17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN BR E Z İ L Y A F U T BO L U N A A D I N I K O Y A N D R S O K R A T E S ’ İ N R E Ç E T E S İ : Çirkin futbolu ’a kurtarır rezilyanın platonik futboluna adını verenlerden birisidir Dr Sokrates. 1982 yılında Brezilyanın orta sahasında oynarken bir yanında Zico bir yanında Falcao vardı. Finalde koskoca Brezilya bir tek İtalyan’a boyun eğmişti o da Paolo Rossi idi. 1970’lerde dünyada başlayan Brezilya aşkını 82’deki kaybedilen şampiyonluk bile etkilememişti. Brezilya futbolu dünya futbolunda göze hoş gelen görüntüsü ile futbolseverleri adeta büyülüyordu. Şampiyonluk futbolseverler için sadece bir sonuçtu, futbolun sanat ve görsel yanı milyonları yine etkilemeye devam ediyordu. 1982’nin talihsiz kaptanı Sokrates 2003 yılında araştırmacı gazeteci Alex Bellos’a şöyle diyordu. “Eskiden sokak aralarında ,plajlarda, kumlarda, köşe bucaklarda çıplak ayakla futbol oynanırdı, sonra futbol kentleşmeye başladı, o zaman futbol büyümeye başladı, ancak biçimsellik biçimsizliği de yanında getirdi. Yaratıcılık bizim kültürümüzün bir parçası Bir eksiğimiz olmamasına rağmen yaratıcılığın ortaya çıkış koşulları sınırlı oldu. Bugün bir futbol antrenörü olmak isterseniz olursunuz, bu işin bir kuralı yok. Ama bazı kuralar koymak gerekir. Örneğin çocukları gerektiği kadar eğitmek için pedagoji, cimnastik ve benzeri konuları bilmek gerek.’’ Sokrates’e göre Brezilya futbolu değişmekle kalmadı, beyazlaştı. Ona göre siyahların futbola doğal bir yatkınlıkları var. Sokrates’in bir başka tesbiti de Brezilya’da futbolcu sayısının oldukça fazla olması. Ulusal takıma Emerson 62 futbolcu almış, Scolari ise 42. Brezilya’yı çalıştıran hocalar bolluk karşısında şaşırıyor ve takım kurmakta güçlük çekiyorlarmış. Sokrates’e göre Avrupa kulüplerinde oynayan Brezilyalılara ülkelerinde pek de iyi gözle bakılmıyormuş.Çünkü Brezilya Ulusal Takımı’nda genellikle iyi bir performans göstermiyorlarmış. Sokrates kibirli ve açgözlü diyor onlar için.Yurt dışında oynayan futbolculara Brezilya’da “estrangeiros” yani yabancılar diyorlarmış. Sokrates altını çizerek vurguluyor: “İçerdekiler dışarıdakileri yani yurt dışında oynayan oyunculardan kurulu ulusal takımın başarısını istemez’’ B B A K I Ş DENİZLİ A Ç I S I ? Mustafa DENİZLİ: Şike benim zamanımda da vardı. Düzgün insanlarla çalışılmazsa şike önlenemez “Bir bilenin sözlerini yabana atmayın” ? Burak YILMAZ (Beşiktaşlı futbolcu) Sinan (Tigana’nın tercümanı) abi 5 numara sık sık ileri çıkıyo ne yapayım? “Sinan abisi Tiganaya soracak, Tigana Sinan abisine söyleyecek Sinan abisi Burak’a seslenecek .O zamana kadar maç bitecek” ? Jean TİANA : Dan dun futbol oynuyorsunuz. “Ses getiren futbol istiyorum diyen kendisi değimliydi. İlle de teneke mi çalsınlar” ? Hülya AVŞAR: (Kırkpınar Başpehlivanı Osman Aynur için ) Bizim camiamızda senin gibi gençlere bayılırlar . “Hülya Avşar dobra dobra bir kadındır. Bildiğini açık açık söyler. Hatta ben de bir şey ekliyeyim, 1960 lı yıllarda Emirğan Güreş kampını ziyaret eden Melina Merküri ile Julia Andrews onuruna yağlı güreş gösterisi yapılmıştı da bu zamanın en iyi film yıldızları fenalıklar geçirmişlerdi” ? Can BARTU : Futbolda sadece koşmak yetmez beyin de lazım “Ya beyin yoksa” ? Dünya kupanın Teknik direktörleri futbolun geleceğini tartışıyorlar “Buna tartışma değil günah çıkarma derler” ? Büyük Kolej basketbol takımı da ligden çekilme kararı aldı. “Bir hal oldu basketbolumuza, kimisi ligi terkedip gidiyor, Ülker gibisi de dört takımla birden basketbola sarılıyor. Basketbolumuzda med cezir yaşıyoruz.” ? Elvan’ın sakatlığını İsveçli çıkıkçı otaya koydu (Milliyet) “İsveç’te hala çıkıkçı varsa biz Elvan’ı bir de büyücülere gösterelim” ? Kaya Çilingiroğlu :13 yıldır futbol yazıyorum. Daum 11 e kadar sayı saymasını bilen futbol yorumcusu oluyor demişti. Şimdi önüne gelen yazıyor. “Spor yazarı enflasyonu yeni değil ki 35 yıldır ışığı gören geliyor sonra da emekli olup gidiyor, ardında en ufak bir iz bırakmadan” ? Zico’nun Kiev maçı öncesi Alex ve Tümer’e talimatı: Anelka’yı besleyeceksiniz. “Aziz Yıldırım Anelka’yı beslediği kadar besledi zaten. Biraz daha beslense obez olacak” AVŞAR FUTBOL DİBE VURMUŞ “FUTEBOL Brezilya tarzı yaşam” adlı kitabın yazarı Alex Bellos The Guardian ve Observer gazetelerinin Rio De Janeiro temsilcisi olarak Brezilya’da kaldığı dört yıl içinde yazdığı ilk kitap futbol üzerine olmuş. Futbolun da doktoru olan Sokrates ile 2003 yılında yaptığı söyleşide Bellos 2002’deki Dünya şampiyonluğundan sonra 2006’da ne olabileceğini sordu. Futbol fenomeni Sokrates’in 2006 dan 3 yıl önce söyledikleri çok ilginç: “İyi bir takıma sahip olmanın çok önemi yok.Bugün futbolun her alanı oyuncu satma hesabına göre şekilleniyor. Bu ister yasal ister yasal olmayan yollarla olsun, her düzeyden her takımda olan şey. Bu da futbolun dibe vurmasının koşullarını yaratıyor” Peki geleceğin futbolu nasıl olmalı? Sokrates futbolun kurtuluş reçetesini özetliyor: 11’e 11 fazla, futbol 9’a 9 oynanmalı. Sao Paulo Tıp Fakültesi’nde futbolun 9’a 9 oynanmasını bir tez halinde sunan futbolun filozofu Sokrates’in düşüncesini yazar Alex Besson şöyle özetliyor: ‘’1970 lerde bir futbolcu her maçta ortalama 4 km koşardı.Bugün bu neredeyse 3’e katlandı. Demek ki oyuncular arasındaki mesafeler görece olarak küçüldü. Bu çok daha fazla fiziksel temas ve buna bağlı olarak da oyuncunun yaratıcı davranışını engelleniyor anlamı taşır. Bugün eğer tek vuruş tek pas oynayamıyorsanız başarılı olmanız mümkün değil. Bunun sonucu olarak da futbol çirkinleşti” Araştırmacı gazeteci Alex Bellos’un FUTEBOL adlı kitabından sadece Sokratesi ile ilgili bölümünden bir kesit aldım . Kitabın tamamı Brezilya futbolunun tutkulu, romantik ve büyülü yanlarını ve filozof Sokrates’in bilinmeyen yönlerini de içeriyor. (Literatür yayıncılık 0212 292 41 20 ) ZICO Futbol edebiyatımız yenilikler saçıyor F utbolumuz her ne kadar yerinde sayıyorsa da futbol edebiyatımız giderek zenginleşiyor. Eski futbolculara soruyorum, ‘’ sizin zamanınızda duran top var mıydı? ‘Duran top oyunda olmayan top demek, öyle şey olur mu?” diyor çoğu. Birisi attı bir laf duran top moda oldu. Benim dönemimin futbolcusu şu anda TV’lerde yorum yapan bir eski futbolcu da “duran top” demez mi. Nerden çıktı bu duran top? Duyunca sinir oluyorum. Eskiden tek vuruş çift vuruş vardı, serbest vuruş vardı, şimdi hepsi duran top oldu. Mustafa Denizli ve rahmetli Şükrü Gülesin köşe vuruşlarından doğrudan kaleye gol atarlardı. Buna bile duran top denilmezdi. Birisi vuracak öbürü kafa vuracak golü atacak, bu duran top olur mu? Neyse duran top modasından sonra şimdilerde ön libero lafı çıktı. Bir libero vardı şimdi Türkiye’deki teknik direktörler harıl harıl ön libero arıyor. Diyelim ki ön libero bulduk, çift libero isteyecekler. O zaman orta saha oyuncuları ne olacak? Eee ne yapsınlar futbolda değişik bir şey bulamıyorlar, oturdukları yerden kelime üretiyorlar.Biz de saf saf onları dinliyoruz. 20
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear