26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

ERSUN YANAL bu kez başaracak mı? Ö M E R G Ü N E R C SPOR FUTBOL KASIM SALI SPOR POLİTİKASI Türk Futbolcular... HİKMET ÇETİNKAYA DUSSELDORF Almanya’ya Türkiye’den bakmak insanı farklı duyguların içine taşıyor... Duisburg’da Türklerle konuşurken sordum: “Burada kaç futbol alanı var?” Yanıt: “500’ün üzerinde...” Duisburg 500 bin nufuslu bir sanayi kenti Türklerin en yoğun oldukları bölge. Duisburg’da yaklaşık 2 bin Türk çocuğu bu sahalarda futbol öğreniyor... Denilen de şu: “15 yıl sonra Alman liginde top koşturan Türk futbolcu sayısı 5 kat artar...” Irmak kıyısında dolaşırken bir kafeye oturdum... Gazeteler önümde... Ahmet Yazıcı’nın bir haberi dikkatimi çekti: “Güreşte erezyon korkusu...” Türk güreşi can çekişiyor Ahmet Yazıcı’nın haberine göre... Baktım Almanya’da da öyle... Gençler güreşçi değil, futbolcu olmak istiyor... Peki tenis, basketbol, voleybol, atletizm, yüzme, bisiklet kayak vs. merak var mı Almanya’daki Türk gençlerinde?.. Yok!.. İlle de futbol!.. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray... Üç kulüpte yabancı futbolcu sayısı kaç? Bırakın üç büyükleri Vestel Manisa’da bile 5 yabancı futbolcu ilk onbirde yer alıyor... Türkiye’de neden futbolcu yetişmiyor? Nerede Can’lar, Şükrü’ler, Şenol’lar, Recep’ler, Metin’ler, Suat’lar, Necdet’ler? Futbolcular bir yana teknik adamlar... Bakın bir futbol duayeni Halit Deringör ne diyor: “Süper Lig’de kıyım... Ligin daha yarısına gelmeden, 15 antrenör giyotine gitmiş... Çoğu da Türk futbolunda isim yapmış, yıllarca alkışladığımız sporcular... Cumhuriyet Spor dergisinde hepsinin de resimleri var. Tam bir utanç tablosu... İyi bakmak lazım bu tabloya... Çünkü dünyada bir benzerini daha göremezsiniz! Servisteki çocuğumuz Deniz Ülkütekin bir yazı yazmış. İyi de olmuş. Kanayan yaraya parmak basmış. Kıyım, sadece bu 15 teknik adam ile kalmış olsa, diyeceğimiz bir şey yok. Eskileri de ilave edersek korkunç bir tablo çıkar ortaya. Görüleceği gibi allayıp pullayıp, milyon dolarların verildiği yabancı ve yerli antrenörlerimizin bir kelebek kadar ömürleri yok! Bu husus rekorlar kitabına geçmelidir. Siz dünya futbolunda, çalışmaya başladıktan sonra ilk antremanda görevden alınan antrenör gördünüz mü? Göreve geldiği 2. günü deplasman maçına giderken uçakta görevden alınanı duydunuz mu? Kafasında ameliyat izi bulunan bir antrenörün de ‘kafasından tank geçmiş’ dedikoduları ile görevden alındığını biliyor musunuz? Daha buna benzer ve tüm dünyada karikatürlere konu olabilecek antrenör kıyımlarını saymıyorum. Çünkü yerim yetmez. Görevden alınmak, almak önemli. Ama ondan da önemlisi yabancı teknik direktörlere yapıştırılan sıfatlar... Kumarbaz, sığır çobanı, barmen, kokainman vs... Hepsini geçelim. Yöneticilerden dayak bile yiyen teknik direktörler hangi ülkede görülmüştür?” Türkiye’de eğitimli futbolcuya ve futbol adamına gereksinim var... Bugün spor akademilerinden mezun olan gençler ne yapıyor? Öğretmen olmak istiyor olamıyor, sporun bir alanında çalışmak istiyor çalışamıyor... Çürümüşlük her yerde kendisini gösteriyor... T rabzonspor’un yeni teknik direktörü Ersun Yanal, 1961’de İzmir’de doğdu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nü bitirdikten sonra başlayan antrenörlük kariyerinde ilk durağı Denizlispor’du. 19981999 sezonunda YeşilSiyahlı takımın başına geçen deneyimli çalıştırıcı, oynattığı hücuma yönelik futbolla dikkat çekti. Süper Lig’e yükselen Denizlispor, bir sonraki sezona çok iyi bir başlangıç yaptı ve ilk 9 hafta sonunda liderliğe oturdu. Ancak üst üste gelen kötü sonuçlar ve büyük hedeflerinin takımın bütçesiyle uyuşmaması nedeniyle görevinden istifa etti. 20002001 sezonunda Ankaragücü’nün başına geçen genç çalıştırıcı, ilk iki maçta aldığı farklı galibiyetlerden sonra 6 hafta puan yüzü göremedi. Ancak bundan sonra müthiş bir çıkış yakalayan başkent ekibi, sezon sonuna kadar üst sıralarda yer aldı. Sarı Lacivertiler, son haftalarda Ali Sami Yen Stadı’nda Galatasaray’ı yenerek ligin şampiyonunun belirlenmesinde kilit rol oynadı. Bir sonraki sezon da Ersun Yanal yönetiminde başarılı grafiğini sürdüren Ankaragücü, UEFA Kupası’na katılma hakkı elde etti. Ancak sezon sonunda Gençlerbirliği’nin teklifini değerlendiren başarılı teknik adam, KırmızıSiyahlı kulübe geçti. Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın tarafından verdiği sözleri tutmadığı yönünde eleştirildi ve Sarı Lacivertli yandaşlar tarafından maçlarda protesto edildi. Gençlerbirliği’ndeki ilk yılı olan 20022003 sezonunda son haftalara kadar şampiyonluk mücadelesi veren Yanal, sezon sonunda 3. sırayı elde ederek Şampiyonlar Ligi’ne katılma şansını kıl payı kaçırdı. AVRUPA’DA İYİ SONUÇLAR UEFA Kupası’nda çok başarılı maçlar çıkaran Gençlerbirliği, Blackburn Rovers, Sporting Lizbon ve Parma gibi takımları eledikten sonra Ankara’daki ilk maçı kazanmasına karşın Valencia’ya elendi. Bu arada gelen ulusal takım teknik direktörlüğü teklifini de kabul eden Yanal, sezon sonunda Gençlerbirliği’ndeki görevinden istifa etti. Ulusal takıma 2006 Dünya Kupası eleme maçlarında daha hızlı ve hücuma dönük bir futbol oynatmaya çalışan, bu yüzden sistemine uymadığını söylediği Hakan Şükür’ü kadroya almayan Yanal basın tarafından sıkça eleştirildi. Öyle ki sporseverler Hakan Şükür’cüler ve Ersun Yanal’cılar olarak ikiye ayrıldı. Bu dönemde Galatasaray tribünlerinden de büyük tepki alan Yanal’ın adı sonraki yıllarda Galatasaray’la sık sık anılırken tepkilerden çekinildiği için bir türlü SarıKırmızılı takımın başına geçemedi. 2006 Dünya Kupası eleme maçlarında beklenen sonuçları alamasa da, henüz ulusal takımın şansı tükenmemişken bu eleştirilerin de etkisiyle görevden alınan Ersun Yanal, 20052006 sezonunun ortasında Süper Lig’de üst sıraları hedefleyen Vestel Manisaspor’un başına geçti. İlk sezonunu 9. sırada bitiren Manisa’da, tecrübeli teknik adam, 53 kazanılan Fenerbahçe maçıyla bir kez daha ligin kaderinde önemli rol oynadı. Ertesi sezon ise Vestel Manisaspor birçok Ersun Yanal takımı gibi lige fırtına gibi girdi. Ancak yine Ersun Yanal takımlarının klasik özelliğin göstererek aniden düşüşe geçti ve uzun süre maç kazanamadı. Ligin 2. yarısında oynanan Sakaryaspor maçında kaleci Bülent Ataman’ın çıkardığı olaylardan sonra maç tatil edildi. Ersun Yanal da görevinden istifa etti. Bir süre televizyon yorumculuğu yaptı ve Ziya Doğan’ın yerine Trabzonspor teknik direktörü oldu. ARTILAR VE EKSİLER Denizlispor’dayken Tevfik Lav, Gençlerbirliği’ndeyken Mesut Bakkal’la çalışan Yanal, gittiği her takımda kendi futbol anlayışını ortaya koymaya çalıştı. Bu isimler de Yanal’ın ayrılmasından sonra göreve geldiklerinde benzer bir futbol felsefesi benimsedi. Genç oyunculara güvenen, çok adamlı ve tempolu hücumu hedefleyen, devamlı göze hoş gelen futbol oynatmaya çalışan Ersun Yanal takımları, top kaybettiklerinde rakiplerine yaptıkları acımasız fauller nedeniyle tepki topladı. Ulusal takımı çalıştırmadan önce uzun boylu forvetlere sık sık kadrosunda yer veren Ersun Yanal, ulusal takımda Hakan Şükür’ü sistemine uymadığı gerekçesiyle kadroya almadı. 20002001 sezonunun son haftalarında oynanan GalatasarayAnkaragücü maçından önce Sarı Lacivertli takım adına teşvik primi aldığı yönündeki iddialarla suçlandı. O dönem kadroda yer alan Cafer Aydın da bu iddiaları doğruladı. Yanal hakkındaki bir diğer suçlama da futbolcularına doping maddesi içeren ilaçlar kullandırttığı, bu yüzden oyuncuların performanslarının sık sık iniş çıkışlar gösterdiği şeklindeydi. DENEYİMLİ TEKNİK ADAMIN KARİYERİ DENİZLİ (19982000) : Süper Lig’e yükseldi A.GÜCÜ (20002002) : UEFA’ya kaldı. G.BİRLİĞİ (20022004) : Süper Lig 3.sü oldu, UEFA Kupası’nda 4. tura yükseldi. ULUSAL TAKIM (20042006): VESTEL MANİSA (20062007): 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear