17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

C SPOR ALTERNATİF EKİM SALI İSMET ÜLKER 40 YILI AŞAN TECRÜBELERİNİ KİTAPLAŞTIRDI DAĞLARIMIZ VE BİR DAĞ TUTKUNU S O N M E Z T A R G A N B u yıl Türkiye susuz bir yaz geçirdi. Özellikle yağış almayan bölgelerde adete kuraklık faciası yaşanıyor. Kimi yerlerdeki yer üstü su stoklarının (göller, göletler dere, çay ve nehirler) tümüyle kuruyup haritadan silinmesi bir yana yer altı su stoklarının da büyük risk altına girmesinden söz ediliyor. Çoğumuzun gündelik yaşamımızda gözleyebildiği bu değişikliklerin bir başka boyutı gözlerden uzak dağlarımızda da yaşandığına ilişkin haberleri de dağcılarımızdan öğreniyoruz. Dağlarımızdaki asırlık buzulların erimekte olduğu hatta Erciyes başta olmak üzere İç Anadolu ve Güney dağlarımızdaki her mevsim varlığını koruyan kar örtülerinin tamamen yok olduğunu yine buralara tırmanan dağcılarımız anlatıyor. Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en az kar yağışı alan bir ülke olmasına karşın yine de yüksek dağlarımızın özellikle az güneş alan kuzey bölgelerinde binlerce yıllık geçmişe sahip olan buzulların bulunduğu bir gerçektir. Örneğin Doğu Karadeniz’deki Kaçkar Dağları, Güney Doğu bölgemizin en ucunda yer alan ve Irak ile İran’a da sınır komşusu olan Cilo ve Sat Dağları böylesi buzul yapılarını bünyesinde barındıran dağlarımızdır. Daha da ilginci, 5 bin 137 metre ile Avrupa’nın en yüksek doruğu olan Büyük Ağrı Dağı’nın üstünde, geçmişi milyonlarca yıl gerilere giden büyük bir şapka buzulu vardır. Boyu en uzun noktasında 4 bin metreye, kalınlığı ise yer yer 200 metreye değin uzanan bu örtü buzulu Ağrı Dağı’na apayrı bir özellik kazandırmakta, dağ sporları ve turizm açısından önemli bir çekim merkezi oluşturmaktadır. Dağcılık sporu (Alpinizm) gibi dağlarımızın da bu özellikleri kamuoyunca az bilinmektedir. Yukarıda saydığım dağlar da dahil Türkiye’nin bütün dağlarına yazkış her mevsim tırmanışlar gerçekleştirmiş biri olarak bu duyarsızlığı içim burkularak büyük bir eksiklik sayardım. Bu eksikliği büyük ölçüde gideren bir yazılı ürün geçtiğimiz günlerde postadan çıkıp gelince, duyduğum mutluluk bir yana, ürünün yaratıcısının dağcılık yaşamımdaki değerli ip (*) arkadaşlarımdan birisi olması daha bir sevindirdi beni. Önce bu ip arkadaşımı tanıtayım sizlere: Ürünün sahibi İsmet Ülker daha genç yaşta Elazığ’da lise öğrencisiyken, başlamış dağcılığa. Davada kırk yıl sürecek bu uzun yolculuğa, bu bölgede, Munzur Dağları’na tırmanarak başlamış. Üniversitede Jeoloji öğrencisiyken bu alanda görev ve sorumluklar yüklenmiş. 1966 yılında bağımsız bir dal olarak Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü çatısı altında örgütlenen Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun kuruluş çalışmalarına katılmış ve hatta ilk kurucu başkanı olarak kısa bir süre de olsa federasyon başkanlığı yapmış. Daha sonraki yıllar Kayak Federasyonu Başkanlığı da yapan İsmet Ülker (*) İp arkadaşlığı; Dağcılar tırmanmanın kimi aşmazlarında kendilerini güvene almak için ip kullanırlar ve tırmanma ipi denen bu dağcılık görevinin bir ucuna kendi bağlandıysa diğer ucu mutlaka bir arkadaşının elinde ya da belinde bağlıdır. İki yaşamı birbirine bağlayan bu güvenlik ilişkisine dağcılıkta ip arkadaşlığı denir. 10 Fotoğraflar:İSMET ÜLKER her ne nedenle olursa olsun dağlardan kopmamış. Salt bir sportmen olarak değil, bir sanatçı duyarlığı ile Türkiye dağlarının tümünü fotoğraflamış. Yazılarıyla dağcılık ve turizm sektörüne hazırladığı broşürlerle bu tutkusunu daha geniş ilgi alanlarıyla paylaşmış.Şimdi, 40 yılı aşan ve adeta tutkuyla sürdürdüğü bu dağ serüvenini bir kitapta toplamış. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphane ve Yayınlar Genel Müdürlüğü ürünleri içinde yer alan “Dağlarımız” kitabı büyük boy bir albüm niteliğinde (24+34 cm) Kapak şömizinde Anadolu’nun çatısı büyük Ağrı Dağı’nın boydan boya nefis ve renkli bir resmi yer almış. Türkiye’nin dağcılık ve kış sporları açısından değerlendirilmesi gereken tüm dağları değişik mevsimlerde, çeşitli yönlerinden renkli resimleriyle evinizin içine, gözünüzün önüne seriliyor. Dahası, dağcılık sporumuzun geçmişi ve gelişiminin tarihsel açıdan özlü bir özeti dağlarımız tanıtırken içine monte edilerek yapıta romantik bir tat verilmiş. İsmet Ülker’in Dağlarımız kitabı, yaşadığımız bu kuraklık ortamının uzun yıllara yayılması durumunda, dağlarımızın en renkli ve ilginç zenginliklerini oluşturan buz örtülerinin tümüyle yok olması riskine karşı bir belgesel niteliği de taşıyor. Yoğun bir emek ürünü olan bu yapıtı nedeniyle yazarını ve iş arkadaşım İsmet Ülker’i kutluyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear