26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

BARIS ABD suçlu yaratıp... 5. sayfanın clevaını aslında Birleşik Devletler hükümetinin şehirlerdeki fakir insanlarına karşı açmış oldtığıı bir savaştı vc hiıkumet bu savaşta krak, kokain veeroini silah olarak seçmişti. Uyuşturucıı bağımlılığı bclli biryaygınlığa ıılaştığında da bu sefer dcvlet tarafından ağır ceza yasaları çıkarıldı. Çemberin son halkası ise inşa edilip kâr ctmek için işletilen cezaevleri ile tamamlanıyor. Birçok Amerikalı, hükümetlerinin geçmişteveşimdineleıyaptığının vehükümctleri tarafından nasıl işletildiklerinin farkında değü.Milliyeçibiralıklıkiçindebayraksallayarak, "Özgürler Ülkesi " yazan tişörtlcr sırtlarında , CJeorgeW. Bush'tanalıntılaryaparak ortahkta dolaşıyorlar. Bunlar olanların farkında olmayan, kolay inanan, iyi niyetli vatandaşjar. AdolfHitlerbirkeresindcşöyle demiş: " Yönettiği ülkede düşünmeyen insanların olnıası bir hükümet için ne büyiik şans!" Annc Frank, Holokaust trajedisine tanık olmuş biriydi ve bir toplama kampında ölmeden önce o korkunç dchşeti bizzat yas,amıştı.lnanılmazkötülüktekibuinsanlıkdışılığın iğrenç bir biçimde sergilenmesine rağmcn, günlüğüne §u satırı yazacak cesareti göstermişti: "Hâlâinanıyorumkiinsanların kalbi gerçekten iyidir." Ben de onunla aynı düşüncedeyim. Insanların çoğu iyi niyetlidir, her şeyi berbat eden aslında küçük bir grııptur. Hatta bu gruptakilcrin niyeti bile büyiik olasılıkla iyidir; en iyi niyetleri bileyozlaştıran açgözlülüktür. MartinLutherKingJr. "Ezen.özgürlüğü hiçbir zaman gönüllü olarak vermez, onu ezilen talep etmelidir" diyor. Dalai Lama, TheArtofHappiness(MutlulukSanatı)adlı kitabındaşunlarıyazıyor: "înanıyorum ki hayatımızın asli amacı mutluluğu aramaktır. Dini inancımız olsun olmasın hepimiz hayatta daha iyi bir şeyler arıyoruz. Yani zannedersem hayatımızın en temel harcketi mutluluğa doğrudur." Tek başına hücresinde oturan Afrika kökenli Amerikalı da mutlıı olmak istiyor. Cezaevindeki gardiyanlar da, cezaevi müdürü demutlu olmak istiyor. Cezaevini iş,leten şirketin yöncticisi de. Siz de. Ben dc. Toplumumuzıın ve dünyanıızın en savunmasız insanlarıyla sanal demokrasiye biçim ve içerik kazandırmak isteyen insanlarına ulaşmalıveonlarlabirleşmeliyiz. Hayatınanlamının, anlamlı bir hayat olduğunu duym uştum. Bu d ünyadaki zamanımızı başkalarına ve dolayısıyla da kendimize yardım ederck geçirmekten daha anlamlı ne olabilir? Yazımı Rabindranath Tagore'nin bir şiiri ile bitiriyorum: "Uyudum ve rüyamda gördüm ki bir sevinçmiş hayat/ Uyandım ve gördüm ki hayat hizmet ctmekmiş, /Hizmet ettim ben de ve bakın hizmet etmenin sevincini yaşadım!" Yazan: M ellissa Barthelemy, Çeviren: Abbas Karakaya, (abbaskarakaya2000@yahoo.com) The Hutnanist dergisinden Not: Yazıyı yazan Barthelemy Santa Cruz 'daki Kalifomıya Ünıversılesi Tarih Bölümümezunu ve25yajinda. Buyazt TheHumanistdergıstnin 2000yılında gençleradına düzenledig'i biryanşmada kendıyaş kategorısinde üçüncülük ödülü kazantntş.. Atom bonıbası üreten ada m... iroşima ve Nagazakı'ye atom bombası atılmasının üzerınden tatn 5Hyılgeçti lltroştma 6 Agustos günii, Nagazaki ise 9 Ağustos günii hombalandı. Yıllar içınde Hiroşima'da ölenlerın sayısı 220 bineulastı. Bombayı üreten bilım adamlarından biriöylesinepisman oldu kiytllardırnükleersilahlarınyokedilmesiiçinçabalıyor. The Guardian gazetesinin ilk atom silahtnt geliştiren ekibin üyelerinden 94 ya^ındakijosephRotblat ileyaptığı konusmayı yayımltyoruz. Londra'nın merkezindeki çalışma mekânı daha çok bir ameliyathaneyi çağrıştırıyor. Dev çalışma masasının çevresine dağ misali yığılmış belgeler onuıı savaşa, öncelikle de savaş dönemi Manhattan projesi kapsamında ürctimine şahsen katkjdabulunduğunükJeersilahlara karşı 60 yıldır sürdürdüğü mücadeleye tanıklıkediyor. Nükleersilahların varedilebilmesi uğruna be$ yılını harcayan Rotblat, yaşamının ondan sonraki bölümünii bu silahların etkisiz kıiınmasına çabalayarakgeçirdi. ABD'nin II. Dünya Savaşı'nın sona erdiği günden bu yana tüm dünyada egemenlik kurmaya çahş, tığını ve nükleer üstünlüğünü koz olarak kullandığını söylüyor. Irak'a saldırmasını da dünyaya egemen olma politikasının bir parçası olarak değerlendiriyor. Rotblat, 80 ve90'larda nükleer silahların azaltılması yönünde kaydedüen gelişmelerin ardından, Bush'un önleyici saldınya geçişinin silahlanma yarışını yeniden kızıştıracağına inanıyor. ABDyönetimininsözleşmehükümlerini çiğneyerek yeni nükleer silah başlıkları ürettiğini ve bunları her an denemeye başlayabileceğini düşünüyor. "Bunları denemeye kalkışırlarsa, başka uluslarda moratoryuma uymakzorunda olmadıklarını düşünecelder. Ben özellikleÇin'denkorkuyorum.Şuandakurallara uysa bile, Çin nükleer silahlarını güncelleştirmeye can atıyor. Bunun sonu yine bir silahlanma yarışi olacak ". Amerikan nükleer füze savunma programı da muhtemelen benzer bir etki yaratacak. Rotblat, "Nükleer füze savunması yüzde lOOkorumasağlamıyor. Olsaolsa, yüzde 95'lik bir koruma sağlayabilir. Bu nedenle bir miktar silah yine de el altında olacaktır. Bu yüzden, geleceğini Amerika'nın insafına bırakmak istemeyen Çin için tek çıkar yol çok sayıda rokete sahip olmaktır. Diyelim ki, ABD nükJccr füze savunma programını yüzde 90 etkili kılmayı başardı. Askeri teçhizatınızı on katına çıkarırsanız, aynı sayıda roket de arayagirecektir" diyor. Rotblat ABD'nin nükleer programını yarıda bırakan Irak'a ve kullanıma hazır nükleer silahları elindebulunduran Israil'e çifte standart uygulamasını son derece aşağılık bııluyor. " Yalni2ca biyolojik ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear