23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL ÖĞRENİYORUM Eposta:adnandincer?hotmail.com Beckham Olmak Kolay mı? B u İngilizin modası geçmiyor, geçeceğe de benzemiyor. Beckham bu eskimeyen hatta her gün yenilenen modasını nasıl sürdürüyor? Her devrin her dönemin futbolcusu olmak pek kolay değil ama Beckham için kolay. Bir kapı kapanırken 3 kapı açılıyor. Beckham gibi gelmiş geçmiş niceleri var ama Beckham küllerinden yeniden doğuyor. Beckham modası her an tazeliğini koruyor. Son olarak ABD’nin Los Angeles Galaxy Kulübü’ne transfer olan Beckham 250 milyon dolar alacak. Önceki gece dünya TV’leri onun Los Angeles’taki karşılanma törenini dakikalarca yayınladı. Peki bu süper kazançlı futbolcu daha ne kadar futbol oynar diye düşünen yok. Beckham ismi yeterli... Adamın ismi servet, adamın ismi reklam. Yani imajın ismi Beckham. Önce kadınlar hayran, hemen hemen her ülkede genç kızlardan kurulu fan kulüpleri var. Sadece kızlar mı? Şimdi erkekler bile Beckham parfümü kullanmaya başlamış. Real Madrid’de ortaya koyduğu ‘slow motion’ (ağır çekim) futbolu için ‘’Avrupa’nın son durağı’’ demişlerdi. Beckham Avrupa’daki son durağı kapattı, Los Angeles’ta şube açtı. Peki adamın sırrı ne? Bana göre 2 sırrı var. Birisi eşi... Şarkıcı olan eşi Victoria’yla uyumlu bir yaşantısı ve Victoria sayesinde magazin dergilerinin değişmez malzemesi olması. İkincisi ise dünyanın en iyi menajerine sahip olması. Hani başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır derler ya. Beckham’ın arkasında hem eşi hem de menajeri var. ABD’nin dünyada en çok satan dergisi Sports Illustrated, Pele’nin fotoğrafını kapak yaptıktan tam 35 yıl sonra ikinci futbolcu olarak kapağına Beckham’ı koymuş. Bu ve buna benzer medyatik işleri yine menajeri ayarlıyor. Yani Beckham gibi bir ürün olmak da kolay değil, bir menajer bulmak da. Zaten eşi Victoria açıklamış işin sırrını... ‘’Biz kazandığımızı harcarız (Nereye harcadıklarını açıklamamış ama büyük pay medyanın olmalı). Çünkü harcadığımız bize daha fazlasıyla dönüyor.” Beckham’ın modası geçer mi? Dün dündür yarın bugündür . Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ünlü bir sözü vardır: “Dün dündür, bugün bugün!.. “ der ve konulara noktayı koyardı. Ancak günümüzde ülkemiz için bu artık geçerli değil. Çünkü yarınımızı kurtarmamız bugün vereceğimiz doğru kararlara iliştirilmiştir. Bu nedenle ben de başlığımı bu anlamda somutlaştırmak istiyorum. Yanlışların sınırına dayanmış ulusumuz bilmelidir ki, dış güçlere vereceğimiz her başarılı mücadelede kendi emeğimiz, yaratıcılığımız ve çalışarak ortaya koyacağımız gerçekler olacaktır. Globalleşen dünya bize rahatlık getirecek sananlar yanılma payımızı yükseltti. Algılama ve geleceğe hazırlanma stratejisini kenara koyan emperyalist kökenli futbol politikaları, et tırnak olan birliktelikleri ihanet inkârcılığına dek taşıdı. Örnekler hep yabancıdan olunca insanın gücüne gidiyor ve hiç de kenarda köşede olmayan çok önceden kanıtlanmış uyarılarımıza bir kez daha yol veriyoruz. Belki tekrarda keramet olur!.. hatalarıdır . PAS VERMESİNİ BİLMEYEN FUTBOLCU OLAMAZ!.. Futbol derslerimize bu gerçekle başladık. İlk dersimizden bu yana kimse çıkıp da bunları yıllardır savunan ve gerçekçi şekilde ortaya koyan sahadaki başarı kanıtlarımıza sahip çıkmadı? Bunun yanlış mantalite olduğu konusundaki kavgamız önemsenmedi. Kalli’nin yardımcısı Burak Dilmen, eski öğrencim olarak bunu çok net bilmekte ve anımsamaktadır mutlaka... TOPLUMSAL OLGUMUZUN ETKİSİ: Bütün bunlar şunu gösteriyor. Biz toplum olarak işin dış görünüşüne ve fiyakasına önem veriyoruz. Hatta biraz da gerçek futbol oynayan yeteneklerimizin başını yiyoruz!.. Yağcılık, ahbap çavuş ilişkileri, olduğundan farklı görünmenin tipik yansımalarıdır. HEDEFLERİMİZİN YARISI YABANCILARA TESLİM EDİLDİ: Futbol Federasyonu’nun kulüplerin isteğine karşı sadece 6+1 kararıyla yıllardır formanın yarısına eğitim veren umut içinde yetişen TÜRK FUTBOLCUSU gençlerimizin yolu her geçen gün daha da kapanıyor. TOPU TACA ATMIYOR!.. G.Saray’ın 2 yıldır umut veEğitim yollarında beraber müren gençleri forma bulamazcadele ettiğimiz arkadaşlarımız ken Inamoto,Ilic, Carrusca bizlere engel koyarak “Eski gibi futbolculara tercih edilen emekli” damgasıyla futbol sahaCafercan, Oğuz, Ferhat, sının dışında tutsa da bizim eser Uğur, Özgürcan’ın hesabını ve söylemlerimizi çalmalarına şahkim verecek? 19’luk Anıl, basen kızgın değilim. Ama 35 yıl önkalım bu başarısıyla kendini kaBeşiktaş’ın Şilili ce başlayan mücadelemizin gerçekbul ettirecek mi? Bunlar dev sofutbolcusu Tello’nun lerini yenilik diye Feldkamp söyleyin futbolu merak konusu. runlardır. Değerli dostumuz Cece ortalara çıkarlarsa bizim de yeniden mal Ersen, Profesyonel Futbolcubazı somut gerçekleri hatırlatma zorunlular Derneği’yle (PFD) ilgili suskunluktan ğumuz olur... bahsederken ben kendi adıma burada ve Rakibiyle ikili mücadeleye giren, ayağındaki köşemde, radyo ve ekranda yırtınıyorum. Dikkatopla onu taç çizgisiyle vücudu ve kalesi arasına tini çekmemiş!.. Oysa bu derneğe maledilir edilsıkıştıran savunmadaki futbolcularımızın son anmez ama kendi adıma PFD Yönetim Kurulu’nda da veya kayarak son çare olarak meşin yuvarlaolduğum gerçeğini bilmeli ya da haftalardır gerğı taca atmak doğrusu yerine; aksiyon sahasınçekten verdiğim mücadeleden haberi olmalı diye da olmasına karşın gölge markajı yapma ve rakidüşünürken üzüldüm. Çünkü demek ki gerçekten bin topu iyi kullanmasına olanak sağlama yanlışı kendimiz yazıp kendimiz okuyoruz buradan.. Yaönemli bir sorunumuzdur. pacak başka bir şeyimiz yok..Sakalımız mı olmaTEK VURUŞ YAPMAYARAK GOL YEDİRİlı dikkate alınmak için acaba? YOR: Aynı uzantı ve doğru eğitim verilmeme soSONUÇ: Gönül isterdi ki bugünümüze sahip nucu da kritik pozisyonlarda kalesini golden kurçıkmamız için Feldkamp değil ,yıllardır Türk gentarmak için gerekli tek vuruşu yapmak yerine tociyle başarılar üreterek mücadele veren bazı eğipu iyi pas vermek için tutmaya, kısa pas vermetimcilerimizin neden çalıştırılmadıkları da araştırılye veya şahsi herekete dönük riskli davranışı tersın. O zaman belki doğruya giden yolun kavşağıcih etmeye teşebbüsü de futbolumuzun önemli na ulaşılırdı.. 9 Mühür Unakıtan’dayken M aliye Bakanı Kemal Unakıtan aslen Edirneli ama Eskişehir’i ihya eden Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptıklarını gölgelemek için Başbakan’ın talimatıyla Eskişehir’den adaylığını koyunca kasalar açılmış, bol kepçe krediler başlamış. Ama Eskişehirlileri tam kafaya almak gerekli ya... Futboluna hayran kaldığım ama ne yazık ki son kullanma tarihi geçmiş Sergen Yalçın’ı kapıp Eskişehirspor’a getirmiş. Tipik göz boyama... Ama bakmış ki Eskişehirliler yemiyor, “Siz şampiyon olun, gelecek yıl Ronaldinho’yu da getireceğim’’ demiş. Kemal ağabeyle uğraşmak kolay mı? TV’de açık açık konuşuyor... ‘’Eskişehir’e ne lazım? Açarım valiye, ‘Şu kavşağa yap üst geçit’’ derim yapar. Altgeçit mi lazım? Açarım ilgili bakana, ihaleyi de acele acele açtırırım’’ diyebiliyor. Bir gazetecinin, “Bu haksız rekabet olmuyor mu’’ sorusuna da ‘’Ne varmış? Ben Eskişehir’in bakanıysam elbette ne gerekiyorsa yaparım kim karışır?” diyen de elbette Maliye Bakanı’ndan başkası olamaz. Bir hukuk devletinde böyle konuşan bakanı bir gün bile koltuğunda oturtmazlar. Kafasına göre konuşan hatta kimi zaman Başbakan’ının bile önüne geçen Kemal Unakıtan’a en çok Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi isyan etmiş... “Kemal Unakıtan Edirneli ama Edirnespor’a değil, Eskişehirspor’a yardım ediyor. Bize yardım etseydi ya” demiş. Sayın Sedefçi... Unakıtan Edirne’nin kendisine oy vermeyeceğini bilir biiir, aslını inkâr ediyorsa kim ne karışır ikiii... Enayi Olmak da Parayla G alatasaray’ın Divan Kurulu, 3 büyük kulübün içinde en sistemli en düzgün çalışanıdır. Toplantıları ciddi bir havada geçer. Son toplantıda Sarı Kırmızılıların geleceğini her şeyin üstünde tutan üyeler maliyeti yüksek transferleri eleştirmiş. Galatasaray camiasını tanırım, titizdirler. Özellikle de Galatasaray’ın yüksek borcundan tedirgindirler. Haklı yanları vardır ama taraftarların baskısı da giderek artınca Sarı Kırmızılı yönetimin gözü karardı ve bazı gelirleriyle varlıklarını ipotek karşılığı paraya çevirdi. Bunu yapmak zorunda mıydı? Bence evet. Çünkü Özhan Canaydın’ı istemeyenler karşısına bir alternatif başkan ve yönetim çıkaramadıkları sürece Canaydın görevini bırakmayacak. Alternatif olsa bırakacağından da hiç kuşkum yok. Divan eski Başkanı Duygun Yarsuvat da tedirgin olanlardan birisi... ‘’Bu kadar para harcanıyor, borca giriliyor... Yönetim görevden ayrıldığında bu borçlar yönetime ödetilmeli’’ demiş. Yönetim kurulu adına toplantıda bulunan genel sekreter Cengiz Özyalçın, bu eleştiri üzerine kalkıp şunu söylemiş... ‘’Bari yöneticilerin fotoğraflarını basıp altına da ‘enayiler’ yazın.’’ Günümüz futbolunda işleyen sistem bunu gösteriyor demek ki... Muhalefete göre yöneticiler genellikle enayi. Bu zamanda enayi olmak bile parayla demek ki? Sevgili Özyalçın’ın kapanış konuşmasında, “Parasal harakiri yaptık. Yapmak mecburiyetindeydik’’ demesi de sanırım Galatasaray’da durumun bilinenden de daha kötü olduğu... Alllah kolaylık versin. ADNAN DİNÇER’LE FUTBOLÖĞRENİYORUM Pas vermesini bilmeyen futbolcu olamaz G ünümüz toplumunda futbol artık yaşamın önemli bir parçası. Hangi dil, din, ırk ve cinsiyette olursa olsun yaşadığımız kürede yaşayanlar için en güçlü olgulardan biri. Herkes izler, konuşur, kendine göre yorumlar. Ancak top oynamak ile futbol apayrı olgulardır. Hemen herkes topa vurabilir, kendince oynar. Ama futbolu ancak oyunun kurallarına uyarak, küçük yaştan itibaren eğitimini alanlar, kendilerinde var olan yetenekleri bu yolla geliştirenler oynayabilirler. Hele bir de oyunu sanatsal biçime dönüştürebilenler izleyenlere de büyük keyif verirler. Futbol oynamak için fiziken ve ruhen sağlıklı olmak da önemli ön koşullardan birisidir. Günümüzde giderek endüstrileşen ve profesyonelliğin sınırlarını zorlayan futbol aynı zamanda ülkelerin en güçlü propaganda ve yatırım aracı dır. Bilişim çağının genç insanı ister profesyonelce isterse hobi olarak ilgilensin cinsiyet ayrımı olmaksızın futbolu öğrenmek ihtiyacı duymaktadır. Bu amaçla kaleme aldığım bu çalışmanın, yaşamımı verdiğim emeğin karşılığı olarak okurlarıma ve gençliğe kalıcı bir eser olarak kalması niyetindeyim. Bu doğrultuda gazetem Cumhuriyet’e, spor servisi arkadaşlarıma ve katkısı bulunan herkese teşekkürü bir borç bilirim. SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear