23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ruhi'nin sazı 9. sayfanın devamı Açık bırakılmış pencereler zaman zaman rüzgârdan hızla çarpar, camları parçalanarak aşağıya düşer. Başta Faik Şekeroğlu pek çok kişi hızla koşar, yerdeki cam parçaları, özellikle de irice olanları, zulaya kaldınlır. Sık sıkhapisanedesoluğu alan, "müseccel"KadriBulduarkadaş, "Volta atarken gözlerin hep yerde olsun. Bakarsın gözüne olmadık bir şey ilişir; bir teneke parçası, isterse paslı olsun irisiyle ufağıylagözeilişençivilerjhemen eğilipal!" demişti bana. Önemli bir hapishane tecrübesi. Yıllarca sonra Mamak'ta da aynı şeyler çok önem taşımıştı. Bunlar özenle saklanır. Kimi zaman yukardan kalemtraşla açıla açıla küçülmüş kalemler filan da atılır. Onlar da değerlidir; camlar, çivilerle birlikte önemli zula maddeleri olarakyerlerinialır. tlk tutuklananlar 167 kişiyken, daha sonra sayılan 250'ye varan tutukluların hamama götürülmesi külfetli bir sorıın haline geldiğinden pratik bir çözüm bulunuyor; alaturka helalardan birinin üzerine meşe tahtasından yapılmış bir ızgara örtülüyor; soba üzerinde ısitılan suyla tu temrinler yapıyor. Zaman oluyor parmaklarını basarak çaldığını düşlediği parçayı mırıldanıyor. Böyle zamanlarda kimse dalgasına taş atmamaya özen gösteriyor. Ruhi'nin eline bu sazı ahşını ve perdelerini özenle yerlerine yerleştirmesini, tezenesiyle, parmaklarıyla teller üzerinde dolaşırken yüzündeki ifadeyi hiç unutamıyorum. Tıpkı pencereye tırmanıp cama sağ elinin başparmağıyla SSS yazarken yüzündeki duygu veheyecan ifadesi gibi. O güne kadar son derece durgun, çökkün ve kendi içine kapalı, sanatından uzak kalmış Ruhi, sazdan sonra açılmaya başlıyor. Çok geçmeden hapishane komutanının izniyle cuma geceleri oldukça geç vakte kadar ikinci koğuşta şürmüzik geceleri yapılmaya başlanıyor. Ruhi sazıyla çalıp söylüyor, Ahmed Arif, Arif Damar, Adnan Yücebaş vb şürlerini okuyorlar, Conga Salih bir hayli makyaj yaparak çengi kıyafetiyle raks ediyor, Hilmi Artan güzel sesiyle ellerini sobaya uzatıp ısıta ısıta türkülerini söylüyor. Ruhi'nin sazı, sonralarıneoldubilmiyorum.Faikarkadaşla ondan bııgüne, araya giren işsizlik, sürgün, yeni hapishane ve çalışma günleri boyunca bir daha karşılaşmadım. Bugün Türkiye'de Ruhi'nin adını bümeyen yok; ansiklopedilerde vb Ruhi Su Hapis sonrası yıllar... Halim Spatar eşi Sabahat Spatar ile... tuklulartn burada yıkanmaları sağlanıyor. Faik arkadaş işte bu meşe ızgaralardan birinden, usta bir çalgı yapımcısı olarak her şeyiyle tam olan bir saz sapı yapmayı ve tam istediği şekli vermeyi başardı. Gene aym yöntemle bir yerde bulunup da saklanan bir kontrplak parçasıyla ve düzgün elyaflı bir köknar plakadan göğsünü, burguluğunu,burgularını,titizlikleyaptığı kalıplarla bir de saz gövdesini hazırlıyor. Sap ve göğüs Faik arkadaşın sanat ustalığıyla tutkallanarak başkalarından ayırt edilemeyecek bir saz ortaya çıkıyor. Perdelik üzerine kalın misinadan hazırlanan perde geçiriliyor. Sonunda idareye durum bildiriliyor; bir saz sakıncalı bulunmuyor; o zamanki hapishane komutanının izniyle teller de geliyor. Önceleriparmaktalimlerinibirmerdivenin basamağına oturarak, bir üstteki basamakta yapmaya çabalayan Turhan Tuna da, camla kazınarak yuvarlatılmış, perdahlana perdahlana, mermer basamaklara sürtüle sürtüle cilalı bir duruma getirilen keman sapına benzer bir biçim verilmiş tahta parçasında sol elinin parmaldarını çalışnnyorrelini kaydırıp pozisyon değiştirerek "ajüite"sini sürdürecek maddesi var. Oysa, Ruhi'nin ve onun yanı sırapekçoğıımuzun 1951 karanhğından sıynlmamıza katkıda bulunan saz ustası sanatkâr Şekeroğlu'nu bilen belki bir kaç kişikalmışızdır. Yaşayan ve ölen tüm arkadaşları saygıyla anıyorum. Yaşıyorsa 80'lerini süren Şekeroğlu'nu sevgi ve gönül borcu duygusuyla selamlıyor, ölmüşse en derin saygılarımlaanıyorum.0 Birnot: Boyle biryaztytytllarca önceyazmakgerekirdı. Oysayaşamıntızın enkötüve en güzelanılanmn, ona damgasmtbasan ve yönünü çtzen olaylann, zorytllan paylaştığımız ınmlerın unutulmastnı zorunlu ktlan, bir araya geletnedıg'ımiz ağır bir baskt dönemtydı bu. Kendı aramızda süregelen sıyahbeyazsınıflaması ıçındeyaşamınıza gıren kisilerin kimilerimn erdemlerini, kımilerınin de hatalanm ve zaytfyanlartnı görmezden geldiğimız, hatalarısevaplarıyla bızıpişiren birdönem. Yıllarca sonraperdenin kapanmasına az kaldığı, birçok kisinin ölüp gittiği, olaylann unutulduğubirevrededeolsa, bazt seyleri yazmalı, Şekeroğlu gibi, çok önemlibir şeyisessiz sedasız kotaran birinin bilinmesigerekir diye düşundüm. Uzaklaştığında ve boğazında düğümlenen paslı bir tat kaldığında ısrarla, geriye dönüp bir daha bakmak istediğin, sorduğun merak ettiğin şeyi fbtoğrafa dair bulurum. Gözlerindeki ışık işte tam o anda parlar ve bir an önce gerçekten buluşmak için o fotoğrafla geriye dönüp yürüsen ya da kitabın sayfalarını geriye doğrıı çevirerek "sahneden ok gibi hrlayarak yiikselen ve sana doğru hızla gelerek saplanan 'şey'e bir daha ve ısrarla bakarsan işte bu fotoğrafa dairdir diye düşünürüm." Geçen yıl îstanbul'dan ayrılıp Bodrum'a yerleşen LALEPER AYTEK fotoğraf üzerine düşündüklerini böyle anlatıyor. Beş yıl boyunca Kadın Eserleri Kütüphanesi ile aktif olarak ilgilenen ve ilk sergisini de bu kütüphanede açan Laleper Aytek yeni mekânı Bodrum'da ilk sergisini açtı. 3 Haziran10 Temmuz tarihlerinde açık kalacak sergi'nin teması "Yakın" fotoğraflar... Laleper Aytek'in Epsilon Sanat Galerisi'ndeki sergisinde 32 siyah beyaz portre ağırlJch çalışma yer alıyor. Epsilon Sanat Galerisi, Bodrum Tel: 313 29 64 İsa Çelik'in dialan Bursa'da ilk kez bir saydamfotoğraf etkinliği gerçekleşiyor. Adı: 1. Bursa Saydam Buluşmalar. Isa Çelik de 7 Haziran günü, 17.00'de, Şefik Bursalı Sanat Galerisi'nde fotoğraf sevenlerle bir araya gelecek. Buluşmalar'a, tzzet Kcribar, Gülnur Sözmen, Alberto Modiano, Arta Muhtaryan da katılıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear