Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22NİSAN2001.SAYI787 Dolayısıylabugıbikişilerebirmutfaklazımdı. Türkçe ve Ermcnice bir gazetenin böyle kişilere mutfak olması gcrekirdi. lşte bu hedeflcrlc yola koyulduk. Başlangıç günlerinde ne gibi zoıiuklarla karşılaştınız? Benkendiadımagazetecilikncdirbilmiyordum. Sadece iyi bir okuryazardım. tçimizde birtek Anna Turay gazeteciydi. Başlangıçta Ümit Kıvanç, Ragıp Duran, Cengiz Turhan, Kemal Gökhan, Enderözkahraman gibi gazeteci, yazarveçizerarkadaşlanmızın bize büyük katkı ve destekleri oldu. Herhangi birkarşılıkbeklemedenmutfağımızda aylarca Salı ve Çarşamba günleri çalışarak gazeteciliğin teknik aynntılan konusunda yardımcı oldular. Bir ölçüde bizim hocalanmız onlardı. Gazetemizin rengini ve kokusunuonlarsağladı. Tabiigazeteninkünyesini oluşturmak en önemli sorunlanmızdan biriydi. Amasağolsun Av. Diran Bakarağabeyimiz imtiyaz sahipliği ve yazı işleri sorumluluğu gibi hukuksal durumlan üstlenerek önümüzüaçtı. Maddi durumu nasıl karşıladınız? Bunun ıçin öncmlı bir ilkemız vardı. Cemaatin hiçbir kişi ya da kurumuna yamanmayacak, bağlı kalmayacak, destek talcp etmeyecektik. Tamamen okurunun tirajıyla ayaklan üzerinde durabilen birgazete yaratacaktık. Oturduk, hesapladık "Bu gazete şu kadar kişiyle, bu fiyat üzerinden şu kadar satarsa, döner" diye bir sonuca vardık. Kâr amacı gütmeyecek, sadece gazetenin kendi kendini idare etmesıni sağlayacaktık. Cebimizden, küçuk tasarruflanmızdan 3 'er 5 'er bin dolar koyarak 1820 bin dolarlık bir önsermaye oluşturduk, bir o kadar da borçlanarak gazeteciliğe başladık. Sonrasında AGOS nasıl bir gelişim gösterdi? Bizim ilk baştaki tırajımız 1800'dü. Bu tiraj sürekli artarak bugün 6 binlere ulaştı. Aslında 6 bin de değil bu gazetenin tirajı. Gerçekten çok okunan bir gazete. özellikle de Diaspora'da Anadolu hasreti ile yanıp tutuşan insanlar bizim en samimi, en sadık okurlanmız. Bunlann büyük çoğunluğu Türkiye'den gıden, Türkçe bilen insanlar. Bir ölçüde onlann hasretlerini de gideriyor ve köprü oluyoruz. AGOS, Avustralya, lngiltere, Almanya, Fransa, Isviçre, Belçika, Hollanda, tsveç, Avusturya, ttalya, Yunanistan, Ermenistan, ABD, Latin Amerika ve Orta Doğu bölgelerinekısacasıdünyanmhemenheryerinegidiyor. Hcdefierinizi gerçekleştirmek açısından nasıl bir tablo çıkıyor ortaya? Bugün 5. yılımızı bitirdik. Bu süreçte hedeflerimiziummadığımızoranlardageçtik, geliştirdik. örneğin cemaat içerisinde bir iletişim aracı olma hedefı çok ciddi bir şekilde yerine geldi. Bunun en basit örncğini de geçen Patrik seçimlerinde gördük. Bugüne kadar en fazla 56 bin insanın katılımıyla gerçekleşen seçimlere bizim iletişımi çok iyi kurabilmemiz sayesinde 16 bine yakın, rekor düzeyde bir katılım oldu. Dcmek ki burada bir başan kazandık. tkinci hedefimiz AGOS'un mutfak olma işleviydi. Hakikaten mutfak da oldu. lçimizden çok say ıda arkadaş yetişti, ulusal basına kayanlar oldu. Bizim içimizde de şu anda çok iyi yetişenler var. Yannöbürgünbunlartekbaşlannadahi bu gazeteyi idare edebilecck noktalara gelmek üzereler. örneğin bir Karin Karakaşlı, Sevan Ataoğlu, Aris Nalcı, Aksel Çidem, Arev Suna, Leda Mermcr yarın öbür gün bu işi kendilerine meslek olarak scçip buradan çok iyi noktalaraulaşabılecekgençler. Üçüncü nokta Ermeni cemaatini içinde yaşadığı büyük topluma tanıtmaktı ki bunu artık anlatmaya gcrck yok, hep birlikte görü 19 haklı olarak sokağa inmeye çekinen, toplumsal yaşamın içersine tüm benliğiyle katılmaktan çekinen bir Ermeni azınlığıbizbir AGOS'un bünyesinde bu katılıma kendiliğinden sürüklüyoruz. AGOS halk tarafmdan benimsendi. Fiyahmız 800 bin, yakında 1 milyona çıkmast çokmuhtemel. Pahalı olmasınarağmentirajımız hiç azalmıyor, aksine giderek artıyor. "Hedeflediğiniz noktaya geldiniz mi?" diye sorarsanız gerçekten hcdeflediğimiz noktayı biz çok aştık. Bu bizi bıraz fazla yoruyor ama fena biryorgunluk değil bu. Zorluklannızoldu mu? Gazete çıktıktan sonra hiç ummadığımız bir misyon daha karşımıza çıktı. Onu da çok seve seve yerine getiriyoruz. O da Türkiye ile Ermenistan arasında, Türk ve Ermeni halkları arasında, Türklcrlc diaspora Ermenileri arasında bir diyaloğuntcsisedilmesi. Bizim Yardımcüar pek çoktu. Anna Turay (soldan tkinci) Ukyü Agos 'un genel koordinatörüydü. üzerimize düşenin çok üzerinde, tıpkı bir konsolosluk, büyükelçilik gibi haddımizi, çapımızı çok aşan bir sıfatla elimizden geldiği kadar gayret sarfctmeye çalışıyoruz. Bu artık bizim vazgeçilmez bir kavgamız oldu. Bunun ötesinde demokrat çizgimizi hiç yitirmemeye çalıştık, Türkiye'nin tüm sorunlarınaduyarlı kalmaya çalışıyoruz. Haftada bir yayımlandığımız için "haftada bir kadar" başarabiliyoruz bunu. Cemaat içersinde takındığımız muhaliftutumnedeniyledebiraz cemaat içinde de iyi leşmeler için inatla direniyoruz. Cemaat sistemindeki yaşantımız içersinde de kurumlarımız açısından daha lyiyi yakalamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bunu yaparken belki cemaatin bürokrasisi diyebileceğimiz ve böyle eleştirilere hiç alışkın olmayan cemaat yöneticilerinin gözünde biraz sevimsiz olabıliyoruz ama bu da bizi fazla ilgilendirmiyor. Doğru bildiğimiz yoldan şaşmamaya çalışıyoruz. AGOS'la birlikte Ermeni cemaari açısından ne gibi değişiklikler gözlemlediniz? Cengiz Türhan, Cmit Kıvanç AGOS'un ilk sayılarını hazırlarken... AGOS'un çıkması birrüya, birgerçekleşemezdi belki insanlariçin. Eğerrüyaidiyse yazarla iletişim kurduk. Geçmişteki gibi deyoruz. Bugün artık AGOS bizorüyayı gerçekleştirdik. Gerçekleşemegazetesi bir isım oldu. Erme ğil, dostumuzçok. Bugün Ermenilere ya da zin nedenleri arasında muhakkak ki "Devlet nilere ilişkin hcrhangi birbilgi gerektiğinde azınlıklara yönclık en ufak bir haksızlıkta ne der?" kaygısı da vardı. Ama bu kaygı bizi başvurulan kurumlann başında geliyor. Tele bizlerin uyansına gerek kalmadan dahi ken hiç ilgilendirmedi. Hiç muhalifçizgimizi yidiliklerinden çıkıyorlar ve Ermenilerin, vizyonlarda, gazetelerde sürekli AGOS'tan tirmeden ama gerçekten doğru bir üslup tutazınlıklarınhaklannısavunanyazılar yazıinsanlarçıkıpgörüşbildiriyorlar, makaleler turarak devlet bürokrasisine karşı sorunlarıyazıyorlar. Akademisyenler AGOS 'a başvu yorlar. Bunlarelbette kendiliğinden olmadı, mızın düzeltilmesi açısından muhalefetimibirbirimizle kurduğumuz iletişimın sonucu ruyorlar. Genel olarak Türk okuru da zi sürekli sürdürdük, sürdürüyoruz. Hem taolarak ortaya çıktı. örneğin ben herhafta bir rihimize sahip çıkma, hem bugünümüze AGOS'laçokilgili.DolayısıylaAGOShaddini, çapını aşan bir kurum oldu. Bütün istck kaç sempozyuma, konferansa katılımcı ola hem de geleceğimize sahip çıkmak açısınlere cevap verebilmek için zamanımız yetmi rak çağırılıyorum. Orada kcndimizi anlatdan görevlerimızi yerine getiriyoruz. Başımaya çalışıyoruz. Çok şeyler de kazanıyoyor. Belki artık daha profesyonel bir anlayışmıza bir kere Devlet Güvenlik Mahkemela AGOS bünyesini bir Ermeni Araştırmala rum, dostluklar kuruyor, dersler öğreniyor, si'ndeyargılanmaolayı da geldi. Biryazanbunlan yazılanma, cemaatime yansıtıyon Enstitüsü 'ne dönüştürmek de lazım. mız Yervant özuzun Varlık Vergisi yazısınrum. Çok önemli birnoktadayız.Türkiye'de dan ötürü yargılandı. Ama bu gclişme dahi Basın ve medyada çok sayıda demokrat bizi hiç ürkütmedi, hiç korkutmadı. Çok olağankarşıladık. Bunlar Türkiye'nin halleriydi ve biz de o hallcri yaşıyorduk. Orkmedik, okurumuza da ürkmememisini önerdik ve ikinci celsede de zaten beraat ettik. Soykınm tasarısı gibi bunca tehlikeli süreçlere rağmen, Ermeni cemaati özellikle AGOS sayesinde bugün söylemlerinde daha bir güçlü, daha bir ayaklan ycre basan, daha bir kendine güvenen ve daha olması gereken noktada. Artık Ermeni cemaatınin sözü var ve bu sözünü de yeri geldiğinde her ortamda hiç çekinmeden, hiç korkmadan söylüyor. Bunun böyle devam etmesi de en büyük dileğimiz. Aslolan Türkiyenin demokrasi mücadelesi. Bu mücadclede bizim de katkımız elbette olmalı. Bunun için tüm demokrasi güçleri yılmadan bıkmadan usanmadan ülkcmizi layık olduğu noktalara ulaştırmak için çalışmaya devam etmeliyiz. AGOS bu bilinçle hareket ediyor ve tüm insanlığı bu bilinçle selamlıyor. Bize gösterilen yakın ilgivedestck için herkese teşekkür, teşekkür. ^ AGOS'unyaşgünü eğlencesinde Eşber Yağmurdereli ile Muammer Ketencoğlu da vardu