23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Biz Kartalız, Beşiktaşlıyız UFUK TANIŞAN C SPOR AKTÜEL OCAK SALI G Müze gibi müze M üzede sadece kupa ve şiltler yok elbette. Beşiktaş’ta görev almış sporcuların maçlarda kullandıkları eşyalardan tutun, kuruluştan bugüne gelen yazılı belgeler ve hatta eski Türkçe ile yazılmış taktik defterleri bile sergileniyor. Zaten müzeye ilk girdiğinizde koridor boyunca sizi şampiyon kadrolardan yapılmış harika bir kolaj karşılıyor. En çok ilgiyi de geçen sezon kazanılan Fortis Türkiye Kupası ve Süper Kupa görüyor. Bunun dışında taraftarlar da sergilenmek üzere müzeye bağışta bulunuyorlar. Kendi evlerinde bulunmasının yerine önemli eşyaları müzeye bağışlıyorlar. Müze Kurulu’da onların bu hareketlerine karşılık birer teşekkür belgesi vermeyi de unutmuyor. Olur ya, bir boş gününüzde yolunuz Beşiktaş’a düşer; Dolmabahçe’ye kısa bir yürüyüş yapıp müzeyi bir ziyaret edin. Asla pişman olmayacaksınız... MÜZE KURULU: NURTEN GÖZOĞLU, İCLAL GÖK, ZÜLAL GÖK eçmişin değerini çok sonraları anlıyoruz galiba… O yüzden tatil, kutlama, gezi gibi biraz olsun monotonluktan kurtulduğumuz günlerde tonlarca fotoğraf çekipçektirip, bir anlamda zamanı durdurmaya çalışıyoruz. Oysa ki o, akışını sürdürmeye devam ediyor. Bu kadarla kalsa iyi… Ne zaman dost meclislerinde toplansak, ilk işimiz daima eski günleri anmak oluyor. Müzeler de aynı birer dost gibi bize tanık olduğumuz veya olamadığımız tarihi olayları aktarıyor. Bundan yola çıkarak Türkiye’deki kulüp müzeciliğinde bir ilke imza atan Beşiktaş Müzesi’ni ziyaret ettik. Zülal Gök, Nurten Gözoğlu ve İclal Gök… Bu 3 bayan müzenin tüm yükünü sırtlanmış durumdalar. Ancak bundan asla rahatsızlık duymuyorlar, aksine bu işi severek yaptıkları her hallerinden belli oluyor. Zaten işlerini bu kadar severek yapmasalardı, ortaya bu kadar iyi bir eser çıkartamazlardı. Tarih ve Müze Kurulu Başkanı Zülal Gök, 1969’dan bu yana Beşiktaş’ın içinde yer almış bir isim. 12 yıl voleybol oynadıktan sonra 10 yıl kadar da kulübün sekreterliğini yapmış. Bunun yanı sıra Türkiye’nin ilk kız futbol takımında da oynadığını gururla anlatıyor. “Baba Hakkıların, Şeref Bey’lerin zamanında antrenmanlarını izlerdim” derken de gözlerinin içi gülüyor. İclal Gök, Beşiktaş’a basketbol ve atletizm branşlarında hizmet etmiş ve bunun devam ettirmek için de Divan Kurulu’na üye olmuş. Bunda ne var demeyin. Beşiktaş tarihinin Divan’a giren en genç üyesi olmak önemlidir. Nurten Gözoğlu ise Siyah – Beyazlı takımdan sporcu olarak hiç görev almamış ancak bu durum onun kulübe olan bağını asla azaltmıyor. Üç dönemden bu yana Divan Kurulu üyesi adayı ancak yine 3 dönemden bu yana bunu kazanamayan tek sporcu. Hâlâ ferdi olarak paraşüt, tekvando, okçuluk, dağcılık, tenis ve su altı sporları yapıyor. Bu 3 bayan, iyi ve kötü günde 30 yıldır Beşiktaş’ı desteklemekten asla vazgeçmemişler. Hatta bununla kalmayıp bütün maçlara kendi olanaklarıyla gidiyorlar. Gardroplarına bile siyah beyaz renkler hakim durumda. Hal böyle olunca da kulübü yakından tanıyorlar ve Beşiktaş’ta çok seviliyorlar. İlk sözü alan Zülal Gök, müzenin Siyah – Beyaz Derneği ve Serdar Bilgili yönetiminin teşvikleriyle stadın altına alındığını belirtiyor ve bu ay yapılacak Genel Kurul’da seçilecek yönetimden de bir istekte bulunuyor, “Şu anda sadece futbolla ilgili kupaları sergiliyoruz. Biz kurul olarak bunu bütün amatör branşlara yaymak istiyoruz. Sergileyemediğimiz 1500 kupa ve şilt var.” Bunun yanı sıra günlük ortalama 3040 ziyaretçileri olduğunu kaydederek, “Pazar ve maç günleri dışında her gün açık olan müze, gezmek isteyenlere ücretsiz olarak açık tutuluyor” diyor. Nurten Gözoğlu araya girerek bir ekleme yapma ihtiyacı duyuyor, “Türkiye’deki tüm spor kulüpleri içinde sadece bayanlardan oluşan tek kuruluz. Seçimle iş başına geldik ve bu ay Genel Kurul’da da aday olacağız”. İclal Gök bize müzenin 11 Kasım 2001’de hizmete girdiğini vurgulayarak, “Çok kısa bir zamanımız vardı. Hem normal işlerimizle ilgilenip hem de müzeyi kurmamız gerekiyordu. Açılıştan 1 hafta kadar önce işlerin çoğu duruyordu. Ancak biz canımızı dişimize takarak müzeyi tam zamanında açtık” diyor. Müze ‘trio’su bu işin tamamen gönülden gelerek yapılabileceğini de belirtmeden geçemiyor. “Biz tarihçi değiliz ama bizde doğduğumuzdan bu yana Beşiktaşlılık ruhu var. Bu sayede de işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” diyorlar. 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear