Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 HAZİRAN 2002. SAYI 846 Edirne'de çeribaşı seçimleri yapıldı. Çingeneler "resmi" çeribaşından bıkkındı. Biri hayatının büyük bölümünü "içeride" geçiren iki adayın kıyasıya rekabeti bekleniyordu ama "maytap" sorun oldu. 15 Haziran'da yeniden seçim var... Çeribaşıh demokrasi E YAZI VE FOTOĞRAFLAR: NÂZIM ALPMAN dirne'nin MenzilahırMahallcsi'ndeki kahvelerden insanlar taşıyor. Ciünlerden pazar olmasıııın özelIiği yok. Mahalledeki erkeklerin yüzdeKO'ızatenişsiz! Işiolanlarise el arabasında lııyar, ınısır, erik satıyor. Çocuklar boya sandıklarıyla büyüyor. Kadınlar Edirne'nin apurtnıanlarını silip süpiirerek 60 milyon lira kazanabiliyorlar. Ancak bu mahallede hüzünlü bir kare yakalamak da kolay değil. Herkesgülümsüyor! Mahalleye her koşulda "neşe"hâkim... Bir evin balkonuna yerleştirilen kolonlardan oynak çingene parçalarıyayılıyor. Hayrola düğün nişan f'alan mı var? Yok be agbicim, normal hayatımızbu! Menzilahırogün (26 Mayıs) "demokrasi sınavına" hazırlanıyor. Mahalle lıalkı çeribaşı scçecek. Edirne'de Çingeneleri temsil cden "resmi" bir çeribaşı mevcut. Mehmet Ali Körüklü 1992 UeEdirne Belediye Başkanı I lamdi Sedefçi tarafından "atama" yöntemiyle^ bu göreve getirildi. Başkan, Çinge^ ne kültüriinü yaşatmak için KakavaŞenlikleri'ni eanlandırmaya karar verdiğinde Çingeneleri çekip çcvirecek bir şefe ihtiyaç vardı. Aranan kan Mehmet Ali Körüklü'debulundu. Çeribaşı Körüklü, Kakava Şenlikleri'ııde çok meşhıır oldu. l)ev gövdesinı örten pembe ipek saten gömleği vekulağınmarkasınatakUgıkırmızıkaranfillc,EdirncÇingenelerinin medyatik temsilcisi oluverdi.Ardından "devlet dcsteği" degeldi.KültürBakanlığıEdirnell Müdürlüğü "Roıııan I lalk Oansları Toplulıığu"nun şefliğine Körüklü'yüatadı. Körüklü artıkuluslararası koıuıma yükselecekti! Çünkü I ürkiye'de resmi bir Çingene derneği, vakfı, kültür merkezi gibi kuruluşlaryoktu. Avrupaülkelerinde Çingene kültüriinü inceleyen, izleyen kişi ve kuruluşlar Türkiye'ye geldiklerinde karşılarında "en resmi Çingene" olarak Mehmet Ali Körüklü'yü buluyorlardı. Pek çok uluslararası davete icabeteden çeribaşı son olarak Hollanda'ya gitti. O olmayınca 5 Mayıs'taünlü "Kakava Ateşi"deyakılamadı.Edirneli çingeneler, geleneklerine sahip çıkılmadığını düşünmeyc başladılar. Zalenkendini tııtamayıp, folklorekibiyle birlikte oynayan çeribaşına karşı dabirhoşnutsuzluk vardı: Çeribaşı göbek atarmı? Körüklü, Hollanda'da "çok yararlı dıştemaslar"yaparken mahalledeki genel hoşnutsuzluğu genç Çingene Fikri Ocak açık seçik dile getirdi. 16Mayıs'tabasıntoplantısı yaparak yeni bir "çeribaşı scçimi"ne çağrı çıkarttı. Kendisi de aday dı. Menzilahır'da dört dönemdir (16 yıl) mahalle muhtarı olan 1 lüsey in ()rs de Yüksek Seçim Kurulu olarak görev yapacak tı... Adaylardan Hüseyin Bıçakcıoğlu ve kalbinegömdüğü afkt SevgL. Menzilahır'da kıran kırana bir seçim olacagınıbekleyenler seçim saati geldiğinde yanıldıklarını anladılar. Adayların muhtar Hüseyin Örs'ün gözetiminde anlaştıkları açıklandı. Ambalaj kutusundan dönüştürülen seçim sandığı rafa kaldırıldı. Adaylardan birinin çeribaşı, diğeri de çeribaşı yardımcısıolduğubildirildi. Birlikte "zaf'er göbeği" atıyorlardı. Ancak kimin çeribaşı oldıığu bir süre sallantıda kaldı. Fikri Ocak, göbek atmayı bırakıp mikrofonu aldı: ribaşı seçildiysem, bu yükü sırtımdan atana kadar çeribaşıyım. Fikri derneği seçti, derneğiyle ilgilenecek. Yapamadığı işleri Çeribaşı olarak bana danışacak. Medya ve basınla ben maytap (muhatap) olacağım! O benden gizli bir şey yapamaz, ben deondan...Birönder olarak halkımızın önüııde yürüyeceğiz. Karşılıklı konuşmalar "ben çeribaşıyım, sen yardımcımsın" ekseninde ilerleyince devreye muhtar Hüseyin Örs girdi: Madem ki bu şekilde Ben dernek kurana anlaşamıyorsunuz. O kadar Hüseyin Bıçakcızaman yeni bir seçim yaoğlu çeribaşıdır. Derneği Fikri Ocak. kurduktan sonra ben çeribaşıyım, o parız. Herkes kozunu sandıkla paylaşır! benim yardımcım olacaktır! Mahalle halkı tartışarak dağıldı. Biralkışkoptu... Bununüzerine Hüseyin Bıçakcıoğlu mikrofonu Kimı "Hüseyin haklı" dedi, kimi "Buişi Fikri ateşlemişti"... Olayateçekti ve uzun söylevine başladı: Once Allah devletimizden razı mamen "uzaktan" bakanlar ise kenolsun. Bizmezardaydık,bizi çıkart dileriyledalgageçiyorlardı: Çingene demokrasisi de bu katı. Darısı içerde kalan diger kader mahkumlarının da başına... Ben çe 26 Mayıs 2002 Pazar günü mahalleye gelenleri birden fazla sürprizbekliyordu. I lerkes çeribaşı seçimi için Fikri Ocak ile Mehmet Ali Körüklü arasında bir yarış olacağını sanıyordu. Hollanda'dandönen Körüklü ise bu gelişmeyi hiç ciddiye almıyordu. Çünkü onu "devlet" tanıyordu. IOyıldır"ba!jarıyla"yürüttüğü bu görevi sandığa falan sokacak hali yoktu. Kendisi "resmi" çeribaşıydı. Aslında "sorun" tamda bu noktada yatıyordu. Her türlü "otoriteye" karşı olan Çingene kültürii devlet memuru olmuş bir çeribaşını hazmetmekte zorlanıyordu. 1 "ikri Ocak adaylıkta "tek tabanca" kahnadı. Karşısında yeni "içerden çıkmış" biraday vardı. Mahalle hal kının "Altınkara" lakabıyla tanıdığı Hüseyin Bıçakcıoğlu, "kriminal bir abide" gibiydi. Hayatının büyük bir bölümü "içeride"geçmiştı. Kendisinianlatırken "istikrar"özelliğini şöyle vurguluyordu: 13 yaşımdan beri cinayetten siirekligiripçıkarım! llk cinayetini artık hatırlayamıyordu. Ama sonuncusu ıınutamıyordu. Sağır ve dılsiz olan karısı Sevgi'yi bıçaklakovalamışlar, gelen trenin sesini duymadığından zavallıkadınezilerekölmüştü.lştebu acıyla bir cinayet daha işlemek zorunda kalmıştı! lkinci aday "Altınkara" işte bu güzergâhtan geliyordu. Fikri Ocak ise mahallenin genel profiline uygun olarak "işsiz"di.