23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Aman çocuklar dikkat! ONUR SALMAN ürk futbolunun en büyük sorunsalı hep takım lideri bulmak oldu. Özellikle var olduğu söylenen dört büyükler ve genelde hepimiz her zaman bir “10” numara aradık durduk. Oğuz’lar, Şifo’lar, Sergen’ler, Hagi’ler, Alex’ler… Sonuçta da hep arayıp durduk. Birazcık göze batan bütün gençler onlarla kıyaslandı. Bir takımın yeni Hagi’si, Türk futbolunun Sergen’den sonraki en büyük yeteneği ilan ettik gencecik isimleri. Acaba kaç genç öğüttük biz bu değirmende? Kaç futbolcu ham düştü da T lından? Bir maç iyi oynayınca övmeye başladık gençliğimizi ve genç olduklarının unutarak kaybettik yetenekleri. Türk futbolunun yok edici değirmeni dönmeye devam ediyor. Öncelikle Türk futbolunun bence en büyük yeteneği Arda Turan’la başlayalım avlarımıza. Yeteneklerine methiyeler düzmek Arda için yapılabileceklerin en kolayı. Önemli olanın bu yeteneklerin kullanılması olduğunu öğrenmekle hep istediğimiz o ulvi amaca doğru gidebiliriz. Arda’yı her maçtan sonra şöyle anlatabiliriz. “Öyle şeyler yapıyor ki onu durdurmak neredeyse imkânsız. Avrupa’nın her takımında oynar.” Ama Bordeaux maçında gençliğinin ateşine kapılınca çarklar başlıyor. Kadro dışı kalsın, böyle terbiyesizlik olur mu? Hani yeni kurulmuş ve genç takımların kötü gidişinin nedenleri arasında gösterilen tecrübesizlik, yetenekli gördüklerimizde doğuştan varmış gibi geliyor hepimize. Arda her şeye karşın bu çarklara direnmeye çalışıyor. Hâlâ takımının yıldızı ve sanırım kendisine güvenenleri mahcup etmemek için çıkıp “topunu oynuyor.” Arda Galatasaray’ın ‘kurtuluş reçetesi’ gibi sunula dursun Beşiktaş için denemeler devam ediyor. Kadrosunda birçok genç oyuncu olunca kimin süper kahraman olduğu tartışma konusu oluyor. Önce herkes Burak’ın süpermenliğinde hemfikirdi. Ama Burak yıldı. Daha doğrusu kurtarıcı avcılarının eline düştü. Henüz can vermedi ama böyle giderse korkarım ki hem bedeni hem de ruhunu bu avcılara teslim ede cek. Sonra daha sessiz birine yöneldi oklar; Serdar Kurtuluş. Birkaç maç iyi oynadı, daha doğrusu benim izlediğim karşılaşmaların çoğunda iyiydi ama daha parlak olduğu maçlar tabii ki geldi çattı. Yerine alışmıştı artık. Türkiye’nin kanayan yarasına ilaç olabilecek mevkii olan defansif bir orta saha yaratmıştı Tigana. Serdar, Mehmet Aurelio’ya rakip çıkmaya başladı ama ben de korkmaya başladım. Avcılar iz peşinde. İlk başlarda çok pas hatası yapıyor diye takımdaki yerini eleştirdikleri Serdar Kurtuluş’u şimdi de iyi oynadığı için övmeye başladılar. Ve arkasından yafta geldi: Beşiktaş’ın ve Türk futbolunun “kurtuluşu.” AVRUPA’DAN KORKMAYIN İşte bu gereksiz övgü ve yergiyle onlarca genç oyuncumuzu kaybettik. Hep önlerine koyduğumuz rol modeline benzemelerini istedik. Bu yoldaki en küçük bir sapmada onları nasıl bulutların üstüne koyduysak öyle aşağıya ittik. Korkum odur ki hem Arda hem Serdar hem de Burak aynı öğütücü içinde yok olacaklar. Hani şu Okan Koç’u, Sinan Kaloğlu’nu, Yusuf’u, Mecnun’u yok eden öğütücü? Sanırım bu oyunculara verilecek en iyi tavsiye İspanya’dan Nihat’tan geldi: “Küçük büyük demeden Avrupa’dan gelen teklifleri değerlendirin.” Ben de bu öğüte bir temenni ekleyeyim, teklifleri değerlendirin ki Türk futbolu gelişsin, Türkiye’deki mentalite değişsin. Yaşlı diye kovduğumuz Tugay’ın İngiltere’deki oyununa şaşırmayalım; bir dönem iyi, bir dönem biraz daha kötü oynayan genç yetenekleri önce ilah, sonra çöp yapmayalım. Serdar Kurtuluş bu yıl gol atamamasına karşın teknik direktörü Jean Tigana’nın jokeri oldu. Savunmanın sağına takviye için transfer edilen Serdar, Tigana tarafından ön libero oynatıldı ve bu pozisyonda başarıyı yakaladı. G.Saray formasını 20 maçta giyen Arda Turan takımın en iyi oyuncularından biri. Genç oyuncu rakip fileleri 3 kez havalandırdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear