23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

0 ARALIK 2000. SAYI 768 13 Hangi grup üyelerinin ilk kez birbiri ile yatacağı, hangilerinin birbiriyle duygusal ilişkiye gireceğı, hangilerinin birbiriyle kavgalaşacağına vanncaya kadar uzandı bahisler. Grup üyelerinden inşaat ustası Craig ile eskiden seks aletleri satan bir dükkânda, şimdi ise telefoncu olarak çalışan Caroline (şaka ile kanşık) birlikte yatağa gittiklerinde, ilk seksi onların yapacağını söyleyen ve bahisçilere bunun için 20 sterlin yatıran bir bahisçi 1 'e25'likbubahsinsonucunda 500 sterlin kazandı. Dışanda bu kadar kavga kıyamet koparken, yanşmacı lann bir camekanın ardındaki bu yaşamlannı günümüzün ahşılagelmiş çağdaşteknolojikkolaylıklanolmadanyürütmeleri elbette çok güçtü. Bu durumun stres yaratıcı bir durum olduğunun bilincinde olan yapımcılar gerekli önlemleri almışlardı elbette. Yanşmacılann çok bunaldıklan, içinde bulundukları durumdan çok sıkıldıklan, ya dabirine çok öfkelendikleri zaman sığınacaklan bir "Diary" (Günlük) odası yapılmıştı. Grup üyesi bu odaya girip izleyici ile doğrudan konuşarak duygulannı boşaltabiliyor, aynca çok aşırı durumlar için sette hazır bulunan psikoterapiste de gidebiliyorlardı. Aynca yanşmacılann yanşmayı sonuna kadar sürdürmek gibi bir zorunluluklan da yoktu. Kendini çok stres altında hisseden yanşmacının istedikleri an yanşmadan çekilme özgürlüğü de vardı. Yapımcılar bu programın bir yarışma programı olmadığında ısrarlıydı. Onlara göre bu program bir eğlence programından çok sosyal yanlangüçlü bir programdı.Bugörüşü paylaşmayanlar da vardı elbette. örneğin Liverpoollu rahip James Jones programın, kapalı bir mckânda kısılıp kalmış, bakıcılarının arada bir parça yiyecek attığı garibanlann sergilendiği bir hayvanat bahçesine benzediğini, yanşmacılann bu programa gönüllü olarak katılmış olmalannın bir şeyi değiştirmediğini,sonuçtabuinsanlannsömürüldüğünü söyledi. Programdan hile yaptığı için diskalifiye edilen Nick' in grupta oluşan ve topluma da yay ılan bu düşmanlık duygusu ile başa çıkmasımn çok zor olduğunu da vurgulayan Jones, programın insan ruhu üzerinde kalıcı izler bırakma riski taşıdığını söyledi. Psikiyatrist Raj Persaud ise program yapımcılannı programı sosyal bir deney gibi göstermeyeçalıştıklaniçinsuçladı.Onagöre bu program katılımcılann kalıp tiplere dönüştürüldüğü, eksik yanlannın vurgulayarak gülünç duruma düşürüldüğü bir "freakshow" (garabet gösterisi) idi. Antropolog Desmond Morris iki görüşe de katılmıyordu. Morris Guardian gazetesine "programın ashnda sıkıcı yaz gecelerinde insanlan eğlendirmeyiamaçlayanpopülist bir programdan başka bir şey olmadığını" açıkladı. >ylaması ile o hafta gruptan aynlacak kişi se;iliyordu. Böylelikleherhaftabirkişi eleneek onuncu hafta evde kalmayı başarmış bir »rup üyesi televizyon şirketinin ödülü olan 70 bin Sterline (100 bin dolar) sahip olacakı. Gerçi bu miktar Amerika'da CBS' in yanşnacılara verdiği 335 bin Sterlinin yanında cüçük kalıyordu ama yine de önemsenmesi »ereken bir meblağdı. Yanşmacılar daha önceden birbirlerini taıımıyorlardı. tlk kez programın başlayacağı :uma günü tanışmışlardı. 2030 yaşlar araiindaydılar.Hepside"Evet,ödülünbirmoti/asyon olduğunu" kabul ediyorlardı ama bu ^anşmadan bekledikleri başka amaçlan da /ardı. Örneğin Londra'da borsacı olarak çaışan 32 yaşındaki Nicholas, "Bakalıtn okul /ıllanndaki kadar hoşgörülü müyüm diye nerak ettim" derken, Kuzey Irlandah Bilgijayar Tasanmcısı Thomas, "30 yaşına rağnen yedi çocuklu bir çiftçi ailenin en küçuk ;ocuğu olduğunu ve ailesine artık bir bebek almadığını göstermek istediğini" söylüyordu. Yaşamını zaten açık birkitap gibi yaşadı£ını söyleyen Birminghamlı telefoncu Caroline isebumaceranın yaşamını değiştireceğini düşündüğü için katılmıştı yanşmaya. Hepsinin de yanşmayı kazandıklan takdirde kazanacaklan paraya ilişkin büyük ya da kü;ük düşleri vardı. Örneğin Millenium Dome'da çalışan 23 yaşındaki Darren annesini hayatında yaşayamayacağı türden düşsel bir tatile göndermeyi istiyordu. Yarışmayı bir tür "içe yolculuk" olarak nitelendiren 26 yaşındaki Londrah yazar Sada ise bu para ile kendine bir Kızılderili çadırı ile bir VW Beetle almak istediğini söylüyordu. Yarışmacılann arasında eski bir rahibe bile vardı. Şu anda Londra'da bir büroda müdür olarak çalışan 29 yaşındaki Anna grubun en ağırbaşlısı ve denge unsuru olarak görülüyordu. BIZİM GONULLULER... Türkiye televizyonlannda henüz bu tür "röntgen" programlan yok ama meraklıların imdadına intemet yetişiyor... Mankenler, şarkıcılar ve artistler, internet sitelerinde dahil olup ya da kendi sitelerini açıp yaşamlannı beklenenden daha "kapalı" olarak izleyenlere sunuyortar... Banu Alkan, Tuğba özay, Sevda Demirel, Sibel Gökçe, bu sitelerde yer alanlardan birkaçı... Ismi geçenler evlerinde, sokakta, alışverişte, tuttuğu takımın bayrağı ile görüntülenirken, bazıları çocukluk albümlerini de siteye taşıyoıiar. Görüntüye yantısılan objeler ise daha çok fetişist talepleri karşılıyor...^ olunamamışsapuanyitiriliyordu. Butürbaşanlarla kazanılan ekstra puanlar grubun mutfak giderlerine ufak bir de artış sağhyordu. Ancakbirincihaftanınsonundabuartışın sigara ve içkiye kullanılması program yapımcılantarafindanyasaklandı. Çünkügrup daha birinci haftanm sonuna varmadan yemek bütçesinin çoğunu içkiye harcamış, hafta sonunda açlıktan yakınmaya başlamıştı. Yanşmacılann eve yalnızca kişisel eşyalannı getirmelerine izin verilmişti. Evdeki ge çimlerini ise haftada 105 sterlinlik çok küçük bir bütçe ile karşılayan grup, arka bahçedeki sebze tarhına bakmakla ve sebzelerini buradan temin etmekle yükümlüydü. Burada bulunan kümesten de yararlanıyor, yumurtalannı buradan sağhyorlardı. Kendilerine verilen görevlerde başansız olmalan halinde ceza olarak mutfak bütçesinin beşte biri kesiliyordu. Dolayısı ile yanşmacılarbir görev verildiğinde bayram öncesi smıflannı süsleyen okullu çocuklar gibi canla başla çahşıyorlardı. Hatta kilden çanak çömlek yapma görevi verildiğinde grup gerçekten çok uğraşmasma rağmen pişirme sırasında çanaklardan beşi kınldığı için moralleri öyle bozuldu ki yapımcılar teselli ödülü olarak onlara ici mcyve dolu kocaman bir çanak armağan ettiler. Big Brother'in yapımcılan istedikleri kadar programın "sosyal amaçh ciddi bir program" olduğunu vurgulasınlar, program başından sonuna Kanal Dört'ün serbest çizgisini yansıtıyordu. Çiftler arasında sözümona "yakınlaşmalar" oluyor, "romanslar" doğuyordu. Kimileri şaka ile kanşık birbirinin "yatağına dalıveriyordu". Bunun "izleyici arttırmak için özel tertipler" olduğunu söyleyenlere karşı program yapımcılan böyle şeylerin kesinlikle planlanmadığını, karşı cinsler arasında böyle yakınlaşmalan n doğal olduğunu söylüyorlardı. Yine de izlcyiciler 64 gün süre ile ekrana yansıyan çıplaklıklar, el şakalan, flörtlerden payını alacaktı. W Neden bu kadar tutuldu? Katıhmcılarıbu programın birparçasıolmaya yöneltcn özel nedenler bir tarafa, "Big Brother" (Gözleniyorsunuz), "Who Wants to be a Millionaire" (Kim Beş Yüz Milyar Kazanmak tster?/ ya da / Ağırlığınca Altın) gibi programlann neden bu kadar tutulduğuna da bakmakta yarar var. örneğin ayru türden birprogram olan izleyicinin kendi çektiği, kendi yaşam öykülerini anlatan "Fly on the Wall" (Sizi duvardaki bir sinek kadar yakından izliyoruz) yayımlandığı zaman üç milyondan fazla izleyici tarafından izlenmişti. Butürprogramlaryalnızcayanşmacılara değil izleyicilere de bir tür yarışma ruhu aşıhyor, aynı zamanda da katılımcılann yaşamlanmn en ince aynntısına tanık olma fırsatı sağhyor. Sokaktaki alelade insanın yaşammdankesitler sunan yan dokümantcr, yan pembe dizi türünde programlar insana bir iç bakış getiriyor. Pembe dizilerden farkı yaşamını izlediğiniz insanların gerçek olması. Dolayısı ile o insanlar bir anlamda evinizin bir parçası oluyorlar. Kendinizi onlar gibi hissetmeye başhyor, ertesi gün onların ne yapacağını görmek için tekrar televizyonun başına oturuyor, eğer o geceki bölümü kaçırmışsanız ertesi günü internetten ne olduğunu, video kanalı ile öğrenebil iyorsunuz. U stelik katılımcılann kaderine de bir tür karar mekanizması ile katkıda bulunuyorsunuz. Programın size sunduğukarşıhklı etkileşim size "röntgencilik"in ötesinde bir tanıklık görevi yüklüyor. Eleştirl ve savunmalar Bütün bu eleştirilerden sonra programın başyapımcısı PeterBazalgette "bu programın kesinlikle sosyal bir deney olmadığını, eğlendirici birprogram yapmayaçalıştıklannı" açıklamak zorunda kaldı. Bu açıklamayarağmen yapımcılar programı sosyal ağırlıklı bir programmış gibi göstermek için ellerindengeleni yapıyorlardı. Buamaçlayanşmacılara yerine getirmeleri gereken bir dizi görev bile hazırlanmıştı. örneğin teller, kartonlar ve zamkla kendilerinin hpkımodellerini yapmak ya da duvarda resimler yapmak, çok özel mönülüyiyecekJerhazırlamak, bir televizyon programı hazırlamak ve sunmak gibi. Bu görevlerin sonucunda ortaya çıkan ürünler, programın yapıcıları vc yanşmacılann kendileri tarafından dcğcrlendiriliyor, başanlıolunmuşsaekstrapuankazanılıyor, Bahisçller ve günlük odası... Yazılı ve görsel mcdyada bu kadar ilgi toplayan buprogramabahisçilerin de el atması kaçınılmazdı. Bahis şirketleri programın gösterilmeyc başlandığı ilk andan itibaren grup üyclerinden hangisinin yarışmanın sonuna kadar dayanabileceğı iberine bahisler oluşturdular. Bahisler bununladakalmadı. Ozay... İnlerııettc oıuı da gözetleyebilirsiniz...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear