23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

HArrAMNNOTLARİDüvaüAsena dasena@turk.net Saçını boyayan erkek ve K ırk bir yaşında, aklı başında, hoş bir erkekti. Arkadaşım onu beğeniyordu... Beş altı ayı doldunnuştu berabcrlikleri. Birgüıı arkadaşım beni aradı ve aramızda, 'Aslında Özgiirsün' kitabıındaki Berna ile Belgin'inki gibi komik bir konuşma geçti... () dedi ki; "Korkunç bir şey oldu, aniden fark ettim ki Ahmet saçlarını boyııyormuş." Ben de olgun bir kadın olarak ona dedim ki; "Ne var bunda bu kadar üzülecek, sen de boyuyorsun." Sonra şöyle siirdü konuşmamız; "Canım o ve ben bir miyiz? Hem erkeklerin saçları boyayınca çok acayip oluyor, beceremiyorlar mı nedir, belli oluyor, ıyyy." "Peki nasıl anladın boyadığını ya da nasıl anlamamıştın bugüne dek?", "Ne bileyim ben, dikkat etmemişim, biraz fazla koyu duruyordu anıa, bu yaşta bir erkeğin saçını boyayacağını düşünmemiştim bile. Bir giin bir baktım, hafif kırlar var ve çok hoş duruyor." "Bir günde olınadı ya bu, sen de amma dikkatsizsin." "Canım mesele benim fark etmemem değil ki, onun saçını boyuyor olması", "Bunu ona sorsaydın, neden boyuyormuş?", " 'Siz de Vücudunu bile boyamij, ne dersiniz? boyuyorsıınuz, benim de genç ve yakışıklı göriinmek hakkım' dedi. Ben iyice sinir oldıım çiinkii o lıafif kırlar olan hali daha güzel" "Çifte standartlı davranıyorsun, kadınerkek eşitliği istcmiyor mııyıız?", "Peki senin hoşuna gider mi bu, sen hiç saçını boyayıp da komik olmamış bir erkek gördiin mü?" , " üüüıııı... (iörmedim evet ben de istemezdim, ama adamın özgürliiğü bu canım, ne yapabilirsin ki?" Böyle sürdü saçma sapan konuşmamız. Birkaç ay sonra aynldılar... Anladığım kadarıyla arkadaşım o giinden sonra adama psikolojik işkence yaptı. Onu birdenbire beğenmemeye başladı ve her konuda eleştirdi. Ne yapsa yaranamadı adam ona. Kadın bu eleştirileri ve dırdırlanyla gıeık biri oldu çıktı. Çünkü insan birlikte olduğu birisine gıcık olmaya başlayınca, kendi de gıcıklaşıyor. Adama sinir oluyorsun, sinir oldukça hırçınlaşıyor, uyumsıi7İaşıyorsun... Bu kez adam da sana sinir olmaya başlıyor. Sinir oldukça iyice sevimsizleşiyor. Bir kısırdöngüye dönüşüyor olay. Yani... Insan birisine gıcık olmaya başlayınca kendi de onun gözünde gıcıklaşıyor. llişki içinden çıkılmaz birhale geliyor. Haklıyken haksız olmak buna denir işte. Arkadaşım şimdi, saçları külliyen beyaz birisiyle birlikte. Genç bir erkek ama saçları beyaz, üstelik de çok scvimli. Ama biliyorum ki o, yine gıcık olacak bir şey bulur çünkü hâlâ ısmarlanmış kadar dört dörtlük yani kendisine benzeyen birisinin peşinde!.. SOLMA KARDELEN vukat Cengız Hortoğlu'nun Beyaz Yayınları'ndan çıkan kitabı Solma Kardelen'de boşanma hikâyeleri, yeni medeni kanun, sorular, cevaplar, söyleşiler yer alıyor. Kitabın kapağında Schopenhauer'ın şu sözü yer alıyor; "Evlilik kişilerın haklarının yarıya inmesi, görevlerinin iki katına çıkmasıdır." Insan bu söze ınansa ya da bu sözün ne denli doğru olduğunu bilse asla evlenmez gıbı geliyor bana. Ama kimse bunun tarkında değil ki evlenip duruyorlar!.. Cengiz Hortoğlu kadın haklarına inanan, bunu savunan bir erkek. Bu konuda çalışmaları, kitapları, konuşmaları var. Esra Ceyhan'ın programlarından onu tanıyor olabılirsiniz. Hortoğlu evlilikte kişilerin haklarının yarıya indiğini bilenlerden. Ama en önemlisi Türkiye gibi ülkelerde bu kişinin nedense hep kadın olduğunun da bilincinde olanlardan. Türkiye'de evlenince A kadının hakları yarıya iniyor, hatta tümüyle yok oluyor ama erkeğin hakları olduğu gibi hatta artarak kalıyor... Solma Kardelen konuya ilgi duyanların bilgileneceği, yararlanacağı bir kıtap.^ DENIZE EVET. GUNESE HAYIR. E uripides, MÖ 427 yılında, deniz suyunun vücuda iyi geldiğini anlamış ve "üeniz suyu hastalıkları iyileştirir" denıiş. Aradan 2430 yıl gectikten sonra bilim adanıları, deniz suyu ile insan kan plazmasıııın büyük bir beıızerlik gösterdiğini, denizin ınsan metabolizmasını çok olumlu etkilediğini açıklamışlar. Böylece "thalasso (deniz) ile therapy (iyileştirme)" sözcüklerinden oluşmuş thalassotherapy hayatımıza girmiş. Denizin insanı ne kadar rahatlatan bir şey olduğunu biliyoruz. Deniz terapisi ile deniz suyu ve yosunlar kullanılarak cilt hastalıkları. yatmak keyifli oluyor. Basınçlı su ile masaj yapılarak yosun elbiseden arınmak da öyle. Ama romatizmal ağrılar gideriliyor, sakın hayatınızdaki en yakın üUcın atılıyor, melabolizma denİ7e gıdip, içinden yosunları toksinlerden arındırılıyor, vücut, toplayıp oranı/a buranıza kas gerginliğinden kıırtııluyor. siirmeye kalkmayın. Bildik bir Sağlık bir yana deniz, cildi ürün kullanın. I'halgo yosunları güzelleştiriyor, aknesiz, nemini kaybetmeyen, canlı, pürüzsüz bir mesela, Kuzey deniziden elde ediliyor. Hem de ekinoks ten yaratıyor. Nice'te ec/.acılık yapan Alain Dogliani, "denizden zamanlarında. Ekinoks, denizin, mineral ve madensel tuzlar gelen sağlık ve güzellik" açısından en zengin olduğu zaman deınek Thalgo deniz oluyor. Bu yosunlar da ürünlerinl tedavi temiz bir deniz gibi... ve güzellik için Sakın ola ki Marmara kullanablllrsiniz. Denizi'nin yosunlarını toplamayın, hatta bilnıediğiniz hiçbir yosunu ve bitkiyi de kafanıza göre kullanmayın. Bol bol denize girin ama tedavi ve bakım işini ehillerine bırakın. Ve... (îüzelliğiniz önemliyse denizle güneşi birbirinden ayırın. Artık o bronz tenli olup kasım kasım kasılmak devri geçmiştir umanm. Kebap gibi yanmış insanlar zenginliği, modemliği değil, biraz cahilliği çağrıştmyor. fikrinden esinleniyor ve deniz (iüneş cildi kırıştırıyor, suyu, yosıın, planktonlar, deniz kurutuyor. tnsana zarar veriyor. bitkileri, deniz canlıları hatta (iüzellik peşindeki kadmlarla, balıkları ve kozmetik "Ben yüzüıne krem sürmem" teknolojisini kullanarak deniz diyen erkekler çok fazla güneşte terapisinde öneıııli adınılar kalırlarsa, yüksek faktörlü atıyor. Klassiss (iolf Otel'de koruma kullanmazlaısa Thalgo mikronize deniz güzelleşmek yerıne erken yosunlanna bıılanmış olarak yaşlanıyor. ^ ısılılmış bir su yatağının içinde Kesik gırilaklar ülkesi B ir oda dolusu insan vardı... Yüzde doksanı kadındı... Çoğunun gırtlağı kesilmişti... Gırtlağı kesilmemiş olanlar da yakında kesilecekti... Kurbanlık koyun gibi bekliyorlardı. Ben de onların arasındaydım. "Bu işten nasıl kurtulabilirim" diye düşünüyordum. Sonra o kesik gırtlaklı kadınlarla konuşmaya başladım. I lıç de mutsıız görünmüyorlardı... Beni rahatlatmaya çalışıyor, bırakın bir an önce sizinkini de kessinler diyorlardı... Çaresizdim, benimki de kesilecekti... Bu ne bir kâbus ne de bir korku filmi... Aynen yaşadığım bir an. Prof. Dr. Tarık Terzioğlu'nun muayenehanesi... Insanın başına gelmeyince pek çok şeyden habersiz yaşıyor. Kaç kişi bilir tiroid nedir, ne işe yarar, ne tür hastalıkları vardır? Türkiye'de bu kadar çok tiroid hastası olduğunu ben de bilmiyordum. Toprak ve sudaki iyot miktarının az olduğu ülkelerde tiroid hastalıkları çok oluyormuş. Türkiye de bu ülkelerden birisiymiş ve en yoğun tiroid problemi Karadenİ7 bölgesinde yaşanıyormuş... Bu durumun nedeni de yine cahillik ve adamsendecilik. örneğin iyotlu sofra tıi7İarı kııllanılsaymış, bu kadar çok olmazmış. Biz, bugünden bu bilinci vermeye başlasak, 20 yıl sonrakı gençlik bu sorundan kuıtulurmuş... Bu bilinçsizlik yiizünden tiroid hastalıkları lıad safhada... (,'eşil çeşit kistler, nodüllcr, iyi huylu kötii huylu urlar, az çalışmalar, çok çalışmalar... Biraz araştırma yapıııca dünyaca iinlii Prof. Dr. Halil Azizlerli'ye ulaşıyorsunuz. Ameliyatlıksanız, Prof. Dr. Tarık Terzioğlu'na... Bana yine Amerikan I lastanesı'nin yollan gözüktii. Siz bunu okuduğuntızda ben de (doktorlarımı kızdırmamak için bundan böyle kesik gırtlak sözünü kullanmayacağım) boynu çizilmişler gurubuna katılmış olacağım. Haftaya bunu da anlatırım... Yani... Umanm... ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear