17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

C SPOR T O L G A Ş E N E L FUTBOL 23 EYLU¨L 2008 SALI H er transfer sezonunun başında veya Avrupa kupalarında ne zaman ‘bol yabancılı’ bir takımla eşleşsek yeniden gündeme getirilen bir sorudur yabancı sayısının kaç olması gerektiği. Sıfırla başlayıp 3568 ve sınırsız olarak devam eden ve ‘+’lı çözüm önerilerinin de katılımıyla daha da içinden çıkılmaz bir hal alan bu sorunun yanıtını bulmak için aklımıza gelen ilk rakamı söylemek yerine daha detaylı analizler yapmak gereklidir. Yabancı futbolcu sayısının kaç olması gerektiği sorusunun muhatabı her zaman futbolumuzun ‘ileri gelenleri’ oldu. Aslında bu kökeninde ekonomik bir sorundur ve futbolun genel ekonomi kurallarına en uygun hareket eden alanlarından birisi olan işgücü piyasasının ne derece liberalleşmesi gerektiği konusunda düğümlenir. Tamamı profesyonellerden oluşan Türkiye Süper Ligi (TSL) futbolcu piyasası bazı istisnalar hariç hemen tüm koşullarda rasyonel davranış göstermektedir. Bu nedenle spor endüstrisinde ekonomik akıl yürütmenin en geçerli olduğu alanlardan birisi iş gücü piyasasıdır. SORUN NASIL ELE ALINMALI? Y 6+2’NİN GETİRDİĞİ VE GÖTÜRDÜĞÜ Haluk Ulusoy yönetimi giderayak yabancı sayısını kamuoyunda tek kulüp için yapıldığı düşünülen bir hamleyle 6+2 olarak değiştirdi. Artık 1 değil, 2 yabancı futbolcuyu kulübede oturtabilme ayrıcalığına erişti kulüplerimiz. Acaba tek bir kulübün ihtiyacını karşılamak için tüm bir ligin sistemini değiştirmek akılcı bir karar mıdır? Başka bir deyişle futbolumuz için en uygun çözüm bu mudur? Yabancı sayısının kaç olması gerektiği hakkında yıllardır her kafadan bir ses çıkmakta. Giray Bulak ve Turgay Şeren gibi futbol adamları “En fazla 3 yabancı olsun ve hatta hiç olmasın” derken, Aziz Yıldırım ve İlhan Cavcav gibi bazı tecrübeli başkanlar sınırlamanın kalkmasını talep ediyor. Avrupa’da başarı amacı olan kulüpler veya maddi açıdan nispeten rahat Anadolu kulüpleri yabancı sayısındaki artışa genellikle olumlu bakarken, maddi gücü yetersiz ve özkaynakları az gelişmiş kulüpler sayının düşük olmasını istiyor. Mevcut duruma baktığımızda bazı kulüplerimiz mevcut haklarını bile kullanmaya gerek görmüyor, bazılarıysa şimdiki uygulamadan mağdur olduklarını belirtiyor. BAROS DELGADO GÜİZA EVİM EVİM GÜZEL EVİM!.. evcut yabancı oyuncu düzenlemesinin yaratmış olduğu suni fiyatlar futbolcularımızın yurtdışına açılmalarını da önemli ölçüde engellemektedir. Barcelona 2. Başkanı ve bugünkü finansal başarıda en önemli paya sahip kişilerden birisi olan Ferran Soriano’nun Türkiye’de Fanatik gazetesine verdiği röportajda futbolcu pazarımızla ilgili söylemiş olduğu bir söz bu argümanımızı özetlemeye yeter aslında... “Türk futbolcusunun global pazara açılamamasının ardındaki en temel neden iç pazarın çok kuvvetli olmasıdır.” REKABET GÜCÜ Yabancı futbolcu sayısıyla ilgili görüşleri kısaca özetleyecek olursak; yabancı sayısının kısıtlanmasını savunan argüman ligde ve takımlarda yabancı oyuncu sayısı arttıkça Türkiye Ulusal Takımı’nın bundan zarar göreceğini iddia etmektedir. Bu iddianın dayanağı da genç futbolcuların önlerinin yabancı oyuncularca kesilmesiyle kendilerini geliştirme fırsatını bulamayacakları görüşüdür. Bu görüşe göre Türkiye profesyonel futbol liglerinde oynayan yabancı oyuncu sayısı arttıkça Türk oyuncular takımlarda yer bulmak konusunda daha büyük zorluklarla karşılaşacak, yerli futbolcular resmi maçlarda oynayamadıkça yeteneklerini geliştirme fırsatı bulamayacaktır. Bunun bir sonucu olarak da Türkiye Ulusal Takımı güç kaybedecektir. İkinci ve yabancı sayısının artmasını savunan argümansa uluslararası turnuvalarda yabancı ülke temsilcileriyle mücadele edecek takımların rakiplerinin çok sayıda yabancı oyuncu istihdam ettiği ve kendilerinin aynı hakka sahip olmaması nedeniyle bu turnuvalarda dezavantajlı konumda bulundukları varsayımı üzerine oturtulmuştur. Bu durumun Türkiye futbolunun yurtdışındaki kulüplerarası maçlarda temsili konusunda sıkıntılara neden olduğu ve takımlarımızın rekabet gücünü düşürdüğü savunulmaktadır. abancı sayısıyla ilgili rakam önerenlerin tamamı, verdikleri rakamın ‘optimum’ olduğunu düşünerek söylemekte... Ancak neyin optimumu? Bu optimum genel geçer olabilir mi? Herhangi bir optimum rakamdan bahsedebilmek için tüm değişkenlerin çok iyi tanımlanması, etkilerinin doğru ölçümlenmesi ve bu etkilerin zaman içinde çok fazla değişiklik göstermemesi gerekir. Yabancı sayısı için bugün olduğu gibi statik bir rakam belirlenmesi durumundaysa kural 1 yıl optimumken diğer yıl optimum olmayabilir ve her yıl ‘futbol alimlerimizin’ katılacağı toplantılarda yenilenmesi gerekebilir. Lige katılan takımların bütçeleri, yerli futbolcu arzı, Avrupa’ya katılacak takım sayımız, kimlerin gideceği ve öngörülemeyen daha birçok konu takımlarımızın yabancı futbolcu ihtiyaçlarını etkileyecektir. Tüm bu koşullar aslında yabancı sayısının kaç olması gerektiği sorusunu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirecektir. Yabancı sayısının artmasını ve azalmasını isteyen veya koşullu serbestiyi destekleyen görüşleri kahvehane sohbetlerinden daha analitik bir platforma taşıyacak olursak temel sorunun sosyal dışsallıklar eksenine oturtulabileceğini ve bu bağlamda çözüm üretmenin tahmin oyunları oynamaktan daha verimli olacağını söyleyebiliriz. Yukarıda özetlediğimiz görüşleri incelediğimizde yabancı futbolcu sayısı sorununda hem pozitif hem de negatif bazı ekonomik dışsallıklar olduğunu görmekteyiz. Yabancı futbolcu sayısındaki artışın negatif dışsallığını yerli futbolcuların takımlarındaki yerlerini kaybetmeleri olarak özetleyebiliriz. Bunun özellikle genç oyuncuların yeterince tecrübe kazanmalarını ve kendilerini geliştirmelerini engelleyeceği iddia edilmektedir. Pozitif dışsallığıysa gelen yabancı oyuncularla takımlarımızın Avrupalı rakipleri karşısında daha eşit rekabet şanslarının doğması ve yerli oyuncuların yabancı oyuncuların tecrübelerinden faydalanması olarak özetleyebiliriz. Bir diğer fayda ise yerli oyuncu fiyatlarının düşmesiyle birlikte daha fazla futbolcumuzun yurtdışına transfer olacağıdır. Sportif anlamdaysa kadro içi rekabet önemli ölçüde artacak, dünya futbol pazarının büyüklüğü gözönüne alındığında ligimizde alternatifsiz futbolcu kalmayacaktır. Yurtdışından Türkiye’ye transfer edilen Türk futbolcu sayısı da artık milliyetin önemini yitirmesinden dolayı azalacaktır. Bu da yurtdışında oynayan oyuncu sayımızı artıracaktır. İHTİYACIN FARKLILIĞI slında aktörlerin bazıları mevcut düzenlemenin yetersiz olduğunu ve kadro kalitelerini artırabilmek için daha fazla yabancı oyuncuya ihtiyaçları olduğunu açıklıyor. Buna karşın bazı kulüplerimiz mevcut haklarını dahi kullanmıyor. Demek ki mevcut düzenleme bazı kulüpler için yetersiz bazıları içinse ihtiyaçlarından fazlasını kendilerine bahşetmiş durumda. Yabancı oyuncu ihtiyacı kulüpten kulübe farklılık gösterebildiği gibi zaman içinde aynı kulüp için dahi farklılıklar öne çıkmaktadır. Daha büyük hedefler için daha çok sayıda yetenekli oyuncu ihtiyacı ortaya çıkmakta, istenen özelliklerde oyuncuyu Türk futbolcuların oluşturduğu yetenek havuzu içinden bulmak talep edilen kalite arttıkça giderek daha da güçleşmektedir. İstenen kalitede Türk oyuncu sayısı çok düşük olunca bu futbolcuların fiyatları çok yükseğe çıkmakta, bunun sonucunda Türkleştirme operasyonları yapılmak durumunda kalınmaktadır. Hedefler yükseldikçe yabancı oyuncu ihtiyacının arttığını aşağıdaki tabloda Avrupa’nın 5 büyük liginde ilk 5, orta sıra ve son 5 sıradaki takımların kullandığı yabancı oyuncu oranlarına bakarak çok rahat görebiliyoruz. Buraya kadarki analizlerimizi özetlemek gerekirse; ? Yabancı kısıtlaması yerli oyuncu fiyatlarının olması gerekenin üzerinde seyretmesine neden olmakta ve pasaport parası diye tabir edebileceğimiz bir meblağ TSL’de yerli statüsünde oynama hakkına sahip oyunculara ödenmekte. ? Pasaport parası ihtiyaç duyulan yetenek seviyesi arttıkça katlanarak artmakta. ? Pazarda oluşan suni olarak yükselmiş fiyatlar nedeniyle Türk oyuncuların yurtdışına transfer olması güçleşmekte. ? Yabancı sınırlaması Avrupa’da mücadele eden kulüplerimize rakipleri karsısında dezavantaj getirmekte. ? ‘+’lı kurallar nedeniyle tribünde oturtulan yabancılar ortaya ciddi bir verimsizlik çıkartmakta. ? Yabancı oyuncu ihtiyacı her takım için farklılıklar göstermekte. ? Bu farklılıklar özkaynak, gelir ve hedef farklılıklarından kaynaklanmakta. ? Takımların yabancı oyuncu ihtiyaçları zaman içinde farklılaşabilmekte. A PREMİER LİG MODELİ Bu iki grubun dışında daha geniş bir serbesti olmasını ancak bunun yanında bazı kıstaslar getirilmesi fikrini savunan kişiler bulunmakta. Bu kişiler tarafından her zaman örnek olarak Premier Lig’de uygulanmakta olan sistem (!) gösterilmekte. Ancak spor dünyamız maalesef daha İngiltere’deki sistemin FA’nın uygulaması olmadığını, İngiltere’ye giriş çıkış yapan tüm yabancıların işlemlerini yürüten içişlerine bağlı ‘Home Office’in belirlediği standartlar olduğunun farkında değil. Esas düşündürücü olan konuysa bu kişilerin futbol dünyamızda kulüp başkanlığı, yöneticiliği, teknik direktörlük ve spor yazarlığı gibi görevler yapmış veya halihazırda yapıyor olmalarıdır. İngiltere’deki mevcut kural FA veya başka bir futbol kurumunun getirmiş olduğu bir kısıtlama değildir. Bu kurallar her iş kolu için yabancı işgücü istihdamı konusunda belirlenen standartların futbol sektörüne uygulamasıdır. Böyle bir uygulamayı ligimize getirsek bile bunun ne gibi zararları olabileceğini en son Chelsea’nin Brezilyalı Alex’i transfer ettikten sonra tam 1 yıl yararlanamaması ve bu yılki transfer döneminde de aynı sorunlarla karşılaşması örneğinde açıkça görmekteyiz. Özellikle bizim gibi maddi gücü sınırlı ligler için böyle bir kısıtlama uygun bir çözüm olmayacaktır. Bir diğer öneri olan yaş sınırlaması da Roberto Carlos, Taffarel, Hagi ve Popescu kalitesindeki yabancıların ülkemize gelmelerini imkânsız kılacak ligimizin ekonomik gerçekleriyle çelişen bir öneridir. M FUTBOLA YABANCI KALMAMAK İÇİN... 8 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear