Catalog

Geleceğin büyüklerine ‘OLİMPİK SUNUM’ MEHMET GÜÇLÜ C SPOR ALTERNATİF OCAK SALI T rabzon’un 2011 Avrupa Olimpik Gençlik Festivali’nin organizasyonunu kazanması, İstanbul’un 2016’dan itibaren adaylığını yeniden deneyeceği Olimpiyat Oyunları ev sahipliği için son derece önemli bir hamledir. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Jacques Rogge’un fikir babası olduğu ‘Olimpik Gençlik Festivali’nin dört yıl sonraki organizasyonunu gerçekleştirmek, Türkiye açısından önemli bir fırsat olacak. Bunun yanı sıra, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Olimpik Akademi Komisyonu’nun geçen yıl hayata geçirip şimdilerde daha da olgunlaştırdığı ilkokul çağındaki küçüklere yönelik ‘Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim’ sunumu da ülke gençliğinin ‘olimpizmi’ daha iyi anlayabilmesi ve sindirebilmesi açısından önem taşıyor. İstanbul ya da bir başka kentimiz bir gün Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapacaksa, TMOK Olimpik Akademi Komisyonu’nun projesi, bu yolda mihenk taşı olacaktır. Çünkü, Türkiye’nin böyle bir dev organizasyonu üstlenebilmesi ancak güçlü bir altyapıyla oluşabilir ve bu altyapı çalışmalarının temeli şimdilerde atılıyor. TMOK Olimpik Akademi Komisyonu’nun, genç nesillere spor kültürü aşılamak ve olimpizm ile erken yaşta tanışmalarını sağlamak amacıyla düzenlediği sayısız sunumlardan bir yenisi geçen günlerde İstanbul Beşiktaş’ta gerçekleştirildi. İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, TMOK Başkanı Togay Bayatlı, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer’in de hazır bulunduğu sunum için 200’e yakın öğrenciye kapılarını açan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, baştan sona dek izlediği programla ilgili olarak TMOK Olimpik Akademi Komisyonu’na bundan böyle her türlü desteği vereceğini açıkladı. Proje maskotu ‘OLİ’ ile birlikte ilköğretim okullarının 4. ve 5. sınıflarına interaktif bir sunumla “Spor kültürü, olimpizm, fairplay, çevre, sağlıklı beslenme” konularında temel bilgiler aktarılıyor. TÜRK SPORU ÇAĞ ATLAYACAK Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu üyesi ve Olimpik Akademi Komisyonu Koordinatörü Aziz Başdoğan, ilköğretim öğrencilerine yönelik ‘Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim’ sunumlarıyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı: Program ne zaman, nasıl başladı? Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim Projesi 1993’ten beri üzerinde titizlikle durulan ve geliştirilmeye çalışılan bir projedir. Önceleri 34 katılımcının konuşmalarıyla ve soru cevapla başlayan panelimsi bir çalışma idi. Sonraları öğrencilerin mutlak aktif olarak katılacakları çeşitli dökümanter film, çizgi film vs görsellerle süslenen, eğlenceli, yarışmalı, maskotlu bir sunum olması yolunda çalışmalar hızlandı ve sonuçta komisyonumuz özverili katılımcı ve tam bir takım oyunu oynayarak bugünkü bizim için çok özel haline getirildi. Kaynağımız ise yine çok öncelerden tasarlanan bir kitap çalışmasıdır. Komisyonumuzca pedagoglar, çocuk psikologları, öğretim görevlilerinin çalışmalarıyla hazırlanan “Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim Kılavuz Kitabı” başlıklı bir kitap hazırlandı. Bu çalışma daha sonra kültür komisyonumuza devredildi ve katkılarıyla bugün Talim Terbiye Kurulu’ndan geçmiş olarak Milli Eğitim Bakanlığı’mızca onaylanıp 4. ve 5. sınıf öğrencileri için yardımcı ders kitabı olarak eğitim sisteminde yerini aldı. DEVAMI 11. SAYFADA Üç ayda 20 bin öğrenci T URGAY KIRAN (Olimpik Akademi Komisyonu Başkanı) Yaklaşık yedi yıl önce, yanılmıyorsam Millenium’da çok değerli büyüğüm rahmetli Sinan Erdem beni arayarak, TMOK Akademi Komisyonu’nda bazı projeleri oluşturmak için beni de göreve çağırdı. Bu onurlu ve eğitimsel komisyona katkıda bulunabilmek benim için de oldukça önemliydi. 12 değerli ve deneyimli arkadaşla birlikte spor kültürüne hem sporcu hem de o derece önemli olan spor izleyicisi açısından, özellikle çocuklarımızın spor ahlâkının uygun yetiştirilmesi için var olan aile kültürlerine artı katkıda bulunabilecek çalışmaları oluşturmaya başladık. İlk safhada kurulun değerli akademik üyeleri özellikle ilköğretim çağındaki öğrencilerimize yönelik çalışmalara başladılar. Ve uzun süre akademik bir ekiple bu çalışmaları yönettiler. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin de katkı ve çabaları ile ilköğretimde okutulacak ve tatbik edilecek bir kitabı oluşturma gayretini gösterdiler. Bu önemli altyapı kültür eğitimi hazırlığından sonra, bu projenin 911 yaş grubuna sevdirilerek aşılanması için çok önemli bir çalışmaya daha başlandı. Ülkemizin değerli pedagog ve psikologları ile beraber değerli metin yazarları, yaptıkları ortak çalışmadan sonra ‘OLİ’yi sahnelediler. Sahneye konumundan sonraki üç ay içinde yaklaşık 20 bin öğrenciye ulaştık. Bu gurur verici bir rekordu. Uluslararası platformlarda da konuşulan ve değerlendirilen bu projenin yurt dışından aldığı beğeni ile oralarda gösterilme hakkı konusunda çalışmalar yapılmakta. Bu proje bizim için henüz bebeğimiz, büyüdükçe, geliştikçe milyonlarca gencimizi eğitecek ve ihtiyaç duyduğumuz o bilinçli izleyici kültürüne sahip olacağız. TURGAY KIRAN 10