26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

C SPOR FUTBOL ARALIK SALI BAKINCA Gerçek Ne? SERDAR KIZIK Avrupa Şampiyonu ve dünya ikincisi ulusal atlet Süreyya Ayhan Kop’un durumu giderek çetrefilleşiyor. Ayhan’ın ABD’de hazırlık dönemindeki doping testinde saptanan ‘methandiennone’ ve ‘stanozolol’ maddeleri, sporcunun geleceğini tehlikeye düşürdü. Geçen yazımızda doping maddelerinin bulunmasının ardından “Ne yaptın Süreyya” demiş, kendisinin şampiyon bir atlet olarak Türk halkına da sorumlu olduğunu, spor ahlakının alınacak madalyalardan da önde geldiğini yazmıştık... Ayhan, bugüne gelene dek bir dizi yargısız infazla karşılaştı, haksızlığa uğradı. Kadını yaşamın her alanında geriye iten, onu evinde kapalı bir düzene mahkum etmek isteyen bir anlayışın, baskı, tehdit ve komplolarıyla yüz yüze kaldı. Maaşı kesildi, işten atıldı. Ayhan ve eşi, antrenörü Yücel Kop bu süreçte yalnızlaştı. Bu yalnızlığı belirli ölçülerde kendileri de yarattı. Gerektiği gibi direnmediler, mücadele etmediler. Hem spor dünyasında hem de toplumda büyük destekçileri varken dayanışma sağlamadılar, bu olanağı kullanmadılar. Ayhan’ın yalnızlığı en son basın toplantısında da büyüdü. Cumhuriyetçi kimliğini vurgularken gerekliymiş gibi “inançlı bir insan” olduğunun altını çizme ihtiyacı duydu. Yemin ederek doping maddeleri almadığını, vücudunda bu maddelerin nasıl bulunduğunu bilmediğini gözyaşlarıyla anlattı. Ayhan cahil olmadığını, teste çıkan iki maddeyi atletlerin kullanmayacağını, kendisi gibi uluslararası bir sporcunun bu denli “aptal” olmayacağını söyledi. Bir komploya uğradığını, söz konusu maddelerin yerli ve yabancı komplocular tarafından yiyecek ve içeceklerine konulmuş olabileceğini öne sürdü. Bunlar doğru mu, değil mi? Ayhan ceza alacak mı, spor yaşamı bitecek mi? Toplumda, medyada Ayhan’ın doping yaptığına inananlar kadar komploya uğradığını düşünenler de var? Gerçek ne? En iyi çözüm Turgay Renklikurt’un çağrısında yatıyor sanırım. Renklikurt konunun ulusal bir boyutu olduğunu, şampiyon atletimizle ilgili Türkiye’nin üniversitelerinin, spor hekimlerinin devreye girmesi, harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor. Hatta MİT’in bile sorunu incelemesini öneriyor. Bu durumda Ayhan’ın savları ve açıklamaları da değerlendirilmeli. Daha da önemlisi şimdiki verilere göre suçlu değil, zanlı olduğu dikkat alınmalı. Sorun tüm boyutlarıyla incelenip açıklığa kavuşturulmalı. Gecenin en ışıltılı yıldızı “yedi kandilli Süreyya”yı da gökyüzünden indirsek nafile. Ne olursa olsun doğrulara ve gerçeklere ihtiyacımız var çünkü... GENİŞ KADRO S por İletişimi Sertifika Programı 5 Aralık10 Mayıs tarihleri arasında haftasonları gerçekleştirilecek. Ülker Sponsorluğunda Kadir Has Üniversitesi’nde yapılacak programın eğitmenleri ve programda verilecek olan dersler şunlar: EĞİTMEN KADROSU: Attila Gökçe, Şenes Erzik, Levent Bıçakçı, Hasan Cemal, Zeki Çol, Halit Kıvanç, Fuat Akdağ, Mithat Bereket, Okay Karacan, Tuğrul Akşar, Yiğiter Uluğ, Murat Ağca, Ragıp Duran, Ümit Kıvanç, Bağış Erten, Tanıl Bora, Ahmet Çiğdem, Ayten Görgün, Erhan Muratoğlu, Fevzi Yazıcı, Murad Sezer, Alp Ulagay, Barış Kuyucu, Orkun Yeşim, İbrahim Altınsay, Hakan Hacıoğlu, Musa Çözen, Nurhan Tosun, İpek Özgüden, Semra Baysan, Anıl Türkmayalı, Erdal Batmaz, Kemal Kapulluoğlu, İlhan Helvacı, Mert Aydın, Alp Ulagay. DERSLER: Basın Tarihi, Türkçe, Habercilik Etiği ve Karşılaştırmalı Habercilik Perspektifleri, Spor Felsefesi ve Olimpizm, Spor Gazeteciliği, Spor RadyoTV Haberciliği, Reklam, Halkla İlişkiler ve Yeni Medyalar, Spor Yöneticiliği ve Spor Ekonomisi, Spor Hukuku ve İdari Yapı. ÜLKER geleceğin spor TARIK ERYİĞİT gazetecilerini yetiştiriyor S on yıllarda Türk sporuna yaptığı katkılarla dikkat çeken Ülker, Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku Araştırma Merkezi (SHAUM) ile ortak çalışarak “Spor İletişim Sertifika Programı” düzenliyor. Şenes Erzik, Levent Bıçakcı, Tuğrul Akşar, Atilla Gökçe, Halit Kıvanç, Okay Karacan gibi önemli isimlerin de ders vereceği program Türk spor medyasına iyi yetişmiş elemanlar kazandırmayı amaçlıyor. Ön kayıtları 7 Aralık’ta sona erecek programla ilgili UEFA Tahkim Kurulu Üyesi ve Spor İletişimi Sertifika Programı direktörü Levent Bıçakcı ile konuştuk. Programı kısaca tanıtır mısınız? LEVENT BIÇAKCI: Ülkemizde spor endüstrisi hızla büyüyor. Gelişen spor ekonomisine paralel olarak kurumların iyi yetişmiş spor yöneticilerine ihtiyacı beliriyor. Bu sektörün bir dalı olan spor iletişimi, bugün her zamankinden daha fazla yetişmiş elemana ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi (SHAUM), Türkiye’de ilk olan bu sertifika programına hayata geçirmeye karar verdi. Spor İletişimi Sertifika Programı, bugüne kadar çeşitli branşlarda sponsorluk yaparak spora ciddi yatırımlarda bulunan Ülker Grubu ile birlikte gerçekleştirilecek. Medya kuruluşlarının spor departmanlarında veya çeşitli spor bölümlerinin basın ve halkla ilişkiler bölümlerinde görev yapan kişilere yönelik bu programın temel hedefi; Türkçe’yi doğru kullanma, habercilik ve gazeteciliğin etik kurallarını özümsemiş, iletişim ve spor hukukunun temel ilkeleri hakkında bilgi sahibi olan, sporun her alanıyla ilgili, bilinçli gazeteciler yetişmesine katkıda bulunmak. L E V E N T B I Ç A K C I 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear