Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C Ç E T İ N SPOR OKÇULUK 5 EYLÜL 2006 SALI Ya FIFA başkanı olsaydı? S U S A N F utbol Federasyonu başkanımız, FIFA’ya başkan seçilseydi toplumsal tepkimiz ne olurdu dersiniz? Böylesi bir görev bir yıl bile geçmeden gündem dışı kalabilir miydi? Oysa Uluslararası Okçuluk Federasyonu Başkanlığı’na geçen yıl seçilen Türk’ün adını bile hatırlamıyor çoğumuz. Hatırlatalım; 19 Haziran 2005 tarihinde Madrid’deki kongrede, 96 FITA delegesinin 80’inin oylarıyla 4 yıllığına başkan seçilmişti Uğur Erdener. Merkezi İsviçre’nin Lozan kentinde olan, 142 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu’na... 56 yaşındaki göz hastalıkları profesörü Erdener, halen Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü olarak görev yapıyor. Atletizm ve basketbolla aktif sporculuk dönemini tamamladıktan sonra 80’lerin başlarında dahil olduğu okçuluk camiasında 23 yıl federasyon başkanlığını yürüten Uğur Erdener’le, uluslararası arenayı konuştuk. Edirne’nin ötesine geçtikten kaç yıl sonra bu göreve seçildiniz? 15 yıl. Artı 5 yıl Avrupa Başkanlığı, 4 yıl Avrupa Asbaşkanlığı’nı yürüttüm. İki kez; paraşütle bu görevlere inilmez, bu görevi çok para harcayarak da alamazsınız. Bu önemli görevinizhakkettiği yankıyı buldu mu sizce? Açık söylemek gerekirse, sanmıyorum. Seçimden sonraki dönemi saymazsak aradan geçen bir yılda ilk kez bir medya kuruluşu olarak Cumhuriyet’le konuşuyoruz. Oysa çok kolay ulaşılan bir yer değil burası, uzun yıllar hizmet etmek ve emek vermek gerekiyor. Peki, ülkenizden gereken desteği gördünüz mü? Uluslararası arenada çok önemli spor adamlarımız var ama, onlara genel olarak spor kamuoyumuzun önemli bir destek sağladığı konusunda tereddütlere sahibim. Uluslararası sportif zemini biraz daha açar mısınız? Küçücük İsviçre’nin ABD’den fazla uluslararası federasyon başkanı varsa bunu iyi irdelemek gerekir. Bu işi İsviçre’nin uluslararası spor platformundaki konumundan ayrı düşünemeyiz; bugün Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve birçok beynelmilel federasyonun merkezi İsviçre’de. Bu ayrıntıları kaçırmamak lazım. FITA başkanlığı görevinin zor yanları var mı? Bir diplomat gibi davranmak zorundasınız. Çok sorunlu coğrafyalarda, birbirleriyle problemi olan ülkelerde toplantılar yapıyoruz, devlet başkanlarıyla görüşüyoruz. Bu atmosferde yanlış yapma olasılığımız da var tabii, üstelik bu sizin ötenizde temsil ettiğiniz kuruma zarar verir. Uluslararası kongrelerde seçenler, ne gibi özellikler arar seçtiklerinde? Karizmanız, mesleğiniz, insanlarla ilişkileriniz, diğer organizasyonlarla ilişkileriniz, ulusal federasyondaki başarınız, yetiştirdiğiniz takımların temsil gücü, lobiniz, okçuluk sporuna sağladığınız imkanlar, lisanınız yani akla gelebilecek her şey... ÇITAYI YÜKSEK TUTACAĞIZ FITA’yı da denetleyen bir kurum var mı? Uluslararası Olimpiyat Komitesi(IOC) her 4 yılda bir bizleri sınavdan geçiriyor. 25 başlık altında objektif olarak değerlendiriliyor ve not alıyorsunuz. IOC hazırladığı raporu genel kuruluna sunuyor, spor dalları tek tek gizli oyla oylanıyor, sonucuna göre ya olimpiyat programında kalıyorsunuz ya da olimpiyatlardan çıkartılıyorsunuz.Çıkartılmak o branşın ölümü bir bakıma... Manen olduğu gibi, madden de IOC kaynaklarından mahrum kalıp iyice zayıflıyor spor dalınız. Sizin başkanlığınızda neler değişti FITA’da? 5 yıllık programla seçildim, bunun yüzde 70 75’ini bir yılda gerçekleştirdim. Yani programı revize etmem, çıtayı yükseltmem gerekecek. Sponsor programı başlattık ve çok başarılı gidiyor. Televizyon kanallarıyla ve sportif film yapımcılarıyla ciddi anlaşmalarımız oldu. Yeni geliştirme fonları oluşturduk. Merkez yapımızı modern bir binaya taşıdık. Çok ciddi bir kalite programını çok uluslu bir partnerle birlikte yürürlüğe koyduk. Okçuluğa dünyadaki medya talebi ne düzeyde? Bizim yayın ekibimiz var ve uluslararası yarışmaları canlı olarak internetten dünyaya izletiyoruz zaten. Ayrıca önemli haber kanallarına da servisi biz yapıyoruz. FITA’nın bütçe büyüklüğü ve yapısı nedir? Bütçe gelirlerinin yüzde 80’ini IOC’den aktarılan kaynaklar oluşturur, kalanı da sponsor gelirleridir. Ulusal federasyonların ödediği paylar semboliktir, onları da ait oldukları kıta federasyonlarına aktarırız zaten, hatta bir o kadarını da biz ekleriz. Toplam bütçemiz yıllık 3 4 milyon dolardır. UĞUR ERDENER DEVAMI SAYFADA 16