Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 ARALIK. 2000. SAYI 770 toplumu olma ve mahalleden kopma sfirecini yaşıyoruz... Türkıye'de olan olmuştur, sanayileşebildiği kadar sanayileşmiştir. Bugün yirmi milyon kişi cep telefonu sahibi ise bu, bitmişlik üzerindenzırdelilergibioynayanbirtoplum demektir. Bunun önünü almaya imkan yok. Türkiye'nin ihtiyacı kendini ifade edebilmek, bunun için de yakın eskilerin değil de belki eski eskilerin anlamı var, bazı şeyler geridönebilir... Bu gelenekçilik bizi rahatlatacak mı? Ben gelenekçi değilim, yaşadığı güzellikleri geri isteyen biriyim. On sene önce öyle birşey yoktu, zokayı hepimiz yuttuk. Bir de şunu unutmamalı, gerçek modern geleneklerini çok iyi bilendir. Toplumun büyük bir heyecana ihtiyacı var ama Türkiye'de idari sistem sizi birşey yapmaya değil, yapmamayaitiyor. Neden ille de mahalle, muhtar, mimar... Devlet var, sivil örgütlenmeler var... Bir grup insan kendi aralannda toplandı, kimi telsiz kursuna, kimi ilk yardım kursuna gidiyor, çünkü gitmezse kendisini dağıtacak. Biz doktor olamayız, asker olamayız. Ben bu yaşımdan sonra kırk defa ilk yardım kursuna gitsem, yine birşey yapamam, elim ayağıma dolanır. Bunlar insanlann vicdanlajını, korkulannı tatmin için yaptıklan bilinçdışı davranışlar... Bir de devlet katında olup sorunu makro, master planlarla ya da Dünya Bankası 'ndan kredi getirtip çözmeye çalışanlar var. Ben bütün bunların dışmdayım, hiçbirine ınanmıyorum. Belki faydası olanlar vardır ama yeterli değil. Esas çözüm mahalle kooperatifleriyleolur... Devlete karşı neden bu kadar güvensizsiniz? Bu güvensızlik konusu değil, ben T.C'de hiçbir sistemin yukandan aşağıya çalışacağına inanmıyorum. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada da böyle... tyi de üç kişiyi uzun soluklu işler için biraraya toplamanın ne kadar zor olduğu daortada... Bizde Osmanlılar'dan buyana insanlarda güvensizlikvar. M AY bu güvensizliği kırıyor mu? M AY' ın üç tane olmazı, beş tane oluru var. Olmazlardan ilki, bizde şikayet yok, Türk halkının ne kadar vurdumduymaz olduğundan bahsedemeyiz, çünkü bunlar sebep değil neticedir, vurdumduymazhk da güvensizlikten çıkar. Baktım, bin kişiyi deprem için yardıma çağınrsan, kaç kişi gelir? Sorunun yanıtı Japonya'da 60, Amerika'da 16, Türkiye'de ise 30. Bu sonucu değerlendirirken şunu da dikkate almalıyız, ABD'de gelişmişlik durumuna güvenip gelmeyenler var... M AY'ın diğer iki olmazı nedir? Ikinci olmaz, para. MAY'da çalışan kişi para alamaz. Çünkü Türkiye'deki hatalardan biri, paranın olduğu her yerde hortumlamanın olması ve insanların sürekli kuşku duyması. Üçüncü olmaz isebiat. Kimsebir merciye gidip de talepte bulunamaz, ancak muhtann etrafinda halkla beraber projeleri üretir ve mercilere gidip gerekeni yap diye göreve çağırır. Bugüne kadar hiç bu aşamaya geldiniz mi? Gayrettepe'dekcndiafetyönetimbinamızı,mahalleliylebırlıktcyaptık. Yetkilibirimlere sonucu götürdüğünüzde bir şey demiyor, çünkü onlann da işjni kolaylaştırıyorsun.Birprojeyapacağım,banayerver,derseniz vermiyor. Bu, başkanlar. yöneticiler kötüinsan oldukları için değil, belediye mekanizması çalışmadığı için yaşanıyor. Türkiye'de belediye başkanı politikacıdır, o zaman gidip politikasını yapmalı, hizmeti şehirprofesyonellerine bırakmahdır. Muhtar ve teknik muhtar yani 2M, seçilecekler ve M AY'ın öngördükleri gerçekleştirilecek, sonra... Bu insanlann oluşturduğu mahalle meclislerişehirmeclislerinimeydanagetirecek, yani tamamen tabandan bir hareket olacak. Mahalli idarelerle ilgili yasa tasansı bir türlü çıkmıyor, özel idareler yasası da askıda. Türkiye'de çözüm yukandan değil, aşağıdan yukanya bir yaşam tarzının başlamasıdır. Biz yine MAY'a dönelim, olmazlannı söy lediniz, ya olurları? Birincisi tepki veren muhtar olacak, baz istasyonlanna, kentin içinde mantar gibi biten benzin istasyonlanna karşı çıkacak bir muhtar. Gayrettepe'nin,Yıldız'ın,îdealtepe'nin, Göktürk'ün, Kemerburgaz'ınmuhtarlan gibi... tkincisi başlangıçta muhtar etrafinda bir avuç gönüllü. Üçüncüsü, mahallelinin mahallesi için kurduğu bir hizmet kooperatifı veya dernek. MAY projesini ilk kez bu koşullarla Gayrettepe Muhtan özden Gönül ve arkadaşlanyla ve Gayrettepe gönüllüleriyleuygulamayabaşladım. MAY'ınbirproje olarak kendisini gerçekleştirme ve yaygınlaşma şansı ne? Bir başka yapılanmaya geçilebilir mi? Yöntem, eksikliğimiz olan mahalle kooperatiflerini kurmak olmalı. Eskiden Halkevleri vardı, mahalle kooperatifleri modem zamanlann yepyeni Halkevleri olabilir... M AY'ın bir de Amerika yolculuğu var... Evet, California Sismic Safety Commission'un davetlisi olarak California'ya gitme fırsatı buldum. Bu komisyonun görevi California'yı deprem karşısında mümkün olduğunca az zarar gören bireyalet haline getirmek. Gezi sırasında San Francisco ile I stanbul depremlerini karşılaştıran jeolog Tom Parsons'la da görüştüm. Gezi, ıki ülkenin ortak olan ve olmayan yönlerinin keşfi, özellikledünyaölçeğindebirmetropolsayılmasına rağmen depreme hazırlıksız olan lstanbul 'da hangi olanaklara sahip olduğumuzun ve olmadığımızın keşfi anlamında oldukça Alüner, NERTeğitimcisiPat Yuen'la... ilginçti. MAY'ı nasıl karşıladılar? Orada da mahalle örgütlenmesi vardı ve yıllık toplantılanna katıldım. San Francisco'nun nüfusu 900 bin, bugüne kadareğitün alanlann sayısı dokuz bine kadar yükselmiş. Şimdilik her yüz San Franciscolu'dan biri eğitilmiş durumda... Bizdeki bir yıllık eğitim de bu oranı yakalayabilecekmi? Ne kadar doğru bılinmez ama t stanbul 'da 17 Ağustos'tan bu yana beş bin kişinin kurtarmakonusundaeğitildiği söyleniyor. Bu, doğru olduğunu kabul etsek bile eğitimli kişi sayısı ancak üç binde bir kişi demektir. San Francisco'da eğitim alan kişilerin adresleri kent itfaiye merkezinde, harita üzerine işlenmiş... B izde bu konuda da bir karmaşa olduğunu düşünüyorum, kimin ne yaptığı bilinmiyorbile... Onların dikey, bizim yatay fayımız var, hemen hemen aynı şiddette depreme aday. Eğitimin dışında ne gibi farklılıklaratanıkoldunuz? San Francisco'da NERT (Neighborhood Emergency Response Teams) adı verilen birlikler kurulmuş, 47 birlik var. Ancak bunlar 500 kişiden, yüz bine ulaşan nüfusları taşıyor, yani standartlaştınlabilecek bir mahalle kavramları yok. Dolayısıyla mahallelerde yaşanılan aidiyet ve komşuluk kavramlan da yok. Değişikmimari örnekleri, farklı diller ve kültürler birarada ve eşgüdüme açık olduğunu söylemek zor. Ama bir okullan var NERT Col lage. NERT kaptanlan da bu okulun mezunu. Ve herşey iş bölümüne bağh, eksik olan motivasyon... Yine mahalleye geliyoruz, bizde de nüfus belki yüz bin değil ama yine de komşuluk illşkileri giderek daha da geriliyor, motivasyon toplamak bizi de uğraştırıyor... MAY' ı Gayrettepe 'de hayata geçirirken de eksikliğini çektiğimiz motivasyondu. Gayrettepe'de de mahalle kavramı unutulmaya yüz tutmuş, çok katlı binalara teslim olunmuş. Ancak 17 Ağustosbirtakımşeyleri değiştirdi, bir silkelenme yaşandı. MAY'ın misyonu da yüksek kath yapılaşma yerine açık alan temelli mahalleler üretmek, mahalleliilebirlikteyapılacakbirplanlamaanlayışı kurmak... MAY' ı uygar ve sivil bir proje yapan da bu, mahalle kavramına, muhtara ve mahalle sakinlerine hareket alanı açmak, kendi yaşamlanna ilişkin onlara inisiyatif sağlamak... Açık alan temelli mahalleler üretmek, bu tstanbul için mümkün mü? Nereden bulunacak bu açık alanlar? TürkiyeCumhuriyeti'ninyüzölçümü770 bin kilometrekare, devlete ait olan alan 650 bin kilometre kare. Dünyarun hiçbir yerinde böyle bir ülke yok. Her yer devletin, bu iyi bir şeyeçevrilebilir. Devlet butopraklan kadastrolayıp halka arz edebilir ve bu sorun çözülebilir...^ beratguncikan@turk.net Ahmet Turhan Altmer, MA Y'ın Gayrettepe 'dekiprefabrike binasının açılışında. Tarih: 22 Kasım 2000... (Fotoğraf: SENEM ÖZTÜRK)