Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 AGUSTOS 1999. SAYI697 bir vadinin ortasındayız. Çalıyor.. O daha ccvap vcrmeye lılar arasında uçuşan kelekalmadan,gözlerindeki ışılbeklerle.onlanyakalayıpmitıdan okuyoruz söy lemek isdelerine indirmeye çalışan tediklerini. Hemdenelernekertenkelelerin sahiplenmiş lerLGünümüzdekimodaya olduğu bir keçiyolunun sokapılarak bizde de yeni yeni nunda, adeta sarp vadinin türemeye başlayan "UFO'içinde kendisini gizlemeye cular"a; zaman zaman Tiirkiçalışan küçük bir alana geliye'ye hem de Kapadokya'ya yoruz! Aksoy, bizlere tam gelip kalan dünyaca ünlü "bikarşımızdaki kayakütlesinin limkurgucu" Eric Von Daniiçine oyulmuş bir yeri gösteken'e, kimi kanallardaekrariyor. Girişi üzerindeki küçük na çıkıp cinleri, perileri kodelikler, kayalara oyulmuş nuşturduğuna inanan sözde kuş tasvirleri, burasımn bizaraştırmacılara parmak ısırlere, öncelikle bir Roma metacak türden buluntular... zarı olduğunu anımsatıyor. Ama, bulduklannı, gördükAma, içeriye girip baktığılerini sır gibi saklıyor. Deyim mızda, yıllardan beri gezip yerinde ise "bilgi cimrisi". dolaştığımız, araştirdığımız Ancak, haklı olarak bunun ve henüz bugüne kadar Kapagerekçelerini de dile getiridokya 'da bir başka eşine rastyor.. En büyük kaygısı, bullamadığımız bir görüntüyle duklarının "rant" uğruna karşılaşıyoruz. 56m2'likbu "medyanın terminatör kesikapalı yerde, başımızın üzemi" tarafından ciimle âleme rindeki küçük bir kubbe şekaçiklanıp kısa bir süre sonra, linde yükselen tavanda, Kadefine arayıcılannın, tarihi padokya'ya özgü kırmızı eser kaçakçılanmn vazgeçi Itoprak boya ile yapılmış stilimez saldırılanna marnz kalıp ze güneş resmi ve onun dört tahribata uğraması. Bilgi dabir köşesinde yönleri gösteğarcığının kapısı yalnız ve ren çizgiuzantılan yer alıyor. yalnız bilim adamlanna açık. Odanın kuzeye bakan duvarIsmet Aksoy ilkokul mezulannda ise doğu yönünde resnu. Ama, çevresindekilerin medilmiş. "Doğan Güneş"in tanımına göre yaşam+bilgi Batı'ya doğru izlediği çapüniversitesini başanyla tarazlama kesişen iki çizgi ve mamlamış bir aydın. Gazetebu çizgilerin kesiştiği yerin ci, fotoğraf sanatçısı, hahcı, üzerinde, Ay'ı simgeleyen araştırmacı, .... Kapadokya küçük bir küreyle Güneş tuturizminin de öncülerinden tulmasından önceki hali tasbiri. Gazeteciliğe, 1952yılınvir edilmiş. Bu görüntünün da Ürgüp'te çıkan "Demoktam altında da; Orta Asya'dan rat Ürgüp Gazetesi"nde yaAnadolu'ya binlerce yıl önzarak başlamış. Nevşehir ve ceki atalanmızın kullandıkları güneş ve uğur Ürgüp'te çıkan yerel gazetelerde birçok makale yazmış. 1961 1973 yılları arasında da sembollcrinden, kolları sağa doğru açık parasına kıyıp aldığı "Lübitel" marka ilk fo "svastika" yani gamalı haç sembolü resmedilmiş. Bütün hcpsinin üzerinde de büyük toğraf makinesiyle Hürriyet Haber Ajanbir olasılıkla ayları sembolizc eden on iki sı'nın Nevşehir bölgesi muhabirligini yapadet çizgi yer alıyor...Ismet Aksoy, Anadomış... Yazdıklarının dörtte üçü Kapadoklu'nun tarihine ışık tutabilecek, henüz bilinya'yı tanıtan turizm ağırlıklı konular. 1960 meyen bugizcmli yeri ilk kezbundan birkaç yılında, yani Ankara'da Turizm Bakanlığı'nın kurulmasından üç yıl önce, Ürgüp'te yıl öncc, İ Jrgüp'e gelip giden John Mc Dokurulup açılan ve bölge turizmi üzerinde bü naldadındaki Amerikalı biraraştırmacıdan yük yararlar sağlayan "Ürgüp' ü Tanıtma Ve öğrenmiş.. Turizm Derneği"nin de kuruculanndan. ".. John Mc Donald beni buraya getirip, Genç yaşta kendi kendine ögrcnmeye başladuvardaki bu tasvirleri bana gösterdiği zadığımükemmel lngilizcesiile, 1960 yılında Ürgüp Halk Eğitim Merkezı 'nde açılan lngi man, gözlcrime inanamamıştım. Bu muhteşem bir olaydı. Zira, bilim dünyasının bu lizcc kurslarında öğretmenlik bile yapmış.. "O zamanlar, Ürgüp'te Ingilizce bilen iki üç gözlemevinden haberi yoktu.." Dışarıya çıktığımızda, "gözlemevi"nin kişi vardı.. Bir de Almanca üst tarafındaki kayalar üzerıbilen bir arkadaş. Tek tük tune oyulmuş koltuk tipinde iki rist gelmeye başlamıştı. GeGORUS... oturmayerigörülüyor.. Içlerilen bu yabancılarla doğru düne kurulup güzelce oturuyoriist anlaşamıyorduk... HeNevşehir Müzesl ruz. Altımızda bir yastık ekmen kursları açtık ve öğrenarkeologlarından Murat sik. Yoksa oldukça konforlu mek isteyenlcre Ingilizce Gülyaz'ın görüşüne göre bir şekilde oyulup yapılmışIsmet Aksoy' un sozünü dersler vermeye başladık." lar. Ismet Aksoy hemen ekliettiği Urgüp yakınlarındaki köylerin yor: "Bu iki oturma yeri de Kaya evler vadlsi... sınırları içinde yer alan astronom rahiplerin oturup buluntuların büyük bir gökyüzünü inceledikleri yerIlık biryaz sabahının erken bölümü geç Roma ve ler ol malı!." Etrafınızdaki gösaatlerinde; Ürgüp'ün Yeşierken Bızans dönemlerine rünüme göz attığınız zaman löz Köyü taraflanndaki tepetarihlendirilmekte olup, varsayımındaki haklıhğı kalerden birinin üzerindeki kebellrli yerlerde Hitit bul etmemek elde değil. Gerçiyolunda Aksoy'unadımladönemlerine kadar uzanmaktadır. Sözü çekten de, bu taş koltuklara rına ayak uydurup, onun pcedllen Roma dönemine oturduğunuzda, gece başınışinden gidiyoruz. Uzaktan, aıt bu ilginç mezar ve zın üzerindeki uçsuz bucaksız Orta Anadolu'nun en büyük içinde yer aldığı alan, gökkubbe içine dağılıp gitmiş doruğu Erciyes'in, bütün üzerinde henüz bilimsel yıldızlan kolayca görüp incegörkcmiyle yükselip bizlere bir araştırma yapılmamış lemenizmümkün.. Biraz datepeden baktığı sarp kayalarve içinde sakladığı gizem gun ışığına ha oralarda dolaşıp, etrafı kola çevrili, Hitit, Frig, Yunan, çıkarılmamıştır.^ laçan ettiğimizde, kayaların Roma ve Bizansdönemlerinarasında düzgün bir yüzeye den kalmiij kaya evlerlc dolu Arkeologlann henüz ulaşmadığı bir Kapadokya buluntusu... Sarp vadinin içinde adeta özenle gizlenmiş bir "gözlemevi". 56 metrekarelik kapalı alanda küçük bir kubbe şeklinde yükselen tavanda, Kapadokya'ya özgü kırmızı boya ile yapılmış stilize güneş resmi ve yönleri gösteren çizgiler. Dışarda az ötede ise basamakla çıkılan bir sunak taşı... Sunak taşı olarak kullamlmış kayalar. Oyuklar ise bıraküacak adaklar için... oyulmuş, ortası delikli bir güneş saati kadranı görüyoruz. O, antik Yunan, Roma sitlerindeki mermer içine oyulmuş zarif güneş saatlerinden değil bu. Çok daha yavan, kaba ve çok çok daha eski.. Kadranı oluşturan yüzeyinortasındakideliğedüzbirdaltakıyorve yüzyıllar öncc kullamlmış olan güneş saatini yeni baştan etkinleştiriyoruz. Ülkemizin belirli bölgelennden dc nct bir şekilde görülebilecek yüzyılımızın son Güneş tutulmasına yaklaştığımız şu günlerde, Ürgüp' ün Yeşilöz köyü yakınlannda yer alan bu "gözlemevi", Anadolulu atalanmızın, yüzlerce yıl önceki Güneş tutulmalannı izledikleriyerlerdenbiri olmalı. Son olarak; dönüş yolunda, adetaçalılıklann arkasında kendisini saklamaya çalışan, gene kayalara oyulmuş birkaç düzgün basamaktakılıyorgözlerimize!.. Ağırağırçıkıyoruz... Ve, düşündüğümüz gibi, burasımn tannlara, belki de güneş tanrıya sunulan adakların bırakılmış olduğu bir sunak taşı veya birtemenos olduğunu fark ediyoruz. Evet, dönüş saati geldi de geçiyor bile.. "Güneş tann" da yavaş yavaş "Kapadokya planeti"ni terk etmeye başlıyor. Çantalanmızıtoparlayıp, yıllardan beri boş vaktinin büyük kısmını "geçmişini aramakla geçiren" Ürgüplüaydın Ismet Aksoy'unpeşinden Ürgüp'e doğru yol alıyoruz.^ Bu günes saati kim bilir kaç yıllık bir tarihe tanıkhk etti?