26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

28TEMMUZ2002 SAY1 mıştı Yaşamının buyuk bolumunu sıkıntılar ıçınde geçıren Orhan Kemal, tam rahata erıp, valışmalarının urunıuıu almaya başlarken olmıış ve ona sıkıntılı anlannda destek olmdyan, y uz vermeyen pek çok kışı cenazesıneçelenkleryollamışlardı IşteBceAyhanbuvclenklerın, yadasahıplerınıngerçek yuzlerını duşunuyordu Ece zaten genelde hcr şcyın tersını de duşunuyor, kımı zanıan da yapıyordu Atlasta ırmaklan tersıne akıtıyor, lnonuıleNâzımHıkmet'ıbır masada karşı karş. 1ya oturtup, yerlen tersıne çevnlse ne olurdu dıye de kendı kendıne soruyordu Çanakkalelı Melahat'ı de, Uskudar loncasının gul kokulu çotuklarını da o yuzden sevıyordu Akıl hastası damgası Ece'nın tershklerle ılışkısını herkes anlayamıyordu O da zaten anlamalannı beklemıyordu Şıınne"kapalışıır"derkenkendını şıınnden ayn tutmuyordu kı Bu yuzden kımılcn onun aklından kuşkulamıp " akıl hastası" dıye daıngalamaya çok yatkındılar Sevendostlanısebazenendışelenıp, bana bu konudakı duşuııcemı sorarlar ve "benım karşımda her zaman gayet akılh"yanıtınıalırlardı 19661968 yıllarında bır kulağı ıy ı duymamaya başlamıştı Itendısını kulak hekımı bırarkadaşa gosterme onerımı, "boş ver, oyle kalsın, bana bır zaran yok, hem hoş oluyor, lnonu'nun de kulağı duyma/, ona benzıyorum'" dıyerek gerı çevırmıştı 1975yılında,ekonomıkdarboğazdaolduğu sıralarda, bır gun telef on edıp, baş donmesı ve mıde bulantısından çok rahatsız olduğunu bıldırdı Hemen hastaneye gelmesını, orada ıncelemelen daha ıyı yapabıleceğımızı soyledım Incelemeler sonuıu, beynınde' koşetumonı" dedenen "pontoserebellartumor" bulunduğu saptaııdı Kotuhuylubırtumordeğıldı.amaamelıyatla dlınması gerekıyordu Fakultemız klınığınde sık sık ve başarıy la yapılan bır amelıyattı C errahpai>aNoro^ırur)i Kursusu Başkanı Prof Dr Feyyaz Berker de bu konularda çok deneyımlı ve başanlı bır cerrahtı Ece'nın o sıralardakı ınaddı durumunu anlatıp ncada bulununca, kendısını ucretsız olarak yatırıp anıelıyat etnıeyı derhal kabul ettı Bır hafta sonra yatak boşalınca bıze haber verecekler ve hemen yatıracaklardı Ben o sırada yurtdışında ardı ardına ıkı toplantıya gıtmek uzereydım, 15 gune kadar dışandaolacaktım Ece'nın ışınıosıralarda asıstanım olan Dr Engın Eker takıp edecek ve klınıkten haber alır almaz yatışım sağlayıp kendısıyle ılgılenecektı Zaten teşhıs ıçın ıncelemelen de bırhkte yaptığımızdan, durumunu yeterıncebılıyordu Benyurtdışından donduğum akşam, Leyla Erbıl telefon ederek, Ete'yı Isvıtre'ye Prof Yaşargıregonderdıklennıvemasraflarıçındostlardan para topladıklarını bıldırdı Anlaşılan onu seven arkadaşlan panıklemış, harekete geçerek olanaklarını seferber etmışlerdı Can YucelaracılığıylaProt Yaşargıl'e ulaşmışveEce'yıonagondermışlerdı Bu ışm gerçekçı yanı bıraz zayıftı Taşıma suyla değırmen nasıl donecektı> Yaşargıl dostluk gosterıp ucret almayacaktı ama Kantonsspıtal kendı payını mutlaka ısteyecektı Sonra, klınıkte Engın Eker ıle goru^tuğumde, Prot Feyyaz Berker'ın, dedığı gıbı, bır hafta sonra hce'yı yatırmak ıçın haber verdığını ama bu arada dostlan onu yurtdışına gondermeye karar verdıklen ıçın yatınlmadığını oğrendım Isvıçre'de, dunyanın en usta elıyle yapılan amehyattan sonra bır komphkasyon ortaya çıktı Fce'ye eşlık eden terslıkburada da ona yetışmıştı' Isvıçre'de daha uzun zaman kalması, ardından tekrar gıttnesı, yıne amelıyat olması gerektı llkamehyattan sonra lurkıye'yedonduğunde, zaman zaman ağır durumlara gırmıştı Bu sure ıçınde tum arkadaşlan seferberdı Parasal des>tek ıçın çırpınıyor, "Ece ıçın" dıye sergı duzenlıyor, devletten de yardım almaya çabalıyor ve bunu olabıldığınce de başarıyorlardı Yuzuııde bır çarpıklık, ışıtmesinde bo/ukluk kaldıysa da, bonunda Ece yaşama dondu I edavı sı ıçın yurtdışında bulunduğu sıra lardaEce arkadasjanyla ıletışımını kesmedı Herkese sık sık kartpostallar yolluyor, oradakı ızlenımlennı, duşunceleruu aktarıyordu DurumuelverdığındedeAvrupa'da erışebıldığı yerlen ıncelıyor, belleğındekı fotoğraf makınesını çalıştınp, ılerdekı kolaj lannda kullanacağı malzemeyı topluyordu tkıncı amehyatın ardından yaşama tekrar dondukten sonra fılmde kopukluklar başladı Öfkeonplanageçtı Onun ıçın uğraşan sevgılı dostlannı kıran bır takım eylemlerı oldu Sankı o ıhşkılerı bozmak, bıtırmekıçın kendını zorluyordu Bıldığı tek yontem de buydu Durumlan ve ılışkılen bozup kırıp dokmek, bunu kışılcrı kızdırıp uzerek yaparken kendını de zedelemek onun yaşam bıçımı olmuştu Bu donemdekı olayı başkalan nasıl yorumladılar bılemem, benım bu"az da prof esyonel yorunıumagorebu olay Lce'nınşıırıgıbı "kapalı" yapısından kaynaklanıyordu Ece gururlu bırküjiydı Arkadaşlanonaçokıyılıketmış, onun ıçın uğraşmışlardı Onlara duygusal da olsa borçlu olmaktan, ezıklık duymaktan korkuyor, rahatsızoluyordu Psıkaııalızde "tepkı oluşturma" dedığımız negatıf yansıtma yoluyla, bağımsız olmasına ozen gosterdığı benlığını savunmayaçalışıyordu Bana Iğne yapmaya kalktılar yahu Yaşamının onemlı bır donemının dost luklanndan bdzılannı yıtırse bıle, Fce dostsuz ve sevgısız kalnnyordu Yenı kışıler ve kuşaklardan dostlarla çevrılıydı Yaydığı ışık onu hcr hal ve durumdayıne de çekıcı kılıyordu Son yıllarda sağlığı ıyıce bozulmuştu ama o yıne de "başka turlıı" dırenıyordu Çanakkale'den sık sık telefon eder, yakafasıru taktığı bır sozcuğun doğruluğunu yahut kokenını sorar, ansıklopedılerden arayıpbulupbıldınncesevınırvebununerelerde kulldnacağını anlatır, ya da yazmakta olduğu bır yazıyla ılgılı konuşurdu Bu kış Istanbul'da Fransız Konsolosluğıı'nda bır Fransız şaırı ıle yaptığı soyle^ı son yuz yuze gonışmemız oldu Bırkaç ay once Balıklı Hastanesı 'ne yatınldığında, oraya kızıp hastaneden vıkarak Çanakkale'ye donerken ettığı telefonda "Bana ığne yapmaya kalktılar yahu' " dıyordu Daha sonra Çanakkale'den ettığı telefonda yaptığımız son gomşmemızde ıse, eskı keyfını bulmuş, ılgınçduşuncelennıaktanyordu Bu arada, telefonu kapamadan once, bırdcnbıre "Yahu, ben hıç odul almadınıbılıyor musun 9 "dedı Acaba olum muydu onun aldığı odul ? Ya da onu ovmek ıçuı cenaze torenı mı gerekıyordu } Gelen çelenklerın tersını de gordu mu acaba > Turk şurımn bu odulsuz ama "bamba^ka" ustası ardında bıraktığı yapıtlarıyla bıze odul verdı ^ Eposta gkoptagel@superonlıne com BAŞKENT GÜNLERİ Pembe Köşk'ün gizemi MUŞERREF HEKİMOĞLU T anıdığım zaman Cumhurıyet yazarı Metın Toker. Gokkuşağı gıbı kalemı var Roportajlar, yorumlar, portrelerle çarpıcı resımler çızer Bamtelını guzel yakalar Okurunu da guzel etkıler Dostluğumuz haylı ılgınç başladı Ben Istanbul'dayım 1950'lerde onlar Ankara da ılışkılerımız once gergın, sonra sevgın Madam Recamıer dıye soz edıyor benden Bır elımde vıskı kadehı ıpek gıysıler ıçınde dolaşıyorum salonlarda Haylı ıçerlıyorum ama bellı etmıyorum Sonunda sordum bır gun Benım Madam Recamıer'e benzerlığıme ınanıyor musun gerçekten O anı guzel yaşadım Yok dedı Sen Muşerref'sın ıyı bır gazetecı Kucaklaştık opuştuk Özden Toker de mutlu gulumsedı Guzel bır dostluk oluştu aramızda Yakından tanıdım Metın Toker ı Uzun soluğu var genış açısı guzel taşıyor olayları ödunsuz bır yaşamı amaçlıyor 'Ben Ismet Paşa'nın sokağa açılan penceresıyım' der Paşanın gormedığı olayları da taşır Pembe Koşk un bahçesıne Yenı boyutlar katar koşkun yaşamına Ismet Paşa nın damadı olmayı da guzel bır yaşam bıçımı ıle sergıledı Söylentılerden uzak çıkar ılışkılerınden bır damla ız yok Temız ve durust bır yaşam Genış açıyı kucaklayan bır yazar Yazmaktan gen kalmıyor hıç Tutukluluğu dönemınde de ozgurce seslenıyor okurlanna, ödun vermıyor Bırhkte yaşadık uzun yıllan Başkent olaylarını ılgınç toplantılan sıyasal ortamı dalgalandıran kışılerı, Pembe Koşk gecelerını parlayan ve sonen unlulerı Denız fenerıne benzettığımız kışılerı Sonra da fenerı sonduren nedenlerı Bırhkte konuştuk uzun yıllarda Umudu yeşertmeyı sonra da soldurmayı Kımler geldı kımler geçtı Sozun kısası bırhkte yaşadık Ankara'yı, Turkıye'yı ve dunyayı Bırhkte dondurduk uzun yıllar Arada bır karşılaşınca kulağıma kupe takar Yazmaktan vazqeçme sakın dıye uyarır benı O sozlerın anlamına şımdı daha çok Uç kuşak blr arada. Mevhlbelsmet inonu, OzdanMetln Toker ve çocukları... Amaca gıden yolda çızgısı değışmıyor hıç Kışılığını guzel koruyor Yurtdışı yolculuklarda bırhkteydık bırkaç kez, Parıs'te Bruksel'de, Kanada'da, Nıagara Şelalesı'nı hayran seyrettık Kanada'nın ucunda Guçlu bır çocuktu o zaman, Amerıka da okuyor Babasını gormeye gelıyor şelalenın kıyısına Bız de Manlyn Monreo'nun fılmını konuşuyoruzi Hangı konuya dokunsak renkh bır parantez açar Metın Toker Asık suratla söyleşıden hoşlanmaz ınce esprılerı kuçuk taşlarıyla neşelı bır ruzgar estırır masamızda Guzellıklere tanık olmaktan çok hoşlanır Tepkılerını guzel belırtır Iğnesını batırmaktan da hıç gerı kalmaz Meslek dahmızda ılgınç olayların yaşandığı bır donemde portresı daha çok belırıyor Neredeyse heykelleşıyor Yazıları, kıtapları da özel bır okul oluşturuyor genç kuşaklar ıçın çarpıcı bır örnek oluyor Metın Toker Not defterındekı sayfalar ilgınç boyutlara ulaşıyor bır örnek nıtehğı kazanıyor tarıhsel tanıklığı doğrultusunda varıyorum Yazılanları okuyarak, yazılmayanlara uzulerek Metın Toker fatura odemekten gerı kalmıyor hıç özguriuğunu yıtırdı Parmakhkların arkasında kaldı ama odun vermedı hıç Yitıkhğı hıssetmıyor, yenı boyutlara ulaşarak yaşıyor Insan olmanın onuruyla dırenıyor guç koşullara özden Toker'ın sessız dırenışını saygıyla anarım her zaman Ağlamayı sevmez gulumser yorumlarla konuşur Karanlığı dağıtır bırden Metın Toker dunyamızda değıl artık Kalbı durdu sonunda Pembe Köşk yaşamında beklenmeyen bır olay ama Koşk'un özel bır duzenı, gızemı var Her tur olayı doğal yaşıyor, acıları da guzel taşıyor, hastalığı olumu de Onurla taşıyor Dışa vurmadan ıçe gomuyor acısını Bu da bır eğıtım, kultur olayı bence Yaşayarak öğreniyorsun Kolay değıl ınsan olmak, dost olmak Acıyı da severek çekmek gerek Yitık sevgılılere gulumseyerek ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear