26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sayfa 4 Dosya HongKong 'telaşı' Türkiye'yi sardı HAVRtYE İVİENCİJÇ Çin'in kendi topraklarını uzun yıllardan sonra geri alması Türk tekstilcilerini heyecanlandırdı D ünyanın en önemli ticaret ve finans merkezi HongKong'un Ingiltere tarafından Çin'e devredilmesi, son yüzyılın en önemli olayı olarak değerlendirildi. "Yaihracatya ölüm" prensibine sahip olan ve ekonomisinin yüzde 9O'ı ihracata dayalı olan HongKong, aynı zamanda dünyanın en büyük tekstil ihracatçısı konumuna da sahip ve Türkiye'nin bu anlamda en büyük rakibi. Örneğin AB hazırgiyım tedarikçisi ülkeler arasında Çin 1994 yılında birincı sırada yer alırken Turkiye sıralamada ıkınciydi. 1995'te ıse Türkiye Çin'i geçerek bırincıliğe yükseldi. HongKong ise bu üç yıl boyunca sıralamada hep üçuncü ülke konumundaydı. Bu ayın başında gerçekleşen bırleşmeyle ıse Türkiye'nin bırinci sıraya çıkması biraz zor görünüyor. HongKong'daki (,"in dışı ülke üreticilerinin kendilerine yeni üretim yerleri aramaları dikkatlerin Tiirkiye'ye çevrilmesine nedeıı oldu. tarihi devirteslim olayı, Türk tekstilcileri arasında Türk tekstil ve hazırgiyim sektörüne etkileri açısından kendine önemli bir tartışma zemıni yarattı. Çünkü HongKong ve Çin'de bulunan Çin dışı ülke üreticilerinin kendilerine yeni üretim yerieri aramaları ve bu anlamda Türkiye'yi "gözlerine kestirmiş" olmaları, Turk tekstilcilerini oldukça heyecanlandı. Avrupalı ve Amerikalı üreticilerin yeni üretim merkezleri arama ıstekleri ve girişimlerının Türkiye için değerlendirilmesı gereken bir avantaj olduğunu ifade eden tekstilciler olduğu gibi, böyle bir boşluğun oluşmaması için Çin'in gerekli entegrasyona gittiğini ve bu nedenle olaya başka pencerelerden bakmanın yerinde olacağı da belirtenler var. Özellikle HongKong'daki ticari organizasyon yapısının Istanbul'a taşınması ve geliştirilmesi gerektiğine değinen bazı tekstilciler, "Ancak bu şekilde fiyatlarımızda daha rekabetçi olabiliriz. Bir de uluslararası fiyat, standart ve davranış alışkanlıklarını edinmemiz lazım. Yani biz Türkiye'yiz, Türkiye'deki mallar iyidir demekle olmuyor" diyorlar. Görülen o ki tekstilde Türkiye'nin karşısına dikilen "HongKongÇin" pazarına ve HongKong'un Çin'e devredilmesi nedeniyle "telaşlanarak" Birleşmenin Türkiye'ye yönelen ithalatçı etkileri gözlenivor akışına bağlıyor. Bu durumun Türkiye açısından bir avantaj olduğuna değinen Arat Tekstil Yönetim Kurulu Sarıgülle, eğer Avrupalı ve Başkanı ve TÜSİAD Yönetim Türk tekstili Amerikalı ithalatçılar Kurulu üyesi Hasan Arat, bu becerisini göstermeli bekledikleri gibi bir kaos birleşmenin Türkiye için yaşamazlar ve HongKong kesinlikle olumlu olacağını Türkiye Gıyim Sanayicileri düşünenlerin başında geliyor. Derneği (TGSD) Başkanı Turan veya Çin'e dönmek "Birleşmesinin etkileri Sarıgülle de Hasan Arat'la aynı durumunda kalırlarsa Türk tekstilcilerinin göstermeleri şimdiden başladı. Amerikalı umudu paylaşarak "Türkiye gereken beceriyı, "Fiyat, hızlı firmalarda eskiden olmayan bu birleşmeden avantajlı teslimat ve kalite" olarak bir ilgi, aşırı derecede çıkacaktır" dıyor. Hongözetliyor. Sarıgülle, özellikle Türkiye'ye yönelmeye Kong'la çalışan Avrupalıların Anadolu'da yatırım için başladı" dıyen Arat, bu birleşmeden sıkıntı doğacağı bekleyen yuz binlerce yatırımcı yönelimın rakamsal endişesiyle kısmen de olsa olduğunu ve Türkiye'nin bu boyutlarının bu yıl içinde coğrafi açıdan kendilerine 'tarihi fırsatı' kendisini göstereceğini daha yakın olan Türkiye ile değerlendirebileceğine belırtiyor. Hasan Arat, bu işbirligine girdiğini ifade eden inandığını belirtiyor. Ayrıca birleşme nedeniyle Türkiye'de TGSD Başkanı Sarıgülle, ülkedeki siyasi istikrarın da yatırım yapmayı planlayan Türkiye'nin bu durumdan pay yabancı yatırımlar açısından yabancı sermaye karşısında kapabileceğine inandığını önemli olduğunu ifade ediyor. Türk tekstilcilerinin neler kaydediyor. Bunun yanı sıra, TGSD Başkanı Sarıgülle, bu yapmaları gerektiği Avrupalıların Türkiye birleşmenin dışında Çin'in konusunda şunları söylüyor: yönelmelerinin altında yatan "Oradan boşalan ve birleşmeden doğabilecek kaos Türkiye'nin en büyük endişelenen pazar payını ortamının giderilmesiyle Hong rakiplerinden birisi olmakla birlikte, 1 milyar 300 milyonluk kesinlikle Türkiye'ye Kong'la çalışma imkânının nüfusuyla Türkiye için büyük yönlendirme konusunda atak yeniden yaratılması bir pazar olduğuna da dikkat olmaları gerekiyor. Çin'de durumunda ise Türk tekstil çekiyor ve ekliyor: üretim yapan çeşitli ülkelerin sektörünün "becerisini "Bizim araştırmalarımız üretim merkezlerini göstermesi" gerektiğini ifade sonucunda Çin'de 180 kapatmadan Türkiye'ye ediyor. Mayıs ayı ihracat kaydırmaları söz konusu. artışına bakıldığında, dış ticaret milyon kadar dolar zengini Bunların çoğunlukla rakamları alınamasa da belli bir olduğunu tespit ettik. Demek ki bu ülke rakibimiz Amerikan şirketleri. Avrupa artış olduğuna dikkat çeken zaten Türkiye'deki Sarıgülle, bu artışı, Türkiye'nin olmaktan ziyade, pazarımız da olma şansını taşımaktadır. değişikliklere çok rahat ayak Avrupa'daki pazarının uydurmuş durumda. Fakat büyümesinin yanı sıra Amerika Onun için sektörümüzün bu Amerikalılar birkaç yıllık programlar yapıyor, çeşitli planlamaları içinde Türkiye onların oradaki boşluğunu dolduracak pozisyona sokulmaya çalışılıyor." ittifakı, Türk tekstilcilerini ikiye ayırmış durumda... Her ne kadar bazı tekstilcıler Çin'in AB'ye olan tekstil ihracatında azalma olduğunu belirtseler de, Çin ucuza mal ettiği ve uyguladığı pek çok yeni marketıng yöntemiyle ürünlerini Avrupa'ya pazarlamada üstünlük yaratmanın yollarını arıyor. Çünkü Türk tekstilciler pazarda Çin'in altında seviyelerdeki fiyatlarla çahşma imkânına sahip değil. Ayrıca Çinliler Türkiye'nin Avrupa pazarlarında yer alma girişim yöntemlerini kolayca kendilerine adapte ediyorlar ve bu nedenle Türkiye'nin girişimleri giderek "yokuşa sürülüyor". Aslına bakılırsa Türkiye, Avrupa pazarlarında yakın bir ülke olması, hızlı davranması, çok kısa sürede mal tedarik etmesi ve fiyat olarak da Çin'in 1.52 katı fiyatlarla mal tedarik eden bir ülke olarak tanınıyor. Fakat Çin, Türkiye'nin özellikle Avrupa'ya yakınlık avantajını kendi lehine çevirme girişimleriyle dikkatleri çekiyor. Örneğin uzaklık konusunu uçakla, hatta bazen taşıma maliyeti olmaksızın Çin'de veya Avrupa'da aynı fiyatla teslim şeklinde, 23 günde Avrupa'ya mal indirmeye başladığı belirtiliyor. Çinlilerin bu "hızla adaptasyon" yetenekleri ne yazık ki, Türkiye'nin var olan avantajlarını bir bir ortadan kaldırıyor. Bütün bu anlatılanlara rağmen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear