşa koruyuculuğu altına alıyor. sel öke, partinin lzmir il binasının altında Karargâhta sarıklı dolaşıp dururmuş. bir akaryakıt şirketi sahibi. Akaryakıt nakFalih Rıfkı Atay, "Görevi ne idi, blllr liycsi ve satışı yapan Yüksel öke, "Bu bimislniz?" der. Sonra ekler: "Mısır nanın malını ben veriyonım. Bu bina kımüftülüğü... Kahire'ye girdiğimiz şın hiç üşıimez," diyor ve eklıyor: "Pam verzaman onu da Mısır müftüsü yapmak seler de vermeseler de akaryakıt veririm". Yüksel öke, 1931 tstanbul doğumlu. için heybemizde taşıyorduk." Londra'da mühendislik okumuş, ihtisas Bir gün Cemal, Beyrut'ta kadınlı yapmış. Ülkeye geldikten sonra Mobilgaz'ın erkekli, MüslümanHıristiyan karışık kuruculan arasında yer almış. Mobilgaz bir toplantıda imiş. Sofranın teşkilatı kurulurken tüm ülkeyi dolaşmış. ortasında: 1966 yılında da akaryakıt nakliyesi ve satışı yapan öke Kollektif Şirketi'ni kurmuş. "Kalk hocam, bir söylev ver," Yıllardır bu alanda çalışıyor. Yaşamında demiş. bugüne dek, babasının DP tzmir kurucu"Hangi konuda emir buyuruyor larından olması dışında politikayla ilgisi olsunuz?" mamış. "Ben 15 günlUk politikacıyım" di"Kadınlık üstüne olsun." yen Yüksel öke'yi politikaya "arkaaından Kalkmış ayağa, başlamış Arapça itmişler..." Bu 'Itillş'in öykUsUnü şöyle anlatıyor: bir nutuk söylemeye,.. Herkes ne söylüyor diye kulak vermiş: "Hani bir hikiye vardır. Bir gun biri kendini körfeıe atar. Herkes "ah, vah, ölüyor" "Ben dini bütün bir Müslümanım. derken biri denize atlar. Boftulmak uzere Fakat Hınstiyanlıkta bir şeyi kıskanınm. O da kadına verilen büyuk olan kişiyi kurtanr. Herkes alkışlarla karkahraman diye. Adam döner "Handeğerdir. Hıristiyanlık, tanrısını bile bir filar, beni arkamdan itti" diye bagınr. Ijte gini/ kadının kucağında Insanlara sundu. boyle. Beni de poUÜkaya arkamdan ittiler. Hâli da öyle gösterir." Ama madem ki görev kabul etüoı. Sonuna dek çalışacagım. Aldıgım vazifeyi yapBir Arap tutsak çölde, "Ya masını seven bir insanım". Allahl.. "diye bağırırmış. "Aman sus," Yüksel öke'nın aile çevresinden iki isim demiş. "Duyar da gellrse gene ingillzlerln elinden tutar, bir daha zor daha politikaya atılmış. tzmir'in ünlU ailelerinden Tanık'ların kurtulur. Bizler de Tannsız kalırız. " • öke'nin esi, uzun yıllar kızı olan Yüksel kütuphaneci ola İzmirli MDP'Iüer "Bu kış hiç üşümeyecek" Hükümete yakın koltuklar :UMHURİYET/SEÇlM 83 Demokrat Parti'nin ilk iktidara geldiği gunlerdeki kabine koltukları... Eski meclisin Başkanlık kursıisü solundaki koltuklar hukumete aynlmıştı. Gerçi bu koltuklar hükümet üyelerinin tümüne yetmezdi ama, boş koltuğu bulanlar hemen otururlardı. Soldan sağa doğru bu koltuklarda oturanlar. Tevfik tleri, Halil özyorük, Adnan Menderes, Ruknettln Nasuhioğlu, daha arkada Bahadır Dülger, Fuat Köprülü, Samet Ağaoğlu... Hükumet koltuklarının hemen yantndaki sıralara da hukumete yakınhğı bilinen mllletvekillert otururdu. Böylece, son tamanlarda, hangi milletvekiUerinin hukumete yakın, hangilerinin uıak olduğu anlaşıUrdu Bu milletvekiUerinin çoğu kabinede açüan koltuğa aday olurdu. rak çalışmış, şimdi emekli. Tanık ailesinden Suha Tanık Anavatan Partisi tzmir İl Başkanı, aynı aileden sanayici Sabahattin Tanık da MDP il yönetim kurulunda. Yüksel öke eşıyle politik konularda uyum içinde olduklarını, eşinin kendisini desteklediğini belirterek, "Biz pederşahi aileyiz. Kafamıza ne koyduysak onu yapanz. Eşim de beni destekler," diyor. Eskiden gazete okuyabildiğini söyleyen Yüksel öke, politikaya atılalı beri gazete bile okuyamıyormuş. Yoğun çalışmalar içinde en son parti tüzüğünü okumuş. Yüksel öke denizi çok seviyor, bir de teknesi var. Amatör kaptan ehliyeti de olan Yüksel öke şimdıye dek "hiç tekneyi karaya oturtmamış". lzmir'den Antalya'ya dek rahatlıkla gıdebılirmis. Yüksel Oke politıkacının "yalan söylentemesi, dedikodu yapmaması ve memleket çıkarlarını kişisel çıkarlarının ustiınde tutması" gerektiğinı söylüyor. tdeal politikacı olarak hangi isimleri verebıleceğinı sorduğumuzda ise, "Hiç dusünmedim" diyor. YUksel Öke eski parti kavgalarının tekrar memlekete dönmemesini diliyor. "15 gttnlük politikacılıgının böyle bir göriişe vardıgında" sona ereceğini belirterek, "lsimde de slmdlye dek şalbeli olan hiç bir işe girmeditn. Politikada o kısır çekişmeler, dedikodular, hizipier başlarsa ben yoknm, aynlınm," diyor. % SAYFA7