Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
DERGIDEN Merhaba, Ocağına incir ağacı dikeyim türünden bir atasözü vardır. incir ağacı dikmekle ocak söndürmek arasında nasıl bir bağlantı var diye düşündüğünüzde sayısız örnek sıralayabilirsiniz. Hatta uzun yıllar yaşanmış, sonra da terk edilmiş mekânları gezerken bu sözün gerçeğe dönüşmüş haliyle yüz yüze gelirsiniz. 1922 mübadelesi sırasında sakınlerinin Yunanistan 'a gidişiyle boşalan ve ınsansız bir köy ularak varlığını koruyan Fethiye 'nin Kayaköyü bunlardan en çarpıcısıdır. Damları, ara katlan, kapıları, pencereleri çoktan sökülmüş taş evlerde ocaklar sapasağlam ayaktadır. Ama nedense hemen fıemen bütün bu ocakların önünde incir ağaçları bitmiştir. Çünkü burada hayat son bulmuştur. Mutfak evin olmazsa olmaz mekânı olarak çıkar her toplumda karşımıza. Ve onunla birlikte değişir, kâh modaya uyar kâh geleneklere. Bahçeli evlerden apartmanlara taşınıp da büyük mutfaktan küçük mutfağa geçişte ne yapmıştınız bir düşünün... Bakır tencereleriniz oturma odanıza mı taşınmıştı yoksa eskiciye mi satılmıştı? Bakırlarınızı koruduysamz şayet acaba yenilettiğiniz mutfakta onlara uygun biryer bulabildiniz mi? Birbirinden şık dekorasyon dergilerinde karşımıza çıkan mutfakların hizim yaşam biçimimize ne denli uygun olduğunu çoğu kez aklımıza bile getirmeyiz. Ancak mutfak değişip yenilendikten sonra kullanamadığımız raflar biryanda, büyükanne yadıgârı tepsı ve tencereler bir başka yanda kalınca bir tuhafhk olduğunu fark ederiz. Bu haftaki dergimizde mutfak ve yemekyeme alışkanlıklanmız üzerine ilginç bir yazıya yer veriyoruz. Mimar Nuran Yener mutfağın güzelleştirilmesi ve elektrikli aletlerle donatılması seriivenini anlatıyor. Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak üzere. /pek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZSAHİBİ BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN. YENİ GÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIKA.Ş.1GENELYAYINYÖNETMENl. ORHAN ERİNÇ1GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYAB YAZIİŞLERl MUDURU. İBRAHİM YILDIZBSORUMLU MÜDURFİKRETİLKİZB YAYIN YÖNETMENl. İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN. AYNURÇOLAKB REKLAM MEDYA C Charlie Parker. Haltklan o gördü... vardı. Avustralya'ya adım attığım andan başlayarak bir Beatles lafıdır gidiyordu. Beatles'ın ne olduğunu bilmiyordum. Bu, yeni markabiri,ey olmalıydı. Sydney'dekı oyunumu bitirdikten sonra 'The Ed Sullivan Show'akatılmaküzcrehemenNcw York'a uçtum.Şovabenimlebırlıktekımlennkatılacağını sormamıştım. Soyunma odamda penceredendışanyı seyredıyordum. Bınlerce çocuk akıyordu sokaktan. Allah Allah, dedım,bunlarbenımburadaolduğumunasıl haberalmişlar''Ama kısasüre sonra, şov arkadaşlarımınBeatles'lar olduğunu öğrenecektimtabii. Aşağı inmem ve sahneye giriş için hazır olmarn bildirildi. Denileni yaptım. O sırada Sullivan'ın sesi geliyordu:' Vc şimdi hanımlar, beyler...obüyükcoşku... huzurlarınızda... Beatles!' Bırgürültükoptu. Çığlıklardan başka bir şey duyulmuyordu. Çocuklar kendilerınıoradanorayaatıyorlardı. Böyle birşeyetanıkolmamiştım. Beatles şarkılannı söylüyordu, ama ben onlan duyamıyordum. Çığlıklardan başka bir şey duymak mümkün değildi çünkü. François Trujjaut: Her kim kiyeri doldurulmaz olduğunu düşünür o bir budaladır. Beatles programını bitirdikten sonra Sullivan sahneye geldiğinde de veletler çığlıklannısürdürdüler. Sonra ben deçığlıklaratarak girdim, gösterıme başladım. Ben işımi tamamladığımdaçığlıklarhâlâsürüyordu." Vitrinlerebakıyordu. Birbalıkçıdükkânının vitrinindebuzayatınlmışbalıklangöstererek, 'Vay canına.şunlarabak,' dedi. 'Güzel değil mi?' 'Neymiş o güzel olan' diye sordum. Ben de aslında buzdakı balıklara bakıyordum. 'Şu renkleri görmüyor musun?' Güneşin cama vuran ışınlan buzlan ışık tayfına çevirmişti morlar, sarılar, kırmızılar, ycşillcr vc gümüş renkleri. Buna inanamadım. O, 'şu renklere bak,' deyinceye kadar onlan fark etmemiştim bile." Kuşun balık öyküsü: Charlla Parker Cazın devrimcisi Charlie ParkersaksofoncuJackieMcLean'inanlattıklanylayeralıyorsayfalanmızda: " 1948 ya da 49 yılında bir gün koştura koştura Broadvvay'e Bird'e gittim. Hot Lips Page'in cenaze töreni vardı o gün. Bird onu Kansa.s'tan tanıyordu. 'Nereye gidiyorsun' dıye sordu bana. 'Neden benımle kent dışına gelmiyorsun?' Böylece onunla 145. Cadde'yeçıktık. Page'innaaşınıgörmekistediğini söyledı. Cenaze töreninin yapıldığı salonagirdik.defteri imzaladık. Sonra kasketiniçıkanpPage'intabutunayaklaştı. 'Çocuk, bak ne kadar iyı görünüyor' dedi. 'O gerçek bir trompet ustasıydı.' Ona baktık yalnızca. Sonra Harlem boyunca yürüdük. Yol savaşçısı: Bir Elvisturnesi 1954'te Blvis'in orkcstrasına katılan davulcuD.J. Fontanaoyıllananlatıyor: "Elvis.ScottyveBillShreveport'ageldiler. Ben o sıralarda Louisiana Hayride'da tiyatroorkestrasınındavulcusuydum.Ogünlcrdchcrkcsıbirtıyatromcrakıkaplamıştı. Pek kımsenın davullardan hoşlandığını söyleyemeyeceğım. Ben sahne gerısınde durur, birinin bana çalmamı söylemesini beklerdim. Bir gün Elvis'in gitaristi Scotty geldi ve, 'Hey, bir davulcuya gereksinmemiz*" The Heatles. (, oğu kez çıjfltklardan ba)ku bir $ey duymak mümkün değildi. E. Tayior: O günierde güzellik korkunç hirşeydL