Catalog

28OCAK.2001.SAYI775 Dünyanın öteki ucunda, Montreal Güzel Sanatlar Müzesi'nde açılan Hitchcock sergisini dilerseniz gezebilirsiniz. tnternetteki sergiyi ziyaret edenler, yanşmaya katılıp Montreal Ritz Carlton'da 20 Nisan 2001 gecesi yapılacak 'Katil Kim?' balosuna katılabilecek... Baloda dağıtılacak büyük ikramiye ise 10 bin dolar... Hitchcock yine korkutuyor. KEREM SALTUK / MONTREAL M ontreal, bugünlerde benzersiz bir sergi ile sanatseverlere yeni bir sürpriz sunuyor. Montreal Güzel Sanatlar Müzesi'nde açılan bu sergi, özellikle Alfred Hitchcock tutkunlannı yakından ilgilendiriyor. "Hitchcock and Art: Fatal Coincidences" (Hitchcock ve Sanat: ölümcül Rastlantılar) isimli sergidc orijinal film setleri ve filmlerin can alıcı, yürek hoplatıcı bölümlerinde kullanılmış nesneler yer ahyor. Hitchcock' a esin kaynağı olan kitaplar, fotoğraflar, heykeller, afişler, eskizler, kostümler, çeşitli el yazması mektuplar izleyici ile buluşuyor. Sergi internette www.mmfa.qc.ca. adresinden izlenebilir. Bu adresi ziyaret edenler, düzenlenen yarışmaya katılıp Montreal'in en lüks otellerinden Ritz Carlton'da 20 Nisan 2001 gecesi yapılacak 'Katil Kim?' balosuna katılma hakkıkazanabilirlcr. Bubaloyakatılacaklarotelde geceleyecekleri gibi, bir kişi de 10 bin dolarlık büyük ödülü kazanma şansı bulacak. 18 Mart 2001 tarihine kadar açık kalacak sergiyi en az 50 bin kişinin gezmesi bekleniyor. Sinema tarihinde bir ilk olan sergiye özel hazırlanan 400 sayfalık bir de katalog var. Girişteki görevli ilk iki katın sürekli koleksiyon olduğunu ve serginin 3. katta olduğunu belirtip asansörü işaret ediyor. Kırmızı bir duvardaki "Hitchcock and Art: Fatal Coincidences" (Hitchcock ve Sanat: ölümcül Rastlan tılar) yazısını takiben ilk salona girince, gerilim sinemasının sembolleşmiş nesneleri insanı ürpertiyor ve tüylerinizin diken diken olduğunu hissediyorsunuz. Karanlık salondaki onlarca cam masaya çevrili spot ışıklar bu nesnelerle özel bir ilişki sağlıyor. Filmlerin korku dozu yüksek sahnelerini hatırlatan müziğinritminde,ilk olarak kırık bir gözlük ile burunburunageliyorsunuz. 'Kuşlar' filminden çıkıp buraya konulan gözlük, ölümcül rastlantılara yolculuğun ilk kilometre taşını oluşturuyor. Onabitişik sehpada 'Notorius' filminde kullanılmış anahtarlar duruyor. Katil gelmeden kapıyı açıp güvenli bir köşeye saklanma şansı var mı? Bu tıraş bıçağı da neyinnesi? 'Frcnzy' filminde bir kadınıboğan kravat ne kadar da masum gözüküyor yanındao fotoğraf olmasa. Üzerindeki gösterişli iğne parlıyor, filmden bir sahne sunan bu fotoğrafadoğru. 'Marnie' filminde kullanılmış olan bir deriçanta var şimdide.'Psycho'(Sapık) filmindeki siyah, dantelli sutyenin yanına siyahbeyaz bir fotoğraf konulmuş. Bir adam kapı aralığından birisini gözetiyor. Bu sutyenin kullanıldığı sahne olmalı! Serginin ilk salonunda Alfred Hitchcock'un sembolleşen bu sinema objeleri arasında dolaşmak nefesleri kesiyor. Arada bir karanlık köşelerden müzik sesi yükseliyor ve sinema aşkına adrenalin pompalıyor. Bu esrarengizobjelerarasındadolaşanziyaretçilerde filmlerin birerparçasıymış gibi fısıltılarla konuşuyorlar. Bu sergi büyük usta Alfred Hitchcock'un gerilım sinemasını sunmakla kalmıyor, içinde yaşatıyor. Ikinci salon fotoğrafı bol panolarla onun hayatını anlatıyor. Ona esin kaynağı olan kitaplann orijinal baskıları, sincmalannı yaparken örnek aldığı Ortaçağ resimleri ve eski gravürler sıralamyor. Umberto Eco'nun 'Gülün Adı' filmindeki engizisyon sahnelerini hatırlatan resimler insanşeytan ikilemi yaratıyor. Bir başka köşede ise cennetten çıkma bir babanın sessiz, siyahbeyaz filmi izleniyor. Evinin bahçesinde çocukları ile oynuyor. Kansı ile sahncağa binip aşk kurları yapıyor. Bu adam Alfred Hitchcock. Yakınlannca ona yöneltilen kameralar serginin 'Home Movies' bölümünü oluşturuyor. Ziyaretçileri serginin üçüncü salonunda, ' Vertigo' filminden enfes bir fotoğrafkarşılıyor. Kim Novak, su üzerine uzanmış, gözleri kapalı. Sanki prensinın onu öperek uyandırmasını beklıyor. Sergi görevlileri görmeden oraya bir öpücük kondurmak mümkün olsa, 195 8 y ılı bugün canlanır mıydı acaba? Bir sonrakı salonda Hıtchcock'ugerilimsanatında en çok etkıleyen üç ressamın; Arthur Alfred Hitchcock (18991980) Rackham, Odilon Redon, Alberto Martini'nin orijinal litografileri yer ahyor. Dördüncü salonda bir dinlenme molası alıp, büyük ustanın filmlerinden kesitler sunan beyazperdeye karşı oturmak mümkün. Buradan bir sonraki salona uzanan koridorun iki tarafı çizgi roman sinema şeklinde, çekimöncesieskizleri yeralıyor. Birkadın çığlıği duyuluyor geri plandan. Işık ve sesin sürpriz ataklan sergiyi bazen bir korku tüneline dönüştürmeyi başanyor. Kuşlar fılminin eskizleri filmin kendisi kadar ürkütücü. Bu korku tünelinden çıkarken küçük bir karanlık odaya rastlanıyor. tçerisinde sadece beyaz, cam bir küre var. Üzerine bir film makinesinden görüntü düşüyor. Dev bir göz, günlerce uykusuz kahruş gibi kanlanmış. Korku ile bakıyor etrafa. Sergi tunına bir ara Anthony Perkinseşlik ediyor. Bir salonda onun 'Sapık'filmindeki küçük dünyasına giriliyor. Yatak odası ve banyo çok tanıdık. Son salonda duvarlar sinema afişleri ile kaplanmış. Ortada demirden portatifbir seyirci iskelesi var. Üzerine kuşlar filmindeki siyah kargalar üşüşmüşler. Sergiyi gcnde bırakıp çıkış kapısına yönelen ziyaretçilere tepeden bakıyorlar. Onlar değil ama, sinemanın büyüsü saldınyor insanlara! Yaşama renk, heyecan ve enerj i katan, eşsiz bir büyü bu. Ne mutlu ki Alfred Hitchcock gibi bir büyücüvarmış.^ email: keremsaltuk@yahoo.com Vertigo'nun afışL. (1958) The Birds (Kuşiar1963)