Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYETDERGÎ Cep telefonu olsaydı SELÇUK EREZ I elanik'te"Balkanlar'daDemokrasi ve Uzlaşma " adını taşıyan bir oluşuI muntoplantısınakatıldım. Bu toplantıya katılanlardan birinin verdiği, haftalık Vreme dergisinin (Belgrad) yazarlarından Zoran Stanojevic'in iki yıl önce yayımlanmış " Eğer cep telefonlan ve internet olsaydı Bosna Harbi'nin sonuçlan bu kadar feci olmayabilirdi" başlıklı makale bu konuda düşünmeyi değer bulanlar için çok aydınlatıcıydi: Yazar, "Balkanlarda 1989'a kadar iletişimin devletlerin kontrolü altında bulunduğunu, mektuplaşma ve telefonla haberleşmede de baskılamanın geçerli olduğunu" söylüyordu. Mektuplaşma ve telefonla görüşme sırasında iletilenleri yüzde yüz kontrol edemeyen rejimler, bir muhbirler ordusu besleyerek, mektuplan yer yer ve zaman zaman kontrol ettirerek ve bunları halka duyurarak açıklarını kapatmaya çalışıyorlardı. Bu baskıları uygulayanlar hakhlar mıydı? Evet, baskıcı rejimlerini sürdürmenin tek yolu buydu: Dış âlemde olup bitenleri hatta Batı'yı Doğu'dan ayıran Berlin duvarının yıkılmış olduğunu bile ulusuna duyurmayan Çavuşesku, Yugoslav ve Macar hududu boyunca yer alan Timisoara Bölgesi'nde yaşayan Romanya vatandaşlarının, komşu ülkelerin televizyon kanallarından olup bitenleri öğrenince ve sınırlarına kadar gelen hürriyeti izleyince ayaklanmalarımn yol açtığı olaylar sonunda devrilmişti. Türkiye demokrasi tarihi de aslında bu ulu sun üzerindeki baskıların yavaş yavaş kalkmasının öyküsünden ibaret değil midir? Bu baskılar nasıl sürdürülüyordu ? Vatandaşa başka alternatiflerin olduğunu sözle, basın yoluyla anlatmaya kalkanlan susturarak ve de yok ederek yapılıyordu bu iş. Globalleşen dünyada, sınırların ötesindeki televizyon kanallan izlendikçe, internetle, cep telefonlanyla başka görüşlere ve düşüncelere açıldıkça eski sansürler geçerliliğini yitirmez mi ? Türkiye bugün daha serbest bir ülke mi? Vatandaş, yabancı televizyonlardan, radyolardan izlediğini anlayacak kadar yabancı dil bilmezse sınırların ötesinde neler olduğunu nasıl anlar? Sonra, okullarda doğru dü^ şünmenin ilkeleri de anlatılmamışsa, "tekyolgöstericinin bilim olması gerektiği" sadece Ankara'daki bazı binaların üstünde yazılı duruyorsa, yabancı dil bilen yurttaşun bile duyduğunu nasıl kavrar, nasıl çözümleyebilir? Doğru düşünmek için "gerçekler" ve " doğru "lardan yola çıkılması gerekmez mi? Bu gerçeklerin yerine tartışılması istenmeyen dinsel dogmalar konulduğunda düşüne düşüne neye varır insan? 3 Mayıs tarihli Milli Gazete'de Bay MehmetTalu, "Bazıyö relerimizde 'ikindiden sonra uyunmaz: Ikindiden sonra uyuyantn nzkı kesilir' anlayışının yaygın olduğunu ve bunun Nur Suresi'nde yer alan bir cümlenin yanlış yorumundan kaynaklandığını" anlatmaktadır. Vatandaşlannı, günün belli bir saatinde uykusu geldiğinde " acaba doğru bir şey yapıyor muyum ? " diye hacılara hocalara danışmaya kalkacak halden kurtaramazsan, ülkenin hangi enflasyonunu yenebilir, hangi Avrupa Topluluğu ile akıllıca ve onurlu bir şekilde nasıl pazarlık edebilirsin, sonra insanlan böyle davranmayan ülkelerin üretip sattıkları hangi mallarla, nerede rekabet edebilirsin? Haberleşmede kısıtlamalan, baskıları gidere gidere bir yerlere varır gibi olduk ama bitti mi? Yurttaşlanmızın bir bölümü kafalarındaki mengeneleri kırabilmiş değiller! Neden? Yobaz Çavuşeskular, bu insanların önyargısız, bağımsız ve doğru düşünmemeleri gibi ellerinden geleni yapmaktadır da ondan. Bu Çavuşeskular, insanların dogmasız, önyargısız, bağımsız ve doğru düşünmeyi becerebildikleri yerlerde barınamayacaklarını bilmektedirler de ondan. Toplantı bittikten sonra yaklaşık sekiz saat süren bir yolculuktan sonra Istanbul 'a vardım; yollar iyiydi ve herhangi bir sorunla karşılaşmadrm. Tek sorunum, Atatürk'ün doğduğu kentten buraya gelinceye kadar geçen zaman içinde bu Çavuşeskular'ı 10 yaşında emekJi edecek yasayı kimin çıkaracağıydı.# Sex and the City 13. sayfanm devamı Kadınların yaşları ilerledikçe, dizinin varlık nedenini oluşturan bekârhğın keyfinevarmadüşüncesineihanetediliyor. Dizi düzgün erkeklere giderek kıran girdiği saptamasını sık sık vurguluyor. Ağlayıp zırlayan bebeğini pışpışlayıp emziren ve bekâr kızların şimşeklerini üzerine çeken Miranda, anneliğin tadına yeni varmış olanlara kendi yaşamlarından bir kesit sunuyor. Çağdaş annelik kavramı bugüne dek hiç böylesine çıplak bir biçimde yansıtılmamıştı denilebilir... Yeni anneler sürekli zırlayıp, ortalığı kirleten bebeklerinin sinir bozucu olduklarının ve yaşamlarını kısıtladıklarının bilincindeler. Ancak, bebek sizin bebeğiniz olduğu siirece tüm bunların hiçbir önemi yok. Miranda gibi, yeni anneler çocuk sahibi olmayan arkadaşlarının kendilerine sinir olduklarının ve onların değişip bir tiir Meryem Ana'ya dönüştüklerinin deayırdındalar. Dizinin bu bölümünde, kızların geleneksel kahvaltı sofrasında bir araya geldikleri bir sahnede, bebeğini kucağına oturtmuş Miranda'nın ağzından çıkan ilk sözcükler şöyle: "Sorun ,^rok. Hiç bir şeyin değişmesi gerekmiyor". Kuşkusuz, her şeyin zaten değişmiş oldu ğunun bilincinde. Ama bu bilinç, onu öteki dizilerin yeni annelerinden farklı kılıyor. Benzer bir izleyici kitlesine seslenen ve kah ramanları ortaközelliklersergileyen "Friends" dizisindeki Rachel de yeni annenin televizyon daki geleneksel yansımasını temsil ediyor. Bol giysiler giyiyor ve bebeğini beş saniye emzırmekte zorlanıyor... Miranda ise süt dolu, damar damar olmuş göğüsleriyle (gerçekmiş gibi duran bu göğüslerin takma olduğuna inanmak çok güç) dakikalarca ekranda boy gösteriyor. Televizyonda başlı başına bir olay sayilan bu emzirme sahnesi kimi izleyenleri gerçekten de şaşkınlığa uğratıyor. Çünkü bu tür emzirme sahneleri genellikle tertemiz ipek giysilerin altmdan ve özenle seçilmiş eşyaların arkasına gizlenerek yansıtıhrdı. Oysa, bebeğine süt vermeye çabalarken, Miranda'nın çektiği fiziksel sıkıntı kadının artık eskisi gibi olmadığı korkusuyla örtüşüyor. Yeni bebek sahibi olan kadınların Miranda 'ya duydukları hayranlık yalnızca onun tüm annelerin genel geçer yaşamlarına ayna tutmasından değil, aynı zamanda anneliği alabildiğine cinsellik ve serınkanlılık içeren bir şey olarak yansıtmasından kaynaklanıyor. Dizinin ortalarına gelindiğinde Miranda yeniden kanatlanmaya hazır. Işine dönmekten müthiş bir keyif alır ki, bu günümüzde bile doğum izninden dönenlerin dile getirmekten çekindikleri bir duygu.# Avrupa Şampiyonası H. SERTAÇ DALKIRAN 2000 yılında başlatılan Avrupa Bireysel Satranç Şampiyonası 29 Mayıs15 Haziran tarihlerinde Istanbul'da gerçekleşiyor. Daha önce bu şampiyonayı Bayanlarda 2000'de Zhukova Natalia, 2001'de Skripchenko Almira, 2002'de Stefonova Antoenetta, Baylarda ise 2000'de Tregubov Pavel, 2001'de Sutovsky Emil, 2002'de Macieja Bartlomiej kazanmıştı. Türkiye Bayanlar Ön Elemeleri 81 oyuncu ile Konya'da başlayan ön elemelerin sonuçlarını gelecek hafta vereceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Şampiyonası îzmir'de gerçekleşen şampiyonada şu 7. Maçka Lions Kulübii Engelliler Yanşması 1011 Mayıs tarihlerinde Şişli Belediye Başkanlığı binasında gerçekleşen turnuvaya 23 oyuncu katıldı. 1. Selim Altınok 4.5 p., 24. Varujyan Çınar, Remzi Çolak, Kerim Altınok 4 p., 5. Levent Ackan3.5 p. Samsun 19 Mayıs Haftası Turnuvası 1719 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti. 1. îbrahim Bapoğlu, 2. Ersin Aydın, 3. Alp Erilli, 4. Recep Köksal 5. Serkan Koç. Antalya 19 Mayıs Haftası Turnuvası 1718 Mayıs tarihlerinde çeşitli kategorilerde gerçekleşti. 1214 Yaş Kızlan 1. Lütfiye Şeker, 2. dereceJer elde edildi. Gençler: 13. Barış Esen, Mehmet Metin, Erhan Tanrıkulu 7.5 p. Yıdızlar: 1. Özlem Gencer 8 p., 23. Emre Can, Gökhan Güngör 7 p. Küçükler: 12. Erkmen Aydoğdu, Gökhan Kaygusuzoğlu 8 p., 35. Yılmaz Baler, Münci Inönü, Atakan Açıkgöz 7 p. > ., <. • Hatice Aydın, 3. Neslihan Alpaslan Erkekler: 1. Ismail Aydın, 2. Serhat Zengin, 3. Doğancan Kozak 1517 Yaş Kızlar: 1. Ceren Karaca, 2. Hande Aykaç, 3. Bengül Kahramanlı Erkekler: 1. Hakan Yapıcı, 2. îlke Fazlı Yıldınm, 3. Aydın Bozkurt 1824 Yaş: 1. Mustafa Karakuş, 2. Süleyman Sarp Koç, 3. Şükrü Kaya Gökalp • '