Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14EKIM2001 SAYI 812 ğünü,görürgibi olduğunuvuruyor. Buarada herhangı bıri, çoğunlukla da gerçekten masum ve sivil insanlar ölüyor. Lübnan'ın güneyinde Sayda yöresihde BM'nin bölgedeki basın görevlisi Timur Göksel götürmüştü o köye beni ilk kez. Orada düzgün bir Fransızca konuşanla bir gençletanıştığımıhatırlıyorum. Göksel 'denızın isteyip genci tercüman olarak tutmuştum. "Akşam bizde kalabilirsiniz" demişti. "Biz" dediği meğerse Filistin kampıymış. Akşam zeytin ağaçlannın altında aydın gençlerle konuştuk. Geceçadırdayattık. Birarabombardımanbaşladı. Uyandırdılar, herkesayrı bir noktaya kaçıştı. Yarım saat filan sürdü bombardıman. Sonra Filistinli gerillalar sanki uykudan uyanıp tuvalete gitmiş gibi yeniden döniip çadıra uyumaya başladı. Nöbetçi hariç. Sonra bombalanan köye gittik. Üç ev göçtnüş. Ölü yok iki yaralı varmış onlan da hastaneye kaldırmışlar. Ana avrat küfrediyorlardı lsrail'e. Kanıksanmış bir olaydı sanki... 49'dan beri bombalanınca bölge, vakayı adileşiyorbombardıman. Kısıramakanlıdöngü... Istanbul 'da yaşlı bir Kürt anlatmıştı 34 yıl önce:"Düşünebiliyormusun,çocukköyden yeni gelmiş, burada akrabalarının yanında kalıyor, iş yok, aş yok. Bir gün köyünden bir telefon geliyor. Sizin köyü bombaladılar, anan, baban, kardeşlerin öldü, diyorlar. Sen o çocuğu tutabilir misin artık? Bomba da koyar, intihar sal dınsı da yapar, kendini de yakar!'. Etkitepkinin, yankının kanlı görüntüsü... çeni aktardığımda "Elhamdülillah artık kadınlanmızdaCihad'akatılıyor"dediler.Afganistan'da 79'da doğanlar bugün 22 yaşında. 40 yaşındakilerin ömrünün yarısı savaşla geçti. Savaş, insanı başka insan yapıyor... Yine ilk seferde, 1979'da,dağlardayürürken, bizim kafilenin başı, saate bakıp arada bir "istirahat" sonra da "harekât" diyordu. Günde 5 kez de aksatmadan namaz kılıyordu seyyar cemaatimiz. Ama dağda, ovada, ırmak kenannda nerede gelmışse vakti, orada durup hemen kılıyorlardı namazlannı. Garipsedim, onlara lslamiyeti öğretecek haddim yok ama neden seferdeki namazlan kazaetmediklerini sordum. Çünkü Sovyet Mig'leri ve helikopterler sürekli olarak uçuşuyordutepemizde. Hatta bir keresinde 200300 metre ötemize düşmüştü bir bomba. O zaman namaz çok önemliydi. tkinci seferde, 1986'da enaz 10 saat yürüdük, molalar da verdik ama hiç na rastlarsa kurşun "Allahü ekber" çığlıklan altında yanan bir uçak düşüyor. 1986'da yol boyunca böyle düşürüldüğü söylenen iki Mig enkazıyla karşılaşmıştım. tnsanla teknoloji arasındaki ilişkıler özellikle 11 Eylül'densonradeğişmedimi? Tarih, aslında ortaokulda lisede sevimsiz birderstir. Amatarihtendedersalınır. Afganistan'da savaşmış bir Sovyet generali, şimdi Duma'da milletvekili olmuş. Geçenhaftaki "Courrier International" dergisinde bir demeci yayınlanmıştı: "Amerikalılar Engels'i okusun!"Putin'inemeklipaşa milletvekili Marksistmi oldu acabasandım. Meğerse Engels daha 19. yüzyıhn ortasında "Afganistan"başlıklıbirincelemeyayınlamış. Bölgenın coğrafi, siyasi durumunu halkın konumunu inceliyormuş. Anlaşılan Güneş Batmayan Imparatorluğun sömürgeci genekurmayı da bu broşürü okumamış ki "Union Jack"de yırtılıverdi Hayber Geçi DERGIDEN Merhaba, Dünyanın en zengin ülkeleri adam başı 150 dolar geliri olan harap Afganistan 'ın bombahyor. Afganistan 'ın Hindikuş dağlarında barındığı söylenen Usame bin Ladin 'i yoketmek için atılan bombalardan kaçan sayısız insan kanlar içinde sınırlara koşuyor. Amerikan halkının çoğunluğu klaksonla savaşa tempo tutuyor. George W. Bush ise teröristleri yoketmek için başka ülkelere de yönelebileceklerini ima ediyor. Güneydoğu da savaş bitti diye çocuklarını rahat rahat askere uğurlayan aileler şaşkınlık içinde. Hindikuş dağlarında savaşmak üzere Türkiye den de asker gönderileceği söyleniyor. Bu haftaki dergimizde Hindistanlı yazar Arundhati Roy 'un savaştan bir hafta önce kaleme aldığı yazısına yer veriyoruz. Asyalı kadm yazar politik eleştirilerini şiirsel bir dille aktarıyor. Roy 'u "Küçük Şeylerin Tanrısı" romanıyla tanıyorsunuz. The Guardian da çıkan yazıyı Roy 'un çevirmeni llknur Özdemir, Cumhuriyet Dergi okurları için Türkçeleştirdi. Afganistan'ın 1979 ve 1986'da her iki savaşa da tamklık eden gazeteci Ragıp Duran savaş başladığı gece geçmiş notlanndan yola çıkarak yazdığı yazıyı gönderdi. 7 yılın Afganistan da neleri değiştirdiğini anlatıyor. Ragıp Duran 'ın ilginç gözlemlerini merakla okuyacaksmız. Afganlstan'dan dört kare Afganıstan'ın Pakistan sınırbölgesindeki Kunar yöresinde, 1979 yılında, cepheden dönen cipin içinde bir ceset vardı. En fazla 20 yaşında bir genç. Cenaze henüz yıkanmamıştı. Toplandi insanlar hepsi erkek, ağaç dallanndan yapılmış sedyenin çevresinde. Ağlayansızlayanyokhiç. Hattaorta yaşlı adamın biri memnıın ve mesut. Yüksek sesle bir şeyler söylüyor. Tercüme ettiler: Allahabin şükürki, ikinci oğlum da şehıt mertebesine ulaştı. Daha üç oğlum var, onlar dainşallahşehitolur! Bırakın Amerikalılan filan, bizim bile kavrayıp kabullenmekte güçlük çektiğimiz biryaklaşım. Mülksüzlerın, dindarlann ölümü ve ölümle ilişkileri, zenginlerin, egemenliklerinkinden çok farklı. 1979'daki ilk seferde Peşaver'den dağlan aşıpgizliceDurandhattından Afganıstan'ın mücahit denetimindeki Kunar bölgesine yürüyoruz. Daracık ve dik patıka yoldan tek sırahalinde ilerliyor 1015 kişilık grubumuz. Karşıdan yaşlı, sırtında çalı taşıyan bir kadm geçti, ben de doğal olarak kadına "Selamünaleyküm"dedim. Şimdiki resmi Başbakan Gülbeddin Hikmetyar'ın (ki Tahran'da pazargünüyaptığıaçıklamadaAmerikansaldınsınıkınadı)mücahitleripispısgüldüler bana. N 'oldu? dedim. "Kadına selam verilmez!" dedi ler. Anladım. Dağ başında bin yı 1lık radikal tslamcı ile feminizm ya da kadınerkek eşitliği tartışmasına girecek halım yok. Üstelık onların konuğuyum. Amayedı sene sonra, 1986'da yani bölgeye bu kez şimdiki resmi Cumhurbaşkanı Cemaleddin Rabbani 'nin Mücahıtleri ile girdiğimde, Asmar tugayının cephe gerisinde Kalaşnikof temizleyen kadınlar gördüğümde hem şaşırdım hem de sevindim. Yanımdakilere 7 yıl önce başımdan ge Bombardıman yakıyor, yıkıyor, mahvediyor. Savaş en çok çocukları vuruyor. Bu haftaki dergimizin bir ilginç konusu da televizyonlardaki özel yaşam yarışmaları üzerine. Biri Bizi Gözetliyor ve şu sıralar yayınına ara verilen Dokun Bana 'ya ara sıra takılanların ya da sinirlenip zaplayanlann dikkatine. •••' ' ' maz kılmadılar. Yine sordum bunun sebebini. Göğü gösterip "Bombari bombari.." dediler. Meğerse bir keresinde 50 kişi açık bir alanda namaz kılarkenMig'in biri pikeyapıpbombalarlaöldürmüş 50 mümini. Müslümanlar için namaz tabii ki önemli, ama ancak hayatta kalabilen insanlar namaz kılıyor... Siz hiç Kalaşnikofla uçak düşürüldüğünü duydunuz mu? Gösterdiler. Sovyet bombardıman uçaklannın pike yapıp daldığı kamp ya da diğer stratej ik noktaların hemen başlangıcında 2O'şer metre ara ile çapraz olarak iki sıra mücahit konumlanıyor ve Mig pıke yapana yakın Kalaşnikoflannı havada 180 derece dolaştırarak tanyor. Böylelikle bir kurşun tüneli oluşuyor ve Mig kampı vurmaya dalarken, kurşun tüneline giriyor, hele bir de benzin deposuna y a da pi lot mahal line dındengeçmeyekalkışırken. Ardındankoca Sovyet ordusu batıverdi. Bizim "Afgan Direnişçileriyle"kitabılsveççeye tercüme edilip "Afganistan: Sovyetlerin Vietnam'ı" başlığıyla yayımlanmıştı. Yeni baskı yaparsa başlık belli değil mi?: "Amerika'nın İkinci Vietnam'ı". Alma mazlumun ahını Sonuç, bombardıman kötü hem de çok kötübir şeydir. Yakar, yıkar, mahveder, yaralar, sakatbırakır, öldürür. Amabombardımanınbirbaşkaetkisidahavarki,buaralar Pentagon'dakiler herhalde düşünüyordur: Şıddeti şiddetle bastırmaya çalışmak mümkün mü? Şıddet barış getirir mi? Bomba y iyen her insan, bomba atanı en kısa sürede bombalamak için elınden gelenı yapar. ^ CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIKAŞ ADINA BERİN NADİ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334İSTANBULTEL: (0212) 5120505 •REKLAM: PUBÜMEDİA